Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Yeni Normal’in tesiri ‘Eski Normal’den farklı olacaktır. Küresel düzeyde hüküm süren hastalık sosyal mesafeleri genişletirken, düşünce kalıplarını, duygu kalibrelerini, duyuş ve duruş kalitelerini fazlasıyla etkilemektedir” dedi.

MHP Lideri Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “İçinden geçtiğimiz ve bütün ağırlığını hissettiğimiz Kovid-19 salgını hayata bakışımızı, sosyal ve toplumsal ilişkilerimizi, siyasi ve ekonomik iletişimimizi müessir derecede tayin, hatta tevzi ve teçhiz etmektedir. ‘Yeni Normal’in tesiri ‘Eski Normal’den farklı olacaktır. Küresel düzeyde hüküm süren hastalık sosyal mesafeleri genişletirken, düşünce kalıplarını, duygu kalibrelerini, duyuş ve duruş kalitelerini fazlasıyla etkilemektedir. Buna yönelik hazırlık yapan, geleceğin ufkunu basiretle analiz eden ülkeler diğerlerine fark atacaktır. Beşeriyetin öncelikleri, ihtiyaçlar hiyerarşisi değişim kulvarındadır” ifadelerine yer verdi.

Bahçeli paylaşımının devamında, “Her şeyden önce insan sağlığıyla birlikte gıda güvenliği önem piramidinin zirvesine tırmanmıştır. Tarım istikbalin, hatta istiklalin temincisidir. Toprağın bereketi birlik, dirlik ve güvenliğin farikasıdır. Toprağın dilini ve dimağını bilen birisiyim. Çiftçilerimizin meselelerini, beklentilerini, hedeflerini yakından takip eden bir maziye ve müktesebata sahibim. Tarlalara ekilen yalnızca tohum değildir. Bundan daha fazlası olan umuttur, hayaldir, yürektir, emektir, gönüldür. Çiftçilerimiz Türk milletinin ümit çeşmesi, ürün ve üretim meşalesidir. Onlar çalışırsa biz doyarız. Onlar varsa biz ayakta kalırız. KOVİD-19 salgını çiftçilerimizin bizce malum ve aşikâr olan paha biçilemez önemlerini daha da temellendirmiş, kökleştirmiş, kemikleştirmiştir.

Türkiye’nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğü tarımdır, toprağın dilidir. Geleceğin dünyasının tesisi tarım-sanayi entegrasyonu ile tarımsal ürünler için uygun pazarlar oluşturulmasından geçmektedir. Tarih geriye sarmamış, aksine ana yatağını bulmuş ve akışını hızlandırmıştır.

Çiftçilerimizin sorunları vardır. Bunların etap etap çözülmesi de memnuniyet vericidir. Şu zorlu günlerde hükümetin çiftçilerimize yönelik adım ve kararları yerindedir, değerlidir. Üretim maliyetlerinin aşağılara çekilmesi, finansman sıkıntılarının giderilmesi temennimdir.

Toprağı kucaklayan eller dualıdır, her takdirin ve övgünün üstündedir. Çiftçilerimiz, toprağı sevdayla yoğurup emekle işleyenlerdir. Uyanan toprak kırık ve kırgın düşleri nimet ihtişamıyla diriltecek, tertemiz niyetleri engin bağrında tıpkı bir ana gibi toparlayacaktır.

Kredi ekip borç biçmek geride kalmalıdır. Türk çiftçisi hak ettiği seviyelere ulaştırılmalıdır. Türkiye buna muktedirdir. Çiftçilerimizi istismar edenler ise hayatlarında nadasa ayak basmayan, harmana girmeyen, tarlada gözleri nemli veya sevinçli bir çiftçimizi görmeyenlerdir.

Toprağın dilini bilen Türk milletinin öz ve özgün milli kültürünü yaşatanlardır. Dil aynıdır ve asılardır Türkçe’dir. Dil demek medeniyet demektir. Dil demek kültür şelalesi, mensubiyet şerefi demektir. Toprak vatan, dil varlıktır. İkisi de Türk milletinin onur vahasıdır.

Duruşumuz, anıtlara Türkçe’yi irfanla dokuyan ecdadımızın duruşudur. Dilimiz, 743 yıl önce yerküreyi Türkçe kavrayan Karamanoğlu Mehmet Bey’in dilidir. Dünyaya, hadiselere Türkçe bakışımızın kaynağı tarih kadar eskidir. Türkçe var olduğu sürece Türk milleti de var olacaktır” dedi.