Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıl dönümünde vizyona giren ve Çanakkale Savaşı’nın konu alındığı "Son Mektup" filmini izledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve beraberindeki Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yıl dönümünde vizyona giren ve Çanakkale Savaşı’nın konu alındığı, yapımcılığını ve yönetmenliğini Özhan Eren’in yaptığı "Son Mektup" filmini izledi.
Sinemanın çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan,”Ecdadımızın gerçekten Düvel-i Muazzama karşısında Çanakkale’de, İstanbul hedefli o saldırısında nasıl bir müdafaa yaptıklarının ve ’Çanakkale geçilmez’ anlayışını bir imanın tezahürü olarak nasıl ortaya koyduklarının gerçekten en güzel filmle canlandırılması bizleri de duygulandırdı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hangi şartlarda, hangi zorluklar içerisinde Çanakkale destanının yazıldığını görmek bakımından bu çok çok önemli. Düvel-i Muazzama, görüyorsunuz, orada bizim Mehmedimizin, Mehmetçiklerimizin karşısında gerek gemileriyle gerek uçaklarıyla her türlü üstünlüğe sahip olmasına rağmen, orada ordumuz, Mehmetçiğimiz, o zor şartlarda, o zor imkanlar içerisinde gerçekten imanın bir yüce zaferini görmüş oluyor ve hakikaten demek ki Akif’in ifade ettiği ’İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.’ Bunun ispatını da biz, 18 Mart 1915’te tüm Düvel-i Muazzama karşısında ispatlayan bir Türk ordusunun zaferiyle, inşallah geleceğe de taşımış olacağız” ifadesini kullandı.
Erdoğan, film hakkında şunları kaydetti şunları kaydetti:
“Ordumuzun Şam’da ne işi var, şurada ne işi var, burada ne işi var, diyenlere karşı da burada güzel bir cevap var, bunu özellikle Şam seferine giden Salihlerimize bir sormak lazım. Onlar, oralara niye gittiler? Hangi gaye için gittiler? İşte bunlar, bunun en güzel cevabıdır. Ecdadımız niçin gittiyse biz de bugün onun için oralardayız. Onlar Medine’ye, Mekke’ye, Halep’e niçin gittiyseler, bizler de onun için şu anda oralardaki bütün gelişmeleri anında takip ederek, oradaki dertlerle aynı şekilde biz de dertleniyoruz. Ben, genç neslin özellikle bu filmi seyretmesinde büyük faydalar olduğuna inanıyorum. Çünkü biz, bunlarla geleceğe farklı bir heyecanı taşımak durumundayız ve yeni Türkiye’yi de böylece bu inancın bu idrakin üzerine inşa etmeliyiz diye düşünüyorum.”