Almanya’nın Hanau kentinde 5’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü ırkçı saldırıya, Almanya’nın iki büyük sivil toplum örgütü Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve Avrupa Türk İslam Birliği’nden (ATİB) tepki geldi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen ve Hessen DİTİB Eyaletler Birliği Başkanı Salih Özkan yayınladıkları ortak bildiride, Hanau’da gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu derinden sarsıldıklarını ve dualarının katliama uğrayanlarla birlikte olduklarını belirtti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kanlı Çarşamba sonrası Hanau’da artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 10 suçsuz insan katledildi, birçok kişi de yaralandı. Ancak psikolojik, duygusal ve toplumsal yaralar daha derin. Bu elim olay göçmenleri ve Müslümanları derinden etkiledi. Sağ terör hareketinin kurbanı olan genç insanları ebediyete uğurluyoruz. Son yıllarda Almanya’daki Müslümanlar ve camiler için yaşam ortamı artık dayanılmaz bir hal aldı. Siyasal ve toplumsal arenada fikir özgürlüğü bahanesi altında, ırkçı ve Müslüman karşıtı söylemler propaganda malzemesi yapıldı. Cami dernekleri ve Müslüman dini cemaatler sürekli bir şekilde, Müslümanlara ve yabancılara yönelik sözlü saldırıların bir süre sonra eylemlere dönüşebileceği uyarısında bulundu. Müslüman kuruluşlar, yaklaşmakta olan felaketi önceden gördü, ancak kendilerine ne kulak verildi ne de yaşanan olaylar sonrası onlarla yeterince dayanışma sağlandı. Bu olay bizleri Mölln ve Solingen’de yaşanan kundaklama faciasını hatırlamamıza vesile oldu. Bu olayların öncesinde de pek çok toplumsal ve siyasal tartışmalar yaşanmış ve bütün bu tartışmalar, maalesef tamamı göçmen ve Müslüman olan suçsuz insanların sağcı terör saldırıları sonrası katledilmeleriyle sonuçlanmıştı. Geçtiğimiz hafta yaşanan bomba ihbarları serisi akabinde Hanau’da meydana gelen bu olay, toplumsal raydan çıkışın en hüzünlü zirvesini oluşturuyor. Bu, bize yaşadığımız toplumda bir şeylerin kötüye gittiğini gösteriyor. Bu, aşırı sağa karşı uzun zamandır kör ve sağır kalındığını, gösterilen tepkilerin ise yetersizliğini ortaya koyuyor. Bu, ırkçılık ve İslam düşmanlığının gündelik bir vaka haline dönüştüğünü, göçmenlerin ve Müslümanların sürekli düşman olarak hedefe konulduklarını ve saldırıya uğradıklarını gösteriyor. Ve aynı zamanda da toplumsal tartışmaların yanlış yapıldığını ortaya koyuyor. Almanya’yı etkisi altına alan bu menfur terör saldırısı, son derece rahatsız edicidir. Bu sebeple, toplumsal güven hissini tekrar inşa etmekle görevli olan sorumlulara ve bilhassa güvenlik güçlerine artık daha büyük görevler düşüyor. Duygusal güvenliğin de sağlanması için özellikle böyle dönemlerde karşılıklı saygı, empati ve toplumsal dayanışma ortaya koymak gerekiyor. Almanya genelindeki camilerimizde bu hafta kılınacak Cuma namazlarında terör kurbanları ve terör mağdurları için dua edilip vaazlar verilecektir. Bu sağ terörden hayatını kaybedenler için Allah’tan rahmet, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz. Geride kalan aile mensuplarına ve toplumumuza başsağlığı ve sabırlar diliyoruz."

Avrupa Türk İslam Birliği Genel Başkanı Durmuş Yıldırım, Hanau saldırısıyla ilgili açıklamasında, "Son yıllarda ırkçıların giderek güç kazandığı, özellikle göçmen Müslümanlara olan karşıtlığıyla taraftar toplayarak Federal Parlamento’da temsil noktasına geldiği ne yazık ki bir Almanya gerçeği olduğunu vurgu yaptı. ATİB Genel Başkan Yıldırı, "Neredeyse her gün bir camiye saldırıldığı, Alman ırkından olmayanların her defasında ayrımcılığa maruz kaldığı, sözlü ve fiziki saldırının hedefi olduğu da bir başka Almanya gerçeğidir. Bunlara ilaveten Synagog saldırısı, Kassel ve Köln’de olduğu gibi göçmenlere daha insancıl yaklaşımlarıyla tanınan Alman politikacılara yönelik ırkçı saldırılar tehlikenin boyutunu gözler önüne sermekteydi. Solingen, Mölln cinayetlerinden ve NSU terör örgütünün seri katliamlarından aslında Almanya yeterince ders çıkarabilir ve tedbir alabilirdi. Popülist politikacılar özellikle Müslüman göçmenler üzerinden kin ve nefret yaymaya devam ederken, Neonazi terörü dün akşam Almanya’nın Hanau şehrinde Müslüman göçmenlere ait iki iş yerine düzenlediği silahlı saldırıyla dokuz (Alman olmayan) insanı hunharca katletti. Bu ülkenin Türk/Müslüman göçmenleri olarak büyük bir endişe ve üzüntü içindeyiz. Sözün bittiği yerdir Hanau: Sorumluları, sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye, ırkçı, faşist Neonazilere ve onların uzantılarına karşı kalıcı, netice verici icraat bekliyoruz. Bu vesileyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz" dedi.