DİYANET İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Camilerimizi eğitim merkezleri haline getirmeye çalışıyoruz. Sizler de takdir edersiniz ki o kadar emek sadece ezan okunsun, namaz kılınsın, caminin kapısı kapatılsın diye verilmemeli. Camilerimizde namazlardan önce, sonra imamlarımız ilmihâl dersi, tefsir dersi, hadis dersi veriyorlar. Bütün insanlarımızı, o mahallenin, o caminin etrafında oturan kardeşlerimizi camilerimizde derslere bekliyoruz. Adı, cami dersleri" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, eşi Seher Erbaş ile Kırlareli'nin Lüleburgaz ilçesinde hayırseverler tarafından yaptırılan Lüleburgaz İlçe Müftülük binasının açılışına katıldı. Müftülük binasının açılışını AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Vali Osman Bilgin, Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli ile birlikte gerçekleştiren Ali Erbaş, Diyanet İşleri'nin önemine değinerek, aidiyet bilincinin gelişimi için müftülüklerin çok önemli olduğunu kaydetti. Kurtuluş Savaşı'nda 'sarıklı mücahitler' denilen müftülerin komutanlarla omuz omuza mücadele ettiklerini ifade eden Erbaş, "Anadolu'nun düşman işgalinden kurtulması noktasında her karış toprağında müftülerimizin gayretini görüyoruz" diye konuştu.
Hz. Peygamberin hadislerinden örnekler vererek konuşmasını sürdüren Ali Erbaş, "Çocuklarımızın eğitimi gerçekten çok önemli. Ülkemizde 25 milyon öğrencimiz var. Şöyle bir araştırdım; dünyada nüfusu 25 milyonun altında olan 143 ülke var. Bu ne büyük bir zenginliktir. Milletimiz için ülkemiz için ne büyük bir zenginliktir. Yüzbinlerle ifade edilen ülkeler var, dünyada. Ama bizim 25 milyon gencimiz var. Bunlar bize emanet. Bu yüzden biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak diyoruz ki 7'den 70'e değil, 7'den önce de, 70'ten sonra da talebelerimiz var. Kuran kurslarımızda kapımız herkese açık, bütün vatandaşlarımıza açık. Sloganımız şu; Haftanın her günü her yaş grubuna temel dini bilgiler verme noktasında programlarımız var. 1 milyona yakın kadınımız Kuran kurslarımızda Kuran öğreniyorlar. İnancımızı, ibadetleri, Peygamberimizi öğreniyorlar" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bütün vatandaşları camilere davet ederek, şöyle konuştu:
"Camilerimizi eğitim merkezleri haline getirmeye çalışıyoruz. Sizler de takdir edersiniz ki o kadar emek sadece ezan okunsun, namaz kılınsın, caminin kapısı kapatılsın diye verilmemeli. Camilerimizde namazlardan önce, sonra imamlarımız ilmihâl dersi, tefsir dersi, hadis dersi veriyorlar. Bütün insanlarımızı, o mahallenin, o caminin etrafında oturan kardeşlerimizi camilerimizde derslere bekliyoruz. Adı cami dersleri. Peygamber Efendimizin bu noktada varisiyiz. Peygamber Efendimiz 'suffe' denilen bir okul yapmıştı. İlk yaptığı işlerden birisiydi. O okulda, o mektepte asabı önce yetiştirdi. Yani sadece 'insanlar gelsin, mescitte namaz kılsın ve gitsinler' demedi Peygamber Efendimiz. Mescid-i Nebevi'nin içindeki okulda binlerce insanı yetiştirdi ve onun yetiştirdiği insanlar diğer insanları yetiştirdi. Medeniyetimiz böyle gelişti."
"Bizim medeniyetimiz ilim, bilgi, okuma medeniyetidir" diye devam eden Erbaş, "O yüzden insanımıza ne kadar çok okuma alışkanlığı verirsek biz millet olarak o kadar çok gelişiriz. Hangi konuda bilgi sahibi olması gerekiyor milletimiz, sadece dini konularda mı? Hayır. Bütün konular esasında Kuran-ı Kerim'i daha iyi anlamak için öğrenilir. Eğer böyle öğrenilirse bir fizik kitabını, Kuran-ı Kerim'deki fizik ile ilgili ayetleri daha iyi anlamak için okursa bir Müslüman ibadet yapmış olur. Astronomi kitabını, coğrafya ile ilgili bir konuyu Kuran'daki kıssaları daha iyi anlamak için eğer okursa nafile ibadet yapmış olur. O yüzden biz küçük yaştan itibaren çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmalıyız" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ali Erbaş, eğitim bilimcilerinin yaptığı araştırmalara göre, insanoğlunun karakterinin yüzde 63'ünün 7 yaşından önce oluşmaya başladığını belirterek, bu yüzden çocuklara 7 yaşından önce iyi bir şahsiyet ve iyi bir karakter kazandırılması gerektiğini söyledi. Erbaş, "Çocukların, milli, manevi, vatan, millet ve ezan duyguları ile yetiştirilmesi gerekiyor. Bu duygulardan uzak, millet düşmanı, vatan düşmanı, bayrak düşmanı, ezan düşmanı olması için gayret edenlere de engel olmamız lazım. Bu değerlerimiz bizim için çok önemli. Değerlerimiz varsa biz varız, yoksa biz yokuz. Bunu açıkça ifade etmek zorundayız. Bayrağımız için şehitlerimiz can vermiş, kan vermiş, kanını dökmüş. Onların kanlarının rengi ile oluşmuş bayrağımız. Bu bizim en büyük değerimiz. Ezansız bayrak olur mu? Bayraksız ezan olur mu? Bütün bu değerlerimizi çocuklarımıza ve gençlerimize vermek zorundayız" diye konuştu.

FOTOĞRAFLI