Ümit UZUN-Harun UYANIK/İSTANBUL,()-CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan 2. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresine katıldı. Emine Erdoğan, yaptığı konuşmada, sağlığımızın endüstriyelleşmiş diyetler konusunda yenik durumda olduğunu belirterek, “Kronik hastalıkların seyri devam ederse yaşam, hastalıkların çehresinde kıvrandığımız şeyden başka bir şey olmayacaktır" dedi. 
Şişli Bomonti'deki bir otelde 24-27 Nisan tarihleri arasında düzenlenen “Kronik Hastalıklarda Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları" konulu 2. Uluslararası Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi başladı. Kongreye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe, DSÖ Avrupa Bölge Ofisi Teknik Sorumlusu Olexandr Polishchuk ile sağlık alanındaki uzmanlar ve sağlık çalışanları katıldı.

“GELENEKSEL TIP GELİŞMİŞ ÜLKELERDE YER BULMAYA BAŞLADI"
Kongrede konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geleneksel tıbbın gelişmiş ülkelerde yer bulmaya başladığını belirterek, “Önceleri kapalı toplumların, kendi etki alanında sınırlı kalan Ortodoks tıbbı tarafından dışlanan geleneksel tıp 1990'lardan sonra gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyada sağlık sistemleri içinde yer bulmaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü tahminine göre bugün dünyada insanların yüzde 80'i tamamlayıcı tıbbın bir şeklinde başvurmaktır. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp ile entegre tıp uygulamaları batı ülkelerinde yer bulmaya başlamıştır. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2014-2023 stratejisinde bu uygulamaların modern tıp uygulamalarına entegrasyonu ön plana çıkmaktadır. Güvenliği ve etkinliği kanıtlanmış uygulamaları bilimin ışığında insanlığın hizmetine sunmayı hedefleyen entegratif tıp anlayışı yaygınlaştırmaktadır. Ülkemizde önceleri tıp camiasının bilgisi ve kontrolü dışında tutulan tıp yaklaşımına yönelik hususlar, 2011'de yasal düzenlemeyle sağlık bakanlığının kontrol ve denetimine bırakılmıştır" dedi.
 
“BEYAZ ÖNLÜĞÜN SAF VE TEMİZLİK OLDUĞU KADAR GÜVEN DUYULMANIN DA NİŞANESİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ"
“Tıbbın insan odaklı bir bilim, hekimliğin ise bir sanat olduğu gerçeğini göz ardı etmemeliyiz" diyen Koca, şunları söyledi:
“Konusu ve nesnesi insan olan ve insanın mahremine müdahale hakkı olan bir mesleğin insani yönüne müdahale edilmemelidir. 
Üzerimizde taşıdığımız önlüğümüzün beyaz olmasının saf ve temizlik olduğu kadar güven duyulmanın da bir nişanesi olduğunu unutmamalıyız. Bu güveni sağlayabilmek başta şiddet olmak üzere birçok sorunun üstesinden gelebilecek anahtardır.
Nihai vizyonumuz tüm toplum olarak sağlıklı hayat tarzının benimsendiği, herkesin sağlık hakkının korunduğu, kaliteli sağlık hizmetine kolayca erişebildiği bir Türkiye'ye sahip olmaktır."

“KRONİK HASTALIKLARIN YAŞAM TARZI İLE İLGİLİ OLMASI BİZE MESAJ VERİYOR"
Kongrede Emine Erdoğan da konuşma yaptı. Geleneksel tıbbın bilimsel zemine oturtulmasının memnuniyet verici olduğunu belirten Erdoğan, “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanının bilimsel bir zemine oturması hepimize büyük bir memnuniyet veriyor. Geleneksel tıp uygulamalarının modern tesislerde ehemmiyet sahibi kişilerle gerçekleştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Hem bilim dünyasında hem de kamuoyunda bu uygulamaların çağ dışı olduğu konusunda yanlış bir algı var. Bu tür uygulamalar ehil olmayan insanların elinde bir sömürü aracı olmasının önüne geçecektir" dedi.
“Hayat teknolojik ve bilimsel açından her geçen gün ilerliyor" diyen Erdoğan, “Fakat maalesef bu ilerleme yaşam kalitesi ve insani değerler noktasında kendini gösteremiyor. Etrafımızda birçok insanın kronikleşmiş hastalıkların pençesinde olduğunu görüyoruz. Daha da endişe verici olanı ise bu yaşın gittikçe düşmesidir" ifadelerini kullandı.
“2018 yılında kansere bağlı ölümlerin sayısı 9,6 milyondur" diyen Erdoğan, “Yani dünyada her 6 ölümden biri kanser yüzünden. Dünya Sağlık Örgütü'nün küresel hastalık yükü çalışmasında 2016'da 251 milyon kronik akciğer hastalığı rapor etti. 2015'de 3,17 milyon ölümün bu hastalıktan gerçekleştiği görülüyor. Bu oran dünyadaki toplam yıllık ölümlerin yüzde 5'i. 235 milyon insanın astımı olduğu biliniyor. Üstelik çocuklarda son derece yaygındır. 1980 yılında 108 milyon diyabetli kişi sayısı 2014'de 422 milyon oldu. 18 yaşını geçmiş yetişkinler arasında diyabetin yaygınlığı 1980'de yüzde 4,7 iken 2014'de yüzde 8,5'e yükseldi. 2016'da 1,6 milyon insan diyabete bağlı olarak öldü. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre diyabet küresel ölümlerin 7'inci sebebidir. Sağlığımızı tehdit eden diğer neden ise obezitedir. 2016 yılında 1,9 milyardan çok kişi fazla kilolu tespit edildi. 650 milyonu obez, 5 yaş altındaki 41 milyon çocuğun fazla kilolu ya da obez Olduğu söyleniyor. Kronik hastalıkların nedenlerine baktığımızda hayat tarzının ana sebep olduğunu görüyoruz. Üstelik hastalıklar birbirini tetikliyor. Obeziteyle savaşlardan biri kalp kas ve iskelet sistemi hastalıklarına eklem iltihabı hastalıklarına, göğüs, yumurtalık, akciğer, safra kesesi, kolon kanseri gibi hastalıklara yatkın hale geliyor. Kronik hastalıkların yaşam tarzı ile ilgili olması bize mesaj veriyor" ifadelerini kullandı.

“KRONİK HASTALIK SEYRİ DEVAM EDERSE, HASTALIĞIN ÇEHRESİNDEN KIVRANACAĞIZ"
Emine Erdoğan, “İnsanları hastalığa iterek sömürmek öyle bir noktaya geldi ki, kozmetik amaçlı kliniklerde bile müşteriler hasta olarak hitap ediliyor. Sağlık bir insanın en büyük sermayesidir. Bedenin hastalığı ruha, ruhun hastalığı bedene sirayet eder. Bu da insanın düzgün yaşamasının ve potansiyelini ortaya çıkarması önündeki en büyük engelidir. Dünyanın giderek bozulan sağlık çehresinin acilen şifaya kavuşturulması dünyanın geleceği için çok önemlidir. Kronik hastalıkların seyri devam ederse yaşam, hastalıkların çehresinde kıvrandığımız şeyden başka bir şey olmayacaktır" dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Fahrettin Koca, Emine Erdoğan'a sembolik mini bir ağaç ve kitap takdim etti.
(FOTOĞRAF)