Samsun’un Canik ilçesinde yaşları 30 ile 41 arasında olan engelli 4 çocuğuna bakan Şahsenem Arslan, fedakarlığı ile takdir topluyor.
Hala-dayı çocukları olan Şahsenem ve Yaşar Arslan, 1969’da hayatlarını birleştirdi. Çiftin bu evlilikten 5 çocukları dünyaya geldi. 1’i işitme engelli olan çocukların 4’ü sağlıklı olarak dünyaya geldi ancak 3’ü geçirdiği kas hastalığı sonucu yatalak oldu. Canik ilçesi Başalan-Çangallar Mahallesi’nde 4’ü engelli 5 çocuk annesi 62 yaşındaki Şahsenem ve 65 yaşındaki Yaşar Arslan çiftinin inanılmaz fedakarlığı insanlara ders veriyor. 1’i işitme engelli, 3’ü de yatalak engelli çocuklarına gözü gibi bakan Şahsenem Arslan, çocuklarıyla birlikte son derece mutlu olduğunu söyledi.
Akraba evliliği sonucu doğan 41 yaşındaki Turan Arslan, 36 yaşındaki Nuran Arslan, 34 yaşındaki Erkan Arslan, 30 yaşındaki Nurhan Arslan ve 28 yaşındaki Kıymet Arslan 12 ile 15 yaşları arasında geçirdikleri çeşitli kas ve iskelet hastalıkları sonucu engelli hale gelirken, sadece en küçük çocuk olan Kıymet Arslan sağlıklı bir şekilde büyüdü. Şahsenem Arslan, engelli çocuklarına eşi Yaşar Arslan ve 28 yaşındaki kızı Kıymet Arslan ile birlikte bakıyor.
Çocuklarını çok sevdiğini belirten Şahsenem Arslan, “Dünyada en tatlı olan şey evlattır. Evlat gibi tatlı hiçbir şey olmaz. Benim çocukların sağlam olsaydı da dünyanın en zengin insanı olsalardı, ben de topraktan ekmek yapsaydım, yapraksız ağacın dibinde evim olup dursaydım. Hiç ‘anam-babam nerede’ diye hiç sormasalardı. Ama evlat acısı çok zor. Allah hiç kimseye vermesin” dedi.
“GECE UYKUM GELMİYOR, GÜNDÜZLERİ DE YERİMDE DURAMIYORUM”
Çocukları yatalak olalı 26 sene olduğunu ifade eden anne Arslan, “Kas hastalığı diye başladı. Hastalık ilk olarak oğlum Turan’da oldu, daha sonra Nuran’da oldu, daha sonra da Nurhan’da oldu. Çocuklarıma bakmaktan dolayı hiç yorulmuyorum. Gece uykum gelmiyor, gündüz de hiç yerimde duramıyorum. Geceleri devamlı onları kontrol ediyorum. Kendileri hiçbir ihtiyaçlarını gideremiyor. Üzerleri açık kalsa örtemiyorlar. Benim çocuklarım bana çok kıymetli. Çocuklarım bana bugüne kadar hiç ‘anam’ demediler, hep ‘anacığım’ dediler. O kadar ağrıları olduğu halde bile ‘anacığım neredesin, döndür bizi’ diye çağırdılar. Benim gözlerime hiç uyku girmiyor. Kalktığım zaman dedikleri her şeyi yaparım. Çocuklarım bana ‘anne’ dedikleri zaman dünyalar benim oluyor” diye konuştu.
NURAN: “ANNEMİ ÇOK SEVİYORUZ”
Annesini çok sevdiğini belirten 36 yaşındaki Nuran Arslan, “Anneler sevilmez mi? Peygamber Efendimizin dediği gibi cennet annelerin ayağı altındadır. Annem hepimizi çok seviyor” şeklinde konuştu.
BABA ARSLAN: “EŞİMİ SEVİYORUM”
Böyle yaşamaya alıştıklarını ifade eden baba Yaşar Arslan, “Biz artık bu hayata alıştık. Bu çocuklar 26 sene önce yatağa düştüler. Bu da normal bir hayatın yarısı demektir. Biz bu hayattan başka bir hayat pek yaşamadık ama Allah’ımıza şükürler olsun, iyiyiz. Böyle bir eşe ne söylesek azdır. Onu seviyorum. Bu hayatta böyle devam eder” ifadelerini kullandı.