Fatih Belediyesi bünyesindeki KARINCA Eğitim Birimi’nin Fatih Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde düzenlediği eğitimlerle kadınların ürettikleri eserler, “Yazıdan Renge” sergisiyle görücüye çıktı.

Fatih Belediyesi ve Fatih Halk Eğitim Merkezi iş birliğiyle Karınca Kadın El Emeği Projesi kapsamında "Yazıdan Renge" sergisi açıldı. 262 kursiyerin 4 aylık eğitimin sonunda 8 ayrı branşta yaptıkları 155 eser, Fatih Kültür Sanat Merkezi’nde sergiledi. Serginin açılışını Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan gerçekleştirdi. Sergi 21 Ocak Cuma gününe kadar görülebilecek.

“Her yıl 3 bine yakın kursiyeri mezun ediyoruz”

Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, kadınların toplumun kalkınması açısından önemli görevi olduğunu ifade ederek, “Bugünkü programın oluşmasını sağlayan alt yapısını oluşturduğumuz Kadın Aile ve Eğitim Birimimizin bünyesinde sürdürülen karınca kursları çalışmalarımız 8 ayrı eğitim birimimizde devam ediyor. 42 branşta 2 bin 627 kursiyerimiz bu sene için ve 45 usta öğreticiyle aktif olarak devam etmedir. Her yıl ortalama karınca kurslarımızdan 3 bine yakın kursiyeri mezun ediyoruz. Bu sayının Fatih için az olduğu kanaatindeyiz. Hem mekanları genişleteceğiz göreceksiniz imkanları arttıracağız. Bazı yerlerimiz ufak yerler. Onlarla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Hem de Topkapı, Molla Gürani gibi yerlerde eğitim birimimiz yok. Buralarda eğitim birimi sorununu çözdük gibi. Cibali, Zeyrek tarafında da mekan üreterek sayımızı önümüzdeki yıl 5-6 binli rakamlara branşlarımızı da arttırarak çıkartmayı düşünüyoruz. Eğitim verirken de taleplere göre branşları arttırıyoruz. Çok daha fazla kadının bu eğitimlerden faydalanmasını istiyoruz” dedi.

“Güzel çalışmalar yapmak mutluluk verici”

Eserlerini sergileyen Betül Erekinci heyecanlı olduklarını belirterek, “Hüsnühat sanatı yapıyoruz. Biz yaklaşık dört yıldır eğitim alıyoruz. Bu çalışmam dört yılın sonunda bir aylık bir çalışma. Diğerleri de bir iki haftalık. Heyecanlıyız. Güzel çalışmalar yapmak mutluluk verici” diye konuştu.

“Eserleri farklı yönde lanse etmek istedik”

Güzel bir duygu yaşadığını söyleyen Nurdan Güreler, “Hocamız Johannes Vermeer’in ’İnci Küpeli Kız’ çalışmasını kendi versiyonunuza uyarlayın diye çalışmamıza ışık tuttu. Biz de kendimizden bir şeyler katarak eseri farklı yönde lanse etmek istedik” şeklinde konuştu.