Serpil KIRKESER - Harun UYANIK / İSTANBUL, () CUMHURBAŞKANI  Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer kendini devletten güçlü zannedenler varsa şunu bilsinler ki devlet nasıl teröristlerin Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te mağaraların içinde işini bitirdiyse, halde terör estirenlerin de işini de biz en kısa zamanda bitiririz" dedi. Erdoğan, "Çünkü benim vatandaşımı sömürenler karşısında bizi bulacaklar. Bu devlet niçin var? Halkı için, milleti için var. Biz milletimizin sömürülmesine müsaade edebilir miyiz? Edemeyiz. Onun için de el ele vereceğiz ve inşallah bu sömürüyü de bitireceğiz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nu yanında kurulan çadırda bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada 31 Mart'ın milletin, ülkenin yeniden bir dirilişe vesile olmasını diledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıyı, İstanbul'da tüm sandıkların kontrol altında tutulması, sandıklara tam manasıyla hakim olmak için yaptıklarını, sandık esaslı bir seçim çalışması modeli olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu sandık esaslı seçim çalışması modelinde de aktörler sizsiniz" diyerek ana kademe, kadın ve gençlik kolları olmak üzere sandıklara hakim olacaklarını ifade etti. Erdoğan, "Sandıklarda en ufak bir su sızmasına, kaçağa yol vermeyeceğiz. Ortalama diyelim ki bir sandıkta 300-350 seçmen var. Bunları paylaşacağız. Ana kademe 3'te 1'ini, diğer 3'te 1'ini kadın kolları, diğer 3'te 1'ini gençlik kolları. Sandık seçmen listesini koyacağız önümüze ve bunların üzerinde çalışacağız. Gençler, gençlere ulaşacak. Kadınlar, kadınlara ulaşacak. Ana kademe, ana kademeye ulaşacak ve bunların üzerinde çalışacağız" diye konuştu.

"BİR FİNCAN KAHVENİN 40 YIL HATIRI VARDIR"
Önceki seçimde vatandaşlara kahve dağıtıldığını, yarından sonra partililere 200-250 gramlık çay paketleri dağıtılacağını, bunların seçmenlere ulaştırılacağını söyleyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:  'Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır' diyorduk. Şimdi değiştirdik işi, şimdi de çay. Buna da ne diyoruz, 'çay keyfi' Bu çok önemli. Keyifli çaylar yudumlasın millet. Yani bunu Rizeli olduğum için söylemiyorum. Çayın gerçeği bu olduğu için söylüyorum. Bütün hanım kardeşlerim, hazırlanan çay poşetlerini teşkilatımız sizlere teslim edecek, siz de bunları ikram edeceksiniz ve 'keyifli saatler' diyeceksiniz. Bununla beraber inşallah evlere gireceğiz ve evlerde bu keyifli saatler olurken bir diğer tarafta da inşallah siz unutulmayacaksınız, biz unutulmayacağız ve beraberce bu yolda yürüyeceğiz."

"BİNALİ YILDIRIM KARDEŞİMİZLE BU YOLA DEVAM EDECEĞİZ"
20 ay sonra Atatürk Kültür Merkezi'nin yeni haliyle bitmiş olacağını, Taksim Meydanı'nın gerçek manada meydana dönüşeceğini belirterek, "Bir taraftan o, bir taraftan meydan, bir diğer taraftan da Taksim Camisi de yapılıyor şu anda. Hatırlayın, önümüzü çok kesmek istediler. Çok  durdurmak istediler. Geziciler türedi, biliyorsunuz, sanatçılar türedi. Ne oldu? Biz şimdi diyoruz ki 'Ey sanatçılar veya sanatçı geçinenler, sizin geçmişinizde böyle bir eser var mı?' Şimdi biz bak buraya geliyoruz, dünyanın sayılı bir sanat merkezini, bir opera binasını yapıyoruz. Ankara'da yaptık, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde bir opera binamız var. Harbiye Kongre Merkezi'ni yaptık, aynı zamanda bir operadır, 3 bin kişilik. Burası 2 bin 35 kişilik. Biz yaparız. Yine yapmaya devam edeceğiz. İstanbul'da inşallah Binali Yıldırım kardeşimizle bu yola devam edeceğiz. Diğerlerinin adını zaten vermeme gerek yok." Artık Taksim'de araç trafiği olmayacağını, meydanın tamamıyla yürüyüş alanı haline geleceğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanahmet ve Beyazıt Meydanı'nı da düzenleyeceklerini ifade etti. 

"ÜÇ Ç. CHP'Yİ TARİF EDECEKSENİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "Yenikapı'yı biz yaptık. İstanbul'da doğru dürüst bir miting meydanı var mıydı? Yoktu ama biz 1,5-2 milyonluk miting meydanını yaptık. Aynı şekilde Maltepe'de yaptık mı? Yaptık? Hem Anadolu Yakası'nda hem Avrupa Yakası'nda birer miting meydanını yaptık. Buraları aynı zamanda ağaçlandırdık, yeşil hale getirdik. Biz yaptık biz... Kim çevreci? Biz. Bunların çevreyle mevreyle bu CHP'nin işi yok. Onun için ben ne diyorum? Üç Ç. CHP'yi tarif edecekseniz üç Ç ile tarif edeceksiniz; çöp, çamur, çukur... CHP budur." İstanbul'da belediye başkanı olduğu zaman kentte çöp dağları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ümraniye çöplüğünün vahşetini hatırlayın. Kim vardı orada? CHP belediyesi. Ne oldu? Patladı. 39 vatandaşımız öldü. Hesap soruldu mu? Yok. Aynı şekilde çukurlardan geçilmiyordu ama nerede CHP belediyesi varsa inanın oradaki hemşehrilerimize sorun, çukurlar kapatılmış mı? Hayır. Çamur? Çukurun olduğu yerde çamur, çöpün olduğu yerde çamur olur" dedi. 

"BİZ BÖYLE BİR İSTANBUL'U İNŞA ETTİK" 

Bakırköy'ün bölünmeden önceki halini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönemde Bağcılar'ın, Esenler'in, Güngören'in çamur ve çukur içinde olduğunu, o zaman kendisinin il başkanı olduğunu, bu 3 ilçeyi de seçimde kazandıklarını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oralarda yaşayanlar bu CHP zihniyetinden bıkmıştı ve giydik çizmeleri, inanın çizmelerle seçim kampanyası yaptık. Bu 3 ilçeyi aldık ve bu 3 ilçe biz aldıktan sonra adeta bir Bakırköy oldu. Şu anda eğer övündüğümüz bir Esenler, bir Bağcılar, bir Güngören varsa bu AK Parti belediyeciliğidir. Bugünlere öyle geldik. Her geçen gün daha da iyiye gidiyoruz. Daha da iyi olacak. Görevi devraldığımda İstanbul'da doğal gazın girdiği ev sayısı neydi biliyor musunuz? 50 bin. Hapse girerken bıraktığımızda doğal gaz giren ev sayısı neydi biliyor musunuz? 1 milyon 250 bin. Biz böyle bir İstanbul'u inşa ettik."

"HALİÇ'İN ÇAMURUNU ÇIKARDIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar Haliç'ten kokudan geçilemediğini, üzerinde adacıklar bulunduğunu, şu anda Haliç Kongre Merkezi olarak kullanılan yerdeki mezbahaları kaldırarak alanı kongre merkezi haline getirdiklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben başladım, temeli attım, devam etti, işte bugünkü Haliç Kongre Merkezi'ne kavuştuk. Nasıl şimdi görüyorsunuz. Pırıl pırıl. Biz buyuz. Haliç'in çamurunu çıkardık. 2,5 milyon metreküp çamuru oradan çıkardık, 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy'deki taş ocağına taşıdık, pompaj sistemiyle oraya pompaladık. Orada çamurunu süzdürdük ve tekrar suyunu Haliç'e verdik. Ama o çamurla ne kadar alan kazandık biliyor musunuz? 650 bin metrekare orada bir alan kazandık. İşte şimdi oyun parkının olduğu yer bizim İstanbul'a kazandırdığımız o parktır. Biz buyuz" dedi. 

"SÖMÜRÜYÜ DE BİTİRECEĞİZ"

31 Mart akşamı zafer beklediklerini ifade eden Erdoğan, "Rabia'da ne var? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet... Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne diyorlar? Domates, patates, patlıcan, sivri biber, vesaire... Bunların hepsi yutturmaca, işte maalesef bir çete de öyle türedi. Fakat şimdi Hazine Maliye, Gıda Tarım, bunun yanında Ticaret Bakanlığımız hep birlikte hükümetimiz el ele verdik ve 'siz böyle mi yapıyorsunuz?' Peki. Biz de şimdi satış mağazalarıyla, tanzim satışlarla illere giriyoruz ve yarından itibaren maliyetine bunu vatandaşımıza satacağız. Ticaret Bakanlığından müfettişler Hal'e gitmişler, rapor tutacak müfettişlerimizi dövmeye kalktılar. Neden? Çünkü kovana çomak sokulduğu için. Eğer kendini devletten güçlü zannedenler varsa şunu bilsinler ki devlet nasıl teröristlerin Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te mağaraların içinde işini bitirdiyse, halde terör estirenlerin de işini de biz en kısa zamanda bitiririz. Çünkü benim vatandaşımı sömürenler karşısında bizi bulacaklar. Bu devlet niçin var? Halkı için, milleti için var. Biz milletimizin sömürülmesine müsaade edebilir miyiz? Edemeyiz. Onun için de el ele vereceğiz ve inşallah bu sömürüyü de bitireceğiz."

(FOTOĞRAF)