BALIKESİR'in Ayvalık ilçesinde, illüzyon ustası Niko Ferdinand Haralanbidu (73), illüzyon sanatının eski gizeminin kalmadığını söyledi. Evinde eski oyun aletlerini sakladığını belirten Haralanbidu, "Evde bir oda dolusu oyunum var. Bugüne kadar kazandığım parayla onların parasını çıkaramam. Belki bir daire alırdım harcadığım parayla. Artık eski cazibesi yok, internet üzerinden hepsi öğrenilebiliyor" dedi.
Türkiye'de 'Sihirbaz Ferdinand' sahne adıyla tanınan Niko Ferdinand Haralanbidu, illüzyon ile ilk olarak 16 yaşında gazete ilanlarında gördüğü Zati Sungur'un oyun setini alarak tanıştı. Haralanbidu illüzyon sanatına merakı artınca, sihirbazların programlarını takip edip, oyun setlerinden satın almaya devam etti ve yeni numaralar öğrendi. 20 yaşına geldiğinde ilaç firmasında çalışmaya başlayan Haralanbidu, boş zamanlarında kendini illüzyon konusunda geliştirirken, hafta sonlarını ise ilk olarak çevresinde başladığı gösterilerine ayırdı. Haralanbidu, 'Ne sihirdir, ne keramet, el çabukluğudur marifet' cümlesiyle özetlenen, izleyenlerin şaşkınlıkla takip ettiği illüzyon gösterilerini 57 yıldır yapıyor. İllüzyon oyunları için temin ettiği malzemelere bugüne kadar bir ev parası harcadığını belirten Haralanbidu, "Yaptığımız çok masraflı bir iş. Aldığınız oyunların kimi binlerce dolar. Evde bir oda dolusu oyunum var. Bugüne kadar kazandığım parayla onların parasını çıkaramam. Belki bir daire alırdım harcadığım parayla. Çoğumuzun asistanlığını bile eşleri yapıyor. Hatta zorla yapıyorlar. Bir oyun almaya kalksak oyuncak gibi görüyorlar, oysa değil. Eşim bana ‘İllüzyon oyunu alacağımıza buzdolabımız eskidi’ diyor" dedi.
Yıllarca gezdiği bölgelerden, Uzakdoğu'dan ve ustam dediği ‘Mandrake’den oyunlar aldığını söyleyen Haralanbidu, 50 yaşında emekli olduktan sonra ise bütün vaktini illüzyon gösterilerine ayırdığını belirtti. Haralanbidu, "Uzun yıllar esas işim ilaç firmasında çalışmak olduğu için daha çok hayır işlerine gittim. Çeşitli etkinliklerde para almadan gösteriler yaptım. Sokak çocuklarına mesleği öğretmek için aylarca kurs verdim" dedi.
İLLÜZYONUN GİZEMİ KALMADI
İllüzyonun gizemli bir durumunun kalmadığını söyleyen Haralanbidu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gülhane'de 1980-1990’lı yıllarda rahmetli hocam Mandrake, Ertuğrul Işınbak'tan birçok oyun aldım. Onunla arkadaş ve aile dostu olduk. Hocam Mandrake, 1985’te İllüzyonistler Derneği’ni kurmuştu. Ben de o derneğin üyesiyim. Eskiden illüzyon daha güzeldi. Bundan 50 sene önce daha gizemliydi. Yapılan şeylerin sırrı vardı. Şimdi internete girdiğinizde bütün oyunları orada öğrenebiliyorsunuz En kötüsü de ne biliyor musunuz? Mahallede geziyorum, bakkala gidiyorum, 'Ağabey bir şey yap da görelim' diyorlar. 'Daha dün yaptık' diyorum. 'Olsun arkadaşım da görsün. Uçur beni, yok et beni' diyorlar. Copperfield geldiğinde 4 gün peşinden gittim bir şeyler öğrenirim diye. Yanına gittik, bir şeyler istedik. 'Benim yerim sahne' dedi. İllüzyon sanatını öğrenmek zorlu bir süreçten geçiyor."