ARKADAŞLIK platformlarını ‘ilişki marketi’ olarak tanımlayan Doç. Dr. Mehmet Harma, “Alternatif olarak bir başkasının olup olmaması, ilişkiye devam etme motivasyonumuzu belirliyor” dedi. Önemli olanın ideal partneri bulmak değil, ideal bir partner olabilmek olduğunu belirten Doç. Dr. Harma, “Bu uygulamalar evlilik programlarından farklı değil. Birçok kişi ‘bir çay içelim’ diyor ve o çayı içtikten sonra karar veriyor” diye konuştu.

Sosyal medyanın ilişkilere olan etkisi her geçen gün artıyor. Kimi uzmanlar sosyal medyanın ilişkilere pozitif bir etki yarattığını ifade ederken kimisi ise konuya olumsuz bakıyor. Partner bulmak için kullanılan arkadaşlık platformları ise son yıllarda değerini arttırıyor. Örneğin bu yıl içerisinde 500 bin kullanıcı daha kazanan Tinder'ın ana şirketi Match Group'un hisseleri, ikinci çeyrek kazanç raporunu açıklamasının ardından yüzde 20 artış gösterdi.

Açıklanan istatistiklere göre 50 milyon kullanıcıya ulaşan Tinder, 196 ülkede kullanılıyor. Günlük 10 milyon aktif kullanıcıya sahip uygulamada şu anda kadar 20 milyar eşleşme (match) yapıldı.
Kullanıcıların yüzde 79’u Y kuşağı iken yüzde 80’i uzun süreli bir ilişki arıyor. Kullanıcıların yüzde 62’sini erkekler, yüzde 38’ini ise kadınlar oluşturuyor. Uygulamayı kullanan bekar insanların oranı ise yüzde 54. 

Tinder gibi arkadaşlık platformlarının ilişkilere olan etkisini değerlendiren Kadir Has Üniversitesi Psikoloji bölümü öğretim üyesi ve İlişki Araştırmaları Laboratuvarı Direktörü Doç. Dr. Mehmet Harma, bu uygulamaları ‘ilişki marketi’ olarak tanımladı. Bu platformlarda tanışan insanların konvansiyonel şekilde tanışan insanlara göre evliliğe daha hızlı gittiğini de belirten Doç. Dr. Harma, bu insanların, beklendiği gibi, hızlı bir şekilde de ayrılmadığını kaydetti.

İLİŞKİYİ BAŞLATAN VE DEVAM ETTİREN NE?

İlişkilere dair ilk olarak bir ilişkinin başlamasına önayak olan ve ilişkiyi devam ettiren faktörleri konuşmak gerektiğini belirten Doç. Dr. Mehmet Harma, “Araştırmalara göre ‘bir ilişkiyi ne başlatır’, ‘kimi çekici buluruz’ sorularının cevabı fiziksel çekicilik, yakınlık, karşılıklılık ve aşinalık. İki taraf için de bu konularda herhangi bir problem yoksa ilişkiye başlayabiliyoruz. Sonra ise karşımıza şu soru çıkıyor ‘İlişkiyi devam ettiren ne’. İlişkide ne kadar mutlu olduğumuz, alternatif olarak bir başkasının olup olmaması ve ilişkiye duygusal olarak ne kadar yatırım yapıldığı etkili oluyor” dedi.

‘İDEAL’ İLİŞKİLER SORUNA SEBEP OLABİLİYOR

Sosyal medyada çok fazla bulunmanın var olan ilişkiler üzerinde negatif bir etkisi olabileceğini belirten Doç. Dr. Harma, “Doğrudan sosyal medya ilişkilerimizi kötüleştiriyor veya iyileştiriyor diyemeyiz. Alternatif olarak bir başkasının olup olmaması, ilişkiye devam etme motivasyonumuzu belirliyor. Ve sosyal medya ile bu alternatifler artıyor. Bu bir bakıma ‘ilişki marketi’ ve ürünlerin çeşitliliği artıyor diyebiliriz. Bununla birlikte kişiler diğer ilişkiler ile kendi ilişkilerini karşılaştırıyor. ‘Benim ilişkim ne kadar iyi’ diye düşünmeye başlıyor. Ama sosyal medyada insanlar kendi ideal benliklerini veya ilişkilerini yansıttığı için çoğu insan aslında bir illüzyona kapılıyor” diye konuştu.

EVLENENLER HIZLI BİR ŞEKİLDE BOŞANMIYOR

“2012’de kurulmuş olan Tinder’ın bugün 50 milyona yakın kullanıcısı var” diyen Doç. Dr. Harma, “Bu da ‘ilişki marketi’ndeki opsiyonların artması demek. Dolayısıyla ‘Ben bu ilişkiyi bitirirsem yeni birini bulabilir miyim’ sorusuna çok daha hızlı bir şekilde cevap bulabiliyorlar. Böyle bir negatif etkisi olabiliyor. Ama bununla birlikte, kişiler yeni bir ilişkiye başlığında bir yatırım da yapmaya başlıyor. Bu duygusal yatırımın ne kadar uzun süre yapıldığı çok önemli. Çünkü ilişkiyi bitirmek kolay olmayacaksa istedikleri kadar opsiyon olsun, bitirmeleri de kolay olmuyor” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Harma, ayrıca 2012’de yapılan geniş çaplı bir araştırmada, bu platformlarda tanışan insanların konvansiyonel bir şekilde tanışan insanlara göre evliliğe daha hızlı gittiğini ve bu insanların, beklendiği gibi, hızlı bir şekilde de ayrılmadığını belirtti.

Evlilikler arasında da çok büyük farklılıklar olduğunu kaydeden Doç. Dr. Harma, “Sadece bu platformlardan tanışan insanların evliliklerini konuşmamak gerekiyor. Bundan 10-20 yıl önceki evlilikler ile şimdiki evlilikler de çok değişmiş durumda. İnsanlar online ortamlardan tanıştıkları kişilerle evlenmeye devam edebiliyor ve yapılan araştırmalar ilişkiye devam etme prensipleri açısından pek bir farklılık olmadığını gösteriyor” dedi.

TINDER BİRLİKTE ‘ÇAY İÇMELERİNİ’ SAĞLIYOR

Bu tip uygulamaları daha çok erkeklerin kullandığın dikkat çeken Doç. Dr. Harma, “Kullanıcı profilinin büyük bir çoğunluğunu ilişki yaşamak isteyen kişiler oluşturuyor. Yani partner bulmak için o platforma girmiş kişilerin uygun partneri bulma olasılığı çok daha yüksek. İnsanlar aslında pek çok ihtiyacını, motivasyonunu orada açık bir şekilde söylüyor. Yani bu tür platformlar sizin sadece bir başlangıç yapmanızı sağlıyor. Televizyondaki evlilik programlarından çok da farklı değiller. Tinder’da da birçok kişi ‘bir çay içelim’ diyor. Ve o çayı içtikten sonra karar yine onlara kalıyor” diye konuştu.

DOĞRU OLAN İDEAL PARTNER OLABİLMEK

Bugünün ilişkilerinde önemli olanın ideal partneri bulmak olmadığını da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Harma, “Herkes aslında en ideal partneri bulmaya çalışıyor. Mevzu en ideal partneri bulmak değil, ideal partner olabilmek. Burada karşınızdaki kişiyle nereden tanıştığınız da önemli değil. Bunun farkına varabilen kişiler ilişkilerinde daha doyuma ulaşmış ve daha mutlu olabiliyor” dedi.