Unutulmaya yüz tutan bayram kutlamaları, inanç, gelenek ve görenek gibi değerler, korona virüs nedeniyle uygulanan kısıtlama ve önlemlerle yeniden hatırlanmaya başlandı.

Kişisel Gelişim Uzmanı Hacer bülbül, korona virüs ile mücadele döneminde sokağa çıkma yasağı ve sosyal mesafe gibi kurallar nedeniyle yakın temas ve ilişkiler kısıtlanınca, insanların unuttuğu değerleri yeniden hatırlamaya başladığını ifade etti. Süreçte insanların bayramlardaki tadı yeniden fark ettiğini belirten Bülbül, bayramlarda eş, dost akraba ziyareti yerine tatil yapan insanların bu süreçte istese bile bayram ziyareti yapamadığını kaydetti. İnsanların uzun süre devam etmesi beklenen bu farklı yapı ile yaşayacak olmanın telaşını da taşıdığını vurgulayan Gelişim Uzmanı Bülbül, "Bayram insanların bir birini ziyaret ettiği gündü. Bayram çocukların yüzünü güldürdüğümüz gündü. Bayram her haliyle bir kutlamaydı, bizim için. Son yıllarda bu değerler unutulmaya başlanmıştı, insanlar bayramları tatil olarak görüyorlardı. Evet, tatile gidilebilir ama biz fazla abartmış ve bayramın tadını kaçırmıştık. Şu an tamamen bitti. Bayramda yani şu anda yaşayan büyüklerimizin, atalarımızın yanına bile gidemedik. İşe gidemediğimiz gibi, sokağa bile çıkamadığımız bu dönemde bayramların değerini daha iyi anladık. Bundan sonrasında insanlar tatil yerine artık daha çok anne, baba, akraba, hasta ziyareti yapacak. Yakınları ile daha fazla zaman geçirecekler. Tabi bu pandemi sürecinin müsaade ettiği süreçte olacak. Bu bayram, istemediğimiz bir şekilde, yalnız, mutsuz ve buhranlı bir bayram geçiriyoruz. Bayramın tadını Covid-19 bize hatırlattı” dedi.

“Covid ile şükrü öğrendik"

İnsanların inanç yönünden daha da güçlendiğini ifade eden Hacer Bülbül, “İnanç anlamında biz şükrü, sabrı ve tevekkülü unutmuştuk. Daha fazlası olmadığı zaman, ‘neden olmadı’ derdik. Artık bitti, evde oturup sabretmeyi öğrendik, nefes aldığımıza şükretmeyi öğrendik. Şu anda insanlarda dışarıya çıktığı zaman gözle görünmeyen bir tehlikenin olduğunu biliyor. Bu sayede inancımızı sıfırdan tekrar öğrendik. Covid öncesi ve covid sonrasını değerlendirdiğimizde, şükrü öğrendik. Önceden bir restorana gidip yemek siparişi verdiğimiz zaman ’neden geç geldi’ diye sitem ederdik. Şu anda gidecek restoran yok. Artık insanların bu tür küçük şeylere takılacağını düşünmüyorum” şeklinde konuştu

Sosyal medyanın artık daha bilinçli kullanıldığını da anlatan Bülbül, “Pandemiden önce insanlar yediğini içtiğini paylaşıyordu sosyal medyada ve tamamen gösteriş halini almıştı. Son zamanlarda başta beyin bilimcileri olmak üzere her daldan, her alandan bilimsel canlı yayınlar yoğunluktan kilitleniyor. İnsanlar artık sosyal medyayı bilgi için kullanıyorlar. İnsanlar evde otururken kafalarındaki soru işaretlerini giderebiliyorlar sosyal medya ile mesela bir doktor sosyal medyadan yayın yapınca ona katılıp aklındaki soruları sorup yanıtlarını alıyorlar” diye konuştu.

Yaşam koçluğun da yapan Hacer Bülbül, pandemi sürecinde ise online toplantılarla hem hastalarına hem de danışanlarına süreci atlatmalarında da psikolojik destek verdiklerini de kaydetti. Son dönemdeki hasta ve danışanlarının Covid 19 öncesindeki gibi basit ve küçük konulara takılmadığını belirten Bülbül, son süreçten sonra ise danışanların aile içi ilişkiler, gelenek ve görenekler gibi konularda şirketlerin ise pandami sonrasında süreçteki adaptasyon gibi konularda destek aldığını ifade etti.