Hayırseverlerin yardımıyla canlarını kaybettikleri facianın duruşmasını takip edemeyen ailelerin ‘Bir su bile içmeden eve gidiyorum. Evladım önüne gelene baba diyor’ sözleri yürekleri dağladı.
Türkiye’yi yasa boğan maden faciasında hayatını kaybeden 301 işçiyle ilgili açılan davanın 6’ncı gününde, aileler de bir an bile olsun ayrılmadan mahkemeyi izliyor. Kimi bir ağacın gölgesinde kimi de oturduğu bir bankta mahkemeden çıkacak sonucu beklerken, bir yandan da madende şehit verdikleri oğullarına ağlıyor. Acılı ailelerin tek temennisi adaletin yerini bulması.
“BİR BARDAK SU BİLE İÇMEDEN EVE GİDİYORUM”
Soma’dan Akhisar’da görülen davaya hayırseverlerin yardımı ile gelen maden şehidi annesi Elmas Kaya, maddi imkansızlıklarından dolayı akşama kadar bir bardak su bile içmeden duruşmayı izlediğini ifade etti. Oğlunun arkasından bir türlü toparlanamayan acılı anne, “Soma’dan buraya gelebilmemiz için birkaç hayırsever, çocuklarımızın çalışma arkadaşları kendi ceplerinden araba tutuyor ve bizi getirip götürüyorlar. Bir hayırsever pilav getirmiş onu ikram ettiler. Gelişimiz gidişimiz öyle zaten. Ben bir su bile içmeden eve gidiyorum. Gerçekten, yemin ediyorum bir su bile içmeden eve gidiyorum. Akşam yediğim ile sabah arabaya biniyorum akşam tekrar kızımın hazırladığı yemeği yiyorum. Burada da evde de ben 1 seneden beri doğru dürüst alışveriş bile yapamıyorum. Çünkü ben yaşamıyorum, benim hayat ruhum zaten öldü. Oğlumla beraber bende gittim zaten, benim her şeyim oğlumdu. Dünyada bile gözüm yoktu. Oğlum, çoluğum çocuğum yanımdayken yemişim, içmişim çok dert etmemiştim ki ben hiçbir şeyi” diye konuştu.
Oğlunun evin geçimini sağladığını belirten Kaya, kaymakamlığın iki ayda bir verdiği 300 TL ile eşinin dostunun verdiği birkaç kuruşla geçimini sağladığını dile getirdi.
“ÇOCUĞUM ÖNÜNE GELENE ‘BABA’ DİYOR”
Faciada eşini kaybeden Sibel Uçgun da sanıklara ateş püskürdü. Adaletin yerini bulmasından başka bir şey istemediğini aktaran Uçgun, şunları söyledi: “Adalet onları korumasın, bizi korusun. Kaş’tan geliyoruz durumumuz iyi değil evde çalışan yok bir benim aylığım var. Adalet yerini bulsun, onların eşleri de dul kalsın. Biz kaldık. Bizim çocuklarımız daha ufacık. Daha 1,5 yaşında benim çocuğum. Önüne gelene geçene ‘baba’ diyor. Amcasına, dedesine, bana bile ‘baba’ diyor. Nasıl dayanılır. Adalet onları korumasın, bizi korusun. Ben başka bir şey istemiyorum. Onlar can çekişe çekişe ölsün.”
Faciada hayatını kaybedenlerden 28 yaşındaki Osman Özgün’ün annesi de sanıkların hiç birisinin doğru söylemediğini savundu. Sanıkların hep yalan konuştuğunu iddia eden acılı anne, “Hep yalan. Onlar işveren değil miymiş, bizim çocuklarımız kendi kendilerine mi öldü? Nasıl öldüler? Bunlar kurtulmuşlar da bizimkiler nasıl kurtulamamış?” diye sordu.