Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde 8 gündür devam eden Soma davasında ara karar verildi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren mahkeme heyeti davayı 15 Haziran tarihine erteledi. Mahkemenin verdiği karar maden şehidi ailelerinin yüzünü güldürdü.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde 13 Nisan tarihinde başlayan Soma davasının ilk duruşması 8 oturum sonra tamamlandı. Mahkemenin 33 maddelik ara karar verdiği davanın bitiminde maden şehidi yakınları ile müşteki avukatları açıklamada bulundu.
Müşteki avukatlarından Can Atalay, “Tutuklu tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi mahkeme. En az bunun kadar önemli olan bir türlü bulunamayan ve nerede oldukları bilinmeyen sanık müdafilerinin tasnif ediyoruz dedikleri dinamitçi defterlerinin işletme müdürlüğünde aranmasına ve el konulmasına karar verdi. Bu önemli bir karardır. Durum şu; bu keşifle ilgili heyet dosyaya hakim görebildiğimiz kadar. Tüm ailelerin bu heyetin iradesine sahip çıkmaları gerekir. Aileler burada zor günler geçiriyor. Ailelerin örgütlü iradesinin çok önemli bir rolü var burada fakat bunun ardının gelmesi gerekir” dedi.
“TÜRKİYE’NİN İLERİ GELEN BÜTÜN ÜNİVERSİTELERİNDEN BİLİRKİŞİ ADAYLARI İSTENDİ”
Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı ve Müşteki avukatı Selçuk Kozağaçlı ise, “Çok yakın bir gelecekte çok kapsamlı bir keşif ve yeniden bir bilirkişi raporu çalışmasına başlanılacağı anlaşılıyor. Türkiye’nin ileri gelen bütün üniversitelerinden bilirkişi adayları istendi mahkeme tarafından. Soma Cumhuriyet Savcılığından Eynez Karanlıkdere madeniyle ilgili kapsamlı bir hazırlık yapılması ve bilirkişi heyetine keşif yapması için imkan hazırlanması söylendi. Bunlar önemli gelişmeler. Dosyasına hakim bir mahkeme heyetinin ne kadar hızlı yargılama yapabileceği, esaslı meseleleri dikkate alabileceğini gösteriyor. Bir başka önemli şey iki haftadır anlatmaya çalıştığımız sanık tarafındaki anlaşma birlikte karar verme haline itirazlarımız, avukat meslektaşlarımızın çıkarları çatışan kişilerin aynı anda avukatlığını yapmaması gerektiği konusunda yasa ve mahkeme kararlarını mahkemeye sunduk. Bu talebimiz reddedilmedi. Celse arasında yargıçlar bunu değerlendirecekler. Eğer bir avukat sanık tarafından menfaatleri çatışan kişilerin birbirini suçlama ihtimali bulunan kişilerin avukatlığını sürdürmeye devam ederse veya anonim şirket avukatları, sermaye avukatları, mühendislerin, işçilerin teknikerlerin avukatlığını sürdürmeye devam ederse gerekli kararı mahkeme heyeti celse arasında verecektir. Yorucu bir iki haftayı tamamladık. Adalet yerini buluncaya kadar bu nöbet devam edecek. Mücadele ve ısrar devam edecek. Haziran’da yeniden hep birlikte burada daha güçlü görüşmek üzere” şeklinde konuştu.
Maden şehidi Uğur Çolak’ın babası İsmail Çolak, “Mahkemenin ilk etabı şuanda tamamlanmış bulunuyor. Biz büyük bir yol aldığımıza inanıyoruz. Bizim istediğimiz oldu. Daha güzel sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz. Biz bu davanın peşindeyiz” dedi.
“ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK BİZİM İÇİN”
Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya, “Bizim taleplerimiz belliydi zaten. Bu bizim için iyi bir sonuç. Çok mutlu ve memnun olduk böyle bir sonuç çıkmasına tabii ki bu davada ölmek var dönmek yok bizim için” dedi.
Müşteki avukatı Alptekin Ocak ise, “Bu dava bütün Türkiye toplumu için çok önemli. Kamuoyunun, sendikaların, kitle örgütlerinin, partilerin, Soma’daki yakınlarını kaybeden ailelere desteğini ve bu davaya ilgisinin sürmesini ben ailelerin vekili olarak talep ediyorum” şeklinde konuştu.
Müdahil olma talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmeyen CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel ise şunları söyledi:
“Davayı birkaç açıdan değerlendirmek gerek. Müdafilik taleplerinin reddedilmiş olması bu davanın biraz daha özel olarak daha geniş yorumlanmasını bekliyordum. Bu dava öyle herhangi bir dava değil. Burada zarar görme ilkesinin dar yorumlanmasını doğru bulmuyoruz. Daha geniş yorumlanmalıydı. Baroların, İnsan hakları örgütlerinin, özellikle meslek örgütlerinin ve Soma’da bu olayı baştan sona yaşayan bizlerin müdahillik taleplerinin değerlendirilmesi doğru olurdu ama mahkeme genel kararlar doğrultusunda ve dar olarak yorumladı ama bu bizim mahkemeyi takip etmeyeceğimiz ve peşini bırakacağımız anlamına gelmiyor. Her duruşmasında baştan sona salonda olacağız ve 301 madenci kardeşimiz ve onların aileleri hem de bundan sonra böyle bir şey yaşanmaması için somut gerçeğe ulaşılması için gayret göstereceğiz. Bu arada müdahil talebimizin reddinden sonra çok sayıda mağdur ailesi ve mağdur avukatı davada tanık olarak dinlenmemi talep etiler. Bu taleplerini kabul ettim. Soma maden kazalarını araştırma Komisyonunun bir üyesi olarak bilirkişinin incelemesinin hemen ardından savcılığın bütün delilleri karartabilecek oradaki durumu değiştirebilecek, bugün yapılacak bir araştırmayı imkansız kılabilecek ve şirket lehine sonuçlar doğurabilecek sonuçların olabileceğini ve ocağın Soma A.Ş.’ye teslim edilmesini ve komisyon olarak ocağa girdiğimiz ilk gün şirketin belli yerlere bariyer kurarak bizi nasıl içeri sokmadıklarını ve devam eden süreçte benim komisyona yazılı bir dilekçe ile başvurumla komisyonun oraya bir kez daha gitme talep etmesini, içeride bir takım onarım ve değişiklikler yapıldığıyla ilgili ihbarları, bu ihbarlar üzerine Soma Komisyonunu tekrar oraya gitmeye ikna etmemizi ve kazanın yaşandığı yerde neler gördüğümüzü ve kazanın birçok tanığının bize anlattıklarını aileler lehine yapacağımız tanıkla yüce mahkemeye anlatmaya hazırız. Müşteki vekilleri sizi tanık olarak dinletebilir miyiz dediler biraz önce onu kabul ettim. İlerleyen davalarda tanık olarak bu ifadeleri vereceğiz. Bildiğimiz gördüğümüz çok şey var ama bunların hepsini 301 kardeşimizin aziz hatırası için, onların ailelerine sahip çıkmak için, bundan sonra böyle kazalar bir daha yaşanmasın, insan hayatı birkaç ton kömüre tercih edilmesin diye hem bir milletvekili hem de insani görevimizi yerine getireceğiz. Davanın seçim sonrasına kalmış olması, bizler açısından davayı daha yakından ve sıkı takip etmemiz için bir fırsattır. Bunu olumsuz değil olumlu olarak değerlendiriyorum.”