Melis KARAKUZULU/İZMİR, ()- İZMİR'in Bornova ilçesindeki Hasan Tahsin Özel Eğitim Meslek Okulu'nda 'tarım atölyesi'ni kuran öğretmen Adem Erhan, hafif zihinsel engelli öğrencilerinin doğayla ve hayvanlarla iç içe olmalarına katkı sağlamak adına, 'Kepçe' ismini verdiği bir de köpek sahiplendi. Tarım atölyesinin köpeği haline gelen ve öğrenciler tarafından bakımı üstlenilen 'Kepçe', onlara hayvan sevgisi aşılıyor.
Bornova'daki Hasan Tahsin Özel Eğitim Meslek Okulu'nda kurulan tarım atölyesinde hafif zihinsel engelli öğrenciler, toprakla, bitkilerle ve doğayla iç içe ders görüyor. Atölyeyi kuran öğretmen Adem Erhan, öğrencilerinin hayvan sevgisini de öğrenebilmeleri için Cooker kırması yavru bir köpeği sahiplenerek, atölyeye getirdi. 9'uncu sınıf öğrencileri tarafından sevinçle karşılanıp atölye ortamına uyum sağlayan köpeğe, kulaklarının büyük olması nedeni ile 'Kepçe' ismi verildi. Kepçe'nin bakımını sırayla üstlenen öğrencilerden çoğu hayvanlara karşı olan korkularını yenerek, onların oyuncak değil, bir canlı olduğunu gördü. Öğrencilerin yemekhanedeki yemek artıkları ile besledikleri Kepçe, artık tarım atölyesinin bir üyesi haline geldi. Ön bahçede kendi yaptıkları kedi evlerinde de yaklaşık 10 kediyi besleyen öğrenciler, köpek sevgisini de tanımış oldu.
Her çocuğun bir hayvanın bakımını üstlenmesi gerektiğini söyleyen Adem Erhan, "Burada bir sürü köpekten korkan öğrencimiz vardı. Kepçe'yi severek bunu aştılar. Tarım atölyemizde çocuklar doğaya, toprağa ve bitkiye dokunuyorlar. Bu onların üzerinde çok büyük değişimler yarattı. Burada tavuklarımız var, fakat tam anlamıyla doğal bir ortam olması için daha çok hayvan olmalı diye düşündüm. Çocuklar doğaya tam dokunmalı. Bir hayvanla yaşayan çocuk, yetişkin olduğu zaman hiçbir canlıya zarar vermez. Bu sevgiyi, onun da bir canlı olduğunu hissedebilmeleri için köpeğin onların kucağına atlaması gerekiyor. Korkan öğrenciler artık Kepçe'nin onlarla oynamasını istiyor. Kepçe'yi akşamları bağlıyoruz. Her gün başka bir çocuğa 'Kepçe'yi sen serbest bırak' diyorum. Kepçe onu serbest bırakanlara çok bağlanıyor, bu nedenle çocuklar onu serbest bırakmak için yarışıyorlar. O bizim bir parçamız oldu" diye konuştu.
'O BİZİM KÖPEĞİMİZ DEĞİL, BİZ ONUN İNSANI OLMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Tarım atölyesinde öğrencilerin bitkilerle ilgilenerek, bunu ders olarak görmekten çok hobi edindiklerini anlatan Erhan, "Bitkiler ve toprak günümüzde bir tedavi aracı olarak zaten kullanılıyor. Öğrenciler burada geçirdikleri vakitlerde toprağa bitkileri ekiyor, onların gelişim sürecini takip ediyor ve bitkiler büyüdüğünde başarmış olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Bitkilerin ve hayvanların bakım sorumluluğunu çocuklara vermek, sevgisini göstermesini sağlamak, hayvanın onu sevdiğini düşünmesi bu çocuklar için büyük adımlar. Atölyemizdeki örnek çalışmaların tüm okullarda olmasını istiyoruz. Gelecekte kuyruğu kesilmiş, kuyruğuna teneke bağlanmış hayvanlar görmek istemiyoruz. Hayvan sahiplenme, çocuklardaki vicdan gelişimine katkı sağlıyor. Yoksa hayvanlar bazı kesimlerce oyuncak olarak görülüyor. Yeni nesil yetişkinler için, çocukları için bir eğlence aracı olarak görülüyor. Çocuklar burada o hayvanın da sevgiye ihtiyacı olduğunu, canlı olduğunu yaşayarak gördükleri için ona zarar vermiyorlar. Hayvan sevgisini öğrenip, empati kurmayı öğreniyorlar. O bizim hayvanımız değil, biz onun insanı olmaya çalışıyoruz. Sevgi dokunmakla başlar, biz de onlara dokunuyoruz" dedi.

FOTOĞRAFLI