Bölgedeki sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar, yeni kurulacak Meclis ve hükümetin öncelikli olarak çözüm sürecini nihayete erdirecek çalışma yapmasını istedi. STK temsilcileri ve vatandaşlar, seçim barajının düşürülmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Diyarbakır, Siirt, Batman, Bingöl, Elazığ ve Tunceli’deki sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar, hem seçim sonuçlarını hem de yeni kurulacak Meclis ve hükümetten taleplerini İHA’ya anlattı. Öncelikle isteklerinin çözüm sürecinin nihayete ulaştırılarak, kalıcı barışın sağlanması olduğunu ifade eden STK temsilcileri ve vatandaşlar, bölgenin ekonomik ve sosyal sorunlarına ilişkin de ciddi çalışmalar yapılmasını istedi.
“BARIŞ SÜRECİ DEVAM ETMELİ”
Tunceli Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) Başkanı Yusuf Cengiz, 7 Haziran’da Türkiye ve bölge halkının kararını verdiğinin belirterek, “HDP’nin barajı aşması önemli bir sorundu. Seçim öncesinde başbakan ve başbakan yardımcısıyla yaptığımız görüşmelerde seçim barajının düşürülmesi gerektiğini ve HDP’nin barajı aşması gerektiğini söylemiştik. Oda olarak barış sürecini destekliyoruz. Barış sürecinin seçim sonrasında da devam etmesi konusunda taleplerimiz var. Türkiye bir kaosa sürüklenmeden barış sürecinin devam etmesi konusunda tüm siyasi partilerin sorumluluk duyarak bu süreci devam ettirmesi gerekiyor” dedi.
Seçim sürecinde liderlerin gerginlik üzerine kurdukları politikaların koalisyonu zorlaştırdığını belirten Cengiz, “Böyle olunca ittifak, koalisyon yapmak zorlaştı. Tüm bunlara rağmen ülkenin kaosa sürüklenmesini, Suriye, Irak gibi olmasını istemiyoruz. Herkes sağduyulu davransın. Barış sürecini ve bölge halkının demokratik taleplerine cevap verecek bir koalisyon kurulsun” diye konuştu.
“EMANET OY KAVRAMININ KABUL ETMİYORUM”
Munzur Adrenalin ve Doğa Sporları Kulübü (MADOSK) Başkanı Nazım Arslan, HDP’nin Tunceli’den iki vekilin ikisini de aldığını kaydederek, “Türkiye genelinde de olması gereken sonuçlar var. Sadece şunu kabul etmiyorum. Emanet oy kavramını kabul etmiyorum. Çünkü böyle bir oyun varlığına inanmıyorum. Bu HDP’nin kendi oyu. Türkiye sosyalist hareketinin de bu konuda üzerine düşeni yaptığına inanıyorum” şeklinde konuştu.
“SEÇİM BARAJI SIFIRA İNDİRİLMELİ”
İsmail Tuncer isimli vatandaş, seçim sonuçlarının olması gerektiği gibi gerçekleştiğini ve bundan sonraki beklentilerinin demokrasi olduğunu söyledi.
Koalisyon kurma ihtimali kalmadığını ve yeniden genel seçim olacağını söyleyen Yaşar Ataş isimli vatandaş, seçim barajının sıfıra indirilerek herkesin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Muharrem Akagündüz isimli vatandaş da barajın sıfıra indirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Her partinin mecliste milletvekili olsun. Bundan sonraki hükümetin atacağı ilk adım barış süreci. Barış sürecini ele almaları lazım. Seçimden önce de değerlendirilebilirdi ancak seçim sonrasına kaldı. Artık top AK Parti’nin elinde. İstiyoruz ki barış bir an önce sağlansın” dedi.
“HÜKÜMET BİR AN ÖNCE KURULMALI”
Batman Esnaf Sanatkarlar Odalar Birliği (BESOB) Başkanı Talat Kara, seçimlerde Türkiye demokrasisinin kazandığını ve bir an önce hükümetin kurulması gerektiğini söyledi. İnsanların baskı altında kalmadan özgürce oy kullandığını belirten Kara, “Bu seçimlerde Türkiye Demokrasisi kazanmıştır. Kazanan tüm partilere başarılar diliyorum bölge açısından yüksek katılım oldu. Seçime katılımda bölgede Türkiye tarihinde ilk defa böyle yüksek katılım sağlandı. İnsanlar baskı altında kalmadan özgür iradeleri ile oylarını kullanmıştır. Bu sonuca herkesin saygı duyması lazım bir an önce hükümetin kurulması temennimizdir” diye konuştu.
“ÖNEMLİ OLAN BARIŞ GELMESİ”
Batman Kahveciler Odası Başkanı Mülazım Temel, seçim sonuçlarının ne olduğunun önemli olmadığını Türkiye ve bölgeye barışı getirmesinin önemli olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Bölge ve Türkiye açısından seçimlerin barışa vesile olmasını diliyorum. Tek isteğimiz kalıcı bir barışın gelmesidir. Seçim sonuçları ne olursa olsun Türkiye ve bölgeye barışı getirsin. Her ne olursa olsun barış sürecinin devamı için destek vermemiz lazım. Seçim sonuçlarının hayırlara vesile getirmesini temenni ediyorum.”
“ÜLKENİN MENFAATLERİ ÖN PLANDA TUTULMALI”
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı İdris Alan, seçimlerin büyük bir olgunluk içerisinde yapıldığını ve şimdi milletin iradesi ile oluşan meclisin ekonomiye odaklanması gerektiğini ifade etti. 25’inci dönem milletvekili seçimlerine demokrasi tarihinin en yüksek oranlarından biriyle katılım olduğunu dile getiren Alan, şunları kaydetti:
“Böylece Türkiye güçlü ve sağlam bir demokrasi geleneğine sahip olduğunu bir defa daha ortaya koymuştur. Halkın oyunun yüzde 95 oranında Meclis’te temsil edilecek olması demokrasimiz adına sevindiricidir. Ülkemizde son 14 ayda üç farklı seçim süreci yaşadık. Şimdi yoğun seçim gündemini geride bırakarak, hep birlikte ekonomiye odaklanmalıyız. Zira seçimler öncesi yapmış olduğumuz açıklamada, dünyadaki ekonomik ve siyasal gelişmeler ve bunlara bağlı olarak ülkemizde ekonomi anlamında atılması gereken bir çok adım olduğunu ifade etmiştik. Hepimizin aynı gemide olduğunu unutmadan, uzlaşı içinde birlikte çalışarak, diyalog ve ortak akıl ile tüm meselelerimizin üstesinden gelebileceğimiz unutulmamalıdır. Önümüzdeki bu süreçte tüm siyasi partilerin, milletin verdiği mesajı doğru algılamasını ve ülke menfaatlerinin ön planda tutulması tüm iş dünyası ile halkımızın ortak beklentisidir."
“HER PARTİ SORUMLULUK BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİ”
Fırat Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (FIRATSİFED) Başkanı Yahya Alper Bektaş, TBMM’de görev alacak tüm milletvekilleri ve temsil edilecek siyasi partileri kutladıklarını kaydetti. İş dünyası olarak, yeni parlamentonun Türkiye’nin demokratik, ekonomik ve sosyal açıdan gelişmişlik düzeyini yükseltmek amacıyla kararlılıkla çalışacağına inandıklarına dikkat çeken Bektaş, şu ifadelerde bulundu:
“Her seçim, her yenilenen Meclis, demokrasinin güçlenmesi için bir fırsattır. Artık siyasi, ekonomik, toplumsal ve yapısal reformlar için bir arada hareket etme, ortak akıl ile ülkenin güvenli geleceğini birlikte inşa etme zamanıdır. Sandıktan çıkan her siyasi partinin, ciddiyet içerisinde ve sorumluluk bilinciyle hareket edeceklerini umuyoruz. Türkiye’nin bir gün bile belirsizlik içinde kalmaması gerekmektedir. Tüm siyasi partilere çağrımız gündelik politikalar yerine, geleceğimize şekil verecek makro politikalar geliştirmeleri ve buna göre hareket etmeleridir. Seçim sonuçları bize bunu göstermiştir.”
“KÜRTLER ÖNEMLİ BİR MESAJ VERDİ”
Türkiye Barış Meclisi (TBM) üyesi ve Siirt Tabipler Odası başkanı Ekrem Bilek, sandıktan çıkan sonuçların hiçbir partiyi tek başına iktidara getirmediğini belirterek, Türkiye’nin istikrarı için tüm partilerin bir araya gelerek uzlaşma kültürünü oluşturması gerektiğini söyledi. Bilek, “Halk uzlaşma kültürünün sağlanması için ne AK Parti’yi iktidara getirdi ne de diğer partileri iktidara getirdi. Tabi Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesi noktasında Kürtler önemli bir mesaj verdi. Bu mesajda özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Roboski, Kobani olaylarında ve kendisine anayasada verilen hakları çiğnemeden, bir parti lideri gibi davranmadan herkesi kucaklaması gerektiği sonucu çıktı. Diyarbakır’da yaşanan patlamada hayatını kaybedenler için toplum üzerinde bir algı oluştuğu mesajını çıktı. Halk bu işlerin böyle gitmeyeceğini belirterek HDP’ye yüklenmiştir. Bu oyların çoğu emanet oylarıdır, HDP bu emanet oyların kıymetini bilerek başta demokratik çözüm olmak üzere üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Tüm siyasi partilerin bu mesajı iyi alması gerekir. Barışın tesisi için küskün olan Kürtlerin bu sistemde, bu toplumda Türkiye’de beraber yaşamasını oluşturacak kültürün oluşması için demokratik adımların hayata geçmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“SEÇMEN ADALETSİZLİĞE ‘DUR’ DEDİ”
Sandıktan demokrasinin kazandığını aktaran Siirt Battaniyeciler Odası üyesi İsmet Ertaş, seçmenin öncelikle tüm partilere farklı mesajlar verdiğini aktararak, tüm siyasi partilerin bu mesajı iyi algılaması gerektiğini aktardı. Seçmenin öncelikle adaletsizliğe “dur” dediğini vurgulayan Ertaş, şunları söyledi:
“Çünkü partiler arasında bir adaletsiz bir seçim yarışı vardı. Ayrıca Erdoğan bir cumhurbaşkanı gibi değil de bir siyasi parti lideri gibi davranması halkın tepkisine neden olduğunu düşünüyorum. Seçmen bir anlamda başkanlık sürecine ’dur’ dedi. Demokrasi kültürümüzün eksikliğinden kaynaklanan bir uzlaşma kültürümüz yok. Belki bu süreç onu gösterecek, partiler bir araya gelip kavga gerginlik politikaları içine gelebilir. Ama bizim toplumun beklentisi tüm partilerin uzlaşma kültürünü oluşturacak, birlikte çalışmanın yöntemlerini denemelidir. Ki bu halkımızın beklentisidir.”
“TÜRKİYE HALKLARI AÇISINDAN HAYATİ ÖNEM ARZ EDİYOR”
Merkezi Siirt’te bulunan Tüm Eğitim ve Bilim Çalışanları Sendikası (Tüm Eğitim-Sen) Genel Sekreteri Mithat Beydoğan, yapılan seçimin Türkiye halkları açısında hayati bir önem arz ettiğini söyledi. Beydoğan, “Halk tarafından 7 Haziran milletvekili seçimlerinde verilen mesaj siyasi partiler tarafından net bir şekilde algılanmalıdır. Oyları düşen siyasi partiler nerede yanlış yaptıkları konusunda öz eleştirisinde bulunarak kendilerine çeki-düzen vermelidir. Tüm partilere Demokratik bir ortam sağlanması noktasında önemli bir mesaj çıkıyor. Tabi bundan sonraki sonuçlar çok önemli, çünkü bölge halkı sandık sonuçlarıyla AK Parti’nin hükümet kurması ve çözüm sürecinin ruhuna uygun bir şekilde devam etmesi için de HDP’nin destek vermesini bekliyor. Ayrıca, demokratik bir çatı altında tüm partilerin uzlaşma kültürünü bir arada tutacak bir yapı içine girmesi de bekleniyor. Tek amaç Türkiye’nin istikrarıdır” dedi.
“HALK KOALİSYONUN YOLUNU AÇTI”
Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, sonuç itibariyle çok bekledikleri bir görüntü ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Halkın bu defa koalisyonun yolunu açtığına dikkat çeken Akbal, şunları kaydetti:
“Yani AK Parti hükümetini mevcut sandalye sayısına göre değerlendirirsek tek başına hükümet olma şansı yok. Şimdi burada birkaç tane seçenek var. Bir tanesi ya Cumhurbaşkanı’nın onayıyla azınlık hükümetinin kurulması veya mevcutta olası bir koalisyon hükümetinin kurulmasıdır. Şimdi içinde bulunduğumuz ekonomik projektör sanki güçlü bir koalisyonun olamayacağı yönündedir. Çünkü içinde bulunduğumuz ekonomide çok ciddi sıkıntılar var. Mukabil diğer partiler bu sıkıntıların kendilerine yansıtılmasını istemeyebilir. Bu anlamda koalisyona yanaşmayabilirler. Bunun sonucunda da azınlık hükümeti kurulabilir AK Parti adına. Yeterli sandalye sayısına sahip olmayan hükümetlere genellikle ’topal ördek’ diye adlandırırlar. Bu durumda AK Parti hükümetinin de ‘Topal ördek’ durumuna düşmesi beklenebilir.”
“HALK ARTIK NEYİN NE OLDUĞUNU BİLİYOR”
Vatandaşlardan Suat Kurt, genel seçimlerde bu kadar oy beklemediklerini dile getirdi. Kurt, “Bizim halkımız çok ezildi. Hükümet elinden gelen gayreti göstermedi. Bunu yapmadığı için bugün 11 milletvekilinden 10’u HDP’li oldu. Halk artık neyin ne olduğunu biliyor. Bu patlama sonrası failler yakalanmazsa HDP’nin potansiyeli daha da artacak. Çünkü dünya gördü Güneydoğu halkının ne kadar ezildiğini” dedi.
“ÇOK GÜZEL ŞEYLERİN OLACAĞINI UMUYORUM”
Otopark işletmecisi Aziz Aslan ise seçimlerde beklediklerini sonucu elde ettiklerini anlattı. Aslan, “Millet artık baskıcı yönetimden sıkıldı. Beklediğimiz sonucu aldık ve mutluyuz. Sürekli meclise azınlık olarak gittik. Ama şu an çoğunluk olarak meclise gideceğiz. Umarım çok güzel şeyler olacaktır” diye konuştu.
“HDP SÖYLEM VE EYLEMLERİNE DİKKAT ETMELİ”
Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah Butaku, seçimi kaybeden iktidar partisinin iyi düşünmesi gerektiğine işaret ederek, "Adaylık sürecinden öncesine kadar neden kaybettiğini iyi analiz etmesi Lazım. Şapkasını önüne eğip, sonucunu iyice analiz etmeli. HDP’nin çok fazla oy alması ılımlı bir siyaset yapmasından kaynaklanıyor. Seçim sonucunda bir yükselen parti var, bir de düşüş yaşayan iktidar partisi. Bu süreçten sonra HDP söylem ve eylemlerine dikkat etmeli" dedi.
Türkiye’nin koalisyonlardan çok çektiğini anlatan Butaku, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Keşke seçim sonucunda tek parti iktidar olsaydı bunun hangisi olduğunun bir önemi yok. Koalisyon tarih boyunca Türkiye’yi geriye götürdü. Bu süreçten sonra belirsizlik hakim olmaması için hükümetin zamanında kurulması lazım. Belirsizlik koalisyondan daha beter. Hükümet vaktinde kurulmaz ise Türkiye büyük sıkıntılar yaşar.”