Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesinin ardından birçok adliye girişinde arama kavgaları yaşanırken, İzmir’de yargı mensupları çipli kartlarıyla geçiş yaparak üzerleri, çantaları aranmadan adliyeye alınıyor.
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, hakim, savcı ve avukatlara eşit uygulama yapıldığını vurgulayarak, çipli kart modelinin tüm Türkiye’de uygulanması gerektiğini ifade etti.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın avukat kılığında adliyeye giren teröristlerce şehit edilmesinin ardından avukatların da adliyeye girişlerde kartlarını okutup çantalarını X-Ray cihazından geçirmelerine karar verilmesi tepkilere neden oldu. İstanbul başta olmak üzere birçok ilde avukatlar adliyeye aranarak alnırken, İzmir’de yargı mensupları cipli kartlarıyla adliyelere alınıyor.
AVUKAT, HAKİM VE SAVCIYA EŞİT UYGULAMA
İzmir Barosu Başkanı Aydın Özcan, Çağlayan Adliyesi’nde yaşanan sorunların İzmir’de yaşanmadığına ve avukatların üzerlerinin hiç aranmadığına dikkat çekerek, “Meslektaşlarımıza çipli kartla girilen özel bölümlerden eskiden olduğu gibi girişine onay veriyor. Çipli kartı olmayan, eski Baro kartı olan meslektaşlarımız x-ray cihazından geçmek suretiyle sadece kimliklerini göstererek geçiyor. Kesinlikle üzerleri aranmıyor, çantaları aranmıyor. Aynı şekilde İzmir’de çipli kartı olmayan savcı ve hakimler de x-ray’lı cihazlardan geçmek suretiyle adliyeye giriş yapabiliyor. Bu anlamda yargının üç unsuru eşit uygulamayla karşı karşıya, hakim, savcı ve avukata eşit muamele uygulanmaktadır. Bu modelin Türkiye çapında uygulanması halinde sorunların çözüleceğine inanıyoruz. Genel güvenlik zafiyetlerinin ortadan kaldırılması halinde benzer olayların olmayacağı kanaatindeyiz“ dedi.
“EN ÇOK GÜVENLİK TEDBİRİ ALINMASINI İSTEYEN BİZİZ”
Adliyede en çok saldırıya uğrayanların avukatlar olduğunu ve en çok güvenlik önlemi alınmasını kendilerinin istediğini kaydeden Özcan, şunları söyledi: “Bizim kanunlarda doğan haklarımız var. Avukatların üzerlerinin aranmasının sebebi müvekkillerimizin sırlarını taşıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Gizli belgeleri saklama yükümlülüğümüz var, bunları çantamızda taşıyabiliyoruz. Bu da vatandaşın temel hak ve özgürlüklerinin korunmasını sağlayan bir hüküm. Bu nedenle avukatlar bu haklarının elinden alınmamasını istemektedir. Yoksa adliyelerde en çok mağdur olan, en çok saldırılan, öldürülen meslek mensubu avukatlardır. En çok güvenlik tedbirinin alınmasını isteyen biziz aslında. Bu anlamda genel güvenlik zafiyetinin yaşanmaması için yetkililerin görevlerini eksiksiz yapmaları gerekmektedir. Bu anlamda biz esas yetkilileri göreve davet ediyoruz. Biz meslektaşlarımız zaten adliyeye çipli kartla girmekte, her türlü güvenlik tedbiri meslektaşlarımıza uygulanmaktadır.”
“AŞIRI TEPKİ VERİYORUZ”
Aydın Özcan, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden hain saldırının kamera kayıtlarında teröristlerin hiçbir kontrole tabi olmaksınız yan taraftan geçiş yaptıklarının görüldüğünü belirtti. Aydın Özcan, bunun genel güvenlik zafiyetini açık şekilde ortaya koyduğunu savunarak sözlerine şöyle devam etti: “Bu zafiyet olmasaydı avukatların cipli kartla geçiş yaptıkları bölümden geçmeleri sağlanmış olacaktı. Cipli kartları yoksa oradan geçemeyecekler. Dolayısıyla belki de adliyeye üstleri aranarak girmek zorunda kalacaklardı. Şunu düşünmek lazım, bu teröristler adliyeye giriş yaptıkları sırada silahlı mıydılar yoksa silahlar daha önceden mi adliyeye sokuldu. Bunların araştırılması gerekir. Yani genel güvenlik zafiyetinden kaynaklandığı çok açık bir olay. Maalesef memleket olarak zamanında yapılması gerekenleri yapmıyoruz. Olaylar meydana geldikten sonra çok aşırı tepki veriyoruz. Bu sıkıntılar ondan kaynaklanıyor. Adliye gibi topluma açık olan kurumlarda genel güvenliğin disiplinli şekilde uygulanması gerekir.”