İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir İl Müftülüğü ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi işbirliğiyle, İzmir merkezi ve ilçelerde görevli din görevlilerine yönelik organ nakli konusunda hem tıbbi hem de dini açıdan gerçekleştirilen bilgilendirme toplantıları devam ediyor.
İKÇÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Saffet Köse, Kur’an-ı Kerîmin Mâide Suresi 32. ayetinde geçen ‘Kim bir canın yaşamasına vesile olursa o, bütün insanları yaşatmış gibi olur’ ifadesini hatırlamak gerektiğini belirterek " Bu ayet organ nakli için önemli bir temel oluşturuyor. Bunun yanında Hz. Peygamberin ölüm ve yaşlılık dışında her hastalığın tedavisinin bulunduğu bunun aranmasının bir görev olduğunu bildiren hadisi de konuyla bağlantılıdır. Çünkü bugünün imkânları dikkate alındığında bazı hallerde organ nakli alternatifsiz bir tedavi yöntemidir." Birçok Müslüman ülkeden temsilcisi olan, merkezi Suudi Arabistan’daki Fıkıh Akademisinin fıkhi açıdan ölü ve canlıdan olmak üzere organ naklini ilke olarak caiz gördüğünü anlatan Köse, şunları söyledi: "Fıkıh akademisi organ ve doku nakli ile ilgili aldığı kararları açıkladı: Ölüden organ ve doku nakli, ölmüş olan şahsın sağlığında ya da ölümünden sonra kanuni temsilcisinin veya yetkili makamın izin vermesi, satıma konu yapılmaması, erbezi, yumurtalık, sinir sistemi hücreleri gibi kalıtıma etki edenlerden olmaması kaydıyla caiz görülmüştür. Ölü de iki şekilde tanımlanmıştır. Birincisi beynin veya kalp ile solunum yollarının tıbben geriye dönüşü mümkün olmayacak şekilde işlevini kaybetmesi şeklinde tanımlanmıştır.”