MERKEZİ Cenevre'de bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, güvenli olmayan kürtajın dünyada anne ölümlerinin başlıca nedenlerinden biri olduğunu açıkladı. "Kürtajın halen pek çok ülkede suç olarak kabul edilmesi endişe verici bir durum" ifadelerinin yer aldığı açıklamada,  "Anne ölümlerini azaltmak için kürtaj güvenli hale getirilmelidir" denildi.

Silahlı çatışma, salgın hastalık ve doğal afet durumlarından etkilenen veya sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılan insanlara acil yardım hizmeti veren bağımsız uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu MSF’nin Türkiye Bürosu, güvenli olmayan kürtajın ortaya çıkardığı sorunlara dikkat çeken açıklama yaptı.

Açıklamada, güvenli olmayan kürtaj ve buna bağlı ölümlerin yaklaşık yüzde 97’sinin, Afrika, Latin Amerika, Güney ve Batı Asya ülkelerinde gerçekleştiği, dünya çapında anne ölümlerine neden olan en temel faktörlerden güvenli olmayan kürtajın, çoğu zaman göz ardı edildiği vurgulandı. Gerekli becerilerden yoksun kişiler tarafından ya da asgari tıbbi standardın bulunmadığı ortamda sonlandırılması ile yapılan güvenli olmayan kürtaj ile ilgili şu bilgiler verildi:
"Dünya çapındaki gebeliğe son verme uygulamalarının yüzde 45’i güvenli olmayan kürtaj olarak addediliyor; her yıl 22 binden fazla kadın ve kız çocuğu, güvenli olmayan kürtaj uygulamaları nedeniyle hayatını kaybediyor. Kürtaj sonrası meydana gelen komplikasyonlar ise ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl yaklaşık 7 milyon kadın ve kız çocuğu bu komplikasyonlar nedeniyle hastaneye yatıyor. Bazıları bu komplikasyonların yol açtığı sağlık sorunlarını  ömür boyu yaşarken, bazıları yeniden hamile kalamıyor. Kadın ve kız çocuklarının çok büyük bir kısmı kürtaj sonrası bakım hizmetlerine ya ulaşamıyor ya da bu hizmetleri talep etmeye cesaret edemiyor.”
MSF’nin 2017’de kürtaj sonrası sağlık sorunlarla karşılayan 22 binden fazla hastayı tedavi ettiği kaydedilen açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi:

 "Gebeliğin sağlıksız koşullarda ve güvenli olmayan yöntemlerle sonlandırılması; aşırı kan kaybı, ciddi ve yaygın enfeksiyon, zehirlenme, rahim delinmesi veya iç organların zarar görmesi gibi hayati tehlike oluşturan durumlara neden oluyor. Bu sorunları yaşayan bir kadın zaman kaybetmeden hastaneye yatırıldığında bile kan nakli, tamir edici (reperatif) cerrahi veya rahmin kısmen ya da dönüşü olmayan şekilde tamamen alınması gibi tıbbi uygulamalara ihtiyaç duyabiliyor. Bazı kadınlar, gebeliği sonlandırmak için nispeten daha güvenli olarak nitelendirilebilecek ilaçları karaborsa yoluyla temin edebilse de, ilaçların düşük kalitede olması, hatalı dozda kullanılması veya bunlar hakkında yeterli bilgi sahibi olunmaması gibi nedenlerle çeşitli komplikasyonlarla karşılaşabiliyorlar. Evli, bekar ve çocuklu kadınların yanı sıra okul çağındaki çocuklar, kırsal bölgelerde veya şehirlerde yaşayan eğitimli kadınlar da gebeliklerini sonlandırmak isteyebiliyorlar."
Açıklamada, kadınların cinsel şiddet, maddi ve duygusal zorluklar, kendilerini insani krizin ortasında buldukları bir dönemde plansız gebelikle karşılaşmasının da etkisi ile utanç hissi, dışlanma ve toplumsal damgalanma korkusu ile güvenli olmayan kürtaja başvurabildiği ifade edildi.

Açıklamada, "Kürtajın halen pek çok ülkede suç olarak kabul edilmesi endişe verici bir durum. Katı kürtaj yasalarının olduğu bölgelerde güvenli olmayan kürtajın daha yaygın olması çok daha muhtemel. Kürtajın yasal olduğu ve sağlıklı koşullarda uygulandığı ülkelerde ise, güvenli olmayan kürtaja bağlı anne ölümleri ve kürtaj kaynaklı sağlık sorunları oluşma ihtimali çok daha düşük. Anne ölümlerini azaltmak için kürtaj güvenli hale getirilmelidir" denildi.