LÜLEBURGAZ'DA STK'LARLA BİR ARAYA GELDİ
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ'ın ardından Kırklareli'ne geçerek Vali Osman Bilgin'i ziyaret edip, kentteki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle basına kapalı toplantı yaptı. Toplantının ardından Lüleburgaz ilçesine geçen Şentop, sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle yemekte bir araya geldi. Şentop, 16 Nisan'da yapılan referandumla Türkiye'nin yeni bir hükümet sistemi değişikliğine gittiğini belirterek, şöyle dedi:
"Bu hükümet sistemi parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçmek suretiyle oldu. Başkanlık sistemi Anayasa hukukçularının, siyaset bilimcilerin ifadeleriyle sert kuvvetler ayrılığı içeriyor. Parlamenter sistemde sert kuvvetler ayrılığı vardır. Çünkü hükümet yürütme organı, yasama organının içinden çıkıyor, yasama organına karşı sorumlu, tam olarak ayrışma söz konusu değil, yasama ve yürütme organları iç içe geçmiş durumda. Halbuki başkanlık sisteminde yasama ve yürütme organı bütünüyle birbirinden ayrılmış. Başta seçilmeleri ayrı ayrı yapılıyor farklı sandıklarda farklı oylar kullanılarak seçiliyor. İlişkileri bakımından da çok zaruri ilişkiler var ama bunun dışında görev alanları bütünüyle ayrılmış. Tabi sadece Anayasa değişikliği yaparak bir sistem değişikliğini sağlayamıyorsunuz. Sistem değişikliğinin tam manasıyla, bütün kurallarıyla yerleşebilmesi için Anayasa değişikliği yetmiyor, kanun değişiklikleri de yetmiyor. Bu süreç içerisinde değişikliği yerleştirebilmek için de bir gayret sarf etmek lazım. Zorluğun bir kısmı buradan kaynaklanıyor. Yeni sistemin yerleşmesi için parlamentonun, bizim öngördüğümüz gücü kazanması için bu dönemde ayrıca özel olarak gayret gösterme mecburiyetimiz var."
'CUMHURBAŞKANIMIZIN ÇIKIŞI BİZİM YÜRÜYECEĞİMİZ YOLUN İPUÇLARINI VERİYOR'
20'nci yüzyılda dünyada yaşanan olayları ve sıkıntıları anlatan Şentop, "Sonuçta 20'nci yüzyıl bitti ve bütün anlayışlarıyla, paradigmalarıyla sona erdi. 21'inci yüzyılın başında dünya siyasette, hukukta, ekonomi alanında yeni arayışlar içerisinde. Bugün yaşadığımız krizler dünyada yeni bir sistem arayışını ortaya çıkardı. Temelde 20'nci yüzyılın direttiği uluslararası yapılar, kuruluşlar barışı sağlayamamış. Ekonomik kuruluşlar yeryüzünde adil bir ekonomik bir ilişki şeklini, adil dağılımı sağlayamamış, gerçekleştirememiş. Bugün yaşadığımız sıkıntıların büyük bir kısmı bu yeni sistem arayışıyla ilgili. Herkes kendisine bir pozisyon belirlemeye çalışıyor. İşte Birleşmiş Milletler etkisiz hale gelmiş, uluslararası ticarette tek bir milletin para biriminin egemen olduğu bir süreç yavaş yavaş bozulmaya başlamış, yeni arayışlar, bu noktada Cumhurbaşkanımızın iki çıkışı yeni dünya düzeni için de bizim yürüyeceğimiz yolla ilgili ipuçları veriyor. Bunlardan bir tanesi sık tekrar ettiği dünya 5'ten büyüktür sloganı. Bunu ilk söylediği zaman çok ağır ve hayali eleştiri getirdiği düşünülüyordu. Fakat öyle bir noktaya geldik ki, Birleşmiş Milletler'in bizzat kendisi BM'nin yeniden yapılandırılması için komisyon kurdu. Dünya 5'ten büyüktür malum 2'nci Dünya Savaşı sonrası Birleşmiş Milletler kurulduğunda savaşın galipleri düzeni kendilerine göre kurmuşlar. Kendilerine istisnai bir mevki belirlemişler. Çin, Rusya, İngiltere, Fransa ve ABD. Bu 5 ülke diyorlar ki BM'deki 190 ülke otursa bir karar verse bu 5 ülkeden bir tanesi itiraz ettiği zaman 190 ülkenin kararı geçersiz hale geliyor. Böyle bir sistem barışı sağlayamadı çünkü her birinin himaye ettiği sorunlar, devlet var. Onlara dokunduğunuzda sıkıntı çıkıyor. İşte İsrail'le ilgili karar alıyor BM, ABD'nin geçersiz oyuyla karar geçersiz hale geliyor. Böyle bir sistem dünya barışını sağlayabilecek bir sistem değil. O nedenle biz devletlerin eşit olduğu uluslararası bir düzen öneriyoruz. Bu başta BM olmak üzere birçok ülke tarafından da dile getirilen bir husus haline geldi" dedi.
Uluslararası ticarette kullanılan para biriminin ABD doları olduğunu söyleyen Şentop, "Bu paranın belirleyicisi gerek emisyon hacmi, gerek değeri bakımından belirleyicisi ABD. Çin'den mal alacağız dolarla alıyoruz, Çin bizden mal alacağı zaman dolarla ödüyor. Kendi paramızla bunu ödemiyoruz. Fakat Cumhurbaşkanımız uluslararası ticaretin her ülkenin kendi parasıyla yapılabileceğine dair bir tez ortaya atmıştı. Bu da zamanında çok uçuk gelmişti ama en azından başka ülkeler de bunu yavaş yavaş benimseye başladı. Başta Rusya, Hindistan, Çin gibi ülkeler, Azerbaycan'la yaptığımız ticaretin geçen ziyaretinde gündeme geldi, önemli bir artışla Türk parası üzerinden yapılmaya başlanmasını gördüm, çok sevindim, memnun oldum" diye konuştu.
'TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ OLMASI LAZIM'
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, yeni bir dünyanın kurulduğunu ve bunun arifesinde olunduğunu belirterek, "Meselemiz Türkiye'nin bu yeni kurulan dünyada etkili bir aktör olarak yer almasıdır. Bunun için Türkiye'nin güçlü olması lazım. Hamdolsun Türkiye zaman içerisinde başta ekonomik anlamda olmak üzere, dünyada itibarlı olmak anlamında bir hayli güçlü noktaya geldi. Çok fazla detaya girmeyeceğim ama 1980'lerden itibaren hesaplayacak olursak Tekirdağ'ı söyleyeyim. Bugün Tekirdağ'ın ihracatı 1,5 milyar doların üzerinde. 1980'lerde Türkiye'nin toplam ihracatı 2.9 milyar dolardı. O zaman kapalı bir ekonomimiz vardı. Döviz almak mümkün değildi ancak yurt dışına çıkarken sınırlı miktarda döviz alabiliyordunuz. Rahmetli Özal zamanında ekonomide yapılan hamlelerle, yeni dünyaya entegrasyonuyla beraber 90'ların başlarında 12 milyar dolara kadar çıktı ihracatımız. Daha sonra 2002 yılında ihracatımız 32 milyar dolara ulaşmıştı şimdi 170 milyar doların üzerinde ihracatımız var Türkiye'de. Bu bir taraftan bir veri. Bunun dışında seçildiğimizden itibaren yurt dışında bazı programlarımız oldu. Bunun dışında ziyarete gelen meclis başkanları, Cumhurbaşkanları oldu, bu vesileyle bildiğimiz bir şey ama bir daha müşaade ettik ki Türkiye'nin dünyanın çok farklı ülkeleri nezdinde, güçlü, itibarlı bir yeri var. Böyle bir dönemde Türkiye'yi çok daha güçlü hale getirmemiz lazım. Kurulacak olan yeni dünya düzeni içerisinde Türkiye'nin güçlü, etkili pozisyona sahip olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok mesafeler aldık ama bu yeterli değil" dedi. 

Ali Can ZERAY/KIRKLARELİ, ()

FOTOĞRAFLI