Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümünü birincilikle bitiren, ardından aynı bölümde yüksek lisansını tamamlayan Müge Çavdan, başarılarına her geçen gün yenilerini ekliyor. Lisans eğitiminde ilgi duyduğu Bilişsel Psikoloji’ye lisansüstü eğitiminde “Algı” konusunu da ekleyen Çavdan, doktora için Almanya’daki Giessen Justus Liebig Üniversitesine kabul edildi. Dokunma ve görsel algı alanında doktora eğitimine devam eden Müge Çavdan, ilk çalışmasıyla Tokyo’da düzenlenen 2019 Dünya Haptik (Dokunma/Dokunsal) Konferansında “en iyi öğrenci makalesi” ödülünü kazandı.

Tam burslu olarak girdiği Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümünden 2016 yılında birincilikle mezun olan Müge Çavdan, hayallerinin ve ideallerinin peşinde ilerlemeye devam ediyor. Daha öğrenciyken birçok projede asistan olarak çalışan ve yüksek lisansını da aynı bölümde yapan Müge Çavdan, yüksek lisans eğitiminde Erasmus stajı ile gidip çok etkilendiği 400 yılı aşkın tarihiyle Almanya’nın en eski eğitim kurumlarından biri olan Giessen Justus Liebig Üniversitesinde doktora programına kabul edildi.

Üniversite sınavına hazırlanırken psikoloji bölümünün hayali olduğunu ifade eden Müge Çavdan, doktoraya ve uluslararası ödüle kadar uzanan serüvenini anlattı. Çavdan, “Çeşitli dersler aldıkça ve yıllar geçtikçe psikolojide kocaman ve henüz keşfetmediğim bir dünya olduğunu gördüm. 2014 yılı bahar döneminde Hırvatistan Zadar Üniversitesine Erasmus öğrencisi olarak gittim. Erasmus’a gitmeden önce aldığımız derslerle Bilişsel Psikoloji’ye ilgim artmaya başlamıştı. O yüzden Erasmus’ta ve Türkiye’ye döndükten sonra da bu alanda dersler almaya devam ettim. Lisans hayatımı sadece dersler oluşturmuyordu, çeşitli topluluklarda etkin roller aldım, konferanslara katıldım. Aynı zamanda Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Emre Özgen’in Psikolojide İstatistik ve Araştırma Yöntemleri dersinde 2 yıl asistan olarak çalıştım” dedi.

Eylül 2016’da da yüksek lisans hayatına başladığını belirten Müge Çavdan, “Asistan olarak çalışmaya devam ettim. Algı dersi almaya başladığımda aslında ilgimin tam da bu alana olduğunu keşfettim. Derslerime ek olarak yine Prof. Dr. Emre Özgen’in süpervizörlüğünde deneyler yürüttüm. Yüksek lisansta Erasmus stajı başvurusu yaptım ve her zaman makalelerini okuduğum, araştırmalarına hayranlık duyduğum Almanya Giessen Justus Liebig Üniversitesinden bir profesör beni staj için kabul etti. 2017 yılının yazında şu an yaşadığım şehir olan Giessen’a gittim. Benim için inanılmaz bir deneyimdi, laboratuvar ortamı, yapılabilecek şeylerin sınırsızlığı beni büyülemişti. Yüksek lisans tez çalışmalarımı orada tamamladım. Akademide ilerlemek istediğim için doktora programlarını araştırdım” diye konuştu.

Doktoraya kabul edildi

Çavdan, “Doktora için 2017 Ekim ayında Giessen Justus Liebig Üniversitesine başvurdum ve kabul aldım. Hayatımda herhangi bir tarifi olmayacak bir gündü. Doktora projem, dokunsal ve görsel yumuşaklık algısını psikofizik ve beyin görüntüleme yöntemleri kullanarak araştırmak. Proje 3 senelik ve Avrupa’nın en saygın fonlarından biri olan UFUK 2020 tarafından destekleniyor. Ben bu projede erken dönem araştırmacı pozisyonunda çalışıyorum. İki tane danışmanım var bunlardan birisi dokunsal algı diğeri de görsel algı ve beyin görüntüleme yönteminde uzman. Doktora sürenizce deney yürütüp konferanslara katılıyor, sunumlar yapıyor ve bulgularınızı yayınlıyorsunuz. Aslında kısaca tam bir araştırmacı olarak yetişiyorsunuz. Ek olarak stajyerleriniz ya da tez öğrencileriniz olabiliyor. Hatta Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümünden bir stajyerim oldu, ikincisi de bu yıl gelecekti ama pandemi nedeniyle maalesef ertelemek zorunda kaldık” diyerek doktoraya başlangıç serüvenini aktardı.

ilk çalışmasıyla ödül

İlk çalışmasının konferans makalesini 2019 Dünya Haptik (Dokunma/Dokunsal) Konferansına göndererek kabul aldığını belirten Müge Çavdan, “Bütün kabul alan makaleler arasında 11’i en iyi makale ödülüne aday gösterildi ve biri benim makalemdi. Tokyo’da yapacağım bir konuşma sonrasında belki de ödül alacaktım ve aldım da. Sanırım bu alanda alabileceğim en iyi başlangıç ödülü bu. Bu konferansın bana aslında bir diğer katkısı ise ne kadar çeşitli işler yapabileceğimi görmek oldu. Aslında bir yandan da Facebook, Loreal, Peugeot, Shiseido, Apple ve daha pek çok büyük firmada araştırmacı olarak çalışabileceğimi görmüş oldum. Bu konferansa ek olarak Türkiye, Almanya, İngiltere ve Belçika gibi ülkelerde de konferanslar ve toplantılara katıldım. Sadece akademik şeyler yapmadım, gezme tutkunu olan bir insan olarak bugüne kadar 20’nin üstünde ülkede bulundum” diye konuştu.

Öğrencilere tavsiyeler

Üniversite tercihi yapacak ve hala eğitimlerine devam eden öğrencilere tavsiyelerde bulunan Çavdan, “Bence her zaman kendi isteklerini takip etsinler. En önemli şey onların ne istediği; çünkü mutlu olmadıkları bir işi yıllarca yapmaları çok zor. Oldukça rekabetçi dünya şartlarında bir şekilde sivrilmeleri de gerekecek, bunu ise işlerini severek yapabilirler. Çünkü hedeflerine ulaşmak için çok çalışmaları gerekecek ama azimle ve işlerini severek bunu yaptıklarında bunu yük olarak görmeyecekler. Benim iş konusunda önceliğim her zaman mutlu olduğum şeyi yapmak oldu. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümündeki her bir hocaya minnettarım çünkü benim şu anki Müge’ye ulaşmamda ki her tuğlada farklı derecelerde de olsa hepsinin birer katkısı var” dedi.