Başkanlık sistemi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baba ocağı Güneysu’da geniş katılımlı bir panelde tartışıldı.
Rize’nin Güneysu ilçesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın babasının adını taşıyan Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde Yedi Renk Tek Yürek Platformu tarafından gerçekleştirilen 2. Güneysu Buluşması’nda 81 ilden gelen sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımları ile “Yeni Demokratik Anayasa Temelli Başkanlık Sistemi Paneli” düzenlendi.
Etkinliğe panelist olarak; Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Memur Sen Genel Başkan Yardımcısı Günay Kaya, Gazeteci Yazar Markan Esayan, Gazeteci Yazar Orhan Miroğlu, Prof. Dr. Vedat Bilgin, Gazeteci Yazar Halime Kökçe ve oturum başkanı olarak Av. Haydar Ali Yıldız katıldılar.
SANCAK: “SELOCAN PENSİLVANYA PROJESİDİR”
Panel öncesi kürsüye çıkan medya patronu Ethem Sancak, dinleyenleri hem güldürdü hem de düşündürdü. Sancak konuşmasını uzatınca birkaç kez uyarıldı. Uyarılara rağmen konuşmasına devam eden Sancak, salondan gelen alarm sesi üzerine, “Bu benim için mi çalıyor? Dinleyenler kovana kadar ben buradan inmem” diyerek konuşmasına devam etti. Sancak konuşmasında, “Yaklaşık 20 yıldır ben başkanlık sistemini savunuyorum. Zaman zaman Tayyip Erdoğan’dan fırça yeme pahasına da savundum. ‘Sen erken öten horozsun. Keserler başını’ demişti bana. Ben de ‘senden cesaret alıp konuşuyorum’ demiştim. Ya sizden çok veli çıkmadı. Ama durdunuz, durdunuz turnayı gözünden vurdunuz. Sizden öyle salih bir adam çıktı ki, bütün velilerin önüne geçti. Hemen şehitlerin yanı başına yerleşti. Kefenini giymiş zulme karşı dövüşüyor. Selocan bir Pensilvanya senaryosudur. Üstelik 2 bin kitap okuyarak bir sonuca gelmiş olan İmralı’yı da by-pass ederek, FETÖ ile işbirliği yaparak güneydeki ülkeden destek alarak bu tezgahı yapıyorlar” şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE’Yİ 28 ŞUBAT MAĞDURLARI YÖNETİYOR"
Kürsüde söz alan Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ise konuşmasında, Türkiye’yi 28 Şubat mağdurlarının yönettiğini belirterek "1960 darbesi oluyor, darbeciler ülkeyi bin sene yöneteceklerini sanıyor, ömürleri üç sene sürüyor. 12 Eylül darbecileri sandık ortada olduğu için ömürleri birkaç sene sürüyor. 12 Eylül’ü yönetenler sittin sene bu milletin ensesinde boza pişireceklerini zannediyorlar, ömürleri birkaç sene sürüyor. Rahmetli Özal birkaç sene sonra millet tarafından iktidara getiriliyor. 28 Şubat’ı yapanlar ’Bin yıl sürecek’ diyorlardı. 28 Şubat’ı yapanların yerinde yeller esiyor 28 Şubat’ın mağdurları bugün Türkiye’yi yönetiyor. Halkın ne yaparsa yapsın doğru yapacağına inanan kişilerin başkanlık sistemini istediğini kaydeden Kurtulmuş, "Cumhurbaşkanını halk seçtikten sonra amiyane tabirle artık macun tüpten çıkmıştır. Bu istikamette adım atılmıştır. Bu memlekette bu millet kendi cumhurbaşkanını doğrudan seçmeyi sürdürürse, milletin çarşısından pazarından geçmeyen, milletin tarihi ile ilgisi olmayan, milletin diniyle değerleriyle bütünleşmeyen, milletin türküsünü şarkısını söylemeyen, milletin camisinden mescidinden geçmeyen hiç kimse bu ülkede cumhurbaşkanı olamayacaktır. Türkiye sosyolojisi bunu söylüyor ve bu şekilde ortaya koymaya devam edecek ve inşallah Türkiye milletçe seçilmiş bir başkanlık sistemine evrilecektir. Türkiye’nin 2023’e kadar tamamlayacağı 4 temel değişim noktası olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bunları tamamlamak milletin bizden beklentisidir. Bunlardan birincisi yeni anayasadır. Katılımcı çoğulcu sivil bir anayasayı Türkiye yapmak zorundadır. 27 Mayıs darbecilerinin, 12 Eylül darbecilerinin ruhu anayasanın içerisinde gizli bir şekilde duruyor. Bundan kurtulmak zorundayız. Türkiye’nin başkanlık sistemli esaslı yeni bir anayasaya geçme mecburiyeti vardır" dedi.
"TÜRKİYE BAŞKANLIK SİSTEMİNE GEÇMİŞTİR"
Panelde konuşan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, Türkiye’nin 2014 yılında başkanlık sistemine geçtiğini belirterek, “Türkiye ipotatik olarak 2007’de, defacto olarak ise 2014 yılında hükümet sistemini başkanlık sistemine evirmiştir. Mesele bu. Başkanlık sistemine dönülmüştür. Türkiye başkanlık sistemine geçti. Bütün mesele tamamlayıcı unsurları yerine getirmektir” dedi.
"MUHALEFET BAŞKAN YAPACAK LİDERLERİ OLMADIĞI İÇİN KARŞI ÇIKIYOR"
Panelistlerden Gazeteci Yazar AK Parti Mardin Milletvekili Adayı Orman Miroğlu ise yaptığı konuşmada, 1. Anayasanın değiştirilmemesi halinde Türkiye’nin bugün yaşadığı birçok sorunu yaşamamış olacağını belirterek, “Türk ve Kürt halkları 300 yıl Kürdistan dediğimiz coğrafyada barış ve huzur içerisinde yaşadılar. Ama sadece bununla kalınmadı. Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğu’ya açılması için Kürt coğrafyası önemli bir coğrafya haline geldi. 20. Yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun aydınları milliyetçilik ile tanıştılar. Dağılma döneminde 1514’ün geleneğini rayından çıkartan temel ideoloji milliyetçilik oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nu kurtarma çabası maalesef imparatorluğunun kendi gerçeğine dönmesini engelledi. Osmanlı’nın önemli bir parçası olan Kürtlerin de milliyetçilik ile tanışmasına sebep oldu. O yüzyılın başı bence Türkiye’nin barışı ıskaladığı bir yüzyıl oldu. 23 Nisan 1920’de kurulan meclis korunabilseydi ve o yüzyılın başında 1921 anayasası ile yola devam edilseydi Türkiye, Osmanlı İmparatorluğunun geleneğini sürdüren çok büyük bir devlet olabilecekti” dedi.
Miroğlu, muhalefetin başkan yapacak bir liderleri olmadığı için başkanlık sistemine karşı çıktıklarını ifade ederek, “Başkanlık sistemi bana cazip geliyor. Çünkü başkanlık yapacak bir lidere sahip olduğumuz için. Başkanlık sistemi eğer bugün Türkiye’de bu sisteme uygun bir lider olmasaydı bana göre hiçbir şey ifade etmezdi. Kurdun başkanlık sistemini başına Demirel’i getirin. Ne olurdu? Hiçbir şey olmazdı. Muhalefetin başkanlık sistemine karşı çıkmasının tek sebebi var. Bu batı icadı bir şey tamam. Onlar allem eder kallem eder bu sistem bize çok uygun derlerdi ama demiyorlar. Çünkü başkan yapacak bir liderleri maalesef yok” diye konuştu.