Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Büyük Anafarta köyü yakınlarında bulunan Suvla Gölü, göçmen kuşların en sevilen türlerinden olan flamingoları ağırladı.Her yıl onlarca kuş türünün göçleri sırasında beslenmek amacı ile durduğu Çanakkale’nin Eceabat ilçesine bağlı Büyük Anafarta köyü yakınlarındaki Suvla Gölü’ne yüzlerce flamingo akın etti. Suyun içerisinde sıralı bir şekilde duran flamingolar sürüsü, Suvla Gölü üzerinde renkli görüntüler oluşturdu.Kartpostallık görüntüler oluşturan flamingolar başlarını suyun altında gezdirerek yiyecek arıyor.“Sadece flamingolar değil, birçok göç eden kuş türü burada konaklamaktadır”Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Tarihi alan sınırları içerisinde bulunan Suvla Gölü’ndeyiz. Tarihi Alan; hem askeri hem de tarihi açıdan çok önemli bir yer olduğu kadar, doğal hayatın da yaşandığı bir yerdir. Şuanda da flamingoların, Anadolu tabiriyle de turnaların geçiş güzergahındaki Suvla Gölü’nde konakladığı günleri yaşıyoruz. Tabii sadece Suvla Gölü’nde sadece flamingolar değil, onun dışında birçok göç eden kuş türü burada konaklamaktadır. Tarihi Alan Başkanlığı olarak birçok kuş türü ve canlıya ev sahipliği yapıyoruz. Tarihi Alan’da hem bir korunaklı hem de doğal bir alan. Onları rahatsız edecek bir etkenin olmadığı bir alan. Dolayısıyla Tarihi Alan artık daha fazla göç eden kuşlara bir durak, bir ev sahipliği yapma durumunda. Suvla Gölü’de doğal güzelliğini korumuş ve şuanda birçok canlıya ev sahipliği yapan bir yer. İnşallah burayı daha iyi rehabilite ettiğimiz zaman Suvla Gölü’de umut ediyorum ki kuş cenneti olması için her türlü şartı taşıyor” dedi.“Türkiye’deki en önemli doğal alanlardan bir tanesi”Flamingoların yaklaşık 10 gündür bölgede olduğunu belirten Başkan Kaşdemir, “Şu anda yaklaşık 10 günden beri flamingolar Tarihi Alan’da konaklıyor ve özgürce istedikleri gibi hayatlarını yaşıyorlar. Tarihi Alan; hem tarihi, hem askeri hem de savaş tarihi bakımından çok önemli ve özgün bir yer. Doğal güzelliği ve orijinalliği bozulmamış bir yer olduğu kadar da özgün yapısıyla kendisini koruyabilmiş ve Türkiye’deki en önemli doğal ortamlardan bir tanesi olduğunu göstermiş oluyor. Umut ediyorum ki buraya biraz daha dikkat ettiğimiz zaman da gelen hayvan, canlı ve kuş türü sayısı artacaktır. Belki önümüzdeki günlerde burası daha iyi rehabilite edilir ve bir proje yapılır. Daha doğallığını arttıracak çalışmalar yapılarak buradaki canlı hayatı arttırılabilir diye düşünüyorum. Tarihi Alan tam bir doğal ortam ve canlılara ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Biz de bu özgün ve doğal yapıyı korumaya devam edeceğiz” diye konuştu.