SABRİ ÇEPNİ İÇİN BİR KAÇ KELAM

“Baban giderse, Başı dumanlı dağın gider Atan gider, sırtın gider. İki kapılı bu handa Menzile erişen yolun gider. Baba giderse, Darda yetişen elin gider Aklın gider, canın gider Şu dağlanmış yüreğinde Çocuk kalan yanın gider”.

Sabri Çepni baba şefkatli adamdı. Bize dağdı. Geçmişle bağdı. Gün geçtikçe daha da kirlenen dünyada tertemiz bir yürekti. Sohbeti özlenen adamdı.

HAYAT ADAMI

İTÜ İnşaat Fakültesi 1969 Yıllığında sonraki yıllarda profesör olan arkadaşı Polat Saka bakın onu nasıl anlatmıştı: “Bazıları vardır. Yüzlerine bakınca nereli olduğunu anlarsınız. Bizim Sabri'de onlardandır. Yani Rizelidir. 1947 de Rize nüfusuna ilerde inşaat mühendisi olması gereken bir kişi daha eklendi.

Birinci sınıfta temsilci oldu. Bu son sınıfa kadar devam ettirdi. Fakat son senelerde rakipleri arttıysa da bu mücadeleden yüzünün akıyla çıktı. Rizelidir demiştik bizim Sabri, fakat ne tuhaftır ki genel Rizeli tarifesine uymaz. Genel olarak Rizeliler heyecanlı, sinirli, kızan, hareketli kişilerdir. Bizim Sabri ise bütün bunların aksine, uysal, sinirsiz, ağır başlı adamdır. Hayat adamıdır. Tevazu sahibi, halka dönük, ağır başlı ve sağlam karakterlidir.

DOSTUNA GÜVEN VERİRDİ

Bazıları vardır yüzüne bakınca yüreğinin güzelliğini görürsünüz. Sabri ağabey onlardandı. Dostuna güven veren mütebessim siması ve insanı etkileyen tatlı bir dili vardı. Muhabbetin erişme şansı bulduğum ve 7 Şubat 2022 Pazartesi ikindi namazını müteakiben Fatih Camii’nden ebedi aleme uğurladığımız vefalı insanın, hatıraları benliğimde hep tazeliğini koruyacak…

Ey Güzel Ağabeyim!...

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı,

Sözlerin anlamını yitirdiği andı...

Vefat haberini aldığımız vakit

Kalbim acıdı, yüreğim yandı

Mekânın cennet olsun…