KONYA'da göreve giden polislerin içinde bulunduğu minibüse çarparak 1 polisin şehit olmasına, 2 polisin de yaralanmasına neden olan sürücü Mehmet Ali Toraman'a (26) verilen 10 yıl hapis cezasını, polislerin avukatları Bölge Adliye Mahkemesi'ne taşıdı. Avukatları, verdikleri temyiz dilekçesinde sürücünün 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olma' suçundan değil, 'olası kastla ölüme ve yaralamaya sebep olma' suçundan cezalandırılmasını istedi. 
Kaza, geçen yıl 8 Aralık günü merkez Karatay ilçesi Fetih Caddesi Karakayış Kavşağı'nda meydana geldi. Ölüm vakasına giden polis memuru Yaşar Orman'ın (38) kullandığı 42 DIB 73 plakalı Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekibininin bulunduğu minibüse, Muhammet Ali Toraman 42 FKG 63 plakalı otomobiliyle çarptı.
Çarpmanın şiddetiyle devrilen minibüste evli ve 2 çocuk babası polis memuru Ali Teke (37) şehit olurken, ekip arkadaşları Yaşar Orman ve Mevlüt Boğaz (42) ile otomobil sürücüsü Muhammet Ali Toraman ve beraberinde bulunan Muazzez Y. (31) yaralandı.
Yaralı polis memurları, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki tedavilerinin ardından taburcu edildi. Otomobil sürücüsü Muhammet Ali Toraman ise Konya Numune Hastanesi'ndeki tedavisinin ardından 22 Aralık günü çıkarıldığı 3'üncü Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
İKİSİ DE ALKOLLÜ ÇIKTI
Hastanede alınan kan örneğinde Toraman'ın 2,79 promil, Muazzez Y.'nin de 2,38 promil alkollü olduğu tespit edildi. Jandarma olay yeri inceleme ekipleri tarafından kaza yerinde yapılan incelemede, kontrollü geçişin olduğu kavşakta geçiş hakkının polis aracının geldiği yöne ait olduğu belirlendi. Bilirkişi raporu ve trafik ekiplerince düzenlenen kaza tespit tutanağında da Toraman 'asli' kusurlu bulundu.
22,5 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Muhammet Ali Toraman hakkında 'bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya sebep olma' suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırladı. Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede Muhammet Ali Toraman'ın, "Muazzez ile gezmeye çıkmıştık. Bir adet 50'lik viski ve 4 adet de bira içtik. Kazanın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Alkolün etkisiyle aracı hızlı sürmüş olabilirim. Hakkımdaki suçlamayı bu haliyle kabul edebilirim" dediği belirtildi.
'ŞİKAYETÇİYİM'
Kazada çenesinde kırık oluşan Muazzez Y. de Toraman'dan şikayetçi oldu. Muazzez Y., "Muhammet Ali Toraman'dan şikayetçiyim. Çenemde kırık oluştu ve halen daha tedavi görüyorum. Muhammet hem araba kullanıyordu, hem de alkol alıyordu. Kaza günü 21.00-22.00 sıralarında buluştuk. Birer tane bira içtik diye hatırlıyorum. Kazanın şokuyla ne kadar alkol aldığımızı hatırlamıyorum" dedi.
TRAFİK MAGANDASI ÇIKTI
Polislerin avukatları ise Muhammet Ali Toraman hakkında son 2 yılda 'alkollü araç kullanmak, hız ihlali, yolda makas atmak, kırmızı ışık ihlalleri, emniyet kemersiz araç kullanlmak, sürücü belgesini yanında bulundurmamak, modifiyeli araç kullanmak ve hatalı park' gibi ihlallerden işlem yapıldığını belirtti. 
'HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM'
Konya 3'üncü Ağır Ceza Mahkamesi'nde yapılan yargılamasında olaya dair hiçbir şey hatırlamadığını ileri süren Toraman, "Savcılıkta ne ifade verdim hatırlamıyorum. Kaza anını hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda cezaevindeydim.  Araçta bulunan ve daha sonra müşteki tanık olarak duruşmaya katılan Muazzez Y.'nin ismini Derya olarak hatırlıyorum. Olay günü buluştuğumuzu hatırlamıyorum. Muazzez ile birlikte alkol aldık mı, onu da hatırlamıyorum. Böyle bir olay yaşandığı için çok pişmanım, daha önce hiç kaza yapmadım. Bu olayda bir kimsenin hayatı söz konusu. Şu mübarek ayda yemin ederim olayı hatırlamıyorum. Yalan söylemiyorum" diye konuştu.
10 YIL HAPİS CEZASI
Mahkeme, 24 Mayıs günü görülen karar duruşmasında Muhammet Ali Toraman'a, 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçlarından 8 yıl hapis cezası verdi. Ceza, bilinçli taksirle gerçekleştiği gerekçesiyle yarı oranında artırılarak, 12 yıla çıkartıldı. Sanığın mahkemedeki iyi hali göz önüne alınarak 10 yıla indirildi. Kararın ardından şehit polis memuru Ali Teke'nin yakınları gözyaşlarını içinde, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diye bağırdı.
GEREKÇELİ KARAR
Mahkeme açıkladığı gerekçeli kararında, 'sanığın eyleminin olası kast mı yoksa bilinçli taksir mi olduğunun tartışılması gerekteğine' vurgu yaptı. Olası kast ve bilinçli taksirin açıklamasına yer verilen gerekçeli kararda, şöyle denildi:
"Sanığın olay öncesinde alkol almaya başladığı, alınan alkol raporunda 2,79 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, ışık kontrollü kavşağa yaklaştığında kendisine yanan kırmızı fasılalı ışıkta hızını azaltmayarak kavşaktan hızlı bir şekilde geçtiği, alkollü olması sebebiyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'nin raporuna göre asli kusurlu olduğu, Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararlarında belirtilidği üzere TCK'nın 22/3 maddesince belirtilen bilinçli taksirin mevcut olayda oluştuğu, sanığın alkollü ve aşırı hızlı bir şekilde kendisine yanan kırmızı fasılalı ışıkta, geçiş üstünlüğü olmasına rağmen Yaşar Orman'a geçiş hakkı vermediği, aracını durdurmayarak geçmesi eyleminin bilinçli taksirin şartlarını oluşturduğu, mevcut olayda olası kastın şartlarının oluşmadığı anlaşılmakta, sanığın eylemini bilinçli taksirle gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır."  
İTİRAZ EDİLDİ
Mağdur polislerin avukatları ise cezayı az bularak kararı, Bölge Adliye Mahkemesi'nde temyiz etti. Avukatlar, temyiz dilekçelerinde olayın bilinçli taksirle değil olası kastla meydana geldiğini bu nedenle sanığa 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası verilmesi gerektiğini savundu.  
FOTOĞRAFLI