ANKARA'da, umreye götürme vaadiyle 31 kişinin yaklaşık 300 bin lirasını dolandırdığı suçlamasıyla 2'si tutuklu, 4 sanık hakkında dava açıldı. 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan yargılanan tutuklu sanıklar Oğuzcan T. ve kardeşi Cengiz T., ilk duruşmada, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, çok sayıda kişinin şikayeti üzerine Mayıs 2019'da başlattığı dolandırıcılık soruşturması kapsamında, Oğuzcan T., kardeşi Cengiz T., Fatma T., ve Derya B. gözaltına alındı ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Cumhuriyet Savcısı Alperen Alkılıç tarafından yürütülen soruşturmada, 4 kişi hakkında 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan dava açıldı.
300 BİN LİRA TOPLADILAR
Dava dosyasında yer alan bilgilere göre, sanıklar, hac/umre organizasyonu yapma yetkisi bulunmamasına rağmen farklı isimli şirketler üzerinden umre turu satıp, çoğu 50 yaşın üzerinde 31 kişiden toplamda 300 bin liraya yakın para aldı. Ancak, para topladıkları kişileri 'vizeniz çıkmadı', 'pasaportunuz kayboldu' gibi bahanelerle oyaladı. Ticari sicil kaydına göre şirketlerin sahibinin sanık Fatma T. olduğu; ancak fiili olarak işletenlerin Oğuzcan T. ve Cengiz T. olduğu belirtildi. Ayrıca adı geçen şirketlerin Diyanet İşleri Başkanlığı’na müştekiler adına vize başvurusunda bulunmadıkları da tespit edildi. Yine, bazı müşteki ifadelerinden sanıkların, paralarını geri isteyen müştekileri bazı siyasi parti ve siyasetçi isimlerini vererek tehdit ettikleri, şikayetçi olmamaları yönünde baskı kurdukları iddia edildi. Bu nedenle dolandırılmalarına rağmen şikayetçi olmayan çok sayıda kişinin de olduğunun değerlendirildiği vurgulandı.
'KİMSEYİ DOLANDIRMADIM'
Ankara Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'deki ilk duruşmada tutuklu sanıklar Oğuzcan T., Cengiz T., tutuksuz sanık Fatma T. ve avukatları hazır bulundu. Diğer sanık Derya B. ise duruşmada yer almadı. Sanık Oğuzcan T., Diyanet İşleri Başkanlığı'nda kayıtlarının olmamasının nedeninin acente olarak başka firmalara çalışmalarından kaynaklandığını ileri sürerek, "2018 yılına kadar hiçbir sorun yaşamadan hac ve umre organizasyonları yaptım. Bir nevi taşeron gibi çalışıyoruz. Vize ve Diyanet kaydı, büyük firmalar adınadır. Vize şirketinden vize alınamadığı için sorun çıktı. Mağdurların paralarını da Arabistan'da otel ve diğer ödemeleri yaptığım için ödeyemedim. Kimseyi dolandırmadım, suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
Sanık Cengiz T. ise olayla alakasının bulunmadığın, sadece ağabeyinin işi olması nedeniyle akrabaları olan mağdurlardan 2 kişiye paralarının bir kısmını ödediğini, diğer kısmını da babasının vefat etmesi nedeniyle ödeyemediğini söyledi. Sanık, olaydan kesinlikle maddi menfaati bulunmadığını belirterek beratını istedi.
ŞİRKETLER SEKRETERİN ÜZERİNE
Tutuksuz sanık Fatma T. ise sanık Oğuzcan T. ile daha önce ailesinin umreye gitmesi nedeniyle tanıştığını ve onun yanında sekreter olarak çalıştığını söyledi. Fatma T., "Ailevi nedenlerle şirketleri kendi üzerine yapamadığını, benim üzerime yapıp, geri devralacaklarını söylediler. Benim bu işten hiçbir maddi çıkarım olmadı. Suçsuzum beratımı istiyorum" dedi.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE OLDULAR
Mahkeme heyeti, üzerlerine atılı suçun niteliğinin değişme olasılığı ve tutuklu kaldıkları süre göz önüne alınarak sanıklar Oğuzcan T. ve Cengiz T.’in adli kontrol şartıyla tahliyelerine hükmetti. Duruşmaya gelmeyen sanık Derya B.’nin talimatla savunmasının alınmasına, dinlenmeyen müşteki ve tanıkların dinlenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.