Hasan KIRMIZITAŞ- Uğur CAN/İDLİB (Suriye), ()- SURİYE'de süren iç savaş, İdlib kentini hayalet şehre çevirdi. 35 günde 79 hava saldırısının düzenlendiği şehirde birçok bina yıkılıp, ciddi hasar görürken 80 bin nüfuslu Han Şeyhun ilçesinden 70 bin insan göç etti. İdlib ve kırsalında 35 günde 111 kişi öldü, 321 kişi yaralandı. Şehirde saldırılardan sonra yıkık dökük binalar, boş okul sıraları kaldı.
Demirören Haber Ajansı () ekibinden Hasan Kırmızıtaş ile Uğur Can, rejim ve Rus savaş uçakları ile topçu birliklerinin ateşi altına girmesiyle dünyanın gözünün çevrildiği Han Şeyhun kentine girdi.
HAYALET KENTE DÖNÜŞEN HAN ŞEYHUN’A GİRDİ
Neredeyse her evde bombardımanın izine rastlanan Han Şeyhun, zorunlu göçün ardından adeta hayalet kente dönüşmüş durumda. İnsan görmenin imkansız hale geldiği ve bombardımanın yarattığı enkazlarla dolu olan Han Şeyhun sokaklarında, sadece silahlı şekilde motosikletleri ile devriye görevi yapan muhalifler bulunuyor. İlçenin kontrolünü elinde bulunduran Özgür Suriye Ordusu’nu oluşturan gruplardan Ceyşul İzze mensupları, motosikletleri ile sokakları dolaşarak, zorunlu göç sonrası boşalan evlerde olası hırsızlık ve talanı engellemeye çalışıyor.
Eylül ayında Soçi Zirvesi sonrası varılan mutabakat ile Türkiye, İdlib'e yönelik hava saldırılarını sonlandırdı. Geçtiğimiz 9 Şubat'ta Rusya Hava Kuvvetleri'nin desteğini alan rejim güçleri ise tekrar saldırılara geçti ve 35 günde 79 hava saldırısı düzenlendi. Saldırılar sonucu İdlib ve kırsalında 111 kişi öldü, 321 kişi yaralandı. En büyük hasarı ise kentin Han Şeyhun ilçesi aldı. 80 bin nüfuslu ilçede 70 bin insan göç edince hayalet kente dönüştü.
Adını Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) olarak değiştiren El Nusra kontrolünde olan kent muhaliflerin kontrolündeki son kent merkezine dönüştü. 4 milyon nüfusu ile ‘Küçük Suriye’ olarak adlandırılan İdlib, rejim güçleri tarafından Ağustos ayından itibaren karadan ve havadan ateş altına alındı. Rus savaş uçaklarının da desteğiyle İdlib kırsalını havadan ve karadan bombalayan Esad güçleri, binlerce Suriyeli'nin evlerini terk ederek göç etmesine neden oldu.
9 ŞUBAT’TA SALDIRILAR BAŞLADI
Aradan geçen süre içerisinde rejim güçlerinin zaman zaman İdlib ve Hama kentinin kırsalındaki bölgelere yönelik topçu atışları devam etti. Esad güçlerinin terörist olarak tanımladığı silahlı rejim karşıtlarını hedef aldığını ileri sürdüğü topçu atışlarında da İdlib ve Hama kırsalındaki çok sayıdaki köyde bulunan yerleşim alanları yıkıldı, ölen ve yaralananlar oldu. Ancak, genel anlamda kentte tansiyonu düşüren mutabakattaki en büyük ihlal 9 Şubat’tan itibaren hava sahasının yeniden rejim ve Rus savaş uçakları tarafından kullanılmasıyla başladı. 9 Şubat’tan itibaren savaş uçakları havadan, topçu birlikleri ise karadan İdlib ve kırsalındaki Han Şeyhun, Marat Annuman, Jarjanaz, Latamina bölgelerini yoğun ateş altına almaya başladı.
111 KİŞİ ÖLDÜ, 321 KİŞİ YARALANDI
9 Şubat’ta başlayan bombardımanda şu ana kadar yapılan belirlemelere göre 79 hava saldırısı düzenlendi. 2500’ü aşkın topçu birliklerinin atış yaptığı kentte saldırılarda 26’sı kadın 37’si çocuk 111 kişi yaşamını yitirdi. Saldırılarda ayrıca 63’ü kadın 82’si çocuk 321 kişi de yaralandı.
70 BİN KİŞİ ZORUNLU GÖÇ ETTİ
Saldırıların yoğun olarak yaşandığı yerlerin başında ise İdlib’in güneyindeki 80 bin nüfuslu Han Şeyhun ilçesi oldu. Her gün savaş uçakları ve topçu birliklerinin ateşi altında olan kentteki siviller, saldırıların yoğunlaşmasıyla birlikte zorunlu olarak göç etmeye başladı. Kentte yerel meclis görevlileri, saldırıların altında kalan sivillerin evlerini bırakarak can güvenliklerini sağlayabilmek için İdlib kent merkezi, çevre ilçe ve köyler ile Türkiye sınırındaki kamplara gittiğini söyledi. Yerel kaynaklar, 70 bini aşkın kişinin zorunlu olarak göç ettiğini ve kentte kalan 10 bin civarında sivilin de saldırılarda hedef olmamak için evlerinden dışarı çıkamadığını ifade etti.
CAMİ VE OKULLAR DA HEDEF ALINDI
Neredeyse her evde saldırının izlerini görmenin mümkün olduğu Han Şeyhun’da, ortak kullanım alanları olan Cami ve okullar da savaş uçaklarının hedefi oldu. Nüfusun yüzde 90’ının göç ettiği kentte kalanların da güvenlik gerekçesiyle gidemediği ilçe merkezindeki bir cami savaş uçaklarının saldırısının ardından harabeye döndü. Kimsenin bulunmadığı sırada bombardımana maruz kalan camiyi görenler, saldırıda mabetlerin hedef alınmasına tepki gösterdi. Saldırıların başka adresi ise uzun süredir güvenlik gerekçesiyle kapalı tutulan bir ilkokul oldu ve savaş uçaklarının hedef aldığı okul bombardımanın ardından harabeye döndü.
SİVİLLER, SALDIRILARIN SON BULMASINI İSTİYOR
Rejimin hedefinde olan muhaliflerin elindeki son kent merkezi İdlib’te yaşayan siviller, her geçen gün artan saldırıların tedirginliği ile dünyaya seslerini duyurmaya çalışıyor. Rejim ve Rus güçlerinin varılan çatışmasızlık mutabakatını ihlal ederek hava ve karadan saldırılarını sürdürdüğünü belirten siviller, biran önce bombardımanın durdurulması için dünyaya çağrıda bulunuyor. Kentte sadece rejim ve Rusya tarafından terörist olarak görülen HTŞ üyelerinin bulunmadığını 4 milyon kişinin yaşadığını anlatan siviller, "Bir an önce hem İdlib’e yönelik saldırıların son bulmasını hem de Suriye’de savaşın durmasını istiyoruz. Artık tek isteğimiz ülkemize huzur ve barışın gelmesi. Bunun için tüm dünyanın bu çağrımıza olumlu yanıt vererek Esad rejimi ve Rusya’nın saldırılarını engellemesini istiyoruz" dedi.

FOTOĞRAFLI