15 TEMMUZ darbe girişimi sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmek isteyen darbeci General Semih Terzi'yi vurarak, darbe girişiminin seyrini değiştiren Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesiyle ilgili Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce, 18 sanık hakkında verilen mahkumiyet kararları, Bölge Adliye Mahkemesi(BAL) tarafından onandı.
Astsubay Ömer Halisdemir'in şehit edilmesine ilişkin 18 sanığın yargılandığı davada, Ankara 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, 19 Nisan 2018 günü kararını açıkladı. Mahkeme, sanıklar Ahmet Kara, Ahmet Muhammed Demirci, Ali Güreli, Ali Solmaz, Cemal Güleç, Cihat İbrahim Yörük, Erhan Almaz, Erkan Kütükçü, Fatih Şahin, Furkan Aslanbay, Gökay Engin, Halit Çelik, Harun Topbaş, Hasan Aksoy, Hüseyin Oğuz, İsmail Çınar, Mehmet Bilge ve Mihrali Atmaca'ya Ömer Halisdemir'in şehit edilmesinden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Bu cezadan indirime gitmeyen mahkeme heyeti, sanıkların tamamın, 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçundan da ikinci kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, bu suçtan verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını, 13 sanık yönünden iyi hal indirimiyle müebbet hapis cezasına çevirdi. Sanıklar Fatih Şahin, Hasan Aksoy, Hüseyin Oğuz, Ahmet Kara ve Mehmet Bilge'nin cezasında ise indirime gitmedi. Mahkeme böylece, 18 sanıktan 5'ine iki kez, 13'üne de birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermiş oldu.
İSTİNAF BAŞVURUSU SONUÇLANDI
Sanık avukatları karara, istinafta itiraz etti. Dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi 21'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararını, usul ve esas yönünden hukuka aykırılık  bulunmadığını belirterek, onadı. Daire, gerekçeli kararında, mahkumiyet kararlarının her sanık yönünden tek tek değerlendirildiğini, delil ve cezaların hukuken geçerli olduğunu vurgulayarak, şu ifadeler yer verdi:
"Sanıklar Ahmet Kara, Ahmet Muhammed Demirci, Ali Güreli, Ali Solmaz, Cihat İbrahim Yörük, Cemal Güleç, Erhan Almaz, Erkan Kütükcü, Furkan Aslanbay, Fatih Şahin, Gökay Engin, Halit Çelik, Harun Topbaş, Hasan Aksoy, Hüseyin Oğuz, İsmail Çınar, Mehmet Bilge ve Mihrali Atmaca hakkında 'Anayasa'yı ihlal' suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurularının incelenmesinde; sanıkların ilk derece mahkemesinin gerekçeli hükmünde ayrıntılı olarak belirtilen eylemleri ile TCK'nın 309. maddesinde tanımı yapılan suç açısından örgütsel koordinasyon veya iştirak iradesi gereğince ve iş bölümü doğrultusunda bulundukları mahal ve konumuna uygun, amaca hizmet eden ve katkı sunan icrai harekete geçip, amaç suç yönünden somutlaştığında ve elverişliliğinde tartışma bulunmayan bu fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurdukları gözetilerek, TCK'nın 37.maddesi kapsamında 'doğrudan fail' oldukları, sanıklarda amaç suç bakımından iştirak iradesinin mevcut olduğu ve eylemlerinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz askeri darbe teşebbüsünün planlı bir parçasını oluşturduğu, sanıkların tüm unsurları itibari ile oluşan müsnet suçtan TCK'nın 309. maddesi gereğince cezalandırılmalarında hukuka aykırılık bulunmadığı nazara alınıp, yapılan yargılamaya, dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, karar yerinde gösterilip incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli delillere, mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınarak, savunmanın inandırıcı gerekçelerle red edilmesine, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, verilen hükümlerde  bir isabetsizlik bulunmadığından, istinaf talepleri  yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurularının ayrı yarı reddine"
TUTUKLUK HALLERİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Daire gerekçeli kararında, ayrıca "Sanıklara yüklenen 'Anayasayı İhlal ve Nitelikli Kasten Öldürme' suçlarının niteliği, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu gösteren dosya kapsamındaki bilgi ve belge içerikleri, verilen ceza miktarı karşısında kaçma şüphesinin varlığı, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı ve atılı suç bakımından tutuklama tedbirinin orantılı bir tedbir niteliğini taşıdığı, tutukluluk halinin devamının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5. ve 6. maddesindeki koşullara uygun olduğu anlaşılmakla" diyerek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. 
KARARIN İTİRAZ YOLU AÇIK
Gerekçeli kararda, sanıklar hakkında verilen tutukluluğun devamına ilişkin karara karşı 7 gün içerisinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1'inci Ceza Dairesi'ne, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararlara karşı da 15 gün içerisinde Yargıtay'ın ilgili Ceza Dairesi'ne itiraz edilebileceği bildirildi.