İzmir’de yaşayan 75 yaşındaki Bekir Hacıoğlu, omurgasındaki enfeksiyon ve tüberküloza bağlı apse nedeniyle yatağa bağımlı hale geldi. İki zorlu ameliyatın ardından fizik tedavi bölümüne yönlendirilen Hacıoğlu, tedavi sürecindeki pozitif enerjisinin de katkısı ile kısa sürede ayağa kalktı. Hacıoğlu, iyileşmesini hekim ve fizyoterapistlerle ud eşliğinde şarkı söyleyerek kutladı.

İzmir’de yaşayan emekli bankacı 75 yaşındaki Bekir Hacıoğlu, bacaklarda kuvvetsizlik ve yürüyememe şikayetiyle 2 ay önce Medicana International İzmir Hastanesine başvurdu. Yapılan tetkiklerde, Hacıoğlu’nun omurgasında enfeksiyon ve tüberküloza bağlı apse olduğu saptandı. İki zorlu cerrahi ameliyat geçiren Hacıoğlu, daha sonra fizik tedavi bölümüne yönlendirildi. Tedavi sürecinde motivasyonunu hiç düşürmeyen Hacıoğlu, tedavisini yapan hekim ve fizyoterapistlere de pozitif enerji verdi. Şarkı ve türküler söyleyerek ayağa kalkıp destekle de olsa yürümeye başlayan Hacıoğlu, sağlık durumundaki iyileşmeyi şarkı söyleyerek kutladı. Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Aslı Çalışkan, Fizyoterapist Gizem Acar ve Hacıoğlu’nun eşi Münevver Hacıoğlu, Hacıoğlu’nun şarkılarına eşlik ederken, Fizik Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur da udunu konuşturdu.

“Şarkı söylemeyi çok seviyorum”

Bahçesinde kütük yararken bedenini zorladığını belirten Bekir Hacıoğlu, “Kendimi zorladıktan sonra ayaklarım tutuldu. İlk zamanlarda zor adım atıyordum, daha sonra durumum daha da kötüye gitti. Tedavi sürecimde moral çok önemliydi. Tedavi görürken şarkı söylüyordum. Etrafımdakilere ‘Sizi rahatsız ediyorsam söylemem, memnunsanız devam ederim’ dedim. Onlar da devam etmemi söyledi. Şarkılarla beraber etrafa da moral vermiş olduk. Şu anda çok iyiyim. Tüm ekibe müteşekkirim. Ben şarkı söylemeyi çok seviyorum. Doktorlarımızla şarkı söylemek beni çok mutlu etti” dedi.

“Hayata bağlılığıyla bu iki ameliyatı rahatlıkla atlattı”

Hacıoğlu’na yapılan ameliyatlar hakkında bilgi veren Beyin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Şenoğlu, “Hastamız, hastanemize bacaklarda kuvvetsizlik ve yürüyememe şikayetiyle başvurmuştu. Yürüyemiyordu ve yatağa bağımlıydı. Yapılan tetkiklerde, omurgasında çökme saptandı. İleri incelemelerimizde omurgada enfeksiyon olduğu kanaati oluştu. Yaptığımız incelemelerde, tüberküloza bağlı apse olduğu düşünüldükten sonra hastamızın ameliyatı planlandı. Omurga enfeksiyonu ve omurgaya ciddi bası olması nedeniyle Bekir Bey’e cerrahi planladık. İki aşamalı cerrahinin ilk bölümünde, beyin cerrahisi ekibi olarak göğüs cerrahlarımızla birlikte göğüs boşluğundan girerek enfeksiyonunu boşalttık. Oraya çeşitli enstrümanlarla omurgayı taklit edecek bir konstrüksiyon oluşturduk. Hastamız zorlu iki ameliyat geçirdi. Belli bir yaşı vardı ve ağır bir durumdaydı. Pozitif enerjisi ve hayata bağlılığıyla bu iki ameliyatı rahatlıkla atlattı ve daha sonra fizik tedavi bölümünde ileri tedavisi devam etti” diye konuştu.

“Bekir Bey’in ruhu genç”

Bekir Hacıoğlu’na ud çalarak eşlik eden Fizik Tedavi Uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Şendur da, “Bekir Bey, kliniğimize ayrı bir güzellik kattı. Hem sanatçı kişiliği hem de tedaviye katılımı, hem kendi hastalığı hem de grubun motivasyonu açısından çok yararlı oldu. Rehabilitasyon bir ekip işi. Hastanın da tedaviye katılımı şart. Bekir Bey bu açıdan bir şans oldu. Bekir Bey’in ruhu genç. Onun gönül yaşı genç olduğu için tedaviye katılımı çok olumlu oldu. Sanatın medikal tedaviye katkısı vardır. Biz de burada sanatı kullanmış olduk” ifadelerini kullandı.

“Hastamız bizi de motive etti”

Fizik Tedavi Uzmanı Doç. Dr. Aslı Çalışkan ise şunları söyledi: “Bekir Amca geldiğinde oturma dengesi yoktu. Dönemiyordu ve bu sebeple geceleri uyuyamıyordu. Ayak, bacak ve sırt kaslarında belirgin güçsüzlüğü vardı. Rehabilitasyon bir ekip işidir. Bekir Amca’nın pozitif enerjisiyle tedavi daha da iyiye gitti. Önce oturma ve dönme dengesini sağladık, kaslarını güçlendirdik. Ardından destekle ve daha sonra tek destekle yürümeye başladı. Hasta ne kadar motive ise ve dediklerimize ne kadar uyuyorsa her şey o kadar olumlu oluyor. Bu süreçte hasta yakınlarının da desteği önemli. Bekir Amca’nın eşi Münevver Hanım da her zaman onun yanındaydı. Hastamız bizi de motive etti. Bazen şarkılar söyledi, bazen güldürdü. O tedaviye geldiğinde bizi pozitif enerji kapladı. Onun geldiği saatleri sabırsızlıkla bekliyoruz.”