Yaşar Üniversitesinin milli takım sporcusu atletleri Berfe Sancak ve Tibet Sancak’ın anneleri de aynı çocukları gibi sporda büyük başarılara imza atan, atletizmde Türkiye ve Balkan rekorları sahibi Hanife Sancak. Türkiye’yi gururlandıran birçok dereceye imza atan şampiyon kardeşler, başarılarının ardında aynı zamanda antrenörleri de olan annelerinin büyük fedakarlığının yattığını belirterek, “Annemiz olmadan asla başaramazdık” diyor.

Türkiye’yi milli takım formasıyla temsil ederek uluslararası başarılara imza atan atlet kardeşler Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesinden geçen yıl mezun olan Berfe Sancak ve Meslek Yüksekokulu Grafik Tasarım Programı öğrencisi Tibet Sancak, spor yaşantısına onlarca madalya sığdırmış annelerinin yolundan gidiyor. Balkan ikincillikleri, Türkiye rekorları, Türkiye şampiyonlukları bulunan Berfe Sancak ile Tibet Sancak’ın anneleri Hanife Sancak da aynı çocukları gibi bir şampiyon ve rekortmen. Hanife Sancak’ın çeşitli branşlarda Türkiye ve Balkan rekorları, masterlarda Türkiye ve Balkan şampiyonlukları bulunuyor. Atletizm pistlerinde birçok rekor kırıp milli takımda ülkemizi temsil ederek madalya ve dereceler elde eden Hanife Sancak, çocuklarının aynı zamanda antrenörlüğünü de yapıyor.

Evde anne, pistte antrenör

Milli Takım ve Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezi (TOHM) antrenörü Hanife Sancak, eşi Murat Sancak ile de pistlerde tanıştığını ifade ederek çocuklarının kendilerinin izinden gidip milli takıma seçilip dereceler kazanmalarının gururunu yaşadığını söyledi. Çocuklarının atletizmde başarılar kazanırken akademik hayatta da başarılı olması için çabaladıklarını ifade eden anne Sancak, “Spor hayatımızın her anında var. Evde anneleri pistte antrenörleriyim. Antrenmanda çocuklarla birlikte çalışıyorlar ve diğerlerinin orada kendilerini ikinci planda hissetmemesi gerekiyor. Pistte tamamen antrenör-öğrenci ilişkisi içindeyiz. Orada ‘anne’ dediklerinde ’anneniz evde, hocanız burada’ diyerek tatlı sert oluyorum ara sıra. Biraz zor ama sahadaki olayı sahada bırakıp evde yine anne, aile, çocuk ilişkisini sürdürünce bir sorun yaşanmıyor. Kendim de spor yaşantımda aynı aşamalardan geçtiğim için bu durum evdeki anne-kız, anne-oğul ilişkimizi olumlu etkiliyor” dedi.

"Diğer öğrencilerim de benim çocuklarım"

Çeşitli yaş gruplarından birçok çocuk ve gence antrenörlük yapan Hanife Sancak, “Kendi çocuklarımda sporcu-aile ilişkisini yaşadığım için diğer çocukları da her zaman kendi çocuklarım gibi görüyorum. Bu da işimi kolaylaştırıyor. Kendi çocuklarımızın ve yetiştirdiğimiz çocukların milli takıma seçilmesi başarı kazanmaları bizi çok daha fazla mutlu ediyor. Biz de spor yaptık, orada heyecan ve gurur duyduk ama çocuklarımızla öğrencilerimizle duyduğumuz gurur çok daha fazla” diye konuştu.

"Hem spor hem akademik kariyer aynı anda yapılabilir"

Çocuklarının eğitim hayatlarını çok önemsediklerini dile getiren Hanife Sancak, “Sporla uğraşırken bir yandan da eğitim hayatlarında başarılı olmaları için onları hep destekledik. İlk başından itibaren, sporu yapsınlar ama akademik anlamda da başarılı olup üniversitede iyi bir eğitim alsınlar istedik. Okul ve antrenman sistemi anne ve baba desteğiyle oluyor. Böyle düşünerek hayatımızı programladık. Spordaki başarılarıyla gurur duyduğum kadar akademik başarıları ile de gurur duyuyoruz. Ailece çevremizdeki insanlara sporla okulun aynı anda iyi şekilde sürdürülebileceğini göstererek örnek olmaya çalışıyoruz” sözlerine yer verdi.

"Rol modelimiz annemiz oldu"

Genç atletler Berfe Sancak ve Tibet Sancak ise, “Atletizm bizde bir aile geleneği. Kendimizi bildik bileli ailecek birlikte pistlerdeyiz. Annemiz bizim için çok iyi bir rol model oldu. Anneler ne kadar bilinçlenir ve hayatta söz sahibi olursa bizim gibi sporda ya da başka alanlarda başarılı olan çocukların sayısı o kadar artar. Küçüklüğümüzden bu yana bizi her konuda eğittiği ve her kararımızda yanımızda olduğu için ne kadar teşekkür etsek az. Her şeyi beraber yaşadık ve beraber başardık, başarmaya da devam edeceğiz. Hakkını asla ödeyemeyiz. Bize hem anne hem antrenör hem arkadaş oldu. Annemiz olmadan asla başaramazdık” diyerek duygularını dile getirdi.