Hakkı, hakikati- doğru ve gerçekleri bilmek için; “akıllı bilge, bilgin mümin ve Müslüman olmak gerekir. Akıllı Müslüman; “hakkı batıldan, doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, yararlıyı zararlıdan, olumluyu olumsuzdan, ilmi hurafeden ayıran kişidir.” Daha akıllı Müslüman ise; “ 2- 4- 5- 10- 20- 100 iyiden, en iyiyi seçip, tercih edebilen insandır.”

İdeal olan insan, idealist olan insan; “harika, harikulade, şahane, mükemmel, muazzam, muhteşem olan bilge, güzel ahlaklı insandır.” Görev, ödev, sorumluluk, yükümlülüklerini yerine getiren hak ehli insandır. Akıllı insan: “İki dünyada zarara, ziyana uğramayan; takva, vera hak mümin samimi bilge Müslüman’dır.”

Her an akıllı, bilgili, bilinçli, mantıklı, sağduyulu, zekice, makul, ilmi, dini yaşayış içinde ol ki; iki dünyada huzurlu, mutlu, rahat edesin. Mal, mülk, servet edinmek için; helal, haram bakmadan, hak, hukuk dinlemeden, bir elde ediş içinde asla olma! Her zaman helal, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, güzel ahlak içinde yaşamaya çalışınız. Her an Allah’ı hatırla ve Allah’a yöneliniz. Bir an bile gaflet, dalalet, acizlik, zaaflık, haram, günah, sapkınlık, azgınlık içine düşmeyiniz.

Dilini boş, yararsız, kötü, çirkin, olumsuz işlerde asla kullanmayınız. Yazınız, sözünüz, davranışlarınız da yararlı, olumlu olsun. Davranışlarınız en güzel, estetik olmalı. Başkalarına her an en güzel, iyi, doğru, yararlı, olumlu örnek olma azmi ile hareket etmeli. Kötü, olumsuz, çirkin örnek olup; başkalarını da kötülüğe sürüklememeli.

“Aklı, doğru bilgi ile pusula ile kullanırsak, hak yola ulaşırız. Aksi halde pusulasız, yönsüz, yolda şaşırıp, sapıtırız. Günah, haramlardan sakınmayanın, iki dünyası cehennem olur. Öfkesine yenilenin, galibiyeti olmaz. Sabretmeyenin, sabırlı olmayanın, derdi bitmez. İslam dini; öfkeyi yenmeyi, sabırlı olmayı, ilgilenmeyi, bilgilenmeyi, kanaat sahibi olmayı emretmektedir.”

Dünyevileşmemeli. Dünyaya hırs ile açgözlülükle bağlanmamalı. Maddi, manevi anlamda tertemiz, tayyip olmalı. İnsanlardan dilenmemeli. İstekte bulunmamalı. İnsanları usandırmamalı. Yalan söylememeli. Sözünün eri olmalı. Kıskanç, çekemez olmamalı. Kalp sağlıklı, beden sağlıklı, akıl sağlıklı, bilgi sağlıklı olmalı. Taş gibi çelik gibi sağlam olmalı. Ahlak olarak pamuk gibi yumuşak olmalı.

İnsanlara karşı sevgi, saygı içinde olmalı. İncitici, kırıcı olmamalı. Çocuklara, kadınlara, yaşlılara daha özenle, dikkatle davranmalı. Davranışlar ince, nazik, kibar, zarafetli, nezaketli olmalı. Öyle öküz- kızgın boğa gibi eşekleme girmemeli, konuşmamalı. Kötü söz, niyet, davranış taşımamalı. Ömrü temiz yerlerde kullanmalı. Görev, ödev, sorumluluk bilincinde yaşamalı.

Allah cc. en iyi bilen, gören, söyleyendir. Allah’a uymalı. Ona göre yol, yordam edinmeli. Alçak gönüllü, ağırbaşlı olmalı. Merhametli, acıyan, şefkatli, müşfik olmalı. Kaba, saba, hain, acımasız, haydut gibi vahşi katiyen olmamalı. Her türlü haramdan sakınmalı. Helal, mubah, meşru, yasal, hukuki işler yapmalı.

Meryem süresi 96. Ayet: “ Allah Tealâ; onlar ki, iman eder ve salih- iyi güzel amel işler, Rahman onları sevgili ( sevecek ve sevdirecektir.)”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Üç şey var ki, dostunun sevgisini senin için saf ve katışıksız hale getirir. Yolda karşılaştığın zaman ona selam vermen, toplumda yer göstermen ve en çok sevdiği ad ile hitap etmen.”

Hadis-i şerif: Kişi, dostunun dini (yolu, yaşantısı) üzeredir. O halde kiminle dostluk kurduğuna dikkat edesin.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Dikkat edin! Vücutta öyle bir et parçası vardır ki, o sağlam olursa, bütün vücut sağlam olur. O bozulursa, bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O kalptır.”

Hadis: “ İki günü eşit olan aldanmıştır, zarar içindedir.”

Nisa süresi 58. Ayet: “ Allah, size mutlaka emanetleri ehli- uzman olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah, size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi hakkıyla işiten ve görendir.”

İslam Âlimleri der ki; nefsin 7 (yedi) tane mertebesi, aşaması vardır. Bunlar:

“ 1-Nefsi emmare ( kötülüğü emreden nefis)

2-Nefsi levvame ( kendini kınayan nefis)

3-Nefsi mülhime ( ilhama mazhar olan nefis)

4-Nefsi mutmaine ( itminan bulmuş- inanma, güvenme, tatmin olma, huzura erme, sükûn etme, rahat etmiş nefis)

5-Nefsi radiye( razı olmuş nefis)

6-Nefsi mardiye ( razı olunmuş nefis)

7-Nefsi kâmile ( kemale- olgunluğa ermiş nefis)”

İşte biz bu aşamalardan geçerek, yedinci aşamaya gelmeliyiz ki, olgun hak mümin, samimi takva vera bilge Müslüman olalım. Öyle Müslüman’ım demekle, olgun Müslüman olunmadığını bilelim. Nasuh ( samimi, ciddi) tövbe edip, Allah’a yönelelim. Hak mümin, hakiki Müslüman olursak; takva, vera Müslüman olursak, inşallah cennete ulaşırız. Allah’tan bağışlanma dilemeli. Af, mağfiret dilemeli. Dua etmeli, zikretmeli, ibadet etmeli, tövbe etmeli. İyilik, hizmet, yardım, infak etmeli. Merhametli, şefkatli, müşfik olmalı. “Allah’ın emirlerini yerine getirmeli. Yasakladıklarından sakınmalı.” Allah’ın yarattıklarına hak hukuk borcumuz olmamalı. İslam dinini; Kur’ân, sünnet, akıl, ilme göre peygamberimiz gibi yaşamalı.

Nisa süresi 69. Ayet: “ Kim, Allah’a ve peygamberine itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehitlerle ve en iyi kimselerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır.”

Hadisi şerif: “ Sözün en güzeli Allah’ın kitabıdır. Kılavuzluğun en güzeli ise Muhammet’in rehberliğidir.”

Ahzap süresi 21. Ayet: “ Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır.”

Veda Hutbesinden, Hadisi şerif: “ Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı Kur’ân-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir.”

( Bazı ilahiyatçılar ve onları gaflet ve sapıklık içinde takıp eden, hak bilgiden yoksun zavallı insanlar; Kur’ân ile sünnet arsında mesafe koymak istemektedir. Böylece hadis, sünnet, peygamberimiz dışlamak istemektedirler. Bu durum iyi niyetten yoksun, haince, düşmanca bir tutumdur. İslam; Kur’ân ve sünnet üzerine kurulmuştur. Peygambersiz hiçbir İlahi kitap, suhuf- sayfalar gönderilmemiştir. Peygamberimizin görevi, Kur’ân’ı öğretmek, yaşatmak, ibadetlerini öğretmektir. Peygamberimiz olmadan, hiçbir ibadeti yapmak mümkün değildir. Peygamberimiz, Kur’ân’ı, ibadetleri, İslam’ın yaşayışını öğretmiştir.

Kur’ân, hak ile batılı, doğru ile yanlışı, iyi ile kötüyü, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı, İslam ibadet ve ahlakını insanlara öğretmiştir. Peygamberimiz olmadan; namaz, oruç, zekât, hac, kurban gibi ibadetleri yapmamız mümkün değildir. Zira Kur’ân’da bu ibadetlerin yapılış şekli detayı ile yoktur. Bu ibadetlerin yapılışını Cebrail as. Peygamberimize ayrıca öğretmiştir. Kur’ân ve sünnet arasında mesafe koymak, batılının düşmanca niyetini uygulamaktır. Akıllı olmalı. Akılsız, çıkarcı olup, dini yıkmaya çalışmamalı. Yıkamazsınız. Kendiniz rezil rüsva, perişan olursunuz.)

“Müslüman, Allah’ın emirlerini tutar, yasakladıklarından sakınır. Kur’an’ı peygamberimiz gibi yaşar. Peygamberimiz sıfatlı olur. Çok geniş bir bilgiye, kültüre, tekniğe, teknolojiye sahip olur. Çok yüksek İslam ahlaklı, edepli, hayalı, doğru, dürüst, adaletli, hakkaniyetli, ilimli harika insan olur. Samimi takva vera mümin olur. Yeterli İslam bilgisine sahip olur. Her iyiliği, ibadeti Allah cc. rızası için yapar. Kendini beğenmez. Kibirli- gururlu olmaz. Onurlu, şerefli, iftihar eden, kendi ile övünç duyan olur. Alçak gönüllü, vakarlıdır. Kin, nefret, intikam peşinde koşmaz. Şahane bir Türkçe konuşur, yazar. Ayet ve sünnetleri harfiyen yaşar. Tasavvuf ehli olur. İsraf- savurganlık yapmaz. Kanaat sahibidir. Cömerttir. Ne yaptığının bilincindedir. Her konuda adil ve insaflı olur. Haram, mekruh işlerle işi olmaz. Farz, vacip, sünnet emirleri dosdoğru yapar- eda eder. Çok konuşmaz. Gevezelik etmez. Fitne, fesat, nifak- ayrılık ardına düşmez. Kendini övmez. Kendi yapmadıklarını başkalarından beklemez. Namaz, oruç, zekâtı, hac, kurban gibi ibadetleri eksiksiz yapar. İyiliği yayar. Kötülüğü engellemeye çalışır. Halkın içinde hakça yaşar.

Müslüman, okur, öğrenir, bilir, yapar. Cahil cühela çapulcudan Müslüman olmaz. Müslüman her gün gelişme, ilerleme, yükselme halindedir. Bir günü diğerine eşit değildir. Dünyalık için yetesiye helal kazanç içindedir. Haram peşinde koşmaz. Haram işleyenler yücelemez. Aşağılık olur. Dünya yaşantısı bir sınavdan oluşmaktadır.

“Müslüman’ın ölçüsü; Kur’ân, sünnet ve ilimdir.” Biz yalan ve yanlış yapmayan insan arıyoruz. Yalancıdan, yanlışlar içinde boğulandan, Müslüman olmaz. İsraf edenden, hele devletin- milletin parasını çarçur edenden, Müslüman olmaz. Müslümanlığın kıstasları- ölçüsü, ölçeği, değerlendirme birimi bellidir. Müslüman olacaksan, peygamberimiz gibi Müslüman olmalı.”

Dost, kardeş, güvenilir insan, toplum, millet olmak için; samimi, bilgili, bilinçli, takva, vera Müslüman olmalı. Her Müslüman’ım diyenden, gerçek Müslüman olmadığı anlaşılıyor. Müslüman’ım diyor. Müslüman’a, İslam dinine hainlik, alçaklık, kahpelik, adilik, serserilik, aşağılık, ihanet ediyor. Aslında bu gerçek Müslüman olduğuna kendi de inanmıyor. Bir sapkın ideolojin, bozuk felsefenin köpeği olduğunu çoktan biliyor.

( Mümin ve Müslüman şunu der;

“ Rabbim, âlemleri hiç yoktan ve de varlıktan yaratan yaşatan, Yüce Allah’ tır.

Dinim; İslam,

Kitabım; Kur’ân-ı Kerim,

Peygamberimim; Hazreti Muhammet sav.

Kıblem; Kâbe

Âdem as. Nesliyim.

Bütün insanlarla karındaşım.

Bütün Müslümanlarla dost, arkadaş, kardeşim.

Kalubeladan beri Müslüman’ım. Elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslüman’ım.

Kur’an, sünnet, ilme göre akıllıca yaşarım.

Tüm sapkın sapık zalim ideolojileri, bozuk felsefeleri teperim.

Hak için hakça işler yaparım.

Hakk’ın halka olan kitabına, dinine, imanına, peygamberine inanır ve ona uyarım.

Müslüman olarak güvenilen, güven veren, güven duyulan olgun insanım.)

Müslüman bilgili ilgili bilinçli samimi olmalı. Görev ve sorumluluklarının bilincinde hareket etmeli. Müslüman, Allah ve peygamberinin iradesi ile hareket etmeli. Müslüman her konuda yeterli olmalı. Ömrünü kendini ve başkalarını geliştirmek için değerlendirmeli. Allah’ın yarattıklarını kullanırken, hamt etmeli, şükretmeli.

 Müslüman; iyi ile kötüyü ayırt edebildiği gibi; 2- 3- 5- 10 iyi arasından da, en iyiyi seçebilmeli ve de en iyiyi tercih etmeli. Müslüman güçlü ve dosdoğru, dürüst adil olmalı. Dünya insanlığını iyi yönde değiştirip, yenileyip, değiştirebilmeli.

Hadis-i şerif: “Ameller, niyete göredir.”

İyi niyet, güzel amel, doğru iş sahibi olmalı.

Hadis-i şerif: “ Hayâ imandandır.”

Hayâ, utanma, ar sahibi olmalıyız. Hayâsız insandan mümin olmaz.

Önce birey kendini en iyi, güzel, doğru, dürüst, yeterli, güzel ahlaklı, ilimli, bilimli, teknik, teknolojik, ahlak yönü ile çok, çok güzel iyi yararlı olumlu yetiştirmeli. Önce birey, önce insan önce kendimiz yetişmeliyiz. Kendimiz yetişmeden, çocuklarımızı, yakınlarımızı, komşularımızı yetiştiremeyiz. Başkalarına ayarlı olamayız. Birey yetişirse, aile yetişmiş olur. Aileler güzel yetişirse, toplum ve devlet güzel yetişmiş olur.

Allah cc. nur süresi 61. Ayette: “ Evlere girdiğiniz zaman birbirinize, Allah katından mübarek ve hoş bir esenlik dileği olarak, selam verin.” 

Peygamberimiz buyuruyor: “ Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.”

Harika harikulade şahane mükemmel muazzam muhteşem muntazam dosdoğru olan İslam dini ve ahlak sahibi olunuz. Aile ve Müslüman olmanın sorumluluğunu taşıyınız. Bilgili, bilinçli, huzurlu, sağlıklı, akıllı, zeki birey, aile toplum olunuz. Kur’an ve sünnet ışığında, ahlak eksenli, İslam merkezli birey, aile, toplum, devlet olunuz. Doğru dini bilgiler edininiz.

 Din bilgisine; bidat, hurafe, felsefe, ideoloji gibi sapıklıkları ekleme yapmayınız. Bu iş batıl, küfür olur. Bireyi, aileyi, toplumu, devleti tehdit eden tüm haşere, mikrop, virüs, bakterileri yok ediniz. Bünyeye sokmayınız. Dine, felsefe, ideoloji, sapıklık sokmayınız.

İdeolojilere uymak, insanı batıla, küfre götürür. Bugün bozuk felsefe ve ideoloji sahipleri, İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadır. Müslümanlıkları sadece kimlik kartında İslam olarak yazmaktadır. Bu yeterli bir durum da değildir.

Kur’an, sünnet, ilim ışığında her soruna çözüm bulunuz.

İlmin her dalından yararlanınız. Teknik, teknoloji kullanınız. Hem kullanınız hem de en üstününü üretiniz.

Çağın değişim, yenilik, dönüşümlerini zamanında herkesten üstün yapınız. Geri kalmayınız. Komünistler gibi bireysel becerileri, yetenekleri yok etmeyiniz. Devlet ve özel sektör girişim ve yatırımlarını ortak, işbirliği içinde yapınız.

Kuşatıcı, kapsayıcı, kucaklayıcı olunuz.

Sosyal hizmetler, sosyal yardımlar yapınız.

Özgün, evrensel, tutarlı, kararlı, ortak akıl kullanan, şura- meclise danışan olunuz.

Her kurum ve kuruluşla, bireylerle işbirliği yapınız.

Bireyleri, eş adaylarını eğitip- öğretmeden evlilik yapmayınız. Aileye yönelik eğitimler veriniz.

Mutlaka evlilik öncesi eğitim, öğretim, seminer, kurs, dersler veriniz. Çocuklara ve gençlere dini mutlaka ama muhakkak öğretiniz.

Şiddet, terör, anarşi, bozgunculuk, fitne, bağımlılık, intihar, namussuzluk gibi kötü, çirkin davranışları sıfırlamak için her gereken mutlaka yapılmalı.

Devlet memurları halka gereken hizmeti özveri, fedakârlıklarla vermelidir. Halk memnun edilmeli. Sorunlar çözülmeli. Derlere çare bulunmalı. Yapamıyorsan, yer ve makam işgal etmemeli.

Üreten, kaliteli, verimli üreten olmalı. Saygı ile hizmet vermeli. İncitmeden, kırmadan, dökmeden hizmet yapmalı. İnsan onuruna uygun görev yapmalı. İnsanları, kadınları kötü işlerde kullanan adilerden, aşağılıklardan olmamalı.

Gerçek, hakiki, hak Müslüman; “ İyiliği emreder. Kötülüklerden meneder.”

Böyle yapmayandan bir nane olmaz.

Allah cc. Ali İmran süresi 104. Ayette buyuruyor: “ İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip, kötülükten nehyeden- yasaklayan bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.”

Bugün bu emri, görevi yerine getirmeyen ülkeler; savaş, çatışma, dış müdahale, iç kalkışma içinde kahrolmaktadır. Diyanetleri kalmamış. Sapıklıklar artmış. Cehalet yaygınlaşmış. İnsanlar hayvan altı duruma düşmüş. Ülke fitne, bozgunculuk, bozukluk, nifak- ayrılıkçılık içinde yok olmaktadır. Bu durma düşen salak aptal manyak geri zekâlılar, hala durumun farkında değillerdir. Hala hainlerin ardına takılmış, itkuyruğu gibi gitmektedirler.

Felsefi bozukluk ve ideolojik sapkınlık içinde olanlar; hiçbir zaman hakkı, hakikati, doğru ve gerçekleri anlamayacaktır. Çünkü batıl, küfür olan inançları, hakkı hakikati reddetmeyi gerektirmektedir. Tüm felsefi bozukluk ve ideolojik sapkınlık içinde olanlar; sapkındır, azgındır, bozguncudur, fitne, fesatçıdır. Doğru ve gerçekleri reddederler. Reddetmeseler, zaten imanlı, İslamlı hak mümin ve bilinçli Müslüman olurlar. Ama İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadırlar. Tüm İslam’ı, evrensel, milli, manevi, insani, ilmi değer yargılarının düşmanıdırlar. İslam ve Müslümanlara olan kinleri, düşmanlıkları, nefretleri ile mundar olup, geberip, gitmektedirler. Bir tanesini geçen hafta Yeni Zelanda da gördük. Cuma namazı esnasında 50 Müslüman’ı şehit etti. 48 tanesini de yaraladı. 5 farklı tüfek kullanarak, katilliğini de canlı yayınladı! Ya PKK- KCK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ve diğer katliamcı haydut cani katliamcılar! Hepsinin canı cehenneme! Onlarla gönül bağı olanlarda, onlarla beraber Gayya kuyusuna gidecek! Herkes yaptığının karşılığını görecek. 

Tevbe süresi 71. Ayet: “ Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirinin yardımcılarıdırlar. Onlar iyiliği emrederler. Kötülükten menederler. Namazı gereği gibi kılarlar.”

Ali İmran süresi 110. Ayet: “ Siz, insanlar için meydana çıkarılmış olan en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emredersiniz. Kötülükten menedersiniz. Allah’a iman edersiniz.”

Nisa süresi 135. Ayet: “ Ey İman edenler! Haktan ayrılmayın…”

Bakara süresi 44. Ayet: “ İnsanlara iyilik yapmalarını söylüyorsunuz da kendinizi unutuyor musunuz?”

( İyiliği emredip, kötülüklerden menetmek için;

“ 1- Bilgi sahibi olmalı.

2- Yumuşak dil ile tebliğ, öğüt etmeli.

3- Azarlamak, cahil demek, ahmak demek, aşağılamak asla olmamalı.

4- Herkes görev ve yetkileri içinde iyiliği emredip, kötülüğü menetmeli. Boyu aşmamalı. Aşırılık, gerilik içinde kalmamalı.

1-      Yasa, hukuk, doğruluk çerçeveli, olması kadar olmalı. Aşırılık, gerilik içinde olmamalı.

2-      Pedagojik eğitim, öğretim yapmalı.

3-      Kendimizin yapmadığını, başkalarına yap, dememeli.

4-      Davranışlarımız ilmi ve dini olgunluk içinde olmalı.

5-      Birbirini ayıplamamalı. Kırmamalı. Kötü lakaplarla çağırmamalı. Zalim olmamalı. Din iman düşmanı olup, hayvanatlı yaratık durumuna düşmemeli. Doğru, dürüst, adil işler yapmalı. Ahlakı davranmalı.)

Müslüman öyle alelade, basit, kötü, çirkin, işe yaramaz, zararlı, yararsız işler içinde olmaz, olmamalı. Allah’ın tüm güzelim sıfatlarını yaşar. Peygamberinin tüm ad ve anlamlarını içine sindirerek, hayat tarzı yapar. İyilik, güzellik, doğruluk, dürüstlük, yararlılık, hakkaniyet adına ne vara, yaşantının lezzeti olarak hayatına ekler, katar.

İslam dinini, ilmi, fazilet değerlerini, görgü kurallarını yaşantısının esas ve asıl gayesi yapar. Öyle öküzleme, eşekleme işler yapmaz. Peygamberimiz, sahabeye- ashabına- arkadaşlarına hayatın edep, adap, usul, kural, kaide, düsturlarını öğretmişti. Cahiliye, cahil bir kalabalık halktan, medeni- uygar bir medeni mutlu toplum oluşturdu. İnsanlığı bilgi, davranış olarak geliştirmiş. Okuma, öğrenme, düşünme, fikir kazanımı yapma alışkanlığı kazandırdı. Gafletten doğacak fecaat, felaketleri önlemiştir. Okuma, öğrenme, terbiyeli olma, doğru, dürüst, olgun, hakkaniyetli olma konusunda elinden geleni yapmış. Cahiliye toplumunu saadet – mutluluk toplumu yapmıştır.

        Allah’ın ve peygamberinin huzuruna çıkacağını unutma! Şimdiden hazırlığı yapmaya başla! Hiçbir varlığa haksızlık etme! Hakların, hukukun alınmaya başlandığı o günde; sevapsız, ecirsiz, senden hakkını sevap olarak isteyenler çıkmasın. İnsan ve varlık hak hukukuna azami ölçütlerde uy. Hakk’a erenlerden, varlığı memnun edenlerden olma.  Farklı, iyi güzel bir insan ol. Allah’a giden yolu bırakıp; sapıkların, sapıtmışların, zalimlerin, Allah cc. düşmanlarının yoluna girme! Zalim ve mundar olma. Kişiliğin, Kur’ân’a uysun. İslam kişiliği, şahsiyetin olsun. Herkes seni iyi derken; çıkar, menfaat bulduğu için demesin. Hak yolun hakiki yolcusu olduğu için desin.

                Ateist, zalim, hak hukuk tanımayan katil katliamcı komünistlere uyma! Aşırı sağcı faşist Hıristiyan, Budist, Hindu, ne bela, olanlara takılma! Siyonist, mason, zalim katliamcı katil Yahudilere aldanma! İdeolojik sapıklık, felsefi bozukluk içine düşme!

Kemalizm’i, Atatürkçülüğü kendine maske edinen, bin bir suratlı mendeburlara inanıp, aldanma! Sadece ve ancak İslam dinine mensubum. Elhamdülillah hak mümin ve Müslüman’ım de. İslamcı- İslamcılık gibi İslam dinini politik, siyasi, ideolojik, felsefi duruma getiren zalim katil sapkınlara kanıp, inanma.

                ( 31 Mart 2019 Pazar günü yerel seçim var. Irkçılık, İslam ve Müslüman düşmanlığı, münafıklık yapanlar çok! İçişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı, istihbarat ve güvenlik birimlerinin açıklamasına göre; İl İl, İlçe İlçe, ad açıklandı. Öyle ki, PKK- KCK terör örgütünden 4 yıl ceza almış kişiler bile belediye başkan adayı ve de belediye meclis üyesidir. Bu PKK- KCK terör örgütünden CHP’de 224, Saadet denilen dinci partiden 81, İyi Parti denilen sözde ülkücü partide 27 PKK- KCK üyesi var. Henüz Fetö ve diğer terör örgütü mensupları açıklanmadı. Taşnak, Çetnik, Asala Ermeni çete mensupları, masonlar, yıkıcı komünistler, bölücüler, bozguncular, bozucular iş başındadır! İşte bunun için ülkemizde hiç terör bitmiyor. Devlet, millet, terörist birbirinden besleniyor.

                PKK- KCK terör örgütü uzantısı siyasi parti HDP, ülkemizin batısında diğer işbirliği, ittifak yaptığı partiler içinde adayını gösterdi. Kürtlerin yoğun yaşadığı İllerde de kendi HDP partisinden adaylarını göstermektedir. Böylece ülkenin her yerinde PKK= HDP yönetici olacak. FETÖ da yine bu ittifakta başı çekmektedir. Diğer radikal sol komünist örgütlerde bu Millet ittifakı denilen= zillet= illet ittifakı içinde yer buldu.)

                Ak Parti Hükümeti, 94 PKK= HDP belediyesine 2 yıl önce kayyum atamıştı. Kayyumlar 2 yıl içinde pisliğe bulanmış yerleşkeleri, kentleri; şehre, kente dönüştürdü. HDP belediyeleri, belediye parasını PKK teröristlerine aktarıyordu.

                Ülkemizde insanlar sağlıklarına bakmıyor. Helal, haram demeden yiyor, içiyor, giyiyor, kullanıyor. Bağımlılık had safhadadır. Sigara, alkol, esrar, eroin, 100’den fazla bağımlılık yapan madde kullanılıyor. Ortada, ülkemizde böylece 600 binden fazla sakat- özürlü- engelli çocuk bulunmaktadır. 200 bin kadar da İstanbul’da engelli bulunmaktadır! Bu durum kişiye, aileye, topluma, devlete her yönü ile yüktür.

Allah cc. bir şeye haram, mekruh diyorsa, yasak diyorsa; ondan hayır ve iyilik gelmez, gelmemektedir. Hakk’a ve peygamberine kulak vermeyenler, insanlığın başına bela oldular. Bir de kuralsız, ilkesiz, bilgisiz, bilinçsiz yaşayanlar; özürlü, sakat olmaktadır. Toplumda %11’den fazla engelli var. Bunun %17 olduğunu bildirenlerde bulunmaktadır. Bu durum Batı- batıl ülkelerde daha yüksek orandadır.

Bendeniz, milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel fazilet değerlerine bağlı hak mümin hakiki bilge samimi Müslüman olarak; vatanını, milletini, ümmeti, insan olanları, memleketini, devletini, bayrağını, bağımsızlığını, özgürlüğünü çok, çok, çok seven, koruyan, gözeten bilgili bir olgun insanım. İnsanca davrananları da severim. Ama PKK- KCK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C, TAŞNAK- ÇETNİK- ASALA, BAŞPİKOPOS MARİOS ÂŞIKLILARINA, SEVDALILARINA SEVGİM, SAYGIM OLMAZ. BUNLARIN HİLE VE ALDATMACALARINA KARŞI ÇOK UYANIK, DİKKATLI, BİLGİLİ, BİLİNÇLİ, ÖNLEMLİ OLMALI.