Sakarya Üniversitesi Vakfı Okulları İlk ve Ortaokul Müdürü Hakan Okumuş, öğrencilerin geleceğe hazırlanmasında yapılan çalışmaları değerlendirdi.<br/>SAÜ Vakfı Okulları’nın 17 Ağustos depreminin ardından Sakarya’da oluşan eğitim sorununu çözmek için kurulduğunu söyleyen Okul Müdürü Hakan Okumuş, “Kurumumuz 2001 yılında eğitim ve öğretime başladı. Kuruluşumuzdaki amacımız Sakarya gençliğine, Sakarya’mıza özellikle depremden sonra büyük bir ihtiyaç olan eğitim açığını kapatma adına ciddi bir atılım yapmak ve eğitimi en iyi şekilde öğrencilerimize sunmaktır. Kurumumuz açıldığından beri birçok çalışmaya ve projeye ev sahipliği yaptı. Önceliğimiz çocuklarımızın mutlu olmaları. Çocuklarımızın geleceğe daha umutlu bakmaları için kendilerini özgüvenli yetiştirmeleri önemli. Sakarya Üniversitesi’nin desteğini de alarak buradaki personelimizden öğretmenimize kadar herkes özverili bir şekilde çalışmaktadır” diye konuştu.<br/>Müfredat derslerinin dışında öğrencilerin spor, sanat ve yabancı dil derslerine ağırlık verdiklerini söyleyen Okumuş, “Eğitim içeriğini de planlama aşamasında sınıf öğretmenlerimizin girdiği dersler dışında, öğrencilerimizin sportif sanatsal becerilerini geliştirici derslere ağırlık vermekteyiz. Bunlar görsel sanatlar, müzik, beden eğitimi, halk oyunları, bilişim teknolojileri, satranç, akıl oyunları, yabancı dil eğitiminde de Almanca ve İngilizce olarak öğrencilerimize bu dersleri veriyoruz. Bunların dışında bir de ilköğretim sınıflarımızda temel değerler eğitimi dersimiz var. Biz öğrencilerimizin bilmesi gereken, karşısındakine saygı duyma, temel görgü kurallarını bilme, birlikte yaşama bir çöpü yerden kaldırıp çöpe atma gibi bu tür temel değerleri öğrenmesi için böyle bir ders planladık ” şeklinde konuştu. Hafta içi eğitiminin yanı sıra hafta sonları da öğrencilerin hobilerine uygun kursların olduğunu dile getiren Okumuş, “Özellikle çocuklarımızın hafta sonu da kendi istek ve arzuları doğrultusunda hobilerini geliştirici çalışmalar yapmaktayız. Hafta sonu kurslarımızda şu anda 190’a yakın öğrencimiz faaliyet göstermekte. Basketbol, voleybol, tenis, masa tenisi, satranç, piyano, keman, golf ve resim kurslarımızda çocuklarımızı, bu yönlerini geliştirici çalışmalara yönlendirilmekteyiz” ifadeleriinde bulundu.<br/>İlkokul ve ortaokul sınıflarında sosyal sorumluluk projelerinin de olduğunu söyleyen Okumuş, “Baktığımız zaman bütün bu çalışmaların yanında Sakarya Üniversitesi’nin isim olarak bize verdiği ağırlık ve sorumluluklar var. Bundan dolayı sosyal sorumluluk projelerimizi, toplumsal olaylara duyarlı bir şekilde yürütüyoruz. Örneğin, tüm öğrencilerimiz TEMA Vakfı Gönüllüleri üyesidir. Ağaç dikimi ve çevreyi ağaçlandırma ile ilgili okulumuza ‘yeşil yaprak’ kazandırmış bir çalışma yaptık. Bununla birlikte sınıflarımızdan birinin ‘askıda ekmek’ projesi ile bir diğer sınıfımızın Sakarya Kadınlar Birliği Şubesi ile yaptığı çalışma sonunda, sadece yetim kız çocuklarına yönelik verdiği eğitim bursu projeleri var” dedi.<br/>Öğrenciler için önemli bir noktanın da çocuğun kendini ifade edebilen mutlu birer birey olarak yetişmesi oluğunu anlatan Okumuş, 2. Sınıf öğrencileri için ‘Masal Kahramanları’ projesini gerçekleştirdiklerini söyledi. Projenin mimarı SAÜ Vakıf Okulları sınıf öğretmeni Seval Abdullah, konu ile ilgili olarak, “Genelde insanların en büyük sorununun, bir topluluk karşısında konuşamamak olduğunu düşünüyorum. Bunun sebebi de özgüven eksikliğidir. Bazı insanların makam ve mevki sahibi olsalar bile yeterli düzeyde özgüveni olmadığından, anlatmak istediklerini yeteri kadar anlatamadıklarını gözlemliyorum. Bu özgüven, çocukluk döneminde gelişir. Bu amaçla biz öğrencilerimizin, bir program çerçevesinde sevdikleri bir masal kahramanı olarak teker teker sahneye çıkmasını ve o masalı anlatmalarını istedik. Öğrencilerimizin ailelerinin de bulunduğu bir etkinlikte, görev alan her öğrencimiz ortalama 10 dakika sahnede kaldı. Öğrencilerimizin, sahnede masallarını anlatmış olmaları onların özgüvenlerinin gelişmesinde önemli bir adım oldu” ifadelerini kullandı. Öğrenci için önemli olanın sahnede bir topluluk halinde değil, tek başına bir sunum yapmak olduğunun altını çizen Abdullah, bu tarz etkinliklerin devam edeceğini, bir sonraki etkinlikte Türk büyüklerinin canlandırılacağını söyledi.