Allahü Teâlâ’nın gönderdiği bir peygambere inanların hepsine “ümmet” denir. Peygamber, bir kavme gönderilince, o kavim, o peygamberin ümmeti olur. Peygambere iman edenlere “ümmet” denir. Biz, hak mümin ve hakiki samimi Müslümanlar, Hazreti Muhammet sav. Ümmetiyiz. Peygamberler, Allah’tan vahiy yolu ile gelen iletileri insanlara iletir. Allah’ın mesajlarına, peygamberlerin öğütlerine uyup, yaşam tarzı edenler; iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat, kolay, doğru, dürüst, adil, güzel ahlâklı, ferah, refah, felah bir sonsuz yaşantıya kavuşurlar. İki âlemde kurtuluşa ererler.

Müslümanlar en “faziletli” olgun müminlerdir. Fazilet; “en değerli, en bilgili, en hünerli, meziyetli, marifetli, en iyi, güzel, yüksek ahlâklı demektir.”

Allah’ın doğru, dosdoğru yoluna din denir. Peygamberler, bu dini, insanlara ulaştırmış. İnsanları bu din ile eğitmiş, öğretmiş, bilgilendirip, bilinçlendirmişlerdir. Her peygamberin kendi ümmeti, kendine inananı vardır.

Son peygamber Hazreti Muhammet Mustafa sav. Ümmeti de bizleriz. Bizler, Kur’ân’a ve son peygamber Hazreti Muhammet’e inanan, hak mümin hakiki Müslümanlarız. Bu inançta olanlara; mümin, Müslim, Müslüman denir. Bu inançta olmayanlara da; kâfir, müşrik ve münafık denir. Bu, âlemlerin Yüce Rabbi olan Allah’ın tanımlamasıdır. Âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan, tekrar var edecek olan, Yüce Allah cc. en doğruyu söyler.

Biz, müminler, Allah’ın İslam dinine inanmış, peygamberimizin çağrısına uymuş, itaat etmişiz. Bunun için Mümin, Müslüman olmuşuz. Çağrıyı- daveti kabul etmeyenlere, kâfir denmektedir. Şu anda kendini Hazreti Musa ve Hazreti İsa ümmeti kabul edenler, yanılıyorlar. Artık o inanış yürürlükten kaldırıldı. Zaten Tevrat, Zebur ve İncil’in aslıda kalmadı. Kalmış olsa bile artık hükmü, geçerliliği kalmamış olurdu. O, İlahi iletiler bir kavme gelmişti. Kur’ân ise tüm insanlığa geldi.

İslam olanların dışında kalanlar, Kur’ân ve Hazreti Muhammet sav. Düşmanlığı yaptıklarından, kâfir olmuşlardır. İşleri, güçleri İslam, Kur’ân ve Hazreti Muhammet, Müslüman düşmanlığı, hakareti, yalanı, iftirası yapmaktır! Allah cc. akıllarını, zekâlarını, iradelerini, bilgilerini doğru edinip, doğru kullanmayı nasip eder, inşallah. Bizler, hiçbir kişiye, bireye, topluma, insana, varlığa asla hakaret etmeyiz. Peygamberler ise, hepside bizim peygamberimizdir. Birbirinden ayırt etmeyiz. Bizim imanımızın olmazsa olmazları şunlardır:

Allah’a, Allah’ın varlığına, birliğine, Allah’ın kitabına, peygamberlerine, meleklerine, vahiy yolu ile gönderilen tüm kitaplarına, tüm peygamberlerine, ahret gününe, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna, ölümden sonra dirilişe, hesap gününe, cennet ve cehennemin varlığına inanırız, iman ederiz. Kısacası Allah’ın tüm kitap ve peygamberlerine; derinden, samimice, hiçbir kuşku duymadan, iman eder, kabul eder ve de yaşarız. Allah’ın emirlerini tutar, yasakladıklarından sakınıp, kaçınırız.

Bir Müslüman, Allah’ı “Esma’ül Hüsna” denilen “güzel ad ve sıfatları” ile detaylı bilmeli. Peygamberimizi sıfatları ile “siyer” dediğimiz hayatı ile bilmeli. Din cahili, cühelası, yobazı olmamalıyız. Kur’ân ve sünnetleri, hadisleri bilmeliyiz. Bunun öğrenimini, eğitimini örgün ve yaygın eğitim olarak almalıyız.

Kur’ân, tüm peygamberlere indirilen kitapların, mesajların özeti, kısacasıdır. Kur’ân’a uyan, diğer peygamberlere inen emirlere ve yasaklara da uymuş gibi olur. Diğer peygamberlere de namaz kılmak, oruç tutmak, zekât ve sadaka vermek, hac yapmak, örtünmek- tesettür vardı. Ama namaz vakitleri daha farklı idi. Kılınışta farklılıklar vardı.

Hazreti Muhammet sav. Ümmetinin ömrü kısa, sevapları daha çok, günahları da daha çok işlemektedir. Günahları yüzünden çok zarar- ziyan göreceği için çok dikkatli, özenli, bilinçli hareket etmeli, yaşamalı. “Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. Af, bağışlanma, istiğfar dilemeli. Çok tövbe etmeli. Dua etmeli. Zikretmeli. İbadeti, iyiliği çok yapmalı.” İnsan hata, yanlış, günah yapar. Ama anladığında da tövbe edip, dönmesini bilmeli. Sevap yapmayı artırmalı.

“Peygamberler tarihi okumalı. Peygamberi tanımalı. Sevmeli. Saygı duymalı. Örnek almalı.” Hazreti Âdem as. Peygamberden, son peygamber Hazreti Muhammed sav. Peygambere kadar olan tüm peygamberleri öğrenip, kendimize örnek almalıyız. “Tüm peygamberler, Hazreti Muhammet sav.’ye tabi olmayı istemişler. Çünkü Hazreti Muhammed ümmeti olmak; çok değerli, kıymetli bir nitelik, özellik, sıfattır. En iyi mümin ve Müslüman, cennete ilk girecek olan müminler, Hazreti Muhammet ümmeti olan takva Müslümanlar olacaktır.”

Hazreti Muhammet sav. Ümmeti, diğer ümmetlerden farklı, özellikli, nitelikli, hususiyetlidir. Şöyle ki:

1-      “ Savaşta alınan ganimetler sadece bu ümmete helal kılındı.

2-      Beş vakit namaz kılmak da Hazreti Muhammet ümmetine özeldir.

3-      Ezan ve kamet de bu ümmete özgü özelliktir.

4-      Fatiha’dan sonra “âmin” demek,

5-      Namazda melekler gibi saf durmak, Hazreti Muhammed ümmetine özgüdür. Diğer ümmetler namazları yalnız kılarlardı.

6-      Karşılaşmada selam vermek,

7-      Cuma gününde duanın önemi ve duanın kabul edilmesi,

8-      Ramazan ayında Allah’ın merhametinin, affının artması,

9-      Ramazan ayında, sahurda yemek yemek,

10-   Kadir gecesinin verilmesi,

11-   Bela ve musibetlerde sabırla dua etmek,

12-   Önceki ümmetlere yüklenen ağır bela ve musibetler, bu ümmete verilmedi.

13-   Bu ümmete zorla, cebir ile dayatma ile tehdit ile yaptırılan işlerde günah yazılmıyor.

14-   Müslüman adı, bu ümmete özel addır.

15-   İslamiyet, Kur’ân ve sünnet; önceki mesajla göre mükemmeldir.

16-   Muhammed ümmeti, dalalet- sapıklık ve bozuk işlerde birleşmeyecek.

17-   Bu ümmetin doğru- dürüst âlimlerinin ortak görüşleri senet ve kanıttır.

18-   Açıkça günah işlemeyen, bozuk inancı, itikadı olmayan müminlerin, bir Müslüman hakkında; iyidir, hayırlıdır, dediği mümin, cennetliktir.

19-   Bu ümmetin az, küçük bir iyi ameli dahi çok sevap almaktadır.

20-   Hz. Muhammed ümmetinin büyük âlimleri çoktur.

21-   Kabire- mezara günahları ile giren müminler için diğer Müslümanlar dua ederse, günahları kalmaz. Günahlarını Allah cc. af eder.

22-   Kabirlerinden en önce kıyamet günü bu aziz ümmet çıkacaktır. En önce kabrinden peygamberimiz kalkacaktır.

23-   Kıyamet günü, mahşerde bu ümmet en yüksek yerde bulunacaktır.

24-   Hazreti Muhammed ümmetinin alınlarında secde izi bulunacak.

25-   Sıratı nurlar içinde geçeceklerdir.

Başkaları, onlar için sevap yaparsa, onlara yazılır. Bunun gibi Hz. Muhammed sav. Ümmetinin diğer ümmetlerden pek çok ayrıcalığı, üstünlüğü, değeri, kıymeti, önemi vardır. Ne mutlu Hazreti Muhammed Mustafa sav. Ümmeti olanlara!”

Eğitimci- Öğretmen, Gazeteci, Yazar, Şair Mehmet KASAP diyor ki:

“Ben, âlemleri hiç yoktan yaratan, yaşatan,

Yüce Allah’a hamt eder, şükreder, secde eder, dua eder, ibadet ederim.

Günahlarıma Nasuh Tövbesi ile tövbe ederim.

Allah’ı zikrederim, itaat ederim, emir ve yasaklarına uyarım.

Allah’a imanım dosdoğru ve sonsuzdur.

Namaz kılar, oruç tutar, zekât verir, umre ve hac yaparım.

Meleklerine, ahret gününe, kitaplarına, peygamberlerine inanırım.

İmanımın şartı; Kur’ân ve peygamberdir, asla kuşku duymam.

Allah’a teslim olurum, kula kulluk etmem.

Hayır ve iyiliği her zaman yaparım, çıkar beklemem.

Hakk’a tanıklık ederim; batıla, küfre düşmem.

Hakkın emirlerine boyun eğerim, batıla sapmam.

Af ve bağışlamayı Rabbimden dilerim.

Herkese güven verir, güvenlerini alırım.

İnsanlarla barış ve esenlik içinde uyumlu yaşarım.

Sözümde durur, hakka ve hakikate bağlanırım.

Herkese adaletle, eşitlikle, hakla, hukukla davranırım.

İyi ve güzel İslam ahlakım ile davranırım.

İbadet edenleri ve iyilik yapanları çok severim.

Sabreden, öfkesini kontrol eden, olgun insanım.

Bozguncuları, anarşistleri, şiddetçileri, böbürlenenleri;

Teröristleri, zalimleri, katliamcıları, zalimleri, gâvurluk yapanları;

Haddi aşan, hainleri, hakkı -hakikati inkâr edenleri sevmem, saygı duymam.

Ben, her zaman dosdoğru ve gerçekçi olurum, merhametle davranırım.

Adilim, ağırbaşlıyım, alçakgönüllüyüm, iyilik yapanım.

Bağışlayanım, olumlu düşünenim, cesaretliyim, cömerdim.

Planlı çalışanım, dost olanım, özveriliyim, diğerkâmım.

Hoşgörü, ölçülü, dengeli, iyi niyetli, kanaatkârım.

Kardeşliği, dostluğu, arkadaşlığı, komşuyu, akrabayı korur, kollarım.

Kusur ve hatalarını görmezden gelir, bağışlarım.

Saygılı, nezaketli, kibar, efendi, centilmenim.

Görev ve sorumluluklarımı eksiksiz, tam yerine getiririm.

Allah’a hamt eder, şükreder, insanlara teşekkür ederim.

Maddi, manevi tertemizim, kimseye zararım olmaz.

İnsanlarla yardımlaşma, dayanışma, paylaşma içinde olurum.

Asla acımasız, açgözlü, alaycı, aldatan, arabozucu olmam.

Kesinlikle bencil, cimri, dedikoducu, emanete hainlik yapan olmam.

Katiyen hakaret etmem; hırsızlık, yolsuzluk, hortumculuk yapmam.

Asla ve kata hileci, yalancı, iftiracı, ikiyüzlü, inatçı olmam.

Kabalık yapmam, savurgan olmam, kıskançlık yapmam.

Kin, nefret ile hareket etmem; dinime uyarım.

Korkak, cüretkâr, küskün, öfkeli, gösterişçi, küfredici olmam.

Tembel, uyuşuk, pısırık, edilgen, vurdumduymaz olmam.

Zalim olup, haksızlık, kâfirlik, gâvurluk yapmam.

Ben, dinimi severim, saygı duyarım, onu över, üstün tutarım.

Farz, vacip, sünnet, müstehap, mubah, haram, günah, sevap, mekruh;

İsraf, müfsit bilirim ve harfiyen emre uyarım.

İslam ve imanın şartlarına eksiksiz uyar, yaparım.

Çıkarcı, kinci, bencil, duyarsız, saygısızlık, cimri, kötülük yapan olmam.

İnsan kayırmam, adil ve eşit davranırım.

Kul hakkına dikkat ederim, hak- hukuk çiğnemem.

Acımasız, zalim gâvur gibi hiç olmam, onlara zerre kadar benzemem.

Aklım, kalbim, ruhum, bedenim tertemizdir.

Fikrim, düşüncem, niyetim, eylemlerim iyidir.

Doğru sözlü, eylemli, sorumluluğunu hakkıyla bilenim.

Maddi, manevi değerlerime sahip çıkarım.

Vatanımı, milletimi, devletimi, bayrağımı, bağımsızlığımı;

Özgürlüğümü, ülkemi, memleketimi, dinimi- imanımı çok severim.

Maddi, manevi değerlerime kötü gözle bakanı yanımdan kovarım.

Haine, alçağa, kahpeye değer vermem; adi yaratık bilirim.

Ahlakım; İslam ahlakı, edepli, hayâlı, hakkaniyetliyim.

Rabbime hakça ibadet eder, varlıklara iyilik yaparım.

Allah’ımın emirlerini tutarım, yasakladıklarından sakınıp, kaçınırım.

İyiliği emreder, yayar; kötülükleri engeller, yok ederim.