Peygamberimiz buyuruyor: (“ Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım.”

“Büyüklerimize saygı, küçüklerimize sevgi ve şefkat göstermeyen, bizden değildir.”

“Rabbim! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl. Bizi, Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle.”

“Sizin hanımlarınızın üzerinizde hakları olduğu gibi hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır.”

“Allah ancak samimiyetle ve sadece kendi rızası gözetilerek, yapılan ameli- ibadetleri kabul eder.”

“Allah’ı Rab, İslam’ı din, Muhammed’i peygamber olarak gönülden benimseyen kimse, imanın tadını almış olur!”)

Al-i İmran süresi 31. Ayet: (“ De ki; eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin. Günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır. Çok merhamet edendir.”

Tin süresi 4- 6. Ayet: “ Biz, insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip, yararlı işler yapanlar, müstesna! Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.”

Al-i İmran süresi 19. Ayet: “ Kuşkusuz Allah katında din İslam’dır.”

Al-i İmran süresi 85. Ayet: “ Kim, İslam’dan başka bir din arama çabası içine girerse, bilsin ki, bu kendisinden asla kabul edilmeyecek, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.”

Zümer süresi 2. Ayet: “ Biz, bu kitabı sana gerçeğin bilgisi olarak gönderdik. Öyleyse samimi bir inanç ve bağlılık göstererek, sadece Allah’a kulluk ede.”

Allah cc. Isra süresi 53. Ayetinde buyuruyor: “ Kullarıma söyle! En güzel şekilde konuşsunlar. Yoksa şeytan aralarını bozar. Çünkü şeytan insanın apaçık düşmanıdır.”

Enam süresi 162. Ayet: “ De ki, şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm; âlemlerin Rabbi olan, Allah içindir.”)

İslam dini; iman, ibadet, güzel ahlak, muamelat, hak, hukuk, doğruluk, adalet, hakkaniyet, edep, adap, ilke, kural, onur, saygınlık, ağırbaşlılık, samimiyet, geçimli ve uyumlu olma gibi binlerce değere önem verir. Yaşam tarzı edilmesini ister. Bireysel iletişim, ilgi, ilişkiye, aile hayatına, toplum düzenine, devlet işleyişine kıymet vermektedir. İyi niyet, hakkaniyet, merhamet, şefkat, müşfik, bilgili ve bilinçli yaşamaya önem ve değer vermektedir.

Kur’ân bir yaşam kılavuzudur. Peygamberimiz en güzel şekilde Kur’ân’ı Kerim’i yaşadığı için peygamberimizi örnek almalıyız. Müslüman, sevgi, saygı, muhabbet, nezaket, incelikle doludur. Müslüman, güzel ahlaklı, olgun, mükemmel, muazzam, muhteşem, numune örnek insandır.

Kur’ân, insanlık için bir rehber- kılavuz, yol gösterici, son İlahi hak sözdür. İnsanlara gereken her bilgiyi, bilinci, yaşam ilkesini öğretir.

Kur’ân, sünnet; bozuk felsefi görüşlerle, sapkın ideolojik sapıklıklarla karıştırılmamalı. Kıyaslanmamalı- karşılaştırılmamalı.

Kur’ân; Allah cc. Sözüdür. Felsefi görüşler ve bozuk ideolojiler; sapkın, ideolog sapkınların uydurmasıdır. Hem de akıl, fikir, doğruluktan uzak, kişiliği bozukların düzmeleri, safsatalarıdır.

Kur’ân ve sünnet; edep, adap, hayâ, alçak gönüllük, samimiyet, dürüstlük, sabır, hoşgörü, affedicilik öğretir. İnsanlık, insancılık, insaniyet, insan hakları öğretir. İnsanlara anlayışlı, duygudaşlık, yumuşak davranma istenir. Kaba, katı kalpli olmama emredilir.

Müslüman, has davranışlı, samimi davranışlı olmalıdır. Hainlik, alçaklık, adilik, kahpelik, aşırılık, gerilik, katillik, katliamcı, serseri, akılsız, holigan, haydut, barbar, hırsız, yolsuz, olumsuzluk yapmamalarını emreder. Olumlu, iyi niyet, duygu, düşünce, eylem içinde olma istenmektedir.

Müslüman, vefalıdır, özverilidir, fedakârdır, maddi- manevi olarak temizdir. Çıkarcı, gösterişçi, münafık- ikiyüzlü, kibirli olmaz, olmamalı. Mümin ve Müslüman kişi, cana yakındır. Sıcakkanlıdır. Güler yüzlüdür. İnsan severdir. Zalimlik yapmaz, haksızlık yapmaz. Kalp, beyin, ruh, gen olarak tertemizdir.

Müslüman, milli, yerli, dini hak değerlere sahiptir. Vatanını, milletini, devletini, bağımsızlığını, bayrağını sever. Vatan içinde ırkçılık, dincilik, ayrımcılık, cemaatçilik, tarikatçılık, bölücülük, alçaklık, hainlik, düşmanlık etmeden; yaşama azmi ile huzurlu, mutlu, sükûnet içinde yaşar, yaşamalıdır. Alçak adilere uymamalı. Onlara aldanıp, kanmamalı. İnsanlık müsveddelerine değer, önem, destek asla vermemeli.

Müslüman, iyi niyetlidir. Güzel duyguludur. Doğru düşüncelidir. Harika, harikulade, şahane, mükemmel davranışlıdır. Haram, günah işleyip, vebal almaz. Cehennemi hak edecek davranışta bulunmaz. Cennetin yolunda hareket eder. Kendimizi, aile bireylerimizi, akraba, komşu, çevremizdekileri, arkadaşları, tüm insanlığı cennete götürmek için gereken çalışmayı yapar. Dünya ve ahireti güzelliklerle yaşamaya katkı sunar. Önce kendini, aile halkını, akrabalarını, komşularını, arkadaşlarını, insanlığı kurtarma gerçeği ile tüm gücü ile mücadele eder, etmelidir. Önderi; peygamberimiz ve peygamberler olmalıdır. İlkeleri; hak, hakikat, İlahi hak söz Kur’an’ı Kerim olmalıdır. Pozitif ilimle, bilimle, bilgiyle, doğru kültürle, sanatla, teknik ve teknolojiyle yaşamalıdır.

Çevremize iyilik, güzellik, doğruluk, dürüstlük, yararlılık, ilim, irfan, sanat, medeniyet katalım, kazandıralım. Etkin müminler olursak, yararlı oluruz. Her türlü haram, günahtan sakınarak, güzel örnek olarak, insanlığa katkı sağlarız. Hem pozitif ilimleri hem de dini ilimleri öğrenerek, katkımızı artırabiliriz. Cahilin yararından çok zararı olacağını unutmamalıyız. İslam sınırlarını aşmamalı. “Demokrasi, özgürlük deyip; haddi, hududu aşmamalı.” Üstün irade merkezli, eksenli yaşayarak, kendimize ve başkalarına iyilik katkısı sunabiliriz. Nefse, şeytana, şeytanlaşmışlara uyarsak, saray içinde bile huzursuz, mutsuz, rahatsız oluruz. İman ve İslam, ilim ve irfan ile yaşantımızı sürdürmeliyiz.

Müslüman, her işini, görevini sadece ve ancak Allah cc. Rızasını kazanmak için iyi niyetle, düşünceyle, has şekilde yapmalıdır. Gösteriş ve çıkar beklentisi olmamalı. Müslüman, aklı dosdoğru, ilim, bilim, iman ve İslam ile işletmeli. Dünyanın geçici olduğunu, zevklerinin geçici olduğunu unutmamalı. Aklını, nefis, şeytan ile işletmemeli, kullanmamalı. Ölüme ve ölüm sonrasına hazırlanmalı. Uğrayabileceği felaketlere karşı önlem almalı. İman, din, vatan, millet, devlet, bayrak, insanlık düşmanı, hayvanca sına hareket edenlere; kanıp, aldanmamalı.

Hayvanlar dünyasından belgesel filimler izliyorum da; hayvanlarda her türlü çıkarcılık, bencillik, aldatma, kandırma, kötülük etme, çalma, haksızlık etme vardır. İnsan bu şekilde hayvanlaşmamalı.

PKK, ülkemizde 1978 yılından beri “Apocular” adı ile “PKK” adı ile “PKK-KCK” adı ile farklı sivil toplum örgütleri adı ile terörün en kötüsünü yapmaktadır! Ülkemizde yaklaşık 40 yılda 50 bin insanın ölmesinde eylemi vardır. 1980 yılı öncesinde Ermeni terör örgütü ASALA vardı. PKK kurulduktan sonra Asala terör örgütü PKK içinde yer aldı. Hep birlikte İran, Irak, Suriye’de yoğun eylemler, terör yapmaktadırlar.

Suriye’de PKK- YPG adı ile terör yapmaktadır.

Irak’ta Talabani, Barzani ile birlikte çalışmaktadır. Diğer adlarda olan terör örgütleri ile de eylem yaptılar, yapıyorlar.

 İran’da PKK- PJAK olarak terör yapmaktadırlar!

Türkiye’de PKK terör yaparken, Türk Güvenlik Güçleri tarafından öldürüldüklerinde, İçişleri Bakanımızın söylediği; %20- 25’i Ermeni asıllı olmaktadırlar. Bunun içindir ki, eylemlerinde çok acımasız, , katliamcı, vahşi davranmaktadırlar.

27 Eylül 2020 gününden beri, 17 gündür, Azerbaycan, Ermenistan savaşıyor! PKK, İran, Irak ve Suriye’den gelip; Ermeni saflarında savaşıyor. Hem de Ermeni milislere terör eğitimi veriyor. Katiller, katliamcılar, zalimler, zulmedenler, kaybetmeye mahkûmdur. Yedi bin askeri etkisiz hale getirildi. Cephede varlık gösteremeyen, Ermeniler ve yandaşları, Azerbaycan kentlerine konveksiyon ve balistik füzelerle saldırıyor. Attığı balistik füzeler, Rus malı olup, 300 km. menzilli, 700 kg. ağırlığındadır. Düştüğü yerde 150 konut, 100 kadar işyerini yıkıyor! Yüzlerce sivil yerlere füze atıyor. Ancak bir kısmı Azerbaycan askeri kuvvetlerince havada patlatılıyor. Birçoğu da eski olduklarından patlamıyor.

 Azeri Türkleri şimdiye kadar tek bir sivili öldürmemiştir. Türkler, inancı, imanı, dini- imanı sayesinde asıl ve esaslı bir ümmettir, millettir.

 Ruslar, Ermenilere ücretsiz silah yardımı yapıyor. Kargo uçakları ile Erivan’a silah gönderiyor. Aynı işlemi İran’da yapıyor. Azerbaycan sadece işgal edilen, Karabağ topraklarında savaşıyor. Savaşı yaymıyor. Ermenistan geneline yaymıyor. Ama füzeler, Ermenistan topraklarından atılıyor. Ermenistan’a füze atılırsa, Rusya, Azerbaycan’a müdahale eder, diye; füze, top, bomba atmıyor. Ben işgal edilen, topraklarımı kurtarmaya çalışıyorum, diyor. “Zaten Ermenistan sınırlarını bütünü ile Rus askerleri koruyor. Aralarında güvenlik anlaşması bulunmaktadır.”

 Savaş çetin geçiyor. Zira Dağlık Karabağ’da yükseklik 3,000 metreden yüksektir. Ermenistan, 30 yıldır yoldaşları, yandaşları ile engebeli arazide mevzilenmişler. Türkiye tüm varlığı ile Azeri Türkeri’nin yanındadır. “İnsansız Hava Araçlarımızla az kayıp vererek, cephede başarılı oluyorlar.” Ermenistan’ın %35 – 70 askeri gücü cephede yok edildi. Askerler kaçıyor. Kaçmasın, diye zincirle bağlananlar da vardır. Türkiye, Azerbaycan bayrakları ile donatıldı. Azerbaycan’da Türk Bayrakları ile donatılmış durumdadır.

Bu zalim kâfirler, sivilleri bilerek, tasarlayarak, vuracaklarını söyleyerek, savaş suçu işleyerek, vurmaktadır. Şu anda Ermenistan da aynısını yapmaktadır. “Azerbaycan’ın sivil ve ekonomik yerlerini yok edeceğiz, demektedirler. Buna hiçbir kınama, suçlama da yapılmamaktadır.”

“BM- UNICEF birkaç gün önce şöyle bir açıklama yaptı: “ Dünyada 140 milyon öksüz, yetim çocuk bulunmaktadır. Bunlar Afganistan, Irak, Suriye, Yemen, Libya, Sudan, Somalı, Myanmar- Arakan Müslümanları diyerek, açıklama yaptı. Afganistan’da 2 milyon, Irak’ta 5 milyon, Suriye’de 1 milyon öksüz, yetim olduğu açıklandı. Her gün 16 bin çocuk açlık ve bakımsızlıktan ölmektedir! Suriye’de 5,9 milyon çocuk bakıma muhtaçtır. 74 milyon sığınmacı, mülteci vardır. Bunların tamamına yakını Müslümandır. Kâfir gâvurların zalimliklerinden zulme uğramışlardır. Sivil halk katledilmiştir! Anne, babalar katledilmiştir! 74 milyon sığınmacının, %45’i çocuktur. Bakımsızdır. Çadırlarda, yağmurlarda, kışta, kıyamette açıktırlar. Açtırlar.

1980’lı yılarda da Irak, İran ülkesinde birbirleri ile savaşta sivil katliamlar yapılmıştı. 1,5 milyon insan katledilmişti! Afganistan halkı ise 1979 yılından günümüzde, 41 yıldır savaşın içindedir! 

1990’lı yıllarda da Bosna- Hersek, Kosova, Çeçenistan, Doğu Türkistan Uygur Türkleri, Filipin- Mora Müslümanları, Keşmir, Filistin halkı, Lübnan halkı, Somalı halkı, Sudan halkı, Orta Afrika Cumhuriyeti Müslümanları, Cezayir halkı, Myanmar Müslümanları katledilmişti. Bu ülkelerin halklarının hepsine millet, devlet olarak yardım etmişizdir. Bilfiil kendim hepsine kişisel ve örgütsel olarak yardım dernekleri aracılığı ile yardım ettik.

Türkiye 140- 150 ülke halkına sürekli sosyal yardım yapmaktadır. Yardım bakımından dünyada birinciyiz. Emperyalist gâvurlar aç bırakıyor. Türkiye doyurmaya çalışılıyor. “Türkiye’de de 17 milyon fakir vardır. Halkımızın %47’si 2,500 lira asgari ücretle çalışıp, geçinmektedir. 13 milyon emeklinin büyük çoğunluğu 1,500 lira gibi çok düşük emekli aylığı almaktadır.” Dünyada en çok Türkiye’de mülteci vardır. Ülkemizde 6 milyon mülteci bulunmaktadır. Halkımızda 10 milyon kadar işsiz bulunmaktadır. Yükümüz ağır, derdimiz çok büyüktür. Mültecileri hem ülkemizde hem de kendi ülkelerinde bakmaya çalışıyoruz. Kendi halkımızda karşılıksız 16 çeşit sosyal yardım yapıyoruz. Yeterli değil ama biz sömürücü, işgalci, sömürgeci, emperyalist bir ülke değiliz. Alın terimizi, emeğimizi, ekmeğimizi paylaşıyoruz. Yardım ediyor, dayanışma, paylaşma yapıyoruz. Bu İslam, insan oluşumuzdandır. İnsaflı, vicdanlı, merhametli oluşumuzdandır.

Ülkemiz son 18 yılda olmayan, yapılamayan işleri yapmaya başladı ve de beceriyor. 86 yıl sonra Büyük Ayasofya Camii ibadete açıldı. 40 yıldan beri bu milletin başına bela olan PKK ve destekleyen sol- komünist örgütler, devre dışı bırakılıyor. Ülkemizde, ırak, Suriye’de etkisizleştiriliyor.

Ege ve Doğu Akdeniz’de hakkımız olan deniz yetki alanımızı, kıta sahanlığımızı korumak için askeri ve siyasi mücadele devam ediyor.

27 yıldan beri Dağlık Karabağ bölgesinin alınması, kurtarılmasına askeri ve diploması mücadelesi veriyoruz. Sadece bizler, Azerbaycan’ın yanındayız. Bu ay 170 milyonluk askeri malzeme sattık.

KKTC’de 46 yıldır girilmeyen, Maraş kentini hizmete açtık.

Sanayileşmede, savunma gelişmelerinde, tarım ve hayvancılıkta, ihracatta gelişiyoruz. Çevremizdeki mazlum halklara askeri ve siyasi sahip çıkıyoruz.

 Askeri alanda 700 proje geliştirdik. Artık %75 askeri malzememizi kendimiz karşılıyoruz. Artık 2002 yılı öncesi Türkiye yok artık! Bunun için bizde sahaya indik. Bunları düşman ağzı ile konuşan, düşünen, kötü niyet taşıyan, kimseler anlayamaz.

Niyet kötü ise hayırlı iş yapılamaz. Düşünce kötü ise iyi iş yapılmaz. İnsanın niyeti, duygusu, düşüncesi, fikri ne ise eylemleri de benzer sıfattadır. Anormal, bozuk düşüncelilerin ilkesi, kuralı, kaidesi, talimatı; yasalara uygun olmaz. Alışkanlıkları güzel olmaz. Doğru düşünüp, yararlı işler yapmaz. Aşırılık ve gerilik içinde saplantılarla berbat ve harap olur! Saçmalayanlar, olumlu düşünemez. Benciller, güzel işler yapamaz.

Bugün sadece PKK hain, alçak, düşük, adi, kahpe, katliamcı, serseri, haydut, eşkıya, her türlü suç işleyen; vatan, millet, devlet, bayrak, insanlık düşmanı değildir. PKK siyasi uzantısı da HDP de aynı yoldadır. PKK’nın siyasi uzantısını; PKK dağ kadrosu belirlemektedir. PKK- HDP’ye destek veren CHP’dir. CHP’ye destek verenlerde az değildir. 7 siyasi parti ortak alçaklıkta hareket etmektedirler. Onlara da mankut kafalılar destek vermektedir.

Böylece 1968 – 1980 yılları arasında bu sol komünistler, 10 bin insani terörle katletti!

1978- 2020 yılları arasında PKK ve yandaşları sadece ülkemizde 50 bin insanımızı katletti. Halkı kışkırtarak, 29 kez kentleri, kasabaları yaktı, yıktı, harabeye çevirdi!

2013 Taksim -Gezi terör olaylarını, 80 İlde bir ay süreyle 3,5 milyon mankutla devam ettirdi!

2014 yılı 6-7-8 Ekim Kurban Bayramı günü, 35 İlde terör yaptılar. Ülkeyi yakıp, yıktılar. 53 kişiyi öldürdükten sonra cesetlerine işkence yaptılar.

2015 yılında Çukur, Barikat olayları ile Güneydoğu’da kapsamlı terör yaptılar. Yüzlerce sivil ve asker, polisimiz şehit oldu.

Alçak kahpe katil hainler terör yaptı. Uzantıları, terörü bahane edip, darbe yaptı. Ülkeyi soydular. Millete acı çektirdiler! 1960- 1971- 1980- 28 Şubat 1997, 15 Temmuz 2016 tarihlerinde darbe yaptılar, darbe girişiminde bulundular. Bunlardan devletimiz ve milletimiz maddi, manevi çok zarar gördü.

Yapılan terörde zarar görenlere devlet tazminat ödedi. Yardım yaptı. Konut, kent yaptı. “Bu olaylara doğrudan ve de dolaylı destek verenler; televizyonlara çıkıyor; insan hakları, özgürlük, demokrasi, refah, huzur, barıştan söz ediyor. Almanya, İngiltere, ABD kalkınmış. Niçin biz kalkınamamışız, diyorlar. Bizde, sizin gibi alçak hain çok! Onlarda yok! Onun için biz kalkınamıyoruz.”

Bu hafta Hatay, İskenderun, Belen, Arsuz İlçelerinde orman yangınları çıktı. Esen rüzgârın hızı 75 km. idi. Kent kıyılarında onlarca noktada yangın çıkardılar.

Yangını PKK ; “ Ateşin Çocukları” adlı örgüt üstlendi. Yanı “şeytanın çocukları,” demek istiyorlar. Yangın 33 saat sürdü. Yüzlerce konut, onlarca fabrika yandı! PKK, 2019 yılında da 218 ayrı orman yangınını çıkarmıştı! Ülkemizde her yıl yaklaşık 3 bin orman yakılıyor. %90’nından fazlasını insan kılıklı hayvanlar yakıyor. 2020 yılında sadece İzmir ve Manisa İllerinde 556 yangın çıkarıldı! Bu yangınlara, onları destekleyen siyasi parti liderleri ve görevlileri karşı çıkıp, kınamıyor. CHP Belen Belediye Başkanı; “Hükümet yangınları söndürmede aciz kalıyor. Bir yangın helikopteri gördük. O da öyle kayboldu, diyor!”

“Bugün, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın canlı konuşmasını izledim. Türkiye’de 28 meslek kuruluşunun, odalarının terör örgütü kontrolünde olduğunu, terör örgütlerinin ele geçirdiğini, yönetimlerinde terör örgütü üyelerinin olduğunu söyledi. En kısa sürede bunlarla ilgili yeni bir düzenleme yasası çıkarılması gerektiğini vurguladı.”

 En çok terör örgütü eylemlerine katılanlar, terörle birlikte hareket edenler ise belirgin olarak şunlardır: Devrimci İşçi Sendikası, Türkiye Mimarlar, Mühendisler Odası, Türk Tabipler Birliği, Türkiye Barolar Birliği, KESK denilen, memurlar sendikasıdır. TTB, TMMO, TBB ise tek bir tanedir. İstesen de, istemesen de, üye olunmaktadır. Alternatifi, partneri- eşi yoktur. “İstanbul Barosu seçim yapıyor. 48 bin üyeden 18 bin üyesi seçime katılıyor. Seçimi sol – komünistler kazanıyor.” Uyuşuk olursan, terör örgütleri seni; mankut, köle, esir, onursuz olarak kullanır. Tüm değerlerini PKK’nin yok ettiği gibi, yok eder, mahveder!

Desteklediğim, Ak Parti Hükümeti’ne sevgi ve saygılarımla birlikte önerilerimi iletmek istiyorum. Önerilerim şunlardır:

1-      Komünistler, bölücü komünistler, teröristler, şiddetçiler, bozguncular, yıkıcılar, millet, devlet düşmanları, vatan ve bayrağımızın hasımları; demokrasisinin açık yerlerinden girerek, tüm değerlerimizi tahrip etmektedirler! Demokrasi, özgürlüğü kullanarak; yıkıcı, bölücü, yok edici şekilde hareket etmektedir. Bir taraftan da insan hakları, demokrasi, özgürlük demektedirler. Fırsat vermemeli. Komünist, bölücü, yıkıcı, terör, din istismarcılığı, ırkçılık yapanlara devlet memuru, amiri, yöneticilik vermemeli. Veren yasaları, kurumları ıslah etmeli.

2-      Şiddete, teröre karışan dernek, yardım kuruluşu, vakıf, sendika, meslek kuruluşlarına, bireylere, gruplara fırsat vermemeli. Bugün bunlar devleti içerden ve dışardan yıkma çalışması yapmaktadırlar. Düşman safında yer alarak, onların ağızları ile konuşmaktadırlar.

3-      Milletimiz seçimle seçti, diye hoş bakmamalı. Milletimiz; yak, yık, yok ede, diye meslek odası, sendika, belediye başkanı, yargı başkanı seçmez. Seçse bile buna izin verilmez. Yasal, hukuki, meşru olmayan her düzenleme, istek geri çevrilir. Hiç kimse devletini, milletini, bayrağını, vatanını yok ettirmez.

4-      KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı diyor ki; Kıbrıslı Rumlara biraz toprak verelim, kurtulalım, barışalım. Hak, hukuk vermekle, kurtuluş sağlanmaz.  Barış olmaz. Daha ister. Vermesen, savaş açar. Hak, hukuk verilmez. Alınır. Rum kafası ile düşünüp, barış sağlanamaz.

5-      Milletimize maddi, manevi zarar verenler af edilmemeli. Öldürenlere, katledenlere idam cezası çıkarılmalı. Sigara, alkol, kumar, şans oyunları, sahtecilik tümü ile yasaklanmalı. Son 6 gün içinde 7 İlimizde sahte içkiden, metil alkolden ve dezenfektan katılımlı sahte alkolden 47 kişi öldü. Onlarca kişi hastanede yatıyor. Daha ne kadar öleceği de belli değil! Daha öncede defalarca bunun gibi olaylar olmuştu.

6-      İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bugün dedi ki: “ PKK uzantısı, HDP Belediye Başkanı ile Kars’ı PKK yönetiyor, diye görevden aldık. Bu şekilde 100 kadar belediye olmuştu. PKK etkinliğinde olan HDP Belediye başkanları görevden alındı. Vatan, millet, devletimiz aleyhinde uygulama, yönetim yapanlara; asla hiç fırsat tanımamalı. 123 terör örgütlerinin mensuplarına göz açtırmamalı. Üç- beş çapulcu dememeli. Bunlara zamanında üç- beş çapulcu, dendi. Ülkemizin ve dünyanın başına bela oldular. Zalime, katile, katliamcılara hoş bakılmaz. Bakanlara da hoş bakmamalı. Zalime asla zerre kadar destek olmamalı. Vebalına ortak olmamalı.

7-      Ben, bileli beri, “sebze ve meyve üreticilerinin hal sorunu konuşuluyor.” “Meyve ve sebze üreticileri çok kötü durumdadır!” Yağmurda, çamurda, soğukta, sera altında sıcakta çalışıp, halcılara soydurulmaktadır. Ürününden para alamamaktadır. Bu senelerdir gazetelerde, televizyonlarda haber olur. Yasa çıkacak, sorun çözülecek, denir. Çözüm hala yok! Şöyle durumu bir anlatalım: “ Yıl 1980 yılların başıdır. Şeftali yetiştiriyoruz. 5 dekar alandan şeftali yetiştirip, hale gönderdiğimizde, hiç para gelmiyor! Hiç gelmiyor! Elma yetiştirdik. Yine durum aynı oldu! Gül, karanfil, marul, salatalık yetiştirdik. Yine para alamadık. Serada göbekli marul, salatalık yetiştiriyoruz. İstanbul haline gönderiyoruz. Para gelmiyor.

24 Temmuz 2020 günü armut gönderdim. 325 kg. armut gönderdim. Telefon ile gönderici ile konuştum. Kilosu 50 kuruştan gitmiş. Oysa ben 300 lira yevmiye vermiştim. Arabamla taşımıştım. Kasa alıp, kasalamıştım. Geçen yılda 50 kuruştan hale satmıştık. Pazarcıya 7 kasa armudu satması için verdim. Bana 5 liradan kilosunu hesaplayıp, verdi. Bu sonbaharda armutları kesmeye karar verdim. Diğer ürünlerde aynı durumdadır! Sorun: pazarlamadadır. Halcılardadır. Yasadadır.

Altınova’da 1953 yılından beri tarım, ziraat yapılmaktadır. Yaklaşık 70 yılda sanırım 7 defa bahçesinde ürün değişikliği yaptı. Bu kolay bir iş değildir. Para etmeyince meyve ağaçlarını kesiyor. Başka bir ürün yetiştiriyor. O da para etmeyince, yine meyve ağaçlarını kesip, başka bir meyve fidanı yetiştiriyor. Devlet, hükümet bu soruna bir çare, çözüm bulmalıdır.

2019 yılında meyve, sebze taşımacılığında, satışında soğuk zincir uygulanacak, yasası çıktı. 2020 yılı sonuna geldik. Ortada ne soğuk zincir var, ne de tarım, ziraat yapanlara bir çözüm var. Lütfen diyorum. Her türlü üretici, sahtekârlardan, hırsızlardan korunmalıdır. Böyle üretim devam edemez!