Bayburt’un yetiştirdiği önemli siyasetçilerden olan İçişleri Eski Bakanı Doç. Dr. Ülkü Gökalp Güney, Müslüman Dilendirmezler Cemiyetini ziyaret ederek derneğe üye oldu. Basın danışmanı Adem Durulmuş’un da bulduğu ziyarete, derneğin yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri katıldı. Bayburt’ta bir aile dostunun düğününe katılıp nikâh şahitliği yapan Güney daha sonra Ankara’ya döndü.<br/>Müs-Der ziyaretinde cemiyetin çalışmaları hakkında Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kacır’dan bilgi alan Güney şunları söyledi: “Bu kurum; şehrimizin çok önemli bir değeridir. Farklı düşünce, inanç ve fikriyattaki insanların amaç birlikteliği yaparak, dilencisiz, muhtaç ve mağdurun kalmadığı bir şehir idealiyle çalışmasını görmekten çok memnun oldum. Sizleri tebrik ediyorum. Ecdadımızın yüzyıl önce başlattığı bir iyilik hareketini bugün tekrar yeniden yürütme azminizden ve gayretinizden dolayı yönetiminizi ve tüm üyelerinizi takdir ediyorum.<br/>Müslüman Dilendirmezler Cemiyeti, misyonu itibariyle ülkemizde ve dünyada ilk ve tek olan bir dernek. Şehrimizin tanıtımına da olumlu katkıları olacağını düşünüyorum. İnsanımıza yardımları ulaştırırken veren el ile alan el arasında hayır köprüleri kurduğunuzda onları teşhir etmeden, alan insanın onur ve haysiyetini kırmadan dikkatli bir şekilde teslimat yapmanız gerektiğini düşünüyorum. Şeffaflık ve güven noktasında gösterdiğiniz hassasiyeti takip ediyorum. Ben de milletvekilliği yaptığım 2007 yılında bu cemiyetin nizamnamesini mecliste milletvekili arkadaşlarıma ve meclis başkanımıza takdim etmiştim. Bayburt insanının erdemli onurlu bu duruşunu ülke ve milletine olan bağlılığını, insan sevgisini her ortamda dile getirmekten mutlu olduğumu sizlerle paylaşıyorum”<br/>Dernek Başkanı Adil Kacır ise, Güney’in davetlerine icabet etmiş olmanızdan dolayı memnuniyet duyduğunu, cemiyete üye olarak kendilerine güç verdiğinizi ifade etti.<br/>Ziyaret Yönetim Kurulu adına Ülkü Güney’e hediye takdiminden sonra son buldu.<br/>Ziyaret sonrasında Müs-Der Başkanı, Mısır’ın seçilmiş başkanı Muhammed Mursi ve 105 arkadaşına verilen idam kararını kınadıklarını ve tanımadıklarını hatırlatarak bu kararı verenlerin tüm insanlığın vicdanında mahkûm olacağını, batının demokrasi kültürüne yakışmayan pragmatist duruşunu da lanetlediklerini ifade etti.