“Ey iman edenler! Allah’a itaat ediniz. Resulüne itaat ediniz ki, yaptığınız amelleri boşa çıkarmayınız.” Muhammet süresi 33. ayet

“Kim Allah’a ve Resulüne itaat ederse;  Allah, onu alt tarafından ırmaklar akan, Cennetlere koyar.” Fetih süresi 17. ayet

“Kim, Resule itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur.” Nisa süresi 80. ayet

“Size, ayetlerimizi okuyan, sizi arındıran, size Kitap ve Hikmeti- bilgiyi öğreten, bilmediğiniz bilgileri size öğreten, içinizden bir peygamber gönderdik.” Bakara süresi 151. Ayet

“Sizlere en iyi amelleri- davranışları yazalım: 1- Vakti üzere kılınan namazlardır.

2- Anne ve babaya iyi davranmaktır.

3- Allah’a iman etmek ve Allah cc. yolunda cihat etmektir.

4- Köleyi, kölelikten kurtarmaktır.

5- İlim, sanat, meslek öğrenmek ve öğrenenlere yardım etmektir.

6- Kötülük yapmaktan, insanları alıkoymaktır.

7- Allah cc. yolunda cihat; dinimizin ilkeleri doğrultusunda; zalime, zulme, işgale karşı silahla meşru savaşmak olduğu gibi; malla, servetle, fikirle, kalemle, dil ile hayırlı davranışlarda da olabilmektedir. Cihat; Hakk yolunda verilen; hakça, hukukça, hakkaniyetle, adaletle, doğru, dürüst bir mücadeledir. Sınırlarını Allah cc. belirlemiştir.”

“En Büyük Günahlar da şunlardır: 1- İnsanlara hakkı, hakikati, doğruyu, gerçeği, adaleti, dürüstlüğü, ilmi, irfanı öğretmemektir.

2- Allah’a ortak- şirk koşmak, en büyük günahtır.

3- Anne ve babaya karşı gelip, eziyet etmek, kötülük yapmak, en büyük günahtır.

4- Yalan söylemek, en büyük günahtır. Tanık- şahit olarak yalan söylemek, büyük zararlara sebep olmak, çok daha büyük günahtır.

5- Anne ve babaya lanet etmek, en büyük günahtır.

6- Bir kişi, başkasının anne ve babasına söverde; o da, döner, sövene söverse, bu durum büyük günahtır.

7- Allah’a eş koşmak, inkâr etmek büyük günahtır.

8- İnsan öldürmek, büyük günahlardandır.

9- Sihir, büyü, fal ile ilgilenmek, büyük günahlardandır.

10- Faiz alıp- vermek, yetim malı yemek, savaşta meşru savunma savaşından, düşmandan kaçmak, namuslu kadın ve insanlara iftira atmak, büyük günahlardandır.

11- Allah’ın yap dediğini yapmama, büyük günahlardandır.

12- Allah’ın haram, günah dediğini, yapmak, büyük günahlardandır.”

“Allah’ın Sevdiği İnsanlar: 1- Allah cc. mümin ve Müslümanları sever. Dost edinir. Allah’ı dost edinip, itaat edenleri, kendine dost eder.

2- Allah’ın sevdiği, mümin Müslümanları seveni, sever.

3- Allah cc. dostlarını sevmeyeni, sevmez.

4- Allah cc. farz kıldığı fiilleri yapanları sever.

5- Allah’a yakın olmak, farz ibadetleri, sünnetleri, nafile- ek ibadetleri yapmakla olmaktadır.

6- Allah cc. yolunda malı ile canı ile ilmi irfanı ile tüm varlığı ile cihat edenleri sever.

7- Allah’ın haram- yasak dediklerini yapmayanları, farz dedikleri yapanları sever.

8- Müslüman; hem Allah’a ibadet eder, hem de Allah’ın yarattıklarına iyilik, hizmet, infak ederse, böylesi bir mümini sever.

9- Allah cc. güzel, iyi ahlaklı müminleri sever.

10- Allah cc. Kur’ân okuyup, icra edenleri, eşine ve çocuklarına iyi davrananları, ilim öğrenip, öğretenleri sever.

11- İyi amellerin Allah cc. katında değerli, makbul, efdal olması için; yapanın, İslam olması gerekmektedir. Mümin ve Müslüman olmayan kişilerin hiçbir ameli Allah cc. katında kabul görmeyecektir. İman ve İslam kimliğinde olan, önemsenecektir.

12- Gece- gündüz beş vakit namaz kılan, Ramazan ayı orucu tutan, zekât veren, hac yapan, sünnet ve nafile ibadet yapan faziletli mümin olarak değerlendirilecektir.

13- Sözleri, yazıları, iletişimi, işleri doğru, dürüst olan müminler sevilecektir.

14- Düşkün, fakir, yoksul, hasta, çaresiz insanlara, varlıklara bakanlar, ödüllendirilecektir.

15- Biz, hak müminler, hakiki samimi bilge Müslümanlar; “Allah’ın yap, dediğini, yapmalıyız.” “Yapma, haramdır, günahtır, dediğini de; asla, kesinlikle, katiyen yapmamalıyız.” Allah’ın istediğini, peygamberimizin yaptığı, şekilde ibadet yapmalıyız. Zikretmeliyiz, dua etmeliyiz. Tövbe etmeliyiz. Şükretmeliyiz. Hamt etmeliyiz. İyilik etmeliyiz. Hayır etmeli. İnfak etmeli. Hizmet etmeliyiz.”

“Ancak Allah’ın iradesi, isteği ile hareket edersek, eylem ve davranışlarda bulunursak; olgun insan= hak mümin, hakiki samimi bilge takva Müslüman oluruz.” Aksi halde insanlık dışında her aşağılık mahlûk- yaratık- varlık olma durumuna, Allah cc. korusun, düşebiliriz.

Her hayırlı, iyi, güzel, yararlı, doğru işe; besmele ile başlamalıyız. Şükrederek, hamt ederek, bitirmeliyiz. Hamt; O, âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim- esirgeyen, bağışlayan, Yüce Allah’a mahsustur. O, âlemlerin, dünyanın ve ahiretin sahibi olan Yüce Allah’tır. Yalnız Allah’a ibadet eder, yalnız Allah’tan yardım dileriz. O, isteyenleri doğru yola iletir. O, kendilerine nimet verdiği, huzurlu, mutlu eden, yola iletir. Gazap olunanların, sapkınların, azgınların yoluna iletmez.

“Bizler, Allahu Teâlâ’yı, Allah’ın bize Kur’an’da bildirdiği şekilde tanıyıp, kabul etmeliyiz. Esma-i Hüsna ile bilip; ibadetlerimizi, peygamberimizin yaptığı şekilde yapmalıyız.” “Allah’ın emirlerini yapmalı. Yasaklarından da sakınıp, kaçınmalıyız.” “ Kendimiz için istediğimiz iyilikleri, başkalarına da yapmalı ve istemeliyiz.” “Elimizden, dilimizden, kendimizden başkaları zarar görmemeli.”

( Biz, mümin ve Müslümanlar, iletişim, bilişim, haberleşme, eğitme, öğretme alanında; bozuk, sapkın, azgın kişi, grup ve sınıflardan daha etkisiz olduğumuz için, ülkemizde olumsuzluluklar hızla artmaktadır! Müslümanların büyük çoğunluğu manda gibi yatmaktadır! Pek çoğunun kendine bile hayırı, yararı, faydası, etkisi yoktur. Nerede, Müslümanların akademisyenleri, öğretmenleri, eğitimcileri, imamları, müftüleri, Kur’ân öğreticileri? Hiç toplum içinde bir bilgilendirme, bilinçlendirme, tebliğ etme, irşat etme, feyiz katma çalışmasında gördünüz mü? Evlerinde sıcak yerlerinde kış uykusuna yatmışlar!)

(Müslüman görünümlülerde bozmaya, yıkmaya, yozlaştırmaya, aslından saptırmaya çalışmaktadır. Bu münafıklar bile hak müminlerden onlarca kez etkindir.)

(Benim, 56 bin nüfuslu İlçemde 1 müftü, 2 vaiz vardır. Eğer bir yabancı Cuma günü camiye gelip, vaiz etmese, bu görevlilerimiz haftada 20 dakika bile camiye gelene vaiz etmezler. Zaten camiye gelen, zaten bilgilidir, bilinçlidir. Camiye gelmeyene ulaşmak gerekmektedir.)

(Bazı sıfatı hoca, akademisyen, İlahiyatçı olanlar, yapmaktan çok; yıkmayı, bozmayı, yozlaştırmayı hedeflemişlerdir. Bu münafıklar, ateist komünistlerden bile azimle çalışmaktadır! Faize kılıf uydururlar. Üretimde, satışta, bayanların üryan gezmesine, zinaya, yalan söylemeye, zalimlere, dövme yaptırmaya, müstehcen görüntülere, hilelere, sahtekârlara, zalime, zulme ses çıkarmazlar. Konfor, lüks, israf yapmaya, ibadetleri samimiyetle bilgi bilinçle yapmayı anlatmazlar. İslam dininin eğitim ve öğretimine katkı sunmazlar. Yaptıkları iş; “hadis ve sünnet inkârıdır. Hadis ve sünnete yer verilmemesidir. Ayetleri çarpıtmalarıdır. Hatta ayet diye Türkçe söylediklerinin, bildirdiği ayetle hiç ilgisi alakası yoktur. Yalandan sallıyorlar!)

(Yeni yetişen nesil, İslam dininden habersiz yetişmektedir. Okullara 4 seçmeli dini ilim dersi konmasına rağmen, öğrencilerin bu dersleri %10 oranında bile 2012 yılından beri, 7 yıldır seçmediklerini görüyoruz. Öğretmen sapkın, veli kaçık olursa; öğrenci dini ilimler dersini seçer mi? İlahiyatçı müdür ve müdür yardımcıları bile; veli istemesine rağmen, hocamız yok diyor. Velinin Kur’ân, Siyer, Temel Dini Bilgiler, Arapça derslerini seçmesini önlüyor, engelliyor!)

Devlette memur, işçi, öğretmen, yönetici olmak; hizmet etme kapısı olarak görülmemektedir. Amaçları; devlete girip, geçimi kolay, rahat, iyi yönde sağlamak amaçlanmıştır.

Benim, İlçemde 700 öğretmen, 125 tane İmam Hatip vardır. Bir özel küçük okul- kolej açmayı düşünsem, bunlardan 10 tanesini ideal öğretmen, ideal imam hatip olarak alamazsın. Ülkemin genelindeki 1 milyon 100 bin öğretmen, 200 binden fazla akademisyen, 150 bin din görevlisi de aynen bu durumdadır! Yazık, milletin emeklerine, ailesinin zahmetle uğraşmasına!

Artık bu olumsuz, yanlış, kötü gidişatı; devlet ve millet olarak olumluya, yararlıya çevirmemiz gerekiyor. “İyiliği emredip, kötülükten alıkoymak, herkesin görevi, yapacağı oranda yapması gerekiyor.” İyiliği yayma, emrini müminler yapmamaktadır.

Ülkem, milletim için çalışanların sayısı çok azdır. Yıkıcılık yapanlar, çevrelerine toplumun yarısını çekmekte, alabilmektedir. Bunun sonucu olarak; ülkemde üretim az, ihracat az, hayat pahalılığı çok, hastalıklar artıyor. İnsani ve doğal afetler artıyor! Olumsuzluklar, ahlaksızlıklar son 16 yılda %1,400 oranında arttı!

Ülkemde terör ile işbirliği, dayanışma, yardımlaşma, müttefik, ittifak yapanlar; %50 oy alma oranına ulaştı! Bunlar milletin ve insanlığın, hatta tüm varlıkların başına bela olmuşlardır.

“Ülkemiz insanlarının ve tüm dünya insanlarının başına gelen olaylar; kendi yaptıklarının sonucudur. Allah cc. insana zulmetmez. İyilik Allahtan’dır. Kötülükler ise insanın kendi yaptıklarıdır.”

Allah cc. Şura süresi 30. Ayette buyuruyor: “ Başınıza gelen her musibet, ellerinizle işledikleriniz sebebiyledir.”

Ülkemiz ve İslam ülkeleri, iç savaş ve dış düşman saldırıları, işgalleri altında yok olmaktadır. Ülkemde kayıtlı 123 tane terör örgütü bulunmaktadır. Bu terör örgütlerinin uzantısı sendika, meslek odaları, dernekler, vakıflar, kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler vardır. Halkın yarısına yakını, bu melanet, rezalet, kepazelik, kötülük, hainlik, kahpelik, alçaklık, rezillik, düşmanlık, gâvurluk, saldırganlık, katillik, katliam yanında yer almaktadır! Bunlar milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel, ahlakı değerlerden yoksundur. Zaten yoksun olmasa, bu kötülük içinde yer almazlar.

Peygamberimiz; “ Canımı elinde tutan, Allah’a yemin ederim ki, ya iyiliği emreder, kötülükleri engellersiniz. Ya da Allah, kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azap gönderir. Sonrada Allah’a yalvarıp, dua edersiniz ama duanız kabul edilmez.” Tirmizi, Fiten 9 hadisidir.

2019 yılı olarak, dünyada 57 İslam ülkesi var. 80 tanede İslam toplumu var. Bunların hepsi 1920 yılında işgal, katliam, saldırı içindeydi. Bendeniz 21 Kasım 1955 tarihinde Rize’de doğdum. En az 30 kadar İslam ülkesi ve İslam toplumunu saldırı, işgal ve katledilirken gördüm. Televizyonlarda vahşeti canlı izledim!  Akıl, zekâ, bilgi, birikim, İslam ahlakı olmayınca; zalim gâvurun ayakları altında tüm olumsuzlukları yaşar hale geldiler! Genel olarak İslam toplumları ve İslam ülkeleri vahşeti yaşadılar! Akılsız geri zekâlı cahil beyinler hala vahşeti yaşamaktadır!

Hud süresi 52. Ayet: “ Ey kavmim! Rabbinizden bağışlama dileyin. Sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol, bol yağmur göndersin. Gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin.”

Hadis-i şerif, Tirmizi, Fiten 8: “ Şüphesiz ki, insanlar zalimi görüp de, onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı, hepsine genellemesi yakındır!”

Hadis-i şerif, Taberani: “ Siz, iyiliğin tamamını işlemezseniz dahi, iyiliği emrediniz. Siz kötülüğün tamamından sakınmasanız dahi, kötülükten sakındırınız.”

Al-i İmran süresi, 175. Ayet: “ … Onlardan korkmayın. Eğer iman etmişseniz, benden korkun.”

Dünya üzerinde sayıları bile doğru bilinmeyen, yaklaşık 2 milyar Müslüman nüfus, kendinden olmayan; zalim, kâfir- gâvur- ateist, münafık, müşrikleri dost, müttefik, ittifak etmeseler de, birbiri ile dost, kardeş, müttefik olup, ittifak etseler; kendilerine zalim katil katliamcı gâvurlar hiçbir zarar veremezler.

Bilim üretmede, teknik teknoloji üretmede, ekonomik gelişmede, askeri alanda, sanayide, teknolojik yapay zekâ ve robotik teknolojide, çağa uygun gelişmiş olsalar; zalim gâvurların ayağı altında yok olmazlar.

Dünya yer altı zenginliğinin %70’i Müslüman topraklarda olmasına rağmen, sömürücü zalim katil gâvurlar, hiç para ödemeden, bunları almaktadır! Çünkü İslam devletlerinin başında, zalim sömürgeci katil gâvurların işbirlikçisi bulunmaktadır. 22 Arap ülkesi tümü ile krallık, sultanlık ile yönetilmektedir. Diğerlerinde de işbirlikçileri getirilmiştir. Eğer milli, manevi, ilmi, akli değerlerle hareket edildiğinde; zalimler saldırı, ambargo, kışkırtma, karıştırma, bozma, çevirme, işgal yapmaktadır.

                Olgun bilge güzel ahlaklı mümin Müslüman olmalı. İslam ve imanın faziletini bilip, yaşamalı. İyi niyetle, plan program proje ile işe başlamalı. İhlâs, güzel eylem- fiil, nezaket, nezafet, sabır, sebat sahibi olmalı. Abdestli bulunmalı. Farz, vacip, sünnetleri aynen yapmalı. Hz. Ebubekir gibi sadık, sıdık, dosdoğru olmalı. Hazreti Ömer gibi adaletli olmalı. Hazreti Osman gibi güzel ahlaklı, edepli, hayâ sahibi olmalı. Hz. Ali gibi bilge, kahraman, davaya sadık olmalı. Peygamberimiz gibi Kur’ân ve İslam dinini yaşayan olmalı. Hazreti Hamza, Halit Bin Velit gibi kahraman, cengâver olmalı. Kısacası dini bütün, tam mümin Müslüman olmalı. Faziletli, iffetli, namuslu, dosdoğru, dürüst, hak, hukuk, hakkaniyet, güzel ahlak sahibi bilge mümin olmalı. Âlim olmalı. Âlimlerin faziletlerini bilmeli. İlim sahibi olmalı. İlim ile yaşamalı. Cehaletten, cahillikten uzak kalmalı. Allah cc. ne dedi ise yapmalı. Yasaklarından sakınmalı. Evliya, veli, Allah cc. dostu olmalı. İlimsiz olmamalı.

                Müslüman, önce kendi, dini imanı yaşamalı. Sonra başkalarına anlatmalı. Öğretmeli. Eğitmeli. İrşat etmeli. Feyiz katmalı. Kur’ân, peygamber, ilimden ayrı kalıp; cahil cühela moloz, cahil cühela asla olmamalı. Yakın akraba, komşu, dost, arkadaş, kardeşlere her türlü iyiliği mutlaka yapmalı. Kanaat, hilm- yumuşaklık, hayâ, sükûnet, suhulet, tevazu, vakar, tedbir, istişare, emanete riayet etme sahibi olmalı. Hüsn-ü zan sahibi olmalı. Düşmanın düşmanlığından da haberdar olmalı. Aldanıp, kanmamalı. İnsanlara öğüt, nasihat, vaaz vermeli. Amel ve ibadet sahibi olmalı. Tövbe ve istiğfar etmeli. Ahiret, kabir, cehennem, cennet konusunda derinden düşünmeli.

                Başkalarını kıskanma, çekemezlik etme, tamah etme, hırsızlık, yağma, yolsuzluk, hortumculuk, hile, ihanet, rüşvet, yalan, dedikodu, kibir- gurur, kendini beğenmişlik, büyüklenme gibi dengesiz, ölçüsüz, anormal davranışlardan sakınmalı. Açık ve gizli şirk içinde bulunmamalı. Hakaret etme, kötü söz ve eylem içinde olmamalı. Zina yapmamalı. Zinaya yaklaşmamalı. Lût kavmi gibi, TGBTİ gibi cinsi sapkınlık, serserilik, sersemlik içinde bulunmamalı. Yalan söylememeli. Yalan şahitlik- tanıklık yapmamalı. Alkol, içki, uyuşturucu, bağımlılık ve sarhoşluk yapan madde asla kullanmamalı. “Herkesin hak hukuk inanç ibadetine saygılı olmalı. Sapık sersem serseri sapkınlar gibi İSLAM DİNİNİ VEYA BAŞKA BİR İNANIŞI HEDEF ALIP; YUHALAMAMALI. PROTESTO YAPMAMALI. HERKESİN DİNİ KENDİNE, DEMELİ. HERKESİN MÜMİN OLMA GİBİ BİR DURUMU HİÇ OLMAYACAK. BU BİR BİLGİ, BİRİKİM, İSTEM İŞİDİR. İRADE İŞİDİR.”

Çok konuşmamalı. Kahkaha ile gülmemeli. Hele toplum içinde kahkaha atmamalı. 5 GÜN ÖNCE İstanbul’a giderken, Mehmetçik Vakfı’nda dinlenmek için durduk. Yabancılar da vardı. Aman ne kahkaha ile gülmekti. Herkesin dikkati çekildi. Ama herkes onlara özgü gibi düşünüp, ses çıkarmadı. Hiç tepki verilmedi. Ama bu bir faziletli, medeni davranış değildir. Başkalarını rahatsız etme hak hukuku yoktur.

“1994 yılından beri toplumun tamamına yakınında cep telefonu var. Taşıtlarda bile tüm yolculuk boyunca konuşanlar var.  “İki gün önce, İZMİT’E GİDERKEN, BİR KADIN, ARKAMDA BAĞIRARAK KONUŞUYORDU! KULAĞIMIN DİBİNE BİR KARIŞ MESAFEDE KONUŞUYORSUN. BİRAZDA İNDİĞİNDE KONUŞURSUN, DEDİM.” “ DÖNERKEN DE BİR ERKEK, 25 DAKİKA ARKAMDA KONUŞTU. KAPATIP, BİR BAŞKASINI ARARKEN, MÜDAHALE ETTİM.” BU KADAR DÜŞÜNCESİZ, GÖRGÜ KURALLARINA AYKIRI DAVRANMAMALI. İNSANLARI VE HİÇ BİR VARLIĞI RAHATSIZ ETMEMELİ.”

Okullarımızda 2012 yılında “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” zorunlu dersin yanında 3 tanede seçmeli dini ilimler dersi kondu. Yaz tatilinde 8 haftalık “yaz okulu” düzenlenmektedir. Birçok cami görevlisi imam hatip bu dersi ek saat ücreti de aylık dışında verilmesine rağmen vermemektedir. Yanı hep Ak Parti Hükümetinin katkıları ile işler tam anlamı ile olmaz. Bireyin, ailenin, toplumun, kamu görevlilerinin de harekete geçmesi gerekir. Din dersi alan öğrenci sayısı 26 milyon öğrencimizden, 2,6 milyon değildir. Yanı var olan öğrencilerin %10 tanesi din eğitimi görmemektedir. Ama buna karşın bozmak, yıkmak, yozlaştırmak, çarpıtmak, saptırmak, azgınlaştırmak için çalışanlar ve batıla sürükleyenler daha çoktur! Dini çalışma yapanların büyük çoğunluğu da din sömürüsü yapmak için çalışmaktadır. İslam dinini istismar etmektedirler. Kendi çıkarlarına alet etmekte, kullanmaktadırlar. Ahlaksızlık yayanlarda, insanları ahlaklılıkta kullanmak için insanları bozmaktadırlar.

“İmam Hatip Lisesi- Okulu açanları ve açılan yılları kısaca anlatalım: 1951- 1959 yılı Adnan Menderes dönemi 19 tane İHL açıldı.

1962- 1963 yılı İsmet İnönü dönemi 7 İHL açıldı.

1965- 1971 Süleyman Demirel dönemi 46 İHL açıldı.

1974- 1975 yılı Bülent Ecevit ve Necmettin Erbakan ortak hükümetinde 29 İHL açıldı.

1975- 1978 Süleyman Demirel hükümeti, Milliyetçi Cephe Hükümeti 233 İHL açıldı

1978- 1979 yılı Bülent Ecevit Hükümeti 4 İHL açıldı.

1979- 1980 yılı Süleyman Demirel Hükümeti 36 İHL açıldı.

1983- 1989 yılı Turgut Özal Hükümeti 90 İHL açıldı.

1990- 1991 yılı A.Mesut Yılmaz hükümeti 23 İmam Hatip Lisesi açıldı.

1991- 1993 yılı Tansu çiller Hükümeti 13 İHL açıldı.

1996- 1997 Necmettin Erbakan ve Tansu Çiller ortak Hükümeti 300 İHL açıldı.

1997- 2002 yılı arasında Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli, üçlü ortak hükümet kuruldu. İmam Hatip Liselerin üç yıl olan ortaokul bölümleri kaldırıldı. İlkokullar 5 yıl idi. İlköğretim Okulu olarak, ilkokul ve ortaokullar birleştirildi. 650 tane olan tane olan İHL öğrencileri 650 bin öğrenciden, 65 bin öğrenciye düştü. Çünkü İHL öğrencilerin ve Meslek Liselerin mezunlarının üniversite okumalarında sınırlama kondu. Her üniversite bölümüne okumalarının önü kesildi. Üniversite sınavlarına eksi 35 puan geriden girdirildi! KIZ ÖĞRENCİLERİNE VE BAYAN ÖĞRETMENLERE BAŞÖRTÜSÜ YASAĞI KATI ŞEKİLDE UYGULANDI. BAYAN ÖĞRETMENLERDEN, 10 BİN EĞİTİMCİ ÖĞRETMEN BAYAN, GÖREVDEN ALINDI! DİNSİZ İMANSIZ Allah tanımaz, komünizmin faşizmi uygulandı.

Başörtüsü yasağı 2012 yılının Eylül ayında bir genelge ile tüm kamu personelinden ve öğrencilerden kaldırıldı. Erkekler içinde kılık kıyafet dayatması kaldırıldı. BU DURUM, AK PARTİ Hükümetin en büyük, önemli icraatıdır. Kadına cinsiyet ve kılık kıyafet ayrımcılığını kaldırdı.

Erdoğan döneminde İHL ve ortaokullarını devlet yaptı. Diğer dönemlerde halk yaptı. Cami ve Kur’ân kurslarını da halk yaptı, yapmaktadır.

“2002 – 2018 yılı Ak Parti Hükümeti - Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti 4,144 tane İmam Hatip Ortaokulu ve İHL açıldı.”

Ak Parti Hükümeti, Erdoğan döneminde 4,144 tane İmam Hatip Lisesi ve Ortaokulu açtı. “Ortaokulları 1997 de kapatılmıştı. 2012 yılında tekrar açılıp, öğrenime başlandı.” Bu yüzden de sayıları, İmam Hatip Lisesi ve Ortaokullarının sayıları arttı. Ama hiçbir zaman nitelikleri artmadı. Bu konuda çalışma yapılması gerekir.

“Dün, 8 MART 2019 KADINLAR GÜNÜYDÜ. Binlerce kadın dün CHP ve HDP öncülüğünde İstanbul, Taksim’e yürüdü. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da vardı. O esnada camiden de yatsı ezanı okunuyordu. Yürüyüş yapan kadınlar; ezanı ıslıklarla, düdük çalmalarla, yuhalamalarla, ezan bitinceye kadar yuhaladılar! Seslerini artırarak protesto ettiler! Yürüyüşte CHP milletvekilleri de vardı. Peki, kim bu kadınlar? Kimin uzantılarıdır? Kimler, bu kadınların; bu yanlış, anormal, din iman düşmanı eylemlerine hiç tepki vermedi, dersiniz? “Bu olay dünyanın hiçbir yerinde olmamaktadır? Türkiye’mizde niçin olmaktadır?  Kim kullanıyor? Kime maşalık, piyonluk, eşeklik yapıyorlar?”

Halkımız, 2 gün içinde olan bu halka hakaret olaylarında tepki gösterince; oradakiler ezanı değil, polisi protesto ettiler, diye bugün CHP’den açıklama geldi. Bütün bunlar mahkemede daha doğru açıklığa inşallah kavuşacaktır.

Dosdoğru mümin, gerçek Müslüman olmayanlar, hiçbir zaman samimice dosdoğruyu, gerçeği söylemezler. Bu fitnecileri, fesatçıları, zalimleri, münafıkları, kâfirleri Allah cc. Kur’ân’da açıklıyor. Sıfatlarını açık, net bir dil ile anlatıyor. Bize düşen uyanık, dikkatli, bilgili, bilinçli olmaktır. Provokasyona gelmemektir. Onların hedefi: kışkırtma yapıp, toplumu birbiri ile çatıştırmaktır.”

Ülkemde CHP VE HDP taraftarları hemen her zaman ezan yuhalamakla, sala protesto etmekle, bayrağımızı yakmakla, devletimizi yıkmak terörü ile insanlarımızı katletmekle, bebek- çocuk- kadın- yaşlı, demeden katletmektedirler! Bunu her gün yapmaktadırlar. Terör yapmadıkları gün yoktur.

21 Kasım 1978 Çarşamba günü bende, Rize Eğitim Enstitüsü 3. Katta 200 teröristin saldırısına uğradım. 15 gün komada yattım. Bunlar hak - doğru adına ne varsa düşmandırlar. Hakikat- gerçek adına ne varsa düşmandırlar. Yok etmek için çalışırlar! Bunların yanına bir milimetre bile yaklaşmam. Tarafında olmam. Direkt ve dolaylı destek vermem. Direkt, endirekt bir yaklaşım göstermem. Yardım, yataklık etmem. Allah cc. katında olsun, T.C. Devleti yasalarına göre olsun; asla günah ve suç işlemem. İrademe sahip çıkarım.

“Yine dün olan başka bir siyasi çalışmadan bir bölüm anlatalım: “Dün, HDP ile CHP Milletvekilleri ortak Yerel Seçim çalışması yürütüyor. “HDP’li işadamı, Kürdistan’a oy vereceğini söyledi.” CHP’de İYİ PARTİ Milletvekilleri de; bizde öyle, dedi. BİZDE KÜRDİSTAN’A OY VERECEĞİZ, DEDİLER. Gülüşlüler.

 Mikrofonun sesinin kapalı olduğunu düşünerek, konuşmayı sürdürdüler. O anda camiden Cuma namazı selası- salası okunuyordu. “Sala veren İmam için; - bu hoca bizimle tşk. mı geçiyor, diye konuşma ve hakaretleri devam ettirdiler.”

“Yine dün CHP, Erdek Belediye başkan Adayı Hüseyin Sarı kalabalığa konuşma yapıyor. Muhaliflerin ruhuna bir Fatiha okuyalım, dedi. Kendi Fatiha süresinin ilk iki ayetini okuyarak, Fatiha süresi ile dalga geçtiler. Gülüştüler.”

 Tabii ki, bu olaylar dün ve bugün TV. Haberlerinde, gazetelerde, sosyal medyada tepki toplamaktadır. Ya kimler tepki vermemektedir? Sizler söyleyiniz. Bendeniz, bu tip yaratıklara zerre miktarı sevgi, saygı duymuyorum. Bunlar yılandan, akrepten; milletimiz, insanlık, devletimiz, vatanımız için daha tehlikelidir. Milletimiz, devletimiz için beka sorunu oluşturmaktadır.

Biz, hak mümin hakiki Müslümanlar olarak, Allah cc. için hak için çalışmadığımızın acı sonuçları bu tip olaylardır. Bilselerdi yapmazlardı. İnsan olsalardı, bilirlerdi. Bunlar sadece 8 MART 2019’da BÖYLE YAPMIYORLAR. BUNLAR MİLLİ, MANEVİ, DİNİ, İNSANİ, İLMİ, EVRENSEL HER DEĞERE SAYGISIZLIK YAPMAKTADIRLAR. BİR SAPKINLIK, AZGINLIK BULUR. SOKAKALRA ÇIKAR. PİSLİK, KATİLLİK YAPARLAR. “LGBTİ – ENSES”  DERLER VE ÖZGÜRLÜK İSTERLER. TERÖR OLAYYLARINI ÖZGÜRLÜK İÇİN YAPARLAR!

Bugün, 57 İslam ülkesinin, 2 milyar Müslüman’ın yarısı açtır, susuzdur. Perişandır. Bunlar dert etmez. Daha da bozmaya, sömürtmeye çalışırlar. İSTİSMAR EDERLER. İslam dünyasının her tarafı yokluk, yoksulluk, açlık, susuzluk, savaş, fakirlik, ölüm, işgal, zulüm içindedir. Bunlar hala karıştırma derdindedir. Bunlar İslam dünyasının birlik beraberliğini her yerde bozmaktadır. Bunlar anlamazlar. Çünkü anlamak istememektedirler. Bunlar okumazlar. Çünkü hakkı hakikati öğrenmek istememektedirler. Bunlarla, aynı tip insanlarla 10 yıl bir arada olmuşum. Doğru ve gerçekleri anlatmışım. Ama tepkilidirler. Anlamak istemeyene anlatmak mümkün değildir.

Bunlar, anarşi, şiddet, terör, darbe, kan akıtma yapmaktadır! Tağut, tuğyan, fitne, fesat, nifak, bozgunculuk, katillik yanındadır. Düşman yanındadırlar.

1970’li yıllarda terör ile ülkemizde 10 bin gencimizi, insanımı katlettiler!

Apocular ve daha sonra PKK, KCK diye anılan bölücü komünist terör örgütü, 1978- 2019 tarihleri arasında 50 bin insanımızı katletti! Terör yapmaları hala sürmektedir!

“Dün akşam da CHP Milletvekilleri Almanya- Köln İlinde bir toplantı düzenlendi. Toplantıdaki konuşmalar, CHP yayın organı Halk TV.’den canlı yayınlandı. CHP, Bartin Milletvekili Aysu Bankoğlu diyor ki;    “ Biz, CHP olarak, PKK’lı kardeşlerimizin oylarına talibiz. İster PKK’lı olsun, ister zillet ittifakı üyeleri olsun, hepsinin oyuna talibiz. Bizim her zaman kimin yanında olduğumuz bellidir!”

Halkımın sağduyulu, vatansever insanları çok iyi değerlendirme yapmalı. Ona göre tarafını belirlemeli. Gidip de, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, düşmanlarına oy vermemeli. Aksi halde Allah cc. hakkıyla hesabını mutlaka sorar.

“CHP’den Ankara BŞ. Belediye Başkan adayı olan Mansur Yavaş;’ta 600 bin dolarlık sahte senedi icraya koydurduğunu ve bundan dolayı 500 bin lira para cezası aldı. Olay, yüksek mahkemece, Yargıtay’ca onandı.

12.03.2019’da yapılan TV. Haberlerinde; Mansur Yavaş’ın 10 taneden fazla davası var, denildi.

“Mansur Yavaş, bu olayı yalanladı.” “Ama 10 gün içinde mahkemede ifade verecek.”

Yalan ile iş sürmez. Doğru da yalan da mutlaka açığa çıkar. Bendeniz medyanın haberlerini doğru, gerçekçi biçimde yazıyorum. Haberi doğrulamak, yalanlamak mahkemelerin görevidir. Ben haber ajanslarının haberlerini aktarıyorum. Mansur Yavaş, bugün basın açıklaması yaptı. Olayı yalanladı.

Dini, imanı olmayan, Allah cc. tanımazların; hiçbir zaman fazilet değerlerinin olmayacağını, her zaman bildirdiğim, gibi yine tekrarlıyorum.

Siz, direkt veya dolaylı olarak bu zalim katilerle, destekçilerine; destek oldunuz mu? Direkt veya dolaylı desteğiniz oldu mu?  İslam dinimize göre suça destek veren aynı suçu işlemiş gibi olur. Sorgulanır. Yargılanır. Bu beşeri yasalarda da böyledir. Suç işleyeni destekleme, yardım etme, yataklık etme, suç işlemiş gibi ceza alır. Siz destek olmasaydınız, bu terör böyle devletin, milletin, insanlığın başına bela olmazdı.

Bu zalim dinsiz imansız katiller, insanlığın başına bela olmuştur. Bu zalimler, satılmışlar her devletin, milletin başına beladır.

Osmanlı başına bela oldular. Sadece Osmanlı da 30 büyük isyanları vardır. Celali isyanları 138 yıl sürdü! İttihat ve terakki Cemiyeti- Jön Türkler, aslında TÜRK DEĞİLLER; Osmanlı devletini yıktı. Osmanlı’dan sonra kurulan T.C. Devletine de rahat vermediler. Devleti, milleti mahvettiler. 1950 yılına kadar milletimiz, devlet yöneticilerinden düşman muamelesi gördü. 1960 yılında askeri darbe ile Hükümeti yıktı. Başbakan, bakanları, 15 kişiyi idam etti. 449 kişiyi cezalandırdı.

1971- 1980- 1997- 2016 yıllarında darbe girişiminde bulunanlar, aslen devlet ve millet düşmanlarıydı. 28 Şubat 1997 yılında da imanlı müminlere çok zalimlik, zulüm yaptılar. Başörtülü öğrenciler ve memurlar devlete, okula, kamuya 2012 yılına kadar alınmadı, sokulmadı. Bunu Avrupa ve Amerika zalim gâvuru bile pek yapmadı. Bizdeki hainler, onlara yapın, diye görüşmeler çok zaman yaptılar!

Türkiye de sol komünistler sadece insanlarımıza kıymadı, katletmedi. Ekonomi, kültür, sanat, edebiyat, eğitim- öğretim, kalkınma, ilerleme, yükselme, refaha ulaşma, yatırım yapma, gelişme, sanayileşme, altyapı, üstyapı, her ne yapılırsa karşı çıkarlar. Engellemeye çalışırlar. Süleyman Demirel’in yaptırdığı Keban Barajı’ndan tutunda, hızlı tren yapımına, asma köprülere, deniz altı geçişlere, aklınıza ne gelirse, karşı çıkarlar. Engellemeye çalışırlar. Mahkemeye verirler. Türkiye’ye yatırım yapmayın, diye yurt dışı hükümetlere çağrıda bulunurlar.

Taksim, Gezi olayları bir ay terör olarak 2013 de sürdürüldü. Olayların yapılmaması için dünyanın ve ülkemizin en büyük yedi tane yatırımın durdurulmasını istediler. Olayların çıkmasında ve devam etmesinde 16 kişinin mahkemesi sonuçlandı ve gerekçeli kararı açıkladı. “Yurt dışından para alarak, terör olaylarının yapıldığı mahkemece açıklandı.”

Bu sol komünistler, tüm dünyada da böyle engelleyici, terör ve şiddet yapıcıdır. Şunları engellediklerini de unutmayalım:

1-      1925 yılı, Vecihi HÜRKUŞ, UÇAK YAPTI. AMA ENGELLENDİ.

2-      1944, Nuri DEMİRAĞ, UÇAK YAPTI AMA ENGELLENDİ.

3-      1949, Bandırma’da roket yapıldı. Ama durduruldu.

4-      1962, ilk yerli otomobil Devrim yapıldı. Ama engellendi.

5-      2019, ilk defa “Türkiye Uzay Ajansı” kuruldu. Yine CHP KARŞI ÇIKTI. Yanı bunlar hep CHP ve diğer solcular tarafından engellendi. Dış düşmanlardan daha çok olumsuzluklarını devletimiz, milletimiz CHP’lilerden görmektedir.  Sadece iç düşmanlar değil, dış düşmanlarda kalkınmamızı durdurmak için her yola başvurmaktadır.

( 1950 YILINA KADAR SOLCULARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU KOMÜNİST PROPAGANDASI YAPMAK İÇİN; İslam, din- iman, Allah düşmanlığı ve inkârı yaptı. CHP’nin önde gelenleri bunu açıktan yaptı. 1968- 1980 yılları arasında yine açıktan yaptılar. Bunlar yazılı ve görsel olarak arşivlerde yer almaktadır.)

( Birazda çevre, doğa, tabiat hakkında yazalım. Zira çevre, doğa- tabiat yaşamasa, hiçbir canlı yaşayamaz. Dünyamız çok hoyratça, acımasızca, düşüncesizce kirletilmekte, doğa bozulmaktadır. Bu insan eli ile akılsızca yapılmaktadır.

Ülkemizde Ak Parti Hükümeti döneminde çevre, doğaya daha çok önem verilmektedir. Ama bu durum geçmişin zararını henüz gidermiş değildir. Bir de farklı siyasi partiden olan belediyeler, özellikle CHP ve HDP belediyeleri çevre, doğa, yeşil, mavi, altyapı, üstyapı konusunda pek çalışma yürütmemektedir. Çöp, çamur, çukur, kanalizasyonlar çevreye hiç el değmeden akıtılmaktadır, dökülmektedir!

01 Ocak 2019 tarihinden beri marketlerde “büyük boy poşet” alımının- kullanımının azaltılması için; büyük boy poşetlerin 25 kuruşa satılmasına karar verildi. Ülkemizde kişi başı yılda 440 tane poşet kullanılmaktadır. Her yıl 30 -35 milyar adet poşet kullanılmaktadır. Bunların maliyeti de yıllık 1,8 milyar lira olmaktadır. Bu poşet gideri satın alınan mala koyulmaktaydı. Yanı hiç kimse bir malı bedava vermemektedir. Buna yine solcu komünistler karşı çıktı. Tepki verdi. Oysa bu bir çevre projesidir. Hatta bu çevre projesi daha da genişletilmeli.

Plastik, lastik, naylon, doğada yok olmayan, bu maddeler sınırlandırılmalı. İşlenilerek, tekrar kullanılmalı. Sadece okyanuslara her yıl 9 trilyon ton çöp atılmaktadır. Balıklar, canlılar yok olmaktadır. Balıklar poşetleri yem sanarak yemekte, hazmedemediğinden ölmektedirler! Dünya 2019 yılında önlem almaya küresel kararlarla daha 2 ay önce başlamıştır.

Avrupa’da çöp işleme, kanalizasyon ve katı, sıvı atık işleme, arıtma yönü ile 49 ülke arasında sondan ikinci sıradayız. Bizden sonra sadece Bulgaristan bulunmaktadır. Şöyle bir veri vermemiz mümkündür: “ 1- Türkiye’de katı atık depolama tesisi 76 tanedir.

2- 2016 yılı için atık bertaraf etme ve geri kazanım tesisi 1,698 tanedir.

3- Sadece 6 tane katı atık yakma tesisi var. Burada her yıl 644 bin ton katı atık yakılmaktadır. Bu 81 İlimiz için, 980 kadar ilçemiz için çok yetersizdir.

4-Lastik, plastik geri dönüşüm tesisi yetersizdir. Yılda 350 bin ton lastik atığın ancak %25’i geri dönüşüme kazandırılıyor. Toplumun %30’u dönüşüm kutusunu bile henüz bilmiyor.

5-Kömür yakılarak, dünya, uzay kirletilmektedir. Çin ve Hindistan gibi geri kalmış ülke olduğu için kömür yakarak havayı kirletmektedir. Maske ile sokaklarda gezilmektedir.

6-Türkiye’miz 1994 yılına kadar CHP Belediyeleri ile çok berbat durumdaydı. 1994 yılında milli, manevi duyarlılığı olan Ak Parti gibi belediyeler ve hükümet daha duyarlı hareket ederek, kısmen iyileşme sağladı. Ama CHP ve HDP gibi belediyelerde çevre duyarlılığı henüz hiç de yeterli değildir. Çöpler doğaya, kanalizasyonlar sulara akıtılmaktadır!  

Biz, elhamdülillah Hakk’a mümin ve Müslüman’ız, diyoruz. Allah’ın sözleri, buyruğu, iradesi, ahlakı, peygamberimizin sünneti ile ilim ve bilimle, akıl ve zekâ ile yaşıyoruz. Akıllı, sağduyulu, zekâlı, mantıklı, makul, dosdoğru olan; orta yol üzere yaşantı sürdürüyoruz. Allah’ın dinine, imanına, ahlakına, hakka, hukuka, adalete, hakkaniyete, ilme, akla, mantığa, sağduyuya, makul olmaya çalışarak; yaşama azmimizi sürdürüyoruz. Vatanımıza, milletimize, bayrağımıza, bağımsızlığımıza, özgürlüğümüze kalpten samimice gayretle bağlıyız. Milli, manevi, dini, ilmi, insani, evrensel, kutsal, ulvi değer yargılarına içtenlikle sadığız.

İçimizde dış düşmanların uzantıları, satın aldıkları kuryeleri, maşaları, piyonları, tezgâhları hep vardır. Bu hain, kahpe, adi, alçak, kalleş, satılmış, karaktersiz kişilerle, gruplarla; ülkemizi karıştırmak istiyorlar.

( “Milletimizi birbirine sokarak; Çeçenistan, Bosna- Hersek, Bulgaristan, Yunanistan, İran, Irak, Suriye, Pakistan, Yemen, Libya, Mısır, Sudan, Afganistan, Etiyopya, Myanmar, Filipinler, Cezayir, Habeşistan, Lübnan, Yugoslavya, Tunus, Somali, Eritya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Raunda, Azerbaycan, Orta Asya Türkleri, Türkiye ve diğer ülkelerin halkları gibi birbirine kırdırtmak istiyorlar!”)

 Kışkırtma, provokasyon, birbirine düşürme yapmak istiyorlar. Çok uyanık olmalı. Birbirine düşmemeli. İdeolojik davranmamalı. “Siyonizm, kapitalizm, faşizm, liberal, solculuk, komünizm, İslamcı- İslamcılık birer ideolojidir.” “İslamcı- İslamcılık; İslam dini, mümin olma, Müslüman olma değildir.” Bugün ülkemizde bu ideoloji mensuplarının hemen hepsi işbirliği içinde yıkım yapmaya çalışıyorlar. Oyuna gelmemeli. Tezgâha düşmemeli. Kışkırtmaya düşmemeli.

Herkesin inancına, inanışına saygılı olmalı. Kulya- Kafirun süresinde buyrulduğu gibi; herkesin dini, inancı kendinedir. Zorla din dayatılmaz. Bizler herkesin kimliğine saygı duyarız. Oyuna gelmeyiz. Bilgili, bilinçli, uyanık, basiretli hareket ederiz. Önlem ve tedbirlerimizi her zaman alır. Başkalarına kendimizi it gibi kullandırmayız. Biz çana, ezana, boruya, her inanışın ritüeline - ayinine saygılı oluruz. Başkalarından da saygı bekleriz. “Ezanı protesto etmişler. Çakallar ve köpekler bile ezan okunurken, sesli zikir yapıyorlar. Allah cc. akıl, fikir, güzel ahlak nasip eder inşallah. Başkalarının ulaması ile İslam bir şey kaybetmez. O uluyanların Soros tarafından tutulan akılsız, geri zekâlı, satın alınmış, şahsiyetsiz hainler olduğu sosyal medyada açıklandı.”

 Sakin ol, sükût ol, suhuletle; Allah cc. için hak yolda, hakça, hukukça mücadele veriniz. Allah cc. doğru, dürüst olanlarla beraberdir. Zalimler ve inkârcılar iki dünyada kaybedenlerdendir!

Akıllı olmalı. Güzel, üstün İslam ahlakında olmalı. İyilik ehlinden olmalı. Dünyaya hırsla bağlanmamalı. Hakkı, hakikati; yalancı küfür, batıllar gibi inkâr etmemeli, yalanlamamalı.

Beş yıl kadar önce Avrupa’da bir küfür, batıl, inkârcı ahlaksız çıkıp, “peygamberimizin çirkin karikatürünü çizerdi”  Bu daha çok Belçika’da olurdu. Bütün İslam ülkelerinde bu durum protesto edilirdi. Protestolarda şiddet olurdu. Bu yüzden bazı ülkelerde ve özellikle Pakistan’da 50 kişiden fazla insan, protesto olaylarında ölürdü! Provokasyoncu alçak, hain, kahpe, sapkın hedefine ulaşırdı. “Akılı olmalı. Oyuna gelmemeli. Ama öyle mal gibi davar gibide her gün 24 saat yatıp, uyumamalı. Kış uykusuna yatmamalı.” Sende hakça, hukukça düşman alçaklara karşı çağın gerektirdiği şekilde hakça, hukukça Allah cc. için mücadele vermeli.

Gâvur alçak adi kahpe görevini o şekilde yapıyor! Alçaktan yüksek faziletli iş yapması beklenemez.  Sende kalk, hakça- hukukça, bilgi ile fiil ile yasalara ve Allah’ın iradesine uygun mücadele yap. Her gün 6 saat televizyon seyretme! Her gün 3 saat cep telefonuna bakma! Her gün sadece bir dakika kitap okuma! Oku, öğren, bilgilen, doğru bilgili, kültürlü ol. Batıl sapkın sersem sapık, azgın egemen olacağına; güçlü ol; hakla - hukukla sen egemen ol. Dünyaya hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, eşitlik, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, insanlık, din – iman, ilim, bilim yay. Huzurlu ve mutlu bir dünya kur. İnsanların iki âlemini ihya ediniz.