İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı telefon görüşmesinde iki liderin en kısa sürede yüz yüze görüşmelerinin kararlaştırıldığını belirterek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüşmesinde milyonlarca insanı sınırlarımıza yığan rejimin yol açtığı milli güvenlik sorununa bir de askerlerimizin kanlarının eklendiğini belirterek, şehitlerimizin kanlarının asla yerde bırakılmayacağını vurguladı” dedi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İdlib’de yaşanan son gelişmelere ilişkin medya kurumlarının Ankara temsilcileri ile bir araya gelerek açıklamalarda bulundu. Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin şu bilgileri verdi: “Cumhurbaşkanımız, şehitlerimizin kanlarının asla yerde bırakılmayacağını açık ve net şekilde vurgulamıştır. Doğrudan ülkemize saldırıldığı ortamda rejimin her unsurunun Türkiye için meşru hedef olduğunu ve ateş altına alınacağını belirtmiştir. Görüşmede karara bağlanan önemli bir husus da iki liderin en kısa sürede bir araya gelerek, yüz yüze görüşmelerinin sağlanması kararı olmuştur." Altun, dün yaşanan elim saldırı sonrası Suriye’deki gelişmelerden birinci derecede Esad rejiminin sorumlu olduğuna dikkat çekerek, “Rusya Federasyonu, gerek rejimle ilişkileri, gerek Astana sürecinin tarafı olması, gerekse Soçi Mutabakatı’nın 3’üncü maddesi gereğince rejim saldırılarını durdurma sorumluluğunu yerine getirmedi. Rusya’dan beklentimiz, ikili ilişkilerimiz, gerek sahadaki varlığı, gerek Astana sürecinin parçası olması, gerekse Soçi Mutabakatı’nın ilgili maddesi uyarınca rejim saldırılarını durdurması, saldırılarına engel olmasıdır" diye konuştu. Türkiye’nin dünden beri rejim hedeflerine yönelik ciddi saldırılar gerçekleştirdiğini, rejim hedeflerinin Türkiye Cumhuriyeti açısından meşru hedef konumunda bulunduğunu vurgulayan Altun, dünden bu yana yapılan saldırıların rejime çok ciddi kayıplar verdirdiğini söyledi. Altun, 10 Şubat’tan bu yana toplam 2 bin 38 rejim askerinin etkisiz hale getirildiğini bildirdi. İdlib’in düşmesi durumunda milyonlarca Suriyeli mültecinin Türkiye ve Avrupa’ya kaçmaya çalışacağını sözlerine ekleyen Altun, “Esad rejimi, açık şekilde uluslararası toplumun kayıtsızlığından faydalanmakta ve bölgede ne yazık ki bir etnik temizlik, bir demografik mühendislik yapmaktadır. İdlib’deki milyonlarca sivili buradan çıkarmak rejimin insansızlaştırma hayalinin gerçeğe dönüşmesi olacaktır" dedi. "İdlib hava sahası uçuşa yasak bölge ilan edilmeli" Krizi sona erdirmek için uluslararası toplumun el birliğiyle hareket ederek sivilleri korumak için müdahale etmesinin şart olduğuna dikkat çeken Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Uçuşa yasak bölge uygulanması son derece hayati bir unsurdur. Esad rejimiyle bir an önce diyalog çağrısına bizi çağıran aktörleri de milletimizin vicdanına havale ediyoruz." Türkiye’nin İdlib’deki insani ve vicdani politikasında yeterli desteği alamadığını ve bu anlamda yeni sığınmacı akınlarını daha fazla kaldıramayacağını kaydeden Altun, Türkiye’nin hiçbir zaman mültecileri bir silah olarak kullanmadığını söyledi. Altun, Türkiye Büyük Millet Meclisinin Salı günü toplanacağını ve kapalı oturum yapılacağını belirterek, oturumda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Milli Savunma Bakanı Akar’ı Meclisi bilgilendirmesi için görevlendirdiğini ifade etti. Diplomasi trafiği Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile telefon görüşmesi yapacağını bildirdi. Altun, Suriye’de askeri harekat için yeni bir teskereye ihtiyaç olmadığını da söyledi.