Mümin ve Müslüman, Allah’ın varlığına, birliğine, eşi, benzeri, ortağı olmadığına, doğurmadığına, çocuğu olmadığına inanır. Âlemlerin Yüce Rabbi, âlemlerin yaratıcısı Yüce Allah’ı, Esma’ül Hüsna ile bilir, tanır, kabul eder, açıklarız.

Allah’ın meleklerine inanır, sıfatlarını, görevlerini biliriz.

Allah’ın Kur’an’da adları geçen tüm peygamberlere inanır, onları gönülden sever, sayar, saygı gösteririz. Her biri bizim için çok değerlidir. Onları sevmek, onlara uymak, imanımızın gereğidir.

Allah’ın vahiy yolu ile peygamberlere gönderdiği kitaplara, suhuflara- sayfa emirlere şüphesiz inanır ve kabul ederiz. Kur’ân’ı Kerim’in son vahiy İlahi kitabı olduğuna inanırız. Hazreti Muhammed’in de son peygamber olduğuna şüphesiz iman ederiz. Böyle inanmamız, bizlerin hak mümin hakiki Müslüman olmamız oluşturur. Aksi halde bir insan mümin olmaz. Müslüman olmaz.

Ahiret gününe, öldükten sonra dirilmeye, kabir hayatına, kabir âlemine, mizana, sırata, cennet ve cehenneme inanırız. Bu konuda pek çok ayetin, hadisin olduğunu biliriz.

Hayrın ve şerrin- kötülüğün, Allah cc. Tarafından yaratıldığına inanırız. İnsana gelen iyilikler Allah’tan, kötülüğe, çirkinliğe, olumsuzluğu, yanlışa, yalana sapması; insanın kendindedir. Kur’an ve peygambere uymamasındadır. Aklını, zekâsını, iradesini hakça, hakikatçe kullanmamasındadır.

Müslüman olmak için; Kelime-i Tevhit ve de Kelime-i Şehadet getirip, anlam ve içeriğine inanmasıdır. Söylediklerin, anlam ve içeriğini bilmesi, bilgili ve bilinçli olmayı gerektirir. İmanın esaslarına gönülden, bilgiyle, bilinçle, samimiyetle inanan kişi; İslam dininin emir ve yasaklarına uymalıdır. Öyle boş, uygulamasız, sözün yerine getirilmeden; söylenmesi, pek bir anlam ifade etmez. Ülkemizde ve dünyada, bu tip kişiler, İslam dininin emirlerini önemsemediklerinden, her türlü kötülüğü, çirkinliği, yalanı, yanlışı, olumsuzluğu, haramı, suçu işlemektedirler!

Müslümanlar, diğer batıl, küfür inanışların insanları gibi; saldırgan, çatışmacı, savaş açıcı, katil, katliamcı, zalim değildir. Olamaz! Olursa, onlardan pek farkları olmaz.

Mümin ve Müslüman olmayanların çok büyük çoğunluğu; İslam, Müslüman, yabacı, zenci düşmanlığı yapmaktadır. Müslümanların peygamberlerine, Kur’an’ına, dinine, camilerine, mabetlerine, kutsallarına saldırmaktadırlar. Bu durum toplum barışını bozmaktadır. Müslüman onlar gibi asla inancı gereği davranamaz. Müslümanlar tüm vahiy kitaplarına ve tüm peygamberlere sevgi, saygı duyar.

Öyle ki, peygamberlerden; Hazreti Musa’yı, Hazreti Davud’u, Hazreti İsa as. Hazreti Muhammet sas. Peygamberleri, 4 büyük peygamber olarak kabul eder, sever, saygı duyar.

Bu peygamberlere vahiy yolu ile gönderilen İlahi kutsal kitaplara da saygı gösterir.

Hazreti Musa peygambere; Tevrat gönderilmiştir.

Hazreti Davud peygambere, Zebur gönderilmiştir.

Hazreti İsa as. Peygambere İncil gönderilmiştir.

Hazreti Muhammet sav. Son peygambere de Kur’an’ı Kerim, vahiy yolu ile gönderilmiştir.

İlahi, Rabbani kitaplardan başka 4 tanede “suhuf” denilen “sayfa” emirler gönderilmiştir. Bu sayfa emirlerde şu peygamberlere gönderilmiştir:

Hazreti âdem as. Peygambere 50 sayfa,

Hazreti Şit as. Peygambere, 30 sayfa,

 İdris as. Peygambere 10 sayfa,

Hazreti İbrahim as. Peygambere de 10 sayfa vahiy yolu ile ilahi emirler gönderilmiştir. Böylece Kur’an’da bildirildiği 104 kitap gönderilmiştir. Biz buna inanır, iman eder, sevgi, saygı duyarız. Ancak Kur’ân’dan başka ilahi kitabın aslı, astarı, kendi, esası kalmamıştır. Diğerleri bozulmuştur. Asılları kaybolmuştur. Tevrat kaybolduktan 500 yıl sonra, İncil kaybolduktan 80 yıl sonra, Hazreti Musa ve Hazreti İsa peygamberleri tanımayanlar tarafından, öykü- hikâye olarak, kurgulanmış, düzmece olarak yazılmıştır. Allah cc. İle peygamberlerle ilgisi- alakası hiç yoktur.

Lütfen! İnternete girip, şu soruyu yazınız:

1- Tevrat kitapları nasıl ortaya çıktı? Kim yazdı? Kaç defa değişikliğe uğradı?”

1-      İncil kitapları kimler tarafından, nasıl yazıldı? Nerede 4 İncil kitabı kabul edildi? Neden 4 İncil kitabı birbirinin aynısı değildir? 

2-      Kur’ân’ın özellikleri, nitelikleri nelerdir?

Kur’ân; “okumak” anlamına gelir. Zaten Kur’an’ın ilk emri; Oku! olmuştur. Oku! Bir emirdir. Genel anlam içerir. Sadece Kur’ân oku, anlamında değildir. Her bilgiyi, bilimi, ilimi, bilgiyi; oku, anlamındadır. Genel anlam ifade eder.

Kur’ân; doğru yolu gösterir. Doğruyu yanlıştan, hakkı batıldan ayırır. Hak ve hakikati gösterir. Öğüt verir, bilgi verir. Geçmişten, günümüzden, gelecekten anlatır. İnsanın iki âlemde sağlıklı, huzurlu, mutlu, aydınlık içinde yaşamasını oluşturur. Müjdeler verir. Pek çok bilim dalında açıklamalar yapar. Müjdelediği gibi korkutucu bilgilerde verir. Üstün özellikli Rabbani nitelikli kitaptır. Allah cc. Tarafından vahiy yolu ile indirilmiştir. Kur’an, kendinden 230 kez söz eder. Kendini anlatır, tanıtır.

Kur’ân’ı Kerim’e sevgi, saygı duyarak, onu okuyup, anlamalı ve de yaşamalıyız. Hem aslını okumalıyız. Hem mealini okumalıyız. Anlayamadığımız yerde açıklaması olan tefsirini okuyup, anlamalıyız. Kur’an okumak sevaptır. Açıklamasıyla okumak daha sevaptır. Anladığımızı, peygamberimiz gibi yaşamak çok çok sevaptır. Kur’ân sadece “okumak” kitabı değildir. Aynı zamanda “hayat” kitabıdır. Kur’an yaşanılması için gönderilmiştir.

Kur’ân’ı tecvidi ile okumak yanı dilbilgisi kurallarına uygun en güzel okumak esastır. Anlamak için, yaşamak için gayretli olmalıyız.

Bugün, biz en güzel örnek olamadığımızdan, İslam ve Müslüman düşmanları, cehaletinden, cahilliğinden; Müslümanlara, Kur’ân’a ve İslam dinine saldırmaktadır. Aslında dinimizi tanıtsalar, sanırım bu kadar düşmanlık etmezler. Öğretmemişiz. Bunun için birey, aile, toplum, devlet olarak pek de gayretimiz yok! Rutin, adetten işler yapmaktayız. Özel televizyonlar; vur oyansın, çal patlasın! Devlet televizyonları ise onlardan farksızdır. Dünyanın en çok kullanılan 40 dilinde yayın yoktur. Yapılan yayınlar, daha da azgınlaştırmaktadır! Dünyada en çok dizi filmi satan, ABD ‘den sonra ikinci ülkeyiz. Keşke olmasaydık!

Birkaç gün önce İsveç vatandaşı aşırı sağcı Hıristiyan siyasetçi kişi, polis korumasında Kur’ân’ı Kerim yakmıştı! Bu olay protesto edilirken, 26 polis, 40 kişi yaralanmış. Taşıtlar ateşe verilmişti. Dün de ayni kişi, Danimarka’da, polis korumasında, Kur’ân yaktı! Hem de Müslüman mahallesinde, Kur’an yaktı! Daha protesto edilmeye henüz başlanmadı. Ramazan ayında bu gibi ahlaksızlıkların, edepsizliklerin, çirkinliklerin, kötülüklerin, hakaretlerin, sapıklıkların yapılması; bilerek, tasarlanarak, adi, şerefsiz, ahlaksız, sapkın kişilerce desteklenerek yapılmaktadır. Daha önce de Avrupa’nın pek çok ülkesinin kentlerinde aynı hakaret olayları yapılmıştı. Peygamberimizin çirkin ve hakaret içeren karikatürleri çizilmiş. Dergilerde yayımlanmıştı. Her yıl Avrupa’da onlarca camii kundaklanmakta, saldırıya uğramaktadır! İnsanlar evlerinde, işyerlerinde yakılarak, vurularak öldürülmektedir! Bu olaylar, İslam ülkelerinde büyük tepkilerle, infiallerle protesto edilmiştir. İslam ülkelerinde böylece huzursuzluk çıkarmaktadırlar. Bu olayların ölçüsü kaçırılarak, özellikle Pakistan’da protesto esnasında onlarca kişi ölmektedir! Oysa Müslüman ölçülü, dengeli, bilinçli, etkili, yetkin şekilde hareket etmelidir. Müslüman, akılsızlık, aşırılık, gerilik, uyuşukluk, bilgisizlik, bilinçsizlik, vurdumduymazlık içinde bulunamaz. Anarşi, şiddet, terör çıkarmaz, çıkarmamalı. Hak, hukuk çerçeveli bilimsel mücadele vermeli.

Müslümanların, 67 yıllık yaşantımda, böyle bir hakaret yaptıklarını hiç görmedim. Hiçbir zaman Tevrat, İncil yakılmamıştır. Sapıkların mabetlerine, put hanelerine, tapınaklarına hiçbir zaman zarar verilmemiştir. Zaten Müslümanların bu kâfir zalim gavurlar gibi davranması; onlara benzemek olur. Kafirun Suresinde; “ onun dini ona, benim dinim bana,” diyerek; “herkesin inancına saygı istenmiştir.” İslam dini; barış, esenlik, hoşgörü dinidir. Allah cc. Müslümanlara; Selami yayın, emri vermiş. Selami yayın, demenin başka bir anlamı da; barışı, esenliği yayın anlamına gelmektedir.

Zalim kâfir gâvurlar, Müslümanlara bilerek, tasarlayarak, isteyerek; zarar, ziyan, kötülük vermektedir. Bir örnek evrelim: “ Saldırıya, işgale uğrayan her Müslüman ülke tamamı ile yıkılır! şehirler, köyler vurulur, yıkılır, yakılır. Siviller öldürülür. Camiler özellikle tahrip edilir. Bunu her kafir böyle yapar, yapmaktadır. Rusya da bunu Müslüman ülkelerde hep böyle yaptı. Sivilleri vurdu. Köyleri, kentleri tamamı ile yıktı! Ama bunu böyle yapan Rus yaban ayısı, Ukrayna’da kentleri, köyleri, sivilleri yok ediyor! Soykırım yapıyor! Yıkmadığı sadece kilise binalarıdır. 56 gündür Ukrayna halkına ve vatanına çok büyük zarar vermeyi sürdürmektedir. Bu zalim kâfir gavurları lanetliyorum, kınıyorum, yeriyorum, eleştiriyorum. Bunların felsefesinden, inancından, inanışından da olmamanızı arz ediyorum.

Yıl 1920! Dünyada işgal edilmemiş, saldırıya uğramamış, tek bir halkı Müslüman ülke kalmamıştır! Hepsini; vahşi, barbar, sapkın, zalim, katliamcılar işgal etmişti! Şu anda 57 İslam ülkesi bulunmaktadır. 85 İslam toplumu da şu anda zalimlerin her türlü saldırıları altındadır.

Lütfen! İnternete giriniz. Arama motorunu açınız. Şunu yazarak, tuşa basıp, öğrenme arası yapınız?

·         Kur’ân’ı Kerim’in özellikleri nelerdir?

·         Kur’ân, bizden neler yapmamızı istiyor?

·         Ezanın anlamı nedir?

İnsan okuyarak, araştırma, inceleme, soruşturma, öğrenme çalışması yaparak öğrenir. Öğrendiklerini yaparak, uygulama ve pratik yaparak çok daha iyi, kalıcı öğrenir.

Lütfen! Öğrenmeye, öğretim görmeye, kurslara gitmeye, dinlemeye zaman ayıralım. Kendimiz en güzel şekilde yetiştirelim. Bilgi edinelim. Bilgi öğrenelim. Bilgi kazanımımız olsun. Kitap almaya para ayıramıyorsak, kitap emanet almamızın yerlerinin sayısı çok fazladır. Lütfen! Bilgili olalım. Cahil cühela çapulcu olmayalım. Lütfen! Diyorum.

İsrail, 100 yıldan beri Filistinli Müslüman kardeşlerimize saldırıyor. 1948 yılında İsrail terör devleti kurulduktan sonra, batıl batı dünyasının da desteği ile saldırma, katletme, soykırım yapma, evlerini, arazilerini yok etmeye her gün devam ediyorlar. BM, İsrail’i 150 defadan fazla kınadı. Öyle yapma, dedi. Ama içten, üyelerince desteklenen İsrail;  katliamlara, evleri, mahalleri yıkmaya, Yahudilere yerleşim yeri yapmaya devam etmektedir. Her Ramazan ayında, Müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa yine İsrail polis ve askerlerinin saldırılarına uğruyor. Sabah namazı esnasında bile yüzlerce faşist, ırkçı, zorba Siyonistlerce her gün basılıyor! Buna İsrail Siyonist halkıda destek veriyor. Halk desteğinde baskınlar yapılıyor. Filistinlilere ait 70 tane camiyi yıktılar! Bu adi yaratıkları- mahlûkları aşağılıyorum, kınıyorum, lanetliyorum. Bunlar, komşu ülkelere de saldırıyor! Bunlar dünya üzerinde teröre destek veriyor. Sapkın zorba ideoloji, felsefeler, yalancı tarihler, din bozgunculuğu yapıyorlar. Dünyayı sömürüyorlar.

İnsan, âlemlerin Rabbi, halikı tarafından, en akıllı şekilde, en güzel biçimde, onurlu varlık olarak yaratıldı. İnsana, Allah cc. Bazı bilgileri vahiy yolu ile öğretti. Bazı bilgileri de; 1,450 gramlık beynini işleterek, öğrenmesini emretti. Ama aklının her bilgiyi öğrenemeyeceğini, bilemeyeceğini, aklını aşan sorular ve yanıtları olduğunu da söyledi.

Örneğin: 1- Allah cc. Kıyametin ne zaman olacağını bildirmedi. Ama hangi olaylardan sonra olabileceğinin işaretini, verdi.

2 – Allah cc. Ruh konusunda geniş ve açık bilgi vermedi. Ruhun bir enerji, elektrik, can olduğunu açıkladı.

3-Allah cc. Kader konusunda açık, geniş bilgi vermedi. Kader, kaza konusunda geniş açıklamalarda bulunanlar, hep yanlış yaptı. Şiiler ve Mutezile, aklı öne çıkararak, ileri- geri yorumlarda bulundular. Ama Allah cc. Hakkında sapıklığa düştüler! Akılcı yorumlarla yanlış yaptılar. Hak din İslam’ı da öne alarak, ileri- geri yorumlarda bulunanlarda yanlış yaptılar. Size bu konularda yeterli ışık, aydınlık vermeyen, Allah; sizin aşırılık ve gerilik içinde bulunarak; hak ve hakikate erişemezsiniz. Cebir, geometri, fizik, kimya biliminde; formül, yol, bilgi bilemezseniz; soru çözemezsiniz. Bendeniz, lise fen bölümü çıkışlıyım. Bilgide yeterlilik yoksa işin çözüm formüllerini bilemiyorsanız, bu derslerden geçer not alamazsınız.

İnsan önce kendini, Rabbini, haddini, hududunu- sınırlarını öğrenmeli, bilmeli. Kendinin boyunu, gücünü aşan işlere burnunu sokmamalı. Şiddetli kasırgalarda, kayık ile okyanuslara açılmamalı. Başa çıkamayacağı sorunların içine girmemeli. Çözümü, çaresi olmayan dertlere başı sokmamalı. Akıllı, zeki olmalı. Aklı, doğru bilgilerle; akıllıca, makul, mantıklı, sağduyulu kullanmalı. İlimden, irfandan, dinden, imandan ayrılmamalı. Bilmediklerini, işin yüksek deneyimli uzmanlarından sorup, öğrenmeli. “Helalinden, temiz, dürüst çalışmak, Allah cc. Emridir.” “ Okumak, öğrenmek, bilmek, sormak, danışmak, ortak dosdoğru akıl kullanmak; Allah cc. Emridir.”

 Bakara Suresi 201. Ayet: “ Onlardan, “ Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Bizi ateş azabından koru!”

İsra Suresi 41. Ayet: “ Ant olsun, biz, onlar düşünüp, öğüt alsınlar, diye ( gerçekleri) bu Kur’an’da değişik biçimlerde açıkladık. Fakat bu, onların ancak kaçışlarını artırıyor.”

                İnsanların yaratılışından beri çok büyük çoğunluk, âlemlerin Rabbini, yaratıcısını, mesajlarını, peygamberlerini tanımadı. Nefsine, şeytana, sapkın sapıklara uydu. İki dünyasını berbat, harap, haşat, ateş etti. Cehennemin yolunu tuttu! Lütfen! Kur’an ve peygamberinden ayrılmayın! Ayrılırsanız, asla hak ve hakikat yolunda olamazsınız. Dünyanız rezil, rüsva, felaket olur. Ahiretiniz cehennem olur! İslam dini yaşanılmadan, dünyada huzur, mutluluk, rahatlığa asla kavuşamazsınız.

                Allah cc. Şeytana sorduğunu, insanlara da muhakkak, mutlaka soracaktır. Allah sorduğunda, sizler nasıl cevap- yanıt vereceksiniz?

                Araf Suresi 12. Ayet: “ Allah buyurdu- emretti. Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten- ibadet etmekten, alıkoyan nedir?”

                İnsan önce, öncelikle kendini en iyi şekilde yetiştirmeli ki, diğer insanlara yararı- faydası olsun. İşe kendimizden, özümüzden başlamalıyız. Allah’ın emir ve yasaklarını öğrenirken, bilimi de öğrenmeli. Bilim ve din öğrenmek, insanın beynini, ruhunu, kendini geliştirir. Müslümanlığın ve mümin olmanın vasıfları, özelikleri, nitelikleri, nicelikleri, sıfatları mutlaka öğrenilip, kişisel ve toplumsal hale getirilmeli. Bir hak mümin ve hakiki mümin ve Müslüman şu sıfatlara mutlaka ama muhakkak sahip olmalıdır:

                İnsan öncelikle ahlaklı, güzel, yüksek, iyi ahlaklı, yararlı, olumlu ahlaklı olmalı. Güzel ahlak ile ruhunu, beynini, gönlünü, genlerini sağlıklı yapmalı. İslam terbiyesi ile ahlaklanmalı, edeplenmeli, hayâ, ölçü, denge sahibi olmalı. İlimden, irfandan, hikmetten, marifetten, haktan, hakikatten, bilimden yararlanmalı. İyi huy, güzel karakter sahibi olmalı. Dosdoğru, dürüst, düzgün, adil, adaletli olmalı. Köyü huy, kötü ve çirkin ahlak sahibi, ahlaksız olmamalı. Namuslu, iffetli, sözünde duran olmalı. Eğer kötü ahlak sahibi isek, mutlaka beynimizi işletip, sağlam ve sağlıklı irade ile pisliklerden kurtulmalı. Cahil, cehalet içinde, sapkınlık içinde olan insan, iyi insan olamaz. İnsanın en büyük düşmanı hak ve hakikat düşmanı olmaktır. Cahil olmaktır. Din iman bilmemektir. Mal, mülk, servet hırsı ile hareket edenler; doğru dürüst olamazlar. Bunlar ayıp, günah, hak ve hukuk tanımazlar. Her şerefsizliği, adiliği, ahlaksızlığı yaparlar. İtidalli, orta ve dosdoğru yollu, vasat olmalı. Kimsenin malında, mülkünde, hak ve hukukunda gözü olmamalı. Eğer başkasının hak ve hukukunu çiğneyen davranış varsa, bu da adet haline getirilmişse, ahlaksızlıkların sonu olmaz.

                Müslüman, başkalarının gazına, övgüsüne, baskısına boyun eğmez. Sağlam itikatlı, inançlı olmalı. Araştırma, inceleme, irdeleme, gözlemleme, dinleme, okuma, sorup öğrenme yapmalı. Kibir, büyüklük taslama yapmamalı. Alçak gönüllü, ağırbaşlı olmalı. Zararlı, sağlıksız, kötü davranış edinmemeli. Alkol, içki, kumar, uyuşturucu asla kullanmamalı. Sağlık bilgisine uygun yaşam tarzı yapmalı. Bilimsel ve dinsel yaşamalı. Kıskanma, çekemezlik asla yapmamalı.

                Milli, manevi, dini, inanç, ibadet değerlerine hainlik, ihanet yapmamalı. Hainlik yapmamalı. En güzel insan, muhabbetli insan olmaya çalışmalı. Günahkâr olmamalı. Eğer günahkâr isek, hemen tövbe etmeli. Pişmanlık duymalı. İyiliğe yönelmeli. Müslüman insanlara, âlimlere düşmanlık etmemeli. Fitne, fesat, nifak, düşünce düşmanlığı yapmamalı. Herkes dininde özgür olmalı. Başkası üzerine baskı, zorbalık kurmamalı. Derinden düşünmeli. Kapsamlı düşünmeli. Düşünme şekillerinin tümünü kullanmalı. Başkalarına lakap takmamalı. Hele kötü lakap hiç takmamalı. Onur incitmemeli. Dinimiz hakkında bilir- bilmez, ileri- geri, ahmakça, haince, cahilce konuşmamalı. Başkalarına bir yanlış yaptığımızda, özür dileyip, gönlünü almalı. Düşman edinmemeli. Bir düşmanımız bile kişi, aile, toplum, devlet olarak olmamalı.

                İmanı bilmeli. İman etmeli. İslam’ı öğrenmeli. İslam dinini peygamberimiz gibi yaşamalı.

                Allah’ımızı Esma’ül Hüsna ile tanımalı. Zati ve Subûti sıfatlarını kapsamlı öğrenmeli. Kur’ân merkezli öğrenmeli. Peygamberimiz dinlemeli. Sapıklara yer vermemeli.

                Peygamberimizi sağlıklı eserlerden ve samimi âlimlerden öğrenmeli. Sapıklara kulak asmamalı.

                Batıl, küfür ile İslam dinini karıştırıp, anlatan binlerce kişi vardır. Bunlar etkilidir. Bunları şer- kötü güçler mal gibi kullanmaktadır. Bunları fark edip, def etmeli.

                Müslüman işe önce beden temizliği ile başlamalı. Güzel bir gusül- boy abdesti alıp, tövbe etmeli. Samimiyetle Allah’a yönelmeli.

                Namaz abdesti almayı, namaz kılmayı mutlaka öğrenmeli ve de kılmalı. Namazsız, oruçsuz, hacsız, umresiz, zekâtsız, güzel ahlak olmadan, Müslüman ve mümin olunmaz. Defolu, bozuk insandan mümin olmaz. Mümin ve Müslüman isen gereğini yapmak durumundasın. Hatta zorundasın.

                Müslüman, maddi, manevi anlamda tertemiz olmalıdır. İslam dinin şartlarını, farz, vacip, sünnetlerini bilip, öğrenip; eksiksiz yerine getirmelidir.

                Aklımızı başımıza toplayalım. Sapkın sapan sapıkların etkisinden kurtulalım. Allah’a ve peygamberine yönelelim. Allah cc. Bize neyi yapmamız emretti, diye düşünüp, harekete geçelim. Tüm sapkın duygu, niyet, düşünceleri tövbe edip, atalım. “Allah cc. Katında tek din, hak din sadece ve ancak İslam dinidir, diye kabul edip; Allah’ın emir ve yasaklarını yapmaya başlayalım. Önce haram- yasak olanlardan vazgeçelim.

                Namaz kılmasını bilmiyorsak, hemen dürüst bir bilen bulalım. Abdesti, namaz sure ve dualarını en güzel şekilde öğrenelim. Namaz kılmadan mümin olmak olmamaktadır. Namaz dinin direğidir. Beş vakit namaz kılmaya başlayalım. Cuma namazı kılmak da farzdır. Cuma namazı saatinde çalışmak haramdır. Yapılan kazanç da haramdır. Namaz vakti namaz, çalışmak vakti çalışmak gerekir. Çalışmak da farzdır. Ama helalinden çalışmak farzdır. Haram işlerde çalışmak, haramdır, günahtır. Eğer namaz kılıyorsak, haram işler yapmamalı. Zira yapılan haram işlerin günahı, namazdan gelen sevabı götürür, yok eder! Hem de insanlara kötü örnek olduğumuzdan, günah alırız.

                Oruç tutmak da farzdır. Ama sadece ramazan oruç tutmak farzdır. Sağlıklı isen Ramazan orucu mutlaka tutalım. Zarar etmeyiz.

                Zekât vermek de farzdır. Zekâtımızı hesaplayıp, servetimizden verelim.

                Sağlıklı isek hac yapalım. Hacca kota, kontenjan nedeniyle gidemiyorsak, umre yapalım.

                Kurban kesmek de Allah cc. Emridir. Kur’an’da kurban kesmemiz emredilmektedir. İnternete girip, hangi ayetlerde bizim kurban kesmemiz emredilmektedir? Yazınız. Farzlar kademe kademedir. Haramlarda kademe kademedir. Bunları ilmihal ve fıkıh kitaplarından daha açık, detaylı öğrenmemiz mümkündür.

                Allah cc. Bizlere pek çok ibadeti, davranışı yapmamızı emretmiştir. Bunları Kur’an’dan derleyen İslam âlimleri 32 farz ve 54 farz diye sıralamıştır. Bunların dışında da farzlar vardır.

                İnternete girelim. Önce 32 farz nedir? Yazıp, yanıtını öğrenelim.

                Sonra da, 54 farz nelerdir? Yazıp, öğrenelim.

                Din cahili, cahil cühela, çapulcu, kör kütük olmayalım.

                Allah’ın yasakladığı haramları da âlimler, Kur’ân’dan çıkarmıştır. Allah’ın haram kıldığı haramlar nelerdir, internete yazıp, yanıtlarını öğrenelim.

                Büyük günahlar hangileridir? İnternete yazıp, öğrenelim.

                Kadınların örtünmeleri nasıl olmalıdır, yazıp öğrenelim. Kadınlara hangi ayetlerde örtünme, tesettür farz kılınmıştır, yazıp, öğrenelim.

                Erkekler nasıl giyinmelidir, yazıp, öğrenelim.

                Müslümanlar kimlerle nasıl evlenmelidir, yazıp, öğrenelim.

                Cennete kimler gider? Yazıp, öğrenelim.

                Cehenneme kimler gidecek? Yazıp, öğrenelim.

                Müslümanlar, okuyarak, öğrenim, öğretim görerek, eğitim alarak, dinleyerek, yaparak mutlaka ama muhakkak en güzel şekilde öğrenmeli. Bilen, bilgin, bilge, alim, meslek insanı olmalıdır.

                Şarlatan, alçak, adi, kalleş, kahpe, katil, katliamcı, hak ve hakikat düşmanı yaratık durumunda olmamalı. İsveç siyasetçi Palu, 3 defa Kur’ân yakmıştı. Bunu Eylül 2021 de de yapmıştı. Buna tepki gösteren bir İsveçli muhabir, çalıştığı devlet televizyonundan atıldı. Tarafsızlık ilkesini çiğneme bahane gösterildi. Yanı bu adi şerefsizlik olayını sadece bireyler kendi başlarına yapmamaktadır. Devlet yöneticileri de desteklemektedir. Eleştiriyor, kınıyor, lanetliyorum. Bana batı dünyasından, insan haklarından, özgürlüğünden, demokrasisinden övgüyle söz edenleri de; eleştiriyor, yeriyor, kınıyorum. Onlarında onlar gibi adi olduklarını söylüyorum.

                Peygamberimiz sas. Buyuruyor: “ Bir kimse kime benzerse onlardandır.”

                Müslüman, Müslüman sıfatlı; özellikli, nitelikli olur. Başka türlüsünden Müslüman olmaz. Herkes hak ve hakikat, dosdoğru ve gerçek düşünmeli. Aklını başına almalıdır. Sapıklığı yol edinip, başkalarına her çeşit zarar- ziyan vermeye kalkmamalıdır.

                Müslüman, İslam esaslarını, ilkelerini, kurallarını, emir ve yasaklarını yerine getirmeli.

                İslam dinimizin değer verdiği unsurlara- öğelere, değerlere kıymet vermeli. Allah cc. Rızasını kazanmak için davranmalı. İman ve İslam değerlerini öğrenip, yaşam biçimi yapmalı. Her işinde İslam değerlerine bağlı kalmalı. Kendimizi İslam değerlerine uygun yaşantı haline getirmeli. Eşimize, çocuklarımıza da öncelikle öğretmeli. Camiye, kurslara göndermeli. Dinimizi öğrenmeli. Aksi halde anarşist, şiddetçi, terörist, hırsız, zararlı madde kullanıcısı, hayırsız, şerefsiz olmaktadırlar. Vatan, millet, devlet, bayrak düşmanlığı yapmaktadırlar.

                2022 yılı için yazıyorum. Ülkemizde terör destekçilerin oranı %14’dür. Ama bu %14’lük hain kesim, %45’i mal, gibi malak gibi, av köpeği gibi kullanmaktadır. Ülkemizde 123 terör örgütü vardır. 124 tanede siyasi parti bulunmaktadır. Bu 124 siyasi partinin, 100 taneden fazlası; vatan, millet, devlet, bayrak düşmanıdır. İşbirliği, ittifak, müttefik içindedirler. Bunda bireyin, ailenin, öğretmenlerin, imamların ve Müslümanım diyenlerin günahı çoktur. Çalışmamaktadırlar. Uyuşuk, miskin, tembel, edilgen- pasiftirler.

                Bendeniz, sizlere bu kısa yazılarımla, İslam dinini, mümin ve Müslüman olmayı tam anlamıyla anlatamam. Bu kısacık tümcelerle mümkün değildir. Sadece şunu öğrenmek, bilmek çok önemlidir:    “ Hak mümin hakiki samimi bilge Müslim olmalı. Doğru, dürüst, adaletli olup, Allah cc. Ve peygamber yolunda olmalı. Sadece Kur’an’da farz olan, sünnet olan ibadetleri yapmakla, gerçek anlamda dürüst Müslüman olunmaz. Zalimde olunabilir! Bugün, pek çok Müslüman, Müslümanlığından habersizdir. İslam ve Müslüman düşmanlığı yapmaktadır. İslam ve Müslüman düşmanlığı yapanların yanında yer almakta; ittifak olmakta, müttefik olmaktadır. Ama elinde tespih, başında sarık, üzerinde cübbesi vardır. İslamcı ve komünist hatta bölücü dinsiz imansız katil komünistlerin yanında yer almaktadır. Kadın olarak da tam tesettürlüdür. Bu gerçek anlamda iyi bir Müslüman olmayı oluşturmaz. Zalim olunmuştur! Zalimler cehennemdedir. Vatan, millet, devlet, insanlık düşmanı olunmaktadır. Bu kişilerin yerinin cehennem olduğunu Allah cc. Bildirmektedir.

1-      Allah’ın farz kıldığı, peygamberimizin yaptığı ibadetleri eksiksiz yapmalı.

2-      Allah’ın yarattığı insan, hayvan ve diğer kullarına iyilik, hayır, yardım etmeli.

3-      Allah’ı ve Allah’ın hak dinini gerçek anlamda samimi olarak dost edinenlerle beraber, birlikte olmalı. Dost, can, kardeş olmalı. Muhabbet duymalı.

4-      Kul hakkına dikkat etmeli. Helal, haram gözeterek davranmalı.

5-      Bugün, insan haklarına ve kul hakkına uygun davranmayan devlet yöneticileri vardır. Müslüman denilen kişiler çok çadır! Bu haksızlıkların, zalimliklerin, haram ve günah kazancın hesabı ancak cehennemde verilecektir! Zira Müslümanların ve insanların çok büyük çoğunluğu bu zalim hainlere, haklarını helal etmemektedir. Söylediklerime ister inanılsın, ister inanılmasın. Bendeniz, bildiği kadarıyla hak ve hakikatleri yazmaya çalışıyorum. İnanmayanlar, gittiğinde görürler!

Allah cc. Bakara Suresi 195. Ayette mealen buyuruyor: “ İyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapın. Şüphesiz, Allah iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanları sever.”

                Asıl ve esaslı, nitelikli, özellikli, dosdoğru, dürüst, adil hak mümin ve hakiki Müslüman olmalı. Yalan söylememeli. Olumsuz, kötü, çirkin işler yapmamalı. Yapıcı olmalı. Yıkıcı, bozucu, bozguncu, kötülük yapıcı, katil, cani, katliamcı olmamalı. Muhtaç insanlara yardım etmeli. Merhametli, yardımsever, iyiliksever, iyilik yapıcı olmalı. Kendimizi denetlemeli, kontrol etmeli. Bağışlayıcı, affedici, kolaylaştırıcı olmalı. Yanlış yaptığımızda, özür dilemeli. İnsanları incitirsek, özür dileyip, gönül almalı. İnsanları gerektiğinde övmeli. İltifat etmeli. İnsanların güvenini kazanmalı. Kin, nefret, öç alma gibi saçmalıklarda asla bulunmamalı. Fedakâr, cefakâr, iyilik bilen ve yapan olmalı. Eleştiriyi çok yapmamalı. Eleştirme yerine; öğretme, güzel örnek olma yapmalı. Sevgisiz, saygısız davranmamalı. Hak ve hakikate karşı dilsiz, kör, ilgisiz, bilgisiz olmamalı. Başkalarına muhtaç duruma düşmemeli. Başkalarına el avuç açmamalı. Hak ve hakikatleri inkâr edecek kadar aptallaşmamalı. Olumlu, pozitif olmalı. Haktan vazgeçmemeli. Sorun çıkaran olmamalı. Sorun çözen olmalı. çare bulan olmalı.

                Bulaşıcı hastalıklardan kendimizi korunmayı öğrenip, yerine getirmeli. Dünyada her zaman bulaşıcı hastalık olmuştur. Miladi yıl olarak 630 yılında Veba salgını vardı. İnsanların üçte birini öldürdü. 1347 yılından 19. Yüzyıla kadar yine Veba salgını arttı. 100 milyon insan öldü. 1918- 1920 yılları arasında da İspanyol gribinden 50 milyon kadar insan öldü! 2020 yılında da Korona virüs, başka bir adı ile Kovid 19 virüsü; 2 yıldan beri ölümlere neden olmaktadır. Altı milyon insanın ölümüne neden oldu. Bugün, 21.04.2022 günüdür. Kovid 19 pandemisinde azalma olmaktadır. İki yıldan beri ilk defa umre ve hac yapmaya izin verildi.

Bugün, Rusya Federasyonu yeni bir nükleer füze denemesi yaptı. Füzenin adı; Sarmat! 6,000 km. uzaklıktaki adada bir hedefi tam isabetle vurmuş! Sarmat füzesinin 18 bin km. menzili varmış! 200 ton ağırlıklı bomba taşıyabiliyormuş! Dünyada 9 ülkenin nükleer füzesi var! Kimyasal ve biyolojik zehirli bombalar taşıyor; radyasyon yayıyor! Canlı adına her şeyi yok ediyor! Dünyada yaşamak bu canilerin, katillerin, katliamcıların, soykırımcıların olduğu yerde yaşamak; bu paranoyaklarla bir dünyayı paylaşmak gittikçe zorlaşıyor.

İyi insan= iyi Müslüman, boy abdestli, namaz abdestli, sözünde duran, adaletli, basiretli, besmele söylemeli. Cahiliye adetli, cahil, cehalet içinde, cehennem yolunda olmamalı. Kötü, çirkin, zararlı davranış sergilememeli. Hak ve hakikate çağırmalı. Haram ve günahlardan uzaklaşmalı. Ebeveyn- anne ve baba, ilk öğretmen olmalı. Fırkalaşmamalı- bölünüp, parçalanmamalı.  Her zaman en güzelini özenerek; sağlam, kaliteli, verimli şekilde yapmalı. Hırsız, çalan, rüşvetçi, hortumcu, arsız, eli uzun olmamalı. Allah’ın yarattığı her varlığı korumalı. İbadetleri huşu içinde yanı içtenlikle ve samimiyetle yapmalı. İblise ve iblislere uymamalı. Yalan ve iftira içinde bulunmamalı. İlim, irfan sahibi olmalı. Meziyet, maharet sahibi olmalı. Başkalarının mutluluğunu kendimizin önüne almalı. İstikamet, dosdoğru olmalı. Kamu malının çalınmasında, milyonlarca insanın hakkı vardır. Bunu da unutmamalı.

Kötü, çirkin ahlak sahibi olmayınız. Zira ahlakı- huyu – karakteri daha sonra değiştirmek çok zordur. İman ile güzel huy kazanın. Sonradan edindiğiniz huylarda güzel olsun. Kötü ahlak sahibi iseniz, sağlıklı ve sağlam irade kullanarak, Kur’an ve sünnet ahlakına dönüştürünüz. Aklınızı ve zekânızı dosdoğru kullanınız. Akılsı geri zekâlı ahmaklardan olmayınız. Zekânız ile güzel bilgiler, ahlaklar öğrenip, yaşam biçimi yapınız. Zihininiz açık, çabuk, işler olsun. Dikkatli olunuz. Kötülerin tuzağına düşmeyiniz. Kötü arkadaşlar edinmeyiniz. İnsan arkadaşlarına uyar. Arkadaşının davranışları kendine geçer. Bugün, milyonlarca insan arkadaş kurbanıdır. Mahvolmakta, perişan olmakta, berbat ve harap olmaktadır ve de olmuştur! Hak ve hakikati öğrenin ve kesinlikle unutmayınız. Hafızanızı güçlendiriniz. Hafızanızdaki- belleğinizdeki bilgileri unutmayınız. Unutmamanın en iyi yolu; bilgileri tekrar etmektedir.

Alçak gönüllü, ağırbaşlı, iffetli, namuslu, alçak gönüllü, yiğit olunuz. Ama öyle sokak kabadayılığına soyunmayınız. Paçanızı alırlar. Öteki dünyaya gönderilirler. Dünyanın saldırgan sağlıksız kafasızları bitmez. İyilik sahibi olunuz. İyilik meleği olunuz. Yumuşak huylu, güzel ahlaklı, sükûn halde olunuz. İyi işler, yararlı işler yapınız. Zorluklara, güçlüklere dayanıklı olunuz. Pes etmeyiniz. Hak ve hakikati koruyunuz. Zalime destek olmayınız.

İnsan, zarar görmemesi için aklını dosdoğru, zekice, doğru bilgiyle kullanmalı. Kendine gelen zararlar, kendi yaptıklarının sonucudur. Rum Suresi 36. Ayette bu anlatılmaktadır. Kur’an’ı doğru anlayıp, doğru yorumlamalı. Her kötülüğü Allah’tan bilmemeli.

Müslüman, hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, edep, hayâ sahibi olup, İslam dinine harfiyen uymalı. Allah’ın hak dinine uymalı. İyi huylu olmalı. Eylemlerimiz hak dine aykırı olmamalı. Kendimize, nefsimize sahip olmalı. Sabırla yaşamaya çalışmalı. İşlerimizde sebat etmeli. Kanaat sahibi olmalı. Başkalarının ve kamunun servetine, malına göz koyup, çirkin ahlak yapmamalı. İhtiyaçlarımı karşılamak için hela ve temiz şekilde çalışıp, ekonomik harcamalı. Haram ve şüpheli olan işlerden mutlaka uzak durmalı. Bilmediğimiz işlere girmemeli. Düzenli, nizamlı, intizamlı, planlı, programlı, projeli, kaliteli, verimli, bilimsel, dinsel işler yapmalı.

Az kazanıp, çok harcamaya kalkmamalı. Öncelikle zorunlu gereksinimlerimizi- ihtiyaçlarımız karşılamalıyız. Zengin kişilerin harcamalarına kıskanıp, onlar gibi harcamaya kalkmamalı. Herkes kendi kazancına göre israf etmeden harcamalı. Yararlı işler ve kara günler için para harcamalı. Çok zor durumda olanlara, kötülükte kullanmamak, tembel olup, yatmamak üzere yardım etmeli. Çok akıllıca davranmalı. Akılsız davranışlarda iyilik, hayır olmaz, olmamaktadır.

Müslüman, zararlı iş yapmaz. Yaptı ise aklı başına geldiğinde hemen terk eder. Din ve dünya işlerini, din ve bilime sanata, mesleğe uygun yapar. Müslüman, merhametlidir, şefkatlidir, müşfiktir. Dost ve akrabalarını ziyaret eder. Dertleri ile dertlenir. Sevinçlerini paylaşır. Başarılı olan çocuklara, gençlere ödül verir. Takdir ve teşekkür eder. Allah’ın emirlerini tutar, Yasakladıklarından sakınır.

Kur’an, dinimizin temel, esas, asıl, değişmez, Rabbani kitabıdır. Kur’ân hayat kitabımızdır.

Peygamberimiz, Kur’an’ı bizlere ileten, bildiren, açıklayan, söyleyen, öğreten, eğiten; Hakk görevli elçidir. Peygamberimizi devre dışı bırakan, ilahiyatçı rezil, rezaletli, alçak niyetli kişiler vardır. Peygamber olmasaydı, Kur’ân bizlere ulaşmazdı. Onu yaşayamazdık. Bu gibiler kâfir gâvurların kullandığı mankut kölelerdir.

Doğru bilgi, hikmet olmasa, rezalet ortaya çıkar!

İnsan cesaretli, yiğit, yürekli olmasa, korkak, pısırık, silik, korkak kişilikler ortaya çıkar.

İnsan iffetli, namuslu, hak yolcusu olmazsa, nefse, şeytana uymak ve günah işlemek artar.

Adaletli, adil olunmazsa, zalimlik, haksızlık, zulüm oluşur.

Müslüman, ahlaklı işleri elinden geldiğince çok yapar ve yayar.

Müslüman, aklını doğru kullanır.

Müslüman, çabuk kızmaz, öfkelenmez. Kendini, öfkesini, kızgınlığını kontrol eder.

Müslüman, aşırılık, gerilik, sapan, sapkın, sapık, küfürde olmaz.

Müslüman, hayta, tembel, uyuşuk, pısırık, miskin, tükenmiş, çekingen olmaz, olmamalı.

Müslüman, doğruluk, dürüstlük, adaletten şaşmaz, şaşmamalı.

Müslüman, haysiyetlidir, saygındır, kişiliklidir.

Müslüman, insan, hayvan, bitki, doğa, çevre, tabiat sever ve canı gibi korur, gözetir.

                Müslüman, asla, katiyen, kesinlikle, asla ve kata; ideolojik, sapkın felsefe ile davranmaz. Zira ideolojiler; dinsiz, imansız, merhametsiz, acımasız, materyalist- maddecidir. Dini- imanı, merhameti, acıması yoktur. Ateisttirler. Laiktirler. Sekülerdir. Hepsi de komünizm gibi dinsizdirler. Hak ve hakikat düşmanıdırlar. İslam ve Müslüman düşmanıdırlar. Yabancı ve İslam düşmandırlar. Kapitalizm, liberal, komünizm, sosyalizm, faşizm, İslam ve Müslüman düşmanlığı, ırkçılık, şovenlik, etnik ayrımcılık, feminizm, Siyonizm, masonluk, LGBTİ- ENSES+ ve onlarca sapkın felsefi görüş, sapık ideolojik görüş; hep batıldır, küfürdür, insanlık ve varlık düşmanıdır. Bunların halk tarafından yerilmesi, kötülenmesi, kabul edilmemesi olunca, ortaya demokrasi diye bir ucu açık ideoloji sundular. Oysa dünyada demokrasi denilen rejimlerin yaptığı korkunç dehşet veren vahşetler, diğer sapkın ideolojilerden az olmamıştır. Demokrasi; “Allah’a, biz senden daha iyi biliriz. Daha iyi hukuk, kanun, yasa yaparız; demenin, Yunancasıdır.” Laiklik ise; “Allah’a, sen, bizim işimize karışma, demenin Fransızcasıdır.” Bu sapkın, küfür görüşler, hep; İslam, Müslüman, Allah, Kur’an, peygamber düşmanlarının icadıdır. Anlamak için, anlamak istemek gerekir.

                Rum Suresi 36. Ayetin mealini bakmayanlar için yazmak istiyorum: “ İnsanlara bir rahmet tattırdığımız zaman ona sevinirler. Eğer kendi işledikleri şeyler sebebiyle, başlarına bir kötülük gelirse, bir de bakarsın ki, ümitsizliğe düşerler.”

                Bakara Suresi 207. Ayet: “ İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah’ın rızasını- hoşnutluğunu kazanmak için kendini feda eder. Allah, kullarına çok şefkatlidir.”

                Bireyi, aileyi, toplumu, devleti Müslümanlaştırmadıkça; bilgili, bilinçli, samimi mümin yapamadıkça, ülkemizde huzur ve mutluluğu yakalayamayacağız! Dünyada da aynı durum geçerlidir. Ülkemiz halkının büyük çoğunluğu Müslümandır, denilmektedir ama dünyada; etik – ahlakı toplum araştırmasında, 75. Sırada çıkmaktayız! Bu içler acısıdır. Doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, adalet, hukukun hakkaniyetle uygulanması, herkesin hakkını alabilmesi yönünde; çok yoksunluk, eksiklik bulunmaktadır. Bu rejimin, devlet yönetiminin yanlış yöneltilmesi sonucu 250 yıldır düzeltilmediği gibi daha da kötüye gitmektedir.

                29 Kasım 1994 gününden, 1997 yılı sonuna kadar, 35 ay, Göksun İlçesi, Çamlıkavak Mezrasında bir kerpiç bina, tek gözlü dershanede, 5 sınıfı bir arada, 47 öğrenciye ders verdim, öğretmenlik yaptım. Alevi bir halkın çocuklarına, Din Dersini hakkıyla verdim. Hiçbir tepki olmadığı gibi çok da sevindiler. Buradaki öğrencilerimden; doktor, avukat olan öğrencilerim oldu. Şimdi hepsi yurt dışında bulunmaktadırlar. Hepsine sevgi, saygı ve selamlarımı arz ediyorum. Küçüksu Köyü vatandaşlarından Ahmet Polat adında bir dostum vardı. Üniversite okuyordu. Öğrencilerimin Din Dersi kitabını okumuş! Dertlenerek, nasıl olur, diye bana anlatıyor.

 Mehmet Öğretmenim, Din Dersi kitabında şöyle yazıyor:   “ Bizim, T.C. Devletimiz, dinsiz bir devlettir. Devletimizin dini yoktur. Devlet, birey değil ki, dini olsun!” diye yazıyor. İşte bir devlet, Din Dersi kitabını da böyle düzenlerse, dersin uygulamasını yapmayın, derse; o bireyi, aileyi, toplumu, devleti etik- ahlak olarak düzeltmek, iyileştirmek mümkün olmuyor. Böyle devleti, milleti yönetirsen, gidip, dünya sıralamasında; ahlak da, etik yaşamda,  75. Sırada yer alırsın! Anarşi, şiddet, terör, hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, haksız kazanç, hayâsızlık, edepsizlik, ahlaksızlığın her boyutu olur! Olmaktadır! Devlet bu haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı bir milyonun üzerinde asker, polis, özel güvenlik, güvenlik korucusuna aylık vermektedir. Ama bunlarında etkili bir kısmı ahlaksızlığa hizmet etmektedir! Üreten sanayiciler, ticaret yapanlar, milleti fahiş fiyatlarla kazıklamaktadır! Büyük çoğunluk, kişisel çıkarı için haram işlemektedir. Yargı işlememektedir.

 Tokat’ta eşi olan bayanı 26 yerinden bıçaklayan kocaya; yargıç beraat vermektedir. Cumhurbaşkanı olaya müdahale edince, savcı ve yargıç başka bir ile görevlendirmektedir. Yanı orada aynen devam edebilirsiniz! 236 defa suç işleyen sokaklarda gezmektedir! İnsan linç etmenin cezası; 2 yıldan aşağı suç işlemiş sayıldığından, serbest bırakılmaktadır. Milletin, yargıya güveni kalmamıştır.

Her gün onlarca televizyon yayını yapan kanaldan şunu dinlemektedir:

1-      Yargıç kararı ile serbest bırakılmıştır!

2-      Yargıç kararı ile denetimli olarak serbest bırakılmıştır!

3-      Zaten 2016 yılı öncesi yargı mensuplarının yarısı, emniyet müdürlerinin %95’den fazlası, 81 İlin, 78 tanesi, generallerin yarısı, albayların %70’i Fetö terör örgütü mensubu idi. Görevden alındılar. Devlete girmişlerdi. Diğer geri kalanlarda, diğer terör örgütlerinden mi idi, diye düşünüyorum. 2018 yılında Anayasa Mahkemesi; “ güvenlik soruşturması” yapma yasasını iptal ettiğinden, CHP Belediyelerine terör örgütü mensupları yerleştirildi.

                Bugün, CHP gibi 100 yıldan beri, devlet, millet, İslam, Müslüman, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, insan hakları, vatan bütünlüğü düşmanlığını, farklı biçimlerde yapan siyasi parti; yerel yönetimlerde, halkın %65’ini yönetiyorsa, mümin ve Müslümanım diyenler; başını iki elleri arasında alıp, kendini sorgulamalıdır.

Mümin ve Müslüman olmak, sapkın ideolojik ve ahlaksız davranmak değildir. İmanlı ve İslam olmak, neyi gerektiriyorsa, o mutlaka yapılmalıdır. Vücut organlarını, beynini hak yolda kullanmalı. Büyük, küçük günah işleme yapmamalı. İslam dışına çıkıp, hareket etmemeli. Bu işler lafla değil icraatla olmaktadır. Hiçbir varlığa haksızlık edilmemeli. Haktan fazlası da verilmemeli. Hakkın dışında verildiğinde, herkes; bana da ver, demektedir.

Farz ve sünnetler yapılmalı. İnsan haklarına uyulmalı. Sevgi, saygı esas alınmalı. Adaletten vazgeçilmemeli. Devletin baş yönetici memurları, devlet memurun 10 kat fazlasını almamalı. Ayrıcalık tanınmamalı. Alkol, içki, kumar, şans oyunları, haksız kazanç yasaklanmalı. Göz yummamalı. İkiyüzlü- münafıkça davranmamalı. Bugün, ikiyüzlülerle birlikte, iki bin yüzlüler halkı aldatmaktadır. Kıskanma, çekemezlik, düşmanlık yapmamalı. Yalan ve kötülükte ısrar etmemeli. İyi olmayan insana, iyi dememeli. Beyin, kalp, gönül, ruh, niyet, duygu, düşünce, davranış olarak tam anlamıyla mümin ve Müslüman olmalı. Kâfirdir, gâvurdur, putperesttir, diyerek, hiç kimseye zalimlik, haksızlık yapılamaz. Kâfire zalimlik yapmanın cezası daha ağır olmaktadır. Dilsiz Allah cc. Hayvan- can kullarına eziyet etmek, büyük azap gerektirmektedir. Müslüman, hiçbir kimseye bilerek veya bilmeyerek, zarar- ziyan veremez. Müslüman, bilmeyerek, yaptım, diyemez. Müslüman, akıllı olmalı. Bilmeli.

İslam dinine ve insanlara zarar verenleri sevmemeli. İslam dinin mabetlerine, kurumlarına, işletmelerine, hayır kurumlarına sevgi, saygı duymalı. Erkek olsun, kadın, kız olsun; örtünmeye- tesettüre uygun giyinmeli. Edep, ahlak, hayâ sahibi olmalı. İslam dinine inan insanlara; millet denir. İman ve İslam; ikisi de birdir. Müslüman, peygamber imanında, melekler imanında, nebiler imanında olmalı. Müminler imanında olmalı. Bozuk imanlı, inançlı, itikatlı asla olmamalı. Bugün, Müslümanların berbat, harap, perişan, rezil, rüsva, yoksul, kepaze olmalarının nedeni; iyi bir mümin ve Müslüman olmayışlarındandır. Kâfir gâvurun maskarası olmuşlarsa, diyecek çok söz var, demektir.

Hak mümin, hakiki, samimi, dindar, bilge, bilinçli Müslüman; İlim, bilim, doğru bilgi, irfan, samimiyet, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, güzel ahlak, edep, hayâ, faziletli davranış, erdemli hareket, olgun yaşantı içinde olmalı. Böyle değilse, ondan yarar, iyilik, hizmet, ibadet, kâr beklenemez. Yarardan çok daha fazla; zarar, ziyan verir. Düşmanın ekmeğine yağ, kaymak, krema sürer. İslam dinine, Müslümanlara, insanlığa, varlığa zararlı olur. Bunun içindir ki, herkes aklını başına toplamalı. Allah’ın emirlerini yapmalı. Yasakladıklarını yapmamalı. İyilikleri çoğaltıp, yaymalı. Kötülükleri azaltıp, yasaklamalı. İnsanların iki âlemde; huzurlu, mutlu olmaları için her ne gerekiyorsa, yapmalı. Eksiksiz, özveriyle, fedakârlıkla, ivedilikle, diğerkâmlıkla mutlaka ama muhakkak yapmalı. İşte kurtuluş bundadır.