Allah cc. Nisa süresi 4/136. Ayette buyuruyor: “ Ey İnsanlar! Allah’a, Elçisine, Elçisine indirdiği kitaba ve daha önce indirilmiş bulunduğu Kitaba inanın.”

Allah cc. İnsanlara iman etmeyi emretmiştir. İslam dinini, resulü gibi yaşamayı emretmiştir. Kur’ân’a ve peygamberine uyulmasını emretmiştir. İlim öğrenimi yapmayı; ilmin, irfanın fazilet değerleri ile yaşamayı emretmektedir.

Mümin yalnız Allah’a ibadet eder, sadece O’ndan yardım diler. Hamt âlemlerin Rabbi Allaha mahsustur. “Bilgili, bilinçli, sadakatli, itaatli, tâatlı, samimi, takva mümin; itaatin ve ibadetin kemal- olgun noktasındadır.” İllete, zillete, şaşırmışlığa, sapıklığa, sapkınlığa, sapmaya düşmez. Başka ilahlar, yalancı peygamberler, yollar aramaz.

“Fatiha süresini çok iyi anlamalı.” “Kelime-i tevhit” ve “Kelime-i şahadet” tümlecini çok doğru anlamalı. Orada Allah’tan başka ilah, Allah’ın yolundan başka yol kabul edilmemektedir.

Haşr süresi 59/23. Ayet: “ O, öyle Allah’tır ki, O’ndan başka tanrı yoktur. O padişahtır, hükümdardır,  mukaddestir. Selâm- esenlik veren, mümin- güvenlik verendir. Müheymin- kollayıp koruyan, aziz- üstün, galip, cebbar- istediğini zorla yaptıran, mütekebbir- çok uludur. Allah, puta tapanların, ortak koşmalarından yücedir.”

İbnü’l Mü’tez şöyle diyor:

“Hayret! Kâfir, Allah’a nasıl asi gelir?

Hem O’nu nasıl inkâr eder?

Her şeyde O’nun bir kanıtı var.

Her şey O’nun birliğine delalet eder.”

Yunus süresi 10/101. Ayet: “ Göklerde ve yerde olanlara bakın.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Allah’ın insanlardan iki yakını var. Onlar kimdir, diye soranlara; Hac süresi 38. Ayeti okur. O ayette şöyle diyor: “Ehlu’l Kur’ân ve ehlullah ( Kur’ân ve Allah ehlidir) dedi. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “ Allah, inananları savunur.”

Ahzap süresi 43. Ayet: “ Müminlere karşı merhametlidir.”

Tevbe süresi 128. Ayet: “Müminlere şefkatli ve merhametlidir.”

1-) Fatiha süresi, 25 kelime- sözcük, 113 harften oluşmaktadır. Lütfen! Bu süreyi kapsamlı, derinlemesine anlayınız. Pek çok mümin her gün kıldığı 40 rekât vakit namazda okuduğu, bu sürenin anlamından, dediğinden, içeriğinden pek haberi bile yoktur! Onun içindir ki, hem namaz kılar hem de kötülük, çirkinlik, fenalık, şer işler! Oysa namaz, insanın davranışlarını iyileştirici, düzeltici, ıslah edicidir.

2-) Müslüman, “İhlâs süresini,” anlamını, içeriğini, kapsamını, derinlemesine dosdoğru bilmeli. Esma’ül Hüsna dediğimiz Allah’ın ad, sıfatlarını da iyi, doğru bilmeli.

3-) Felâk süresini de iyi bilmelidir.

4-) Nâs süresini de öğrenip, derinlemesine, kapsamlı bilmelidir.

Hemen her gün Kur’ân’dan bir süre, birkaç ayet öğrenip; derinlemesine, kapsamlı, doğru öğrenmeli. Tefsirini, farklı tefsirlerden okumalı. Her gün temel dini eserlerden okumalı. Bilimsel eserler okumalı. Araştırma- inceleme yapmalı. Ülke ve dünya gündemini takıp etmeli. Olup- bitenlerden ders almalı. İbret almalı. Yanlışları tespit edip, bizde; o gibi yanlışlara düşmemeliyiz.

“Din ve akıl çok önemlidir.” “ Akıl ve din çok önemlidir.” “ Akılsız, din olmaz. Aklı kıt olan veya olmayan dinden, imandan anlamaz.” “ Dinsiz akılda bir işe yaramaz.”

 Allah cc. Aklı işlevli kılmayı, aklı doğru işletmeyi, akıl etmeyi, akletmeyi, akıl erdirmeyi, aklı temiz tutmayı emrediyor. Hala akletmez misiniz? Diye soruyor ve uyarıyor. “Dinde akıl şarttır, ilk koşuldur, olmazsa olmazdır.” Allah cc. akılsız insanları dinden sorumlu, yükümlü tutmamaktadır.

Bazı kişiler din adına bilip- bilmez, konuşuyor. Aklı arka plâna atıyor. Dini ön plana çıkarıyor. “Allah cc. Akıl sahibi insanlara ve de müminlere hitap ediyor.” Akıl, zekâ, din konusu işlenirken; biri önde, diğeri arkada bırakılmamalı. Allah cc. Akıl sahiplerine hitap ediyor. Akıl sahiplerini sorumlu tutuyor.

Allah cc. Akıl işletmeyi, aklı işlevli kılmayı, hatta ortak akıl kullanmayı, danışmayı emrediyor. Din, akıl istiyor. Bugün, aklını doğru, yeterli, temiz kullanamayanların, hallerine lütfen bakınız! “Barbarlık, kötülük, çirkinlik, insafsızlık, vicdansızlık, şer, vahşet, sorumsuzluk, dehşet, hile, sahtecilik, anarşi, saldırı, hırsızlık, şiddet, çatışma, terör, savaş görürsünüz!”  Ne akıl ne de din işlevli haldedir. Din olmayınca, akıl sapıtmakta, sapkınlaşmakta, sapmaktadır! Aklın pusulası; hak din İslam’dır. Kur’ân, peygamber, sünnetlerdir. Bilimdir, sanattır, evrendeki varlıklardır. İnsanın kendidir.

Dinimiz, aklını başına al, diyor. Derinden düşün, tefekkür et; sor, danış, bir bilene sor, diyor. Aklın işletilmemesini isteyenler çok var! Terör örgütleri, akla önem vermez. Ben ne dedimse, sen onu yapacaksın. Emre itaat edeceksin, der. Kendine uşak, maraba, köle, tutsak, terörist yetiştirmek isteyenler; aklın işletilmesini, dine uyulmasını istemez. Dine harfiyen uyulmasını istemez. Hiçbir terör örgütü dindar değildir. Ancak dini; kendi pis, kötü, çirkin emelleri için kullanırlar. Diğerleri de nefsin isteklerini kullanarak, insanları tuzağa düşürürler! Bu şer cephesinin baronlarının tuzağına düşmemek için çok doğru bilgili, bilinçli olmalı.  Olup- bitenlerden ders ve ibret almalı.

Din aklı, yetenekleri göreve çağırıyor. “Kur’ân, peygamber, sünnetlerden şüphe edilmez.” Ama diğerlerinin söylediklerine, yazdıklarına, yaptıklarına şüphe ile bakmalı. Araştırma, inceleme, irdeleme, gözlemleme, bilme için çalışmalı. Bilmediklerimizin arkasına; devenin, eşeğin arkasına takılıp, gittiği gibi gitmemeli. Bugün, terör örgütleri, siyasi örgütler, tarikatlar, cemaatler; daha çok insanı kullanmak için örgütlenmişlerdir. Kişisel çıkarları için din, iman, sapık ve bozuk felsefi görüş, sapkın ideoloji kullanmaktadırlar. Bunların çoğu şarlatandır! Yalancıdır! Hilecidir! Bencildir! Olumsuzluk içindedirler. Dünyayı ateşe vermektedirler! “Dünyada olup- bitenlere bakınız. Lütfen! Sebep- sonuç ilişkisi çıkarınız. Tabii ki, bunu da akıl sahipleri ve din sahipleri ancak yapabilmektedir.”

İnsan-ı Kâmil- üstün olgun insan olmak için, İslam dinini peygamberimiz gibi yaşamalı. Dinimiz, insanın iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat, sağlıklı, kolalıklı, inançlı, ibadetli, başarılı, emeği ile geçinen, olması için gereken her bilgiyi verir ve de bilgi edinmenin yolunu, yöntemini gösterir. Dinimiz, insanın kendi kendini kontrol etmesini, sorgulamasını istiyor.

İslam dini açıktır, nettir. Öyle “Bâtıni” anlayışı yoktur. Bugün tasavvufta olan pek çok kişi, Allah cc. Peygamber, Kur’ân inancı konusunda bile sapmadadır! Bâtıni anlayış ile farz olan ibadetler bile sağa, sola, öte- beriye çekilerek, çarpıtılarak, asıl anlamından çıkarılarak; doğru anlaşılmak istenmemiştir. Boy abdesti, namaz abdesti, namaz, zekât, oruç, hac bile inkâr edilmiştir. Bu hakkın, hakikatin inkârıdır!

Olumsuz olan her şeyden sakınmalı. Olumsuzluğa düşmemeli. Olumlu düşünmeli. Olumlu işler yapmalı.

İnsanın yetkin, mükemmel olması için çocuk yaşlarından itibaren azimle, gayretle, doğrulukla zamanını en iyi biçimde eğitim ve öğretimle, araştırma- geliştirme ile değerlendirmeli. “İnsan erdem fazilet değerlerini kazanıma dönüştürdüğünde, mükemmel insan olur. Olgun- kâmil insan olur.”

 İnsan her an gelişimini, olgunlaşmasını sürdürmeli. Kayda değer, önemli, değerli bilgilerle yaşantı sürdürmeli. Yalan, yanlış, hata yapmamalı. “Akıllı insan, aklını pusula ile işleten insan, hep yanlış yapmaz.”

 “İyi” ve “kötü” kavramlarını doğru anlamalı. Kötüden, çirkinden, yalandan, yanlıştan, olumsuzluklardan sürekli kaçınmalı. Batıldan, küfürden, yalandan, yanlıştan iyi olmaz. Kötü olur. Hak ve hakikate uymayan her şey; kötüdür, çirkindir, yalandır, yanlıştır, olumsuzdur. Fayda- yarar sağlamaz.

Zarar veren; hak, hukuk, doğruluk, gerçeklik, iyilik, hizmet, taat tanımayanlar, kötülük yapar. Bozuk felsefi görüşleri, sapkın ideolojileri yol edinenler, kötülük yapar. Olumsuz davranır. Zarar verirler!

Allah cc. İnsanı en güzel biçimde yaratmış. Onurlu, yararlı olabilecek şekilde yaratmış. Mesajlar, İslam dini, peygamberler göndermiştir. Böyle güzel, onurlu kalması içinde İlahi emirler, yasaklar, peygamberler, İslam dini göndermiştir. “Bu mesaja, peygamberlerine inanmayanların; insan, insanlıklı insan, insancıl insan olamayacağını Tin süresi 4- 5. Ayette açıklamıştır.”

İyi insan; İslam dinine, ilmin fazilet değerlerine göre yaşayan insandır.  

Kötü, çirkin, zararlı insan; İslam dinine, ilmin fazilet değerlerine, ahlaka, edebe, doğruya, gerçeğe uygun yaşamayan insandır. Bu gibilerin beyni, kalbi, genleri, ruhu, iradesi, fikriyatı, düşüncesi kötülüklerle kirletilmiştir. Tehlikeli bir bomba haline gelmiştir. Cahildir. Kapkara, karanlık cehalet içindedir! Her varlığa zarar verir! Hayrını pek gören olmaz.

İyi insanlar, melek gibidir. Melekelerle özdeşleştirilmiştir. Hızır as. Gibidir. Peygamberler gibidir. Habil gibidirler. İnsaflı, vicdanlı, merhametli davranır. Karıncayı bile bilerek, incitmez.

Kötülerde; Kabil gibidir. İyilik düşünmez. Hakkı, hakikati kabul etmez. Kötülük, cinayet işler! Şeytanla özdeşleştirilmiştir. Nefsin kötü, azgın isteklerine boyun eğmektedir. Batılı, küfrü, kötülüğü benimsemektedir. Hakkı, hakikati yermekte, düşman bilmektedir. Aklı, beyni, zekâyı, insafı, vicdanı, merhameti, iyiliği, tâatı işlevli kılmamaktadır. Kendini, yakınlarını rahatsız ettiği gibi dünyaya da rahatlık vermemektedir.

Dün yine sosyal bir cinayet işlendi. Erzurum’da iki aile arasında arazi anlaşmazlığı çıktı. Çıkan kavgada beş kişi öldürüldü! Bir kişide yaralandı! Oysa memlekette, köyde muhtar ve ihtiyar meclisi var. Tapu ve Kadastro müdürlüğü var. Polis var. Jandarma var. Mahkeme var. Kanaat önderleri var. Devlet var. Adalet var. Yargı var. Kavga etmenin; anlamı, manası yok.

Dün yine Rize’de 21 yaşındaki bir genç, deniz kenarında kendi silahı ile kendini başından vurup, intihar etti! Yanında bıraktığı yazılı kâğıtta; “ size layık bir evlât olamadım,” yazdı.

İşte fikir, düşünce yanlış olunca, insan doğruya yönelemiyor. Yanlış içinde debelenip, kalıyor. Yanlışta olduğunu biliyor. Ama doğruyu bilemediğinden, iradesini doğru yönde, hak ve hakikatte kullanamıyor.

İnsan; duygu, niyet, düşünce, fikir, eylem, hareket, davranış olarak; ilmi gerçeklere, dinin değerlerine uygun yetiştirilmeli. Aksi halde vahşet, dehşet, barbarlık, insanlık dışı, hoş olmayan davranışlar olur, oluyor, olmaktadır!

“Allah cc. Her tülü her türlü söz, yazı, eylem ve kararlarda adil olmayı, haram ve günah işlememeyi; yararlı, iyi işleri en iyi ve de kaliteli, verimli şekilde yapmayı, insanlara iyi davranmayı emreder.”

“Allah cc. Her türlü kötü, çirkin, yalan, yanlış, olumsuz, zarar verici davranmayı; haram ve günah eylemde bulunmamayı, sağduyu ile hareket etmemeyi emreder. Kur’ân ve peygambere uymayı, aklı iyi kullanmayı emreder. Kötü, çirkin, zarar verici, haksızlık edici, aşırılık ve taşkınlık yapıcı davranışları yasaklar. Mala, cana, akla, iffete, namusa, meskene, inanca, ibadete, meşru özgürlüklere engel olmayı yasaklar. Aklı, zekâyı, düşünceyi olumlu kullanmayı öğütler. Doğru ve gerçekleri kabul etmeyi, Allah’ın ve peygamberinin öğütlerini dinlemeyi istiyor. Huzur ve güvenin sağlanması aklı dosdoğru işlevli kılmaktan geçtiği açıklanıyor.

Allah cc. İyi, hayırlı işler yapmayı, adaletli ve dürüst olmayı emrediyor. Çirkinliği, fuhşiyat’ı yasaklıyor. “Fahşâ,” “ münker,” “ bağy” sözcükleri; Allah’a isyan olarak nitelendirilebilecek; her şeyi, yanlışı içermektedir. 

Allah cc. Adaleti emreder. Adil olun, der. Herkese karşı adaletli olmayı emreder. Akrabanız olsa da adil olun, der. Adaleti yerine getirme konusunda nefsinize uymayın, diye uyarır. En küçük bir davranışta bile adil olmayı emreder. Kurallarla adil olun. Allah’a karşı adil olun. Kendinize karşı adil olun. Diğer insanlara, varlıklara karşı adil olun. Tarafsız olun ve hakkaniyetle davranın. Hak edene hakkını, suç işleyene cezasını yargı olarak verin, der.

Muhsin olmak için mümin, muttaki, Salih, müstakim, sabırlı, ihlâslı olmalı. Allah’a ve varlıklara karşı görev ve sorumluluğunuzu yapın. Her tülü edepsizliği, çirkinliği, yalanı, yanlışı, batılı, küfrü, tağut’u terk edin. Haram ve kötülükleri terk edin. İyiliği emredin. Kötülüklerden vazgeçirin. Herkes kendine verilen görevi hak - hukuk çerçeveli yapmalı. Azgınlık, zulüm, gerilik, taşkınlık, serserilik terk edilmeli. Kur’ân’da ki, emir ve yasaklar uygulanmalı. Baronlar terk edilmeli.

Allah cc. Anlatıyor, konuşuyor, söylüyor. Akıllı ol, aklı doğru kullan. İslam dinine ve peygamberine uy. Anla, araştır, gözlemle, sorgula, yorumla, hak ve sorumluklarını öğren, insanlarla uyumlu ol, iyi insanlarla işbirliği yap, diyor.

Bizler milli, manevi, dini, ilmi, evrensel, ahlakı, kültürel, sanatsal, bilgi değerlerine önem vermeliyiz. Doğru, gerçek, yararlı, verimli, önemli, hoş olan her değeri benimsemeliyiz. Batıla, küfre, kötülüğe, çirkinliğe, yalana, yanlışa, azgına, taşkınlığa, şeytana, şeytanlığa da karşı olmalıyız. İnsanların iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat, kolay, kurtuluşta olmasına çalışmalıyız.