İngiltere, Hint Okyanusu’ndaki denizaşırı toprakları olan Chagos Takımadaları’nın egemenliğini ada ülkesi Mauritius Cumhuriyeti’ne vereceğini açıkladı.

İngiltere, Hint Okyanusu’nun ortasında, Hindistan yarımadasının bin 600 kilometre kadar güneyinde yer alan stratejik öneme sahip Chagos Takımadaları’nın üzerindeki hakimiyetinden vazgeçme kararı aldı. İngiltere, söz konusu adaların egemenliğini iki yıldır devam eden müzakerelerin ardından ada ülkesi Mauritius Cumhuriyeti’ne vereceğini açıkladı.

İngiltere-ABD ortak askeri üssü faaliyetlerine devam edecek

İngiliz egemenliğinden çıkacak topraklar arasında Chagos Takımadaları’nı oluşturan 60 küçük adanın en büyüğü olan ve İngiltere’nin ABD ile ortak askeri üs olarak kullandığı Diego Garcia isimli ada da yer alıyor. İngiltere ve Mauritius arasındaki anlaşma çerçevesinde askeri üs, adada kalmaya devam edecek. ABD ve Hindistan tarafından da desteklenen anlaşma çerçevesinde Mauritius Takımadaları’na yerleşim programı başlatırken, Diego Garcia Adası bu programın dışında tutulacak.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve Mauritius Başbakanı Pravind Jugnauth, anlaşmaya ilişkin bir ortak açıklama yayınlayarak, “Bu, ilişkimizde son derece önemli bir an ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümüne ve hukukun üstünlüğüne olan kalıcı bağlılığımızın ortaya konulmasıdır” ifadelerini kullandı.

İki lider ayrıca, Diego Garcia’daki ABD üssünün bölgesel ve küresel güvenlikte hayati bir rol oynadığını vurgulayarak, bu üssün uzun vadede güvenli ve etkili bir şekilde işletilmesini sağlama konusunda taahhütte bulundu.

Muhalefetten Başbakan Starmer’e tepki

Anlaşma sonrasında muhalefetteki Muhafazakar Partili milletvekilleri, Başbakan Starmer’ı sert bir şekilde eleştirerek İngiliz topraklarını Çin’in müttefiki olan bir ülkeye teslim etmekle suçladı. Eski Göçmenlik Bakanı Robert Jenrick, "Starmer’ın Britanya’nın stratejik menfaatlerinden vazgeçmesi, sadece üç aylık zaman aldı" ifadelerini kullanarak, "Topraklarımızın Pekin’in müttefikine teslim edilmesi, tehlikeli bir tavizdir" dedi.

Muhafazakar Parti’nin önde gelen isimlerinden eski Dışişleri Bakanı James Cleverly ise İşçi Partisi iktidarını yalancılıkla suçladı. Cleverly, "İktidara gelmek için yalan söylediler. AB’ye karşı duracaklarını ve vatansever olacaklarını söyeldiler. Hepsi yalan" dedi.

Biden, anlaşmadan memnun

İngiltere ve Mauritius arasındaki anlaşmayı “tarihi” olarak nitelendiren ABD Başkanı Joe Biden ise anlaşmanın “ülkelerin diplomasi ve ortaklık yoluyla uzun süreli tarihi zorlukların üzerinden gelerek barışçıl ve her iki tarafın istifade edeceği sonuçlara ulaşabileceğinin açık bir göstergesi” olduğunu söyledi. Biden, anlaşmanın Diego Garcia’daki kilit öneme sahip üssün geleceğini güvence altına aldığını ifade etti.

BM, adaların Mauritius’a verilmesini talep etmişti

İngiltere, Chagos Takımadaları üzerindeki hak iddiası nedeniyle son yıllarda artan bir diplomatik baskıyla karşı karşıya kalıyordu. Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst düzey mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı ve BM Genel Kurulu dahil olmak üzere çeşitli BM organları, kararlarında Mauritius’un yanında yer almış ve İngiltere’nin bölgeyi teslim etmesini talep etmişti.

NATO Genel Sekreteri Rutte: "Rusya ve İran Esad rejiminin ana destekçileriydi ve Suriye halkına karşı işlenen suçların sorumluluğunu paylaşıyorlar” NATO Genel Sekreteri Rutte: "Rusya ve İran Esad rejiminin ana destekçileriydi ve Suriye halkına karşı işlenen suçların sorumluluğunu paylaşıyorlar”

1814’ten beri bölgeyi kontrol eden İngiltere, 1965’te Chagos Takımadaları’nı 3 yıl sonra bağımsızlığını kazanacak olan Mauritius’tan ayırmış ve takımadaları “Britanya Hint Okyanusu Toprakları” olarak ilan etmişti. 1970’lerin başında ise en büyük ada olan askeri üs kurulması amacıyla Diego Garcia’daki 2 bin ada sakinini Mauritius ve Seyşeller’e zorla tahliye etmişti. Mauritius hükümeti, 1968’de İngiltere’den bağımsızlığını kazanması karşılığında Chagos Takımadalarını yasa dışı bir şekilde İngiltere’ye vermeye zorlandığını savunuyordu.

İngiltere ise kısa süre öncesine kadar Mauritius’un adalar üzerinde meşru bir hak iddiasının olamayacağını savunuyordu. İngiltere ve Mauritius arasındaki müzakereler, İngiltere’nin bir önceki hükümeti döneminde başlamıştı.

Kaynak: iha