Kendime özgü yazılar yazmayı seviyorum. Gündem olur, evrensel olur ya da eleştirel olur farketmez, eğitici-öğretici-bilgilendirici yada empati kurdurucu olur hiç farketmez. Hayata dair ner varsa yazmalıdır insan. Tıpkı benim gibi.

Kış geldi, 2019 yani yeni bir yıl yaklaştı. Beklentiler,umutlar yeni yıla kaldı.İnsanlar 2018'e girerken diledikleri herşeyi şimdi de 2019'dan bekliyor. Acaba hiç düşünürler mi, yeni bir yıl mı insana yenilikler getirir, yoksa insanın kendisini yenilemesi, bakış açısını değiştirmesi mi?

Yoksa karşısındaki insan mıdır, suçlu olan ya da değişiklik yapması gereken?

Tabiki insan önce kendisini güncellemelidir ki, zamanla toplum değişsin. Daima insan başkasından bekler ,kendisini yenilemesini. Bilmezki toplum sensin, toplum benim diye..

Aslında insanoğlu kendi yaşadıklarını en zoru olduğunu sandığı için yanılgıya düşer. O kadar zor hayatlar var ki bunu göremez, düşünemez..Bilemez çünkü sadece bulunduğu yerden bir adım öteye gitmemiştir. İnsan gerçek yaşamı, psikiyatri servisinde, hapishanede, yolculuk esnasında ve seyahatlerinde, yeni insanlarla tanışıp sohbet ettiğinde, farklı grupların arasında katıldığı seminer ve toplantılarda, konferanslarda, kamplarda, tarih ve belgesel kitaplarında okuyarak dahi ve hatta hastane ya da mezarlık ziyaretlerinde öğrenir. Düşündükçe, sorguladıkça çözer... Gerçek hayat acıdır. Gerçek başarılar emek verildikten sonra, zorluklar karşısında pes etmemektir. 

Akıl hastalıkları, ruh ve sinir  hastalıkları yada sağlığı da çok farklıdır. Kişilerin yürüyüşü, bakışları, duruşları, nefes alış verişleri dahi anlatır. Aslında çocukluğunda yaşadıkları, hayatı boyunca biriktirdikleri onu o hale getirmiştir.. Biraz sohbet edince anlaşılmaktadır. İnsan birazcık düşününce kendi evladına veya tanıyıp tanımadığı küçücük bebeklere ve çocuklara iyi davransa, ruh sağlığı açısından travmasız sağlıklı bir yaşam sunsa, ilerleyen zaman içerisinde o geleceğin yetişkin insanına ruh ve akıl sağlığını iyileştirme armağanını sunmuş olur. En çok ve en zor görev de anne ve babalara düşüyor. Evlatlarınızı seviyorsanız, onların gözü önünde çatışma yaşamayın, ilerleyen yaşlarında çürük hayatlar bırakmayın, bencil olmayın derim. 

Gözlem yapın, sorgulayın, empati kurun, sevin... sabredin..insanları önemseyin... ki sevilip önemsenin, saygı duyulun..

Siyasetmiş, rekabetmiş, kıskançlıkmış, insanlarla uğraşmakmış.para-pul,ün-nam-şanmış....vs...inanın hepsi gelip geçici..

Asıl olan insanlık..

Asıl olan insan hayatına dokunabilmektir..

En az bir insanın hayatına dokunun..