Yazılanlar, anlatılanlar, söylenilenler, yaşananlar; dosdoğru, gerçekçi, ilmi, dini, akla uygun, sağduyulu, makul, mantıklı, hak sözlü, peygamberlere uygun olmalı. İlmi, hak dini yaşamalı. Söz söylemekten, yazmaktan çok yaşamak önemlidir. Ses tonu, beden dili, güzel örnek olma değerlidir. Kendi hayatında hakkı, hakikati yaşayan, beden dilini yansıtır. Ortak, doğru, deneyimli uzman aklı kullanmalı. Yapıcı, olumlu eleştirilere açık olmalı.

İslâm dininden ilham almalı. İlmi hareket etmeli. Bilmiyorsak; öğrenmeli. Bilen deneyimli uzman kişilere danışmalı. Adaletli, güzel ahlaklı, güven veren, sevgi dolu, saygılı, hoşgörülü, empatili, huzur ve mutluluk içinde yaşamalı. İnsanlara iyi muamele etmeli. Adil ve eşitlikçi yaklaşmalı. Halkın huzurunu, refahını sağlamalı. Doğru, dürüst, adil, hakça, hukukça, güzel ahlakça, en iyi şekilde davranmalı.

Çevreci olmalı. Doğayı korumalı. Hayvanları, bitkileri özenle, dikkatle korumalı. İnsanlığın ve varlığın rahat etmesi için çalışmalı. “Allah’ın dediğini yapmalı. Yasakladıklarından uzaklaşıp, sakınıp, kaçınmalı. İyilikleri yaymalı. Kötülükleri, çirkinlikleri, yalanı, yanlışı engellemeli. Nötrünüze etmeli.”

 Allah cc. İçin yaşamalı. Allah cc. İçin buğzetmeli. Allah cc. İçin sevmeli ve de iyilik yapmalı. Geleceğe dair hayaller kurmalı. Her işi helâl, mubah yol ile özenerek, dikkat ederek yapmalı. Başarılı olmalı. Cömert olmalı. Bilgili, bilinçli, donanımlı, sanatlı, meslekli olmalı. Düşmanın tuzaklarına karşı dikkatli ve hazırlıklı olmalı. Merhametli, şefkatli, müşfik olmalı. Müslümanlar ve mazlumlar olarak, birlik beraberlik içinde olmalı.

Eğer yanlışa düşmüşsek, tövbe etmeli, pişman olmalı, yanlışı düzeltmeli. Allah cc. Ve kul hakkına girmemeli. Gösterişsiz, hilesiz, sade, şahane, harika, mükemmel işler yapmalı.

Zalimleri, kâfirleri, sapkınları kendimize örnek almamalı. Kâfirler, sapkınlar zalimdir, katildir, katliamcıdır, işkencecidir, vahşidir, vahşetçidir, barbardır, yamyamdır, hayduttur, Vandal’dır, holigandır, psikopattır, kötüdür, çirkindir ve kendine yaraşan, yakışan işler, eylemler yaparlar! Bunlarda her lanet iş bulunur. Pek azı iyimserdir. İyilik yapabilir. İnsanlık dışı davranmayabilir. Bununda doğasında iyilik ve güzellikler vardır.

Müslüman, “ Mümin’in Suresi’nde” belirtilen Müslüman özelliğinde olur. Peygamberimizi kendine örnek alır. Kur’ân’ı Kerim’i kılavuz edinir. Akılla, ilimle, bilgiyle davranır. Her doğru, gerçek, güzel, iyi, olumlu, yararlı bilgi, Allah’tandır. Hepsine gereksinimiz vardır. Hepsini edinip, kazanım haline dönüştürmeliyiz.

Sizlere ibret almanız, dersler çıkarmanız için Batı dünyasının birkaç vahşetinden, katliamlarından, barbarlıklarından yazacağım. Buna rağmen yine Müslümanları suçlamaktadırlar. Hem katlediyorlar hem de katlettiklerini suçluyorlar! Tamamen bir Siyonist Yahudi, Ermeni, Fransız, İngiliz, Amerika mantıksızlığıyla, yalanıyla, iftirasıyla hareket etmektedirler. Hem de dominant, baskın olduklarından, sesleri çok çıkıyor. Şöylece yazmaya çalışalım:

27 Eylül 2020 günü öncesi defalarca Ermenistan ordusu, Azerbaycan’a saldırdığı gibi yine 27 Eylül 2020 günü saldırdı. 6 sivili evinde katletti! İki tanesi çocuktu! Bu yüzden çatışma başladı. Çatışma o günden beri, 32 gündür devam etmektedir.

 Azerbaycan ordusu 1992 yılında Rus ve Batılıların desteği ile Azerbaycan’a ait olan Dağlık Karabağ bölgesini işgal etmişti. Oradaki 1,2 milyon Azeri Türk’ünü, Karabağ’dan çıkarıp, sürgün etmişti. Egemenlik kurmaya çalıştığı Karabağ bölgesinde tüm Azeri Türk’üne ait camileri, mezarlıkları, tarihi eserleri yıkmıştı. Sadece bir İran Camisi bırakmıştı. Azerilerin topraklarının %20’si böylece işgal edilmişti. Birleşmiş Milletler; 4 kez, işgal edilen topraklardan çıkılmasına karar almış. Ama uyulmamıştı. AGİT Minsk grubu üç ülke; ABD, RUSYA, FRANSA; BM kararlarına uyulsun, diye çalışma yaptı ama uyulmadı. Çünkü zaten bu ülkeler hem BM daimi üyesi hem de Ermenistan yanlısıdır. Ermenistan’a bedava- ücretsiz silah vermektedir. “Bedava diyorum çünkü Ermenistan’ın yıllık bütçesi yarım milyar dolar kadardır.” Açlık çekmektedir. Bunun için Ermeniler başka ülkelere göç etmektedir.

27 Eylülden beri savaş tüm hızı ile devam etmektedir. Batılılar ve Rusya bedava silah taşımaktadır. Uçaklarla silah taşıyorlar. Bir de yalan söyleyip; insani yardım yapıyoruz, diyorlar. Azerbaycan ordusu, Türkiye’den modern askeri eğitim ve modern yerli silahlarımızdan alıp, donanımlıdır. Cephede başarılıdır. İşgal edilen 7 şehirden 4 tanesini kurtardı. Bugün itibarıyla 173 köyü de kurtarmış durumdadır. Üç şehir daha kurtarılınca, işgal edilmiş topraklar geri alınmış oluyor. Ama bir sorun var. O da; Ermenistan askerleri, iki bin kadar Suriye’den giden PKK teröristleri, Rus Wagner ücretli askerler ve diğer batılı teröristler; Azeri köylerinde katliam yapıyorlar! Köy ve şehirleri, kullanılması yasak olan büyük füzelerle vuruyorlar. Yerleşkeleri harabeye çeviriyorlar!

“Azeri Türk askerleri cephedeki, Ermeni silahlarından bir ay için; 252 tankı imha etti, kullanamaz duruma getirdi. 53 tankını ele geçirdi.6 tane S- 300 uzun menzilli füzesini vurdu. 50 zırhlı piyade aracı yok etti. 29 tanesini ele geçirdi. Farklı kalibreli 251 top imha edildi. 24 tanesi ele geçirildi. 24 tane havan topu imha edildi. 45 tanesi ele geçirildi. 53 tanksavar, 82 Grad, 2 Urugan füze sistemi, 1 tane TOS top sistemi, 4 Tor, 4 KUB, 1 KRUG, 2 S-125, yaklaşık 40 tene Osa Uçaksavar sistemi, 6 tane S-300 Uzun menzilli füze sistemini vurdu.  2 tane Elbrus Füze sistemi, 1 Toçka – U Balistik füze sistemi, 20 tane mühimmat dolu kamyon ve 231 kamyon imha edildi- vuruldu. 173 kamyonda sağlam ele geçirildi. Azeri ordusu, Ermenilere ait Rus SU 25 marka jet savaş uçaklarından da aklıma kaldığı kadar 4 tane düşürdü. Azeri ordusu, Ermenilerin 10 tane kadar da “İnsansız Savaş Uçağını düşürdü.” “Kamikaze tipi drone de 10 tane kadar düşürüldü. Cepheden kaçan askerler, kasalar dolusu silah, mühimmat bırakarak kaçıyorlar. Kancık korkak zalimler ancak sivillere saldırıyorlar! Bunu tarih boyu hep böyle yapmışlardır. Bunlarda ruh, cesaret, insanlık yok!

Azerbaycan ordusuna, Türk malı modern, güdümlü savaş malzemesi verildi. Nokta atışı ile tam isabet vuruyor. Ermeni Ordusuna, SSCB Rus eski savaş malzemesi verilmiş. Füzeler 150- 200 metre şaşarak vuruyor. Birçoğu eski olduğundan patlamıyor. Bir kısmını da Azeri ordusu, havada iken vurup, etkisiz hale getiriyor. Askerleri de paralı asker, teröristler, zorla cepheye gönderilen sivil kişiler, 15 yaş altı çocuklardan oluşuyor. Yanı Ermenistan savaş suçu işliyor.

Ermeni askerleri cephede ya ölüyor ya da kaçıyorlar. Haksız bir saldırı içinde olduklarını bildiklerinden, savaşma güçleri azalıyor. Zaten aç, sahipsiz, kontrolsüz durumdadırlar. Cephede savaşamayanlar yüzlerce yerleşkeye; füze, top, bomba atıyorlar. Bir ay içinde 65 Azeri sivili katlettiler! 297 sivili de yaraladılar. Binlerce evi kullanamaz duruma getirdiler. Çok bina yıkıyorlar. Az sivil insan ölüyor! Zira halk daha çok sığınaklardadır.”

Buna rağmen bir Ermeni sivil ölmedi. Müslümanlar sivilleri katletmez. Allah cc. Savaşta kimlerle savaşılacağını açıklıyor. Bunun dışındakiler asla öldürülemez. Öldüren katil olur. Müslüman katil olmamalı. Katilden Müslüman olmaz. Müslüman terörist olmaz. Teröristten de Müslüman olmaz. Müslüman asıl, esaslı, adam gibi adam, hakkıyla insancıl insandır. Emperyalist barbar vahşilere zerre kadar sözlü, yazılı, eylemli, davranışlı olarak asla benzemez.

Bu katliamcı katil barbar vahşiler hem katlederler hem de katlettiklerini suçlarlar. “Bu Ermeniler 1915 de de Türklerden, 510 bin kişiyi katletmişlerdi! Ama yine Türkleri suçladılar. Türkler, Ermenileri katletti, diye dünya üzerinde suçluyorlar. Bu suçlamayı 25 kadar ülkede parlamentoda kabul etti. “Her yıl 24 Nisan’da Türkler, Ermenileri katletti, yaygarası yapıyorlar. Oysa katliamcı vahşi faşist barbarlar batılılardır. Türk askerleri hep askerlerle cephede savaşır. Hem de savaşın hukukuna uygun savaşır. Merhametle savaşır.

1915 yılında Ermeniler, Batılıların ve Rusların teşvikleriyle, Türklere saldırdılar! Milli Eğitim Bakanlığı, bu katillerin 510 bin Türkü katletmesini bir dergide 2003 yıllarında özel yayınlamıştı. Köy, köy, şehir, şehir ölenleri dergide bildirmişti.

Şimdi Ermeniler, Azeri Türk sivilleri katletmektedirler! Bunların tümü bir belgesel filim, belgesel kitap,  belgesel dergi olarak geleceğe ışık tutsun, diye yayınlanmalıdır. Yarın, Türklere yaptığı yalan ve iftirayı yapmalarının önüne geçilmeli.

Dün, Cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan, bu haydut, terörist, katil, katliamcılara şöyle seslendi: “ Sizler katilsiniz, katliamcısınız, sömürgecisiniz, dedi! Masum, mazlum insanları katlederken, hiç birinizin sesi çıkmıyor. Biz hakkı, hakikati her yerde, her zaman söylüyoruz, söyleyeceğiz. ”

İnternet’e giriniz. Emperyalist ülkeler hangileridir, diye yazınız. Her birinin işgal ettiği, sömürgeleştirdiği, katlettiği ülke halklarını inceleyiniz. Bir Fransa’nın, Afrika’nın yarsını sömürgeleştirdiğini göreceksiniz. 2020 yılı itibarıyla 16 ülkesi hala Afrika’nın sömürge konumundadır. Bunu İngiltere, İspanya, Portekiz, İtalya, Belçika, Hollanda, Danimarka, Amerika, Rusya, Çin olarak da yazabilirsiniz. Tüm dünyayı sömürgeleştirmişler, sömürmüşler, işgal etmişler, katletmişlerdir! Hala daha katletmektedirler. Birde insan hakları, demokrasi, özgürlük, barış, adalet, eşitlikten söz ederler. Öte yandan da hala doğrudan ve dolaylı olarak katletmeyi, bozmayı, yıkmayı, yakmayı devam ettirirler!

Ben, her bir emperyalist ülkenin yaptıklarını ayrı ayrı yazmayacağım. Bu bir makale işi değildir. Sizlerde öğrenmeyi, bilmeyi, öğretmeyi, yazmayı, anlatmayı hedef edinin ve becerin. Önce kendinizi yetiştirin ve başkalarına da katkı sağlayın.

Bu alçak, kahpe, kalleş, adi emperyalist ülkeler, İslam ülkelerinin de tümünü işgal etmişlerdi. Bugün 57 İslam ülkesinden, 80 İslam toplumundan tek bir bağımsız ülke 1920 yılında yoktu. Ama bu sömürgeleştirilmiş, işgal edilmiş ülke halklarının büyük bir çoğunluğu, bugün işgalcileri övmekte, sevmekte, efendi etmektedir. Edinenlerde emperyalistler gibi alçaklaşmışlardır!

Benim yakinen tanık olduğum ülkeleri son 40 yıl içinde yine işgal ettiler. Birbiriyle savaştırdılar. Mahvettiler! 1979 yılında SSCB denilen Rus ayısı süper güç olarak Afganistan’ı işgal etti. Büyük kayıplar vererek, geri çekildi. Yerine ABD, NATO alçakları işgali halka devam ettirmektedir.

İran ile Irak’ı ABD ve batılılar 1980- 1988 yılında birbiri ile 8 yıl savaştırdı. 1,5 milyon insan birbirini mankutlar gibi yedi!

Irak, Kuveyt’i ABD kışkırtması ile 1990 yılı başında işgal etti. Sonra kışkırtanlar, 17 Ocak 1991 yılında ABD, 34 batılı ilke ile işgal etti. 1,5 milyon insanını katlettiler.

Bosna- Hersek, Çeçenistan, Doğu Türkistan, Keşmir, Suriye, Yemen, Mısır, Sudan, Somalı, Libya, Ruanda, Orta Afrika Cumhuriyeti, Azerbaycan, Kırım, Gürcistan, Habeşistan derken, son 40 yıl içinde; 30 kadar ülkenin iç savaş, dış müdahale, parçalanma ile karşılaştığına tanık oldum.

İnternete şunu yazınız: “ Dünyanın en zalim, katil, katliamcı kişileri hangileridir? Alacağınız yanıt; haçlılar, komünistler, faşistler olacaktır.

Bu emperyalistleri ve zalim katliamcıları defalarca yazdığım için tekrar etmek istemiyorum. Sizlerde öğrenme, bilme, öğretme, bildiği doğrularla yaşama içinde olunuz. Cahil, cühela, çapulcu olmayınız.

Bendeniz, belki en öğrenimli bir İlçede yaşıyorum. Ama halk kahvehanelerde, kafelerde pineklemektedir. Sahilimiz 11,5 km. uzunluğunda, deniz dolgusundan oluşmaktadır. 15 kadar büyük kafesi bulunmaktadır. Ama hiçbirinde kitaplık, gazete yoktur. Buralarda her gün en az 18 saat insanlar oturup, lak- lak, vak- vak etmektedir! Bir haber izleme, gazete okuma, dergi, kitap okuma yoktur. Bilgisayar üzerinden araştırma yapanda yoktur.

Bugün 30.10.2020 günüdür. İlçemizin 500 yıllık tarihi Karabali Camisi’ne, Cuma namazına gittim. Kovid-19 pandemi salgını nedeniyle maskeli, birbirine 1,5 metre aralıklı namaz kılıyoruz. Bu şekilde caminin içinde ve dışında yaklaşık 500 kişi namaz kılıyor. Birkaç haftadır dikkat ediyorum. 500 yaşlı kişinin namaz kıldığı camide, 4 tane 15 yaş altı çocuk vardır. Genç sayısı da azdır. “Oysa peygamberimiz; çocuklarınızı 7 yaşında namaza alıştırın, buyurmaktadır.” Baba, büyükbaba camide; oğlu, torunu meyhanede ve pisli yerlerde diyelim. Gerisini sizler düşününüz. Bu böyle olmaz. Böyle dünya hayatı huzurlu, mutlu olmaz, olmuyor. Bu şekilde cennete gidilmez.

İnsan, samimi bilge İslam olmakla; insan, insanlıklı insan, insaniyetli, insancıl, merhametli, şefkatli, müşfik, olgun, iyi, güzel, yararlı insan olur. İslam değerlerini yaşamakla; iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat olur. Allah’a kul, insanlara iyilik eden olur. İyilik yapar, kötülükleri, çirkinlikleri engeller. Allah’ın emirlerini yapar. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınır. Allah cc. Yolundan, peygamber yolundan; ilim, irfan hak yolundan ayrılmaz. Allah’ı sever, insanları, varlıkları sever. Hiçbir varlığa zarar- ziyan vermez. İdeal, mükemmel hak mümin ve hakiki bilge, bilinçli Müslüman olarak yaşar. Ne mutlu böylesi güzelim müminlere, Müslümanlara! Haktan sapmayanlara! Hak yolu bırakmayıp; bozuk felsefi görüşlere, ideolojik sapkınlıklara uymayanlara helâl olsun!

İzmir’de bugün 30.10.2020 de 6,6 şiddetinde deprem meydana geldi. Sahteci, sahtekâr hırsızların yaptığı binalar çöktü! Ölü ve yaralılar hala aranmaya- kurtarılmaya çalışılıyor. Sahtekârları lanetliyorum. Yaralılara Allah’tan sağlık ve afiyet diliyorum. Vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum.

Bugün, Kovid -19 pandemi hastalığından da 78 kişi öldü! Neden olanların, kul hakkına girdiğini biliyoruz. “İnsanlar maske kullanmıyor. Sosyal mesafe, fiziki mesafe uzaklığına uymuyor. Kurallara uymuyor. Temizliğe dikkat etmiyor. Kul hakkına girenlere hakkımı helal etmiyorum. Devlet, millet, aile olarak; iyi, anlayışlı, yararlı insan yetiştirmiyoruz. Sonunda ceremesini, zorunu yine bizler çekiyoruz.

Peygamberimiz sav. Buyuruyor: “ Bir kişinin kalbinde; iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hainlik ile emanet bir arada bulunmaz.”