Önce, özellikle; batıl, küfür, sapıklık, sapkınlık, sapkın felsefi görüş, bozuk ideolojik düşünceleri, Kelime-i Tevhit ve Kelime-i Şehadet söyleyerek; “ lâ” diyerek, reddetmeli, kabul etmemeli. İslam dini dışında kalan her türlü bozuk, sapık, sapkın, batıl, küfür, zararlı, ziyan veren, hak, hakikat olmayan, bozuk düşüncelere; “ lâ” demeli. Arapça “Lâ” demek; Allah’ın varlığından birliğinden, eşi benzeri olmadığından, Kur’an ve Allah’ın son peygamberinden başka hiçbir sapık, sapkın, bozuk, hak ve hakikat düşmanı; fikir- düşünce, eylem kabul etmiyorum. Ret ediyorum. Yok sayıyorum. Hayır diyorum. Hak ve hakikat dışında olan bozuk düşünceleri, duyguları, niyetleri, eylemleri, davranışları, hareketleri yok sayıyorum. Sadece Allah’ın; Kur’ân, peygamber, hak ve hakikatlerini, İslam dinini, doğru ve gerçek düşünceleri, inancı kabul ediyorum.

                Öncelikle batılı, küfrü, ateizmi, komünizmi, sosyalizmi, kapitalizmi, liberal düşünceyi, faşizmi, ırkçılığı, yabancı düşmanlığını, İslam düşmanlığını, cinsel sapkınlığı, LGBT, feminizm, tüm bozuk felsefi görüşleri, bütün sapık ideolojik sapkınlıkları ret ediyorum, kabul etmiyorum. Ben, sadece ve ancak Allah’ın İlahi dini olan İslam dinini, Müminliği, Müslim ve Müslüman olmayı, ilmi, irfanı, bilimi, doğru ve yararlı kültürü, güzel ve edepli sanatı, hayırlı mesleki bilgi ve becerileri kabul ediyorum, benimsiyorum.

                Batılı, küfrü reddedip, Kelime-i Tevhit ve de Kelime-i Şehadet tümlecini söylemekle, inanmakla Müslüman olunur ama hak din İslam dini hakkıyla dosdoğru bilinip, yaşanmadığından, her gün defalarca kâfirde olunulur! Kur’ân, hadis, sünnet bilmenin yanında; Siyer ve diğer İslam ilimlerini de öğrenip, yaşamalı. Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, haram, günah, sevap, mekruh, müfsit, israf kavramlarının açılımlarını da bilip, öğrenip, yaşam tarzı yapmalı. Bunları bilip, yaşarsak; salih Müslüman oluruz. Yanı salih amel sahibi; iyi, güzel, doğru, dürüst, takva, muttaki mümin Müslüman oluruz.

                “Allah cc. Katında sadece ve ancak şüphesiz hak din, İslam dinidir.” İslam dini dışında kalan bozuk felsefi görüşler, sapkın ideolojik görüşler, felsefi- beşeri inanışlar, tahrif edilmiş dini bilgiler; gerçek, vahiy, hak dışıdır. Yahudilik, Musevilik, Hristiyanlık, Budizm, Hinduizm, Taoizm gibi felsefi inançlarda temelde benzerdir. Bu inanışların hiçbiri vahiy değildir. Allah’tan peygamberlere vahiy yolu ile gelmemiştir. İnsanların, Allah cc. Ve peygamberleri bilmeden, tanımadan, ileti almadan, insanların kendi kurguladıkları, düzmece yaptıkları, kendilerinin yazdıkları, vahiy olmayan, roman tipi batıl söylemlerdir. Değil dinlerin, inanışlarının gerçek, doğru, hak, hakikat olması; Allah cc. İnancı, peygamber anlatımları bile yalan, yanlış, batıl, gerçek dışı, çürük uydurmalardır.

                Müslümanlık, maddi, manevi anlamda temizlik dinidir. Pek çok farz ibadet; namaz abdesti, boy- gusül abdesti, teyemmüm abdesti almadan yapılmamaktadır. İçimiz, dışımız, çevremiz, üst- başımız temiz olmalıdır.

                Nisa Süresi 103. Ayet: “ Namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.”

                Bakara Süresi 110. Ayet: “ Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin. Kendiniz için ne iyilik işlemiş olursanız, Allah katında onu bulacaksınız.”

                Lütfen! Sizler, internete giriniz. Arama motoruna şu soruları ayrı ayrı yazınız:

·         Namaz kılmak hangi ayetlerde emrediliyor?

·         Oruç tutmak hangi ayetlerde emrediliyor?

·         Zekât vermek hangi ayetlerde emrediliyor?

·         Hac yapmak hangi ayetlerde emrediliyor?

·         Kurban etmek hangi ayetlerde isteniyor?

·         Örtünmek, tesettür, giyinmek hangi ayetlerde emrediliyor?

·         Cuma günü, Cuma namazı hangi ayetlerde emrediliyor?

Göreceksiniz ki, bu ibadetlerin her biri pek çok kez emrediliyor. Peygamberin yaptığı gibi ibadetleri yapın, deniyor. Peygambere sav. Uyun, buyuruluyor.

Cuma Süresi 9. Ayet: “ Ey inananlar! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.”

Müslüman, sadece bu İlahi boyutlu ibadetleri Allah cc. İçin yapmakla kalmaz. Bu ibadetleri yaparken, batıldan ve küfürden, pisliklerden ve de kötü ahlaktan temizlenerek, sıyrılarak, ibadetlerin sevabını, ecrini alır. Aksi halde bu ibadetlerin sevabını; kötü, çirkin, bozuk, yanlış, pis ahlak alıp, götürür, sıfırlar hatta eksiye düşürür!

Müslüman, samimi, iyi, güzel, dosdoğru, dürüst, düzgün, hak, hukuk, adalet, güzel ahlak, edep, hayâ ile yaşayan bilge olmalı. Dindar, takva, muttaki samimi dindar bilge Müslüman olmalı. Ağırbaşlı, alçakgönüllü, yakınından başlayarak, herkese iyilik yapan olmalı. Affedici, bağışlayıcı, sabırlı, cesaretli, olumlu düşünüp, olumlu işler yapan olmalı. Cömert, çalışkan, dost ve kardeş olan, selamı yayan; fedakâr, cefakâr, güven veren olmalı. Emin- güvenilir kişi olmalı. Hoşgörülü, yardım eden, iyilik yapan, dayanışma, paylaşma yapan olmalı. Kanaatkâr olmalı. Kusurları ve hataları örtücü olmalı. Konuksever, akraba, komşu, insan, hayvan, doğa seven olmalı. Kibar, nezaketli, zarafetli, ince, efendi, centilmen, özverili olmalı. Sevgi, saygı, merhamet, şefkat, müşfik olmalı. Ödev, görev, sorumluluk ve yükümlüklerini eksiksiz yerine getiren olmalı. Şükretmeli, hamt etmeli, zikretmeli, ibadet etmeli, iyilik yapmalı, dua etmeli, tövbe etmeli. Maddi, manevi anlamda tertemiz, hijyen olmalı.

Allah cc. Cş. Kendinin emir ve yasaklarına uyanları, şüphelilerden sakınanları sever. Adaletle davrananları, adil yönetenleri sever. Çok tövbe edenleri, güzel ve iyi davrananları, iyilik edenleri sever. Allah cc. Kendine isyan etmeyenleri, sabredenleri, maddi manevi tertemiz olanları; hak, hukukla davrananları sever. Kur’ân ve sünnetleri, peygamberimiz gibi eda edenleri, icra edenleri sever.

“Allah cc. Farz, vacip, sünnet, müstehab, mubah, sevap, iyilik yapanları sever.”

Allah cc. Haram, günah, mekruh, müfsit, israf, kötülük, haksızlık, zalimlik, zulüm, haydutluk, eşkıyalık, sapıklık, sapkınlık, felsefi bozukluk, ideolojik zalimlik yapanları sevmez. Acımasızlık, açgözlülük, alaycılık, aldatmak, kandırmak, arabozucu, bozgunculuk, yıkıcılık, bencillik, dedikoduculuk, hakaret, hırsızlık yapanları sevmez. Hileciyi, yalancıyı, iftiracıyı, ikiyüzlüyü, inatçıyı, kaba- saba olanı, kıskancı, kinciyi sevmez. Korkağı, lakap takanı, öfkeliyi, gösteriş yapanı, küfredeni- söveni, tembeli, zalimi, zulüm yapanı sevmez. Vatan, millet, devlet, insanlık, Müslüman, İslam düşmanını sevmez.

“Allah’ın haram- yasak kıldığı davranışlar nelerdir? İnternetten sorup, öğrenelim.” Allah cc. Haram, günah işleyenleri sevmez.  Hele alışkanlık yapanları hiç sevmez.

Müslüman, öyle laf ile Müslüman olduğunu söyleyip, yer yerinde kalmaz, durmaz. Müslümanlığın gereklerini, gerektirdiklerini eksiksiz yapma, yerine getirme ile azimle, gayretle meşgul olur. Kur’ân ve peygamberini sav. Anlar, onun gibi yaşar. Kendini her an geliştirme azim ve kararlılığında olur. Bilgileri okur, toplar, bir araya getirip, yaşar. Hayırlı, yararlı bilgiler kazanır. Yazılı, görsel her bilgiden yararlanır. Devletine bağlı olur. Yasaları çiğneyip, suç işlemez. En güzel örnek olur.

Müslüman, en güzel ahlaklıdır. Kur’an ve peygamber ahlaklıdır. Maddi, manevi anlamda tertemizdir. Doğrudur, dürüsttür, düzgün, olgun, yetkin insandır. İyiliksever, iyilik yapar. Sevgi, saygı, saygınlık, hoşgörü, bağışlama, sabır, yardımlaşma, adalet, özveri ile doludur.

Müslüman, çıkarcı, menfaatçi, kinci, nefretçi, intikamcı, duyarsız, saygısız, görgüsüz, cimri, pinti, kötülüğü alışkanlık edici, adam kayırmacı, sözünde durmayan değildir. Acımasız, hain, kahpe, kalleş, katil, hırsız, yalancı, iftiracı, kötülerle iş tutan asla olamaz. Kul hakkına dikkat etmeyen, hak -hukuk tanımayan, aldatan, kandıran, haram tanımayan, acımasız, gaddar, haşin, zalim değildir, olamaz. Aklı kirli, kalbi pis, kendi mundar işlerle meşgul olan asla olamaz. Anarşi, şiddet, terör, yıkıcılık, bölücülük yapmaz.

Müslüman, dosdoğru, dürüst, düzgün, adil, eşitlikçi, hak ve hukuktan yana, doğru sözlü, doğru davranışlı, yararlı işler yapandır. Hoşgörülü, diğerkâm, kul hakkına dikkat eden, sorumluluğunu yerine getiren, hiçbir insana, varlığa zarar vermeyendir. Milli, manevi, ilmi, insani değerlere değer verendir. Aklı tertemizdir. Kalbi tertemizdir. Davranışları ilmidir, hak dinlidir. Batıl, küfür, yalanlarla kirlenmemiştir. İkiyüzlü değildir. Bağışlamasını bilir. Sabırlıdır, sabreder. Özverilidir. Yardım edici, paylaşıcı, hak vericidir. İyiliği alışkanlık etmiştir. Kur’an ve peygamberimize uyar.

Şunu unutmayalım: “ Sözlerin en güzeli, Allah’ın kitabı, yolların en güzeli, Hazreti Muhammed’in sav. yoludur.”

Al-i İmran Süresi 92. Ayet: “ Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, iyiliğe asla erişemezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu bilir.”

İslam dini, Müslümanlık; ilke, kural, kaide, usul, değerler dinidir. Allah’ın âlim sıfatının ilmidir. Dinimiz olan, İslam dinini çok iyi okuyup, öğrenip, bilip, anlayıp, yaşamalıyız. İslam dininde olan ahlak ve hoşgörülü olma, amaç, hedef belirleme, araştırma, inceleme yapma, gezi, gözlem yapma, çevre bilinci edinme, değer yargılarına önem ve değer verme, duyu organlarını ve vücut organlarını dosdoğru kullanmayı becermeli. Önce kendimizi tanımalı. Rabbimizi bilmeli. Haddimizi, sınırlarımızı bilmeli. Öğrenmeyi, kendimizi geliştirmeyi hedeflemeli. Sorumlu davranmalı. Sorunları çözmeyi öğrenmeli.

Müslümanların olmazsa olmazları vardır. Bunların bazıları şunlardır: “ Dosdoğru, adil, cömert, çalışkan, yardımlaşan, dayanışan, diğerkâm, dost, duyarlı, dürüst olmalı. Batıldan, küfürden bağımsız olmalı. Hain ve düşmana uşak olmamalı. Fedakâr, cefakâr, güvenilir, hoşgörülü, iyilik edici, kardeşliğin ilkelerine uyucu, konuksever olmalı. Özverili olmalı. Sağlığa çok önem vermeli. Gerektiğinde en iyi şekilde tedavi olmalı. Samimi olmalı. Sevgi, saygı da kusur işlememeli. Sözünde durmalı. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık, özgürlük, vatan bütünlüğü seven ve bu alanda azimle çalışan olmalı. Kur’ân’ı Kerim’i, peygamberimiz gibi yaşamalı. İmanı sağlam ve üst kademede olmalı. İbadetleri peygamberimiz gibi yapmalı. Güzel İslam ahlakında olmalı. Sapıtıp, şaşıranlardan, sapkın zalimlerden asla olmamalı.

Müslüman, sadece İslam ilimleri öğrenimi görmekle tam anlamıyla bilgili olmuş sayılmaz. Pozitif bilimleri, meslekleri, sanatları, çağın bilgi ve mesleklerini de bilmesi önemlidir. Her bilim Allah cc. Katındandır. Her bilim Allah cc. Âlim sıfatının, yaratma sıfatının sonucudur. Pozitif ilimlerden- bilimlerden; sözel bilimler, sayısal bilimler, sosyal bilimler, fen bilimleri, teknik, teknoloji, yapay zekâ, robot bilimleri bilmeli. Türkçe, sosyal bilimler, fen bilimleri, yabancı diller, psikoloji, sosyoloji, iletişim, istatistik, ölçme ve değerlendirme, tıp, sağlık bilgileri, mühendislik, mimarlık, öğretmenlik, eğitimci öğretmenlik ve diğer tüm bilimleri, meslekleri toplum olarak bilmeli.

Din ilimlerinden; Kur’ân’ı Kerim, hadis, sünnet, siyer, ilmihal, akait, ahlak, fıkıh gibi İslam ilimlerini öğrenip, yaşam tarzı yapmalı. Uygulamalı, gerçekleştirmeli. Yaşamadıktan sonra bilmenin pek yararı olmamaktadır. Bilgiyle yaşamalı.

Müslüman olmanın, İslam olmanın; binlerce sıfatı- nicelik, özellik, nitelikleri vardır. Öyle ben, Müslümanım, demekle iş, işlem bitmemektedir. Müslümanım, demekle; iş, işlem, görev, ödev, sorumluluk, yükümlülükler başlamaktadır. Önce İslam dinini, peygamberimiz gibi yaşamaya başlamalı. Dosdoğru olmalı. Adaletli, samimi, bilge olmalı. İnsanlarla dost olmalı. Düşmanlık yapmamalı. İnsanlara eşit hukuk uygulamalı. İslam’ı yaşamakta fedakârlık yapmalı. Huzur ve mutluluğu sağlamak için bilimsel ve dinsel yönetim çıkarmalı. Kardeşlik hukuku uygulamalı. Yıkıcılara, bozgunculara fırsat ve imkân tanımamalı. Kulluk bilinci içinde halis muhlis Müslüman olmalı. Sevgi, saygı, muhabbetle başkalarına davranmalı. Allah’a samimiyetle teslim olmalı. Allah’a yönelmeli. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, centilmen olmalı. Yardım ve iyiliksever olmalı.

Önce kendimizi en iyi, en ideal şekilde yetiştirmeliyiz ki, kendimize, çevremize, insanlığa yararlı olalım. Önce yetişmeye, gelişmeye niyet edip, harekete kararlılıkla geçmeliyiz. Günümüzde gelişmemiz çok kolaydır. Bedava kitap, materyal, ders araç- gereçleri temin etmemizde zorluk yoktur. Eğer bir meslek, sanat öğrenmek istersek, öğrenme aşamasında bile devlet bize ücret vermekte, hayat sigortası yapmaktadır. Önce gelişime, kalkınmaya, refaha ulaşmaya; çalışmaya, ilerlemeye karar verip, atılımda, gelişimde bulunmalıyız. Uyuşuk, pısırık, çekingen, pasif, edilgen, tembel asla olmamalıyız. Sorumsuz kesinlikle olmamalıyız. Boş ve zararlı işlerle ilgimiz, alakamız katiyen olmamalı. Kendimizi pisliklerden arındırmasını becermeli. Haram işleme bir pislik işidir. Haramlar pisliktir, kötüdür, çirkindir, zarar vericidir.

Öğrenci isek, öğrenim çağının başında isek, öğretmenlerimizden nasıl ders çalışacağımızı, nasıl başarılı olacağımızı öğrenmeliyiz. Bunu her ders öğretmenine sorup, anlamalı ve öğrenmeliyiz. İnternet arama motorlarından sorup, öğrenmeliyiz. Kendimize doğru bir yol ve iyi bir çalışma ortamı hazırlamalıyız.

Günümüzden 30 yıl kadar önce bir sınıfta, 30 öğrenciden sadece bir öğrenci özrü gereği okula aç giderken, bugün öğrencilerin %47’si okula aç gitmektedir! Bu anne ve babanın sorumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Bu böyle olmaz, olmamaktadır! Öğrenci, beden, ruh, maneviyat, psikolojik, donanım olarak tam ve eksiksiz olmalı. Huzursuz, mutsuz, rahatsız, dertli, sorunlu olmamalı.

Günümüzden 30 yıl önce bir okulda sadece bir özürlü öğrenci varken, bugün bir sınıfta 4- 5 tane sorunlu, özürlü öğrenci vardır. Bu harama dikkat etmemenin sonucudur.

Okulda ve evde öğrenme ortamı en iyi, elverişli şekilde olmalı. Öğrenim ortamı tam donanımlı olmalı. Işık, hava, havalandırma, ses yönüyle sorunsuz olmalı. Soğuk veya çok sıcak olmamalı. 24 santigrat derece bir sıcaklık olmalı. Radyo, televizyon, ses çıkaran araç olmamalı. Eğer ses olan ortamda ders çalışırsak, okuduğumuz veya duyduğumuz bilginin %30’dan fazlası gürültü ile yok olur! Çalışma ortamı renk, ışık, estetik, temizlik yönüyle bilime uygun olmalı. Çok ışıklı veya çok loş olmamalı. Renk olarak doğa rengi olmalı. Eğitsel araç- gereçler düzenli olmalı. Oturma ergonomik olmalı. Ders çalışırken, 6 duyu organını ve vücut bölümlerini kullanmalı. Not alarak çalışmalı. Okumalı, anlamalı, bilgiyi uygulamalı. Bilgileri başkasının anlatımından da dinlemeli. Yazarak, not alarak ders çalışmak en yararlı olanıdır.

Ders çalışırken, kendimizi tam olarak deri öğrenmeye vermeliyiz. Çalıştığımız ortam sessiz, ders çalışmaya tam uygun olmalı. Anlayarak, okumalıyız. Okurken, not tutmalıyız. Araştırma, inceleme, irdeleme yaparak çalışmalıyız. Konu ile ilgili soruları yanıtlamalıyız. Resim, görsel incelemeliyiz. Gerektiğinde deney yapmalıyız. “Deney yaparken, karşılaşacağımız tehlikeleri önceden saptamalıyız.” Evde veya okulda çalışma ortamında her ders araç- gereci bulunmalıdır. Gerektiğinde internetten, görsel iletişim, bilişim araçlarından, öğretmenlerimizden yararlanmalıyız. Kendimize uygun ders çalışma, algılama, anlama, başarılı olma yol ve yöntemi uygulamalıyız. Her işin başarılması için farklı yol ve yöntemler vardır. Biz stratejik olanı öğrenip, gerçekleştirmeliyiz.

Ders çalışırken; sessiz, temiz, normal ışıklı, normal sıcaklıkta ergonomik şekilde oturarak çalışınız. Çalışırken, not tutunuz. Konu hakkında araştırma yapınız. Sorular çıkarıp, yanıtlayınız. Okulda ise derse etkin katılmalı. Bilmediğinizi mutlaka sorup, öğreniniz. Anlamadığınızı, anlamadan, konuyu öğretmene geçirtmeyiniz. Farklı ders materyalleri kullanınız. Her dersin öğrenme yöntemini öğretmenden sorup, öğreniniz. Yardımcı ders kaynakları kullanınız. Gerekirse birebir uzman öğretmenden ders alınız. Asla pes etmeyiniz. Katiyen ümitsizliğe kapılmayınız.

Hazreti Mevlana ra. Diyor ki: “Biliniz ki; her zorluğun ardından bir kolaylık, her gecenin ardından bir güneşin doğması vardır.”

Öğrenciysek, veliysek, yetişkinsek; nasıl başarılı olacağımızı en detayına kadar mutlaka ama muhakkak öğrenip, gereğini yapmalıyız.

İnsanın başarısız olmasının nedeni; insanın kendisidir. Ya da öğrencinin anne ve babasıdır. Herkesin yaptığı yanlışlık, kötülük, insanın kendisinden kaynaklanmaktadır. Ama biz başarısızlığımızı daha çok takdiri İlahi diye söylüyoruz. Kendi suçumuzu Allah’a atıyoruz.

Kur’ân’ı Kerim’e uyalım. Peygamberimiz gibi en güzel ahlaka sahip olalım. Bilimin gerektirdiklerini, istediklerini harfiyen yapalım. Zararlı, kötü, istenmeyen, bağımlılık yapan madde kullanmayalım. Önce iyi, yetişmiş, olgun insan olmaya niyet edip, azimle, kararlılıkla, tutarlılıkla harekete geçelim. Başarısız olmak için hiçbir geçerli sebep yoktur. Bahane uydurmayalım.

Peygamberimiz dinleyelim. Onun gibi bir güzel ahlaka, edebe, adaba, hayâya, çalışmaya sahip olmaya çalışalım. Peygamberimiz gibi; güvenilir, ideal mümin ve Müslüman olalım. Çalışkan olalım. Stratejik planlı, programlı, projeli çalışalım. Merhametli, şefkatli, müşfik olalım. Sabırlı olalım. Sabırla, görevimize sebat edelim. Hoşgörülü, en güzel İslam ahlaklı olalım. Yardım etmeyi, yardımlaşmayı, paylaşmayı birey, aile, dernek, kurumsal olarak yapalım. İnsanlara hak ettiği değeri verelim. Cesaretli, cesur, akıllı, bilgili, bilinçli olalım. Ailemizle, akrabalarımızla, komşularımızla, arkadaşlarımızla ve insanlarla iyi geçimli olalım. Cömert olalım. İslam dinide olan ibadetleri aynen peygamberimizin yaptığı şekilde yapalım.

Hazreti Mevlana diyor ki: “ Adalet; her şeyi yerli yerine koymaktır. Zulüm; bir şeyi hak etmediği yere koymaktır.”

Hazreti Mevlana diyor ki: “ Ey İnsanoğlu! Ecel senin peşindeyken, sen neyin peşindesin? “

Hazreti Ömer diyor ki: “ Birbirine nasihat- öğüt etmeyen, toplulukta hayır yoktur. Nasihat etmeyenleri, sevenlerde de hayır yoktur.”

“ Adalet olmadıkça; yönetimin, edep olmadıkça, asaletin, cömertlik olmadıkça zenginliğin faydası olmaz.

“ Rabbimin emri; hakkı hakikati, İslam’ı yaşamalı. Tebliğ etmeli. Uyarmalı. Güzel örnek olmalı.”

Hazreti Ali diyor ki: “ Kalp kör olduktan sonra, gözlerin görmesinde bir yarar yoktur.”

Ahmet bin Hadraveyh ra. Diyor ki: “İnsanların, Allahü Teâlâ’ya en yakın olanı; güzel huylara en çok sahip olanıdır.”

Al-i İmran Süresi 19. Ayet: “ Şüphesiz Allah katında tek makbul din İslam’dır.”