İnsan olabilmek; insanlıklı, insani, insancıl, merhametli, en güzel ahlâklı, olgun, yararlı insan olabilmenin yolu; akıllı, zeki, sağduyu ile mantıkla, samimiyetle, bilgiyle, İslam dinini yaşamaktan geçer. Akıllı, bilge, öngörülü insan; bilgiyle, bilinçle, dosdoğru hareket eder. Kısa olan ömrünü, hem dünya hem de ahiret için en iyi şekilde değerlendirir. Zarar, ziyan edenlerden, olmamak için, İslam dinini, peygamberimiz gibi yaşar.
Allah cc. Maide süresi 2. Ayette buyuruyor: “ İyilik etmek, kötülükten sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemekte, zulümde- haksızlıkta, haddi aşmakta yardımlaşmayın!”
Hadis-i şerif: “ Müminler birbirine karşı sevgi ve merhamette bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut huzursuz olur.”
Hadis-i şerif: “ Kim, bir Müslüman’ın sıkıntısını giderip, onu sevindirirse, Allahü Teâlâ, kıyamette en sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır.”
Hadis-i şerif: “ Din kardeşine yardım edenin, yardımcısı, Allahü Teâlâ’dır. Allahü Teâlâ’nın farz ibadetlerden sonra en sevdiği iş; müminleri sevindirmektir.”
Hadisi şerif: “ Allah’ın en sevdiği kulu, O’nun nimetlerinin kullarına ulaşmasında, vasıta- aracı olandır.”
Hadis-i şerif: “ Bazı kimseler, başkalarının ihtiyaçlarını karşılamak, onlara yardımcı olmak için gayret ederler. İhtiyaç sahipleri bunlara başvurur. Bunlar için ahirette azap korkusu yoktur.”
Hadis-i şerif: “ Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Onu üzmez. Onu sıkıntıda bırakmaz. Kardeşine yardım edene, Allah cc. Yardım eder. Kardeşinin sıkıntısını giderenin, Allah cc. Kıyamet sıkıntısını giderir. Bir Müslüman’ı sevindireni, Allahü Teâlâ kıyamette sevindirir.”
Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. Buyuruyor: “ İyi bir kul, mezara konulunca, iyi amelleri etrafını sarar. Onu korurlar…”
Müslüman, mücadeleci olmalı. Azim, gayret, fedakârlık, kararlılık, tutarlılık ile davasına sahip çıkmalı.
Peygamberimiz buyuruyor: “Kim, Allah’ın sözü yücelip, egemen olsun, diye; mücadele verirse, Allah yolundadır,” buyurmuşlardır.
Her birey, aile, grup, toplum, devlet; üzerine düşen görevi harfiyen yapmakla sorumludur. İnsanlığını kaybetmiş bireyler, milletler; hakka, hakikate, insanlığa karşı savaş vermektedir! Müslüman, bunlara karşı hakça, birlik ve beraberlik içinde, sabırla; amansız, sürekli mücadele etmeli. Milli, manevi, dini, ilmi, iffet değerlerini korumalı.
Müslümanlar, imanlı, İslamlı, bilgili, bilinçli, samimi, örgütlü, birlik ve beraberlik içinde olursa; aşamayacağı zorluk, güçlük olmaz. Ülkesini kalkındırır, geliştirir. Milletini refah içinde huzurlu ve mutlu yaşatır. Sapkınlara karşı dirençli, yılmaz, bıkmaz, usanmaz, aldanmaz, kanmaz olur. Hakka, hukuka, doğruluğa, dürüstlüğe, adalete, hakkaniyete, güzel ahlaka, edebe, hayâya, dinine ve imanına bağlı olur. Vatanını, milletini, insanlığı, bayrağını, bağımsızlığını, sevdiklerini korur, gözetir. Gerektiğinde, Allah cc. Yolunda şehit olur. Şehit olmasını beceremeyenler; köle, tutsak, mankut, parya, maraba, ırgat, iffetsiz, değersiz olur. Allah cc. İndinde ve insanlar gözünde değersiz olur.
Müslüman, mazlumun, yoksulun, haklını, güçsüzün yanındadır. Zalimin ve sapıkların yanında asla olmaz. Müslüman, hakkı, hakikati tutar, kaldırır. Sapkınlar, haklının yanında konuşamaz. Zalimler, sapkınlar en aşağılık yaratıklardır. Allah cc. İndinde ve bilge insanların gözünde hiçbir değerleri yoktur. Hak konuşursa; batıl yıkılır, yok olur, zelil, rezil, rüsva olur.
Allah cc. Al-i İmran süresi 139. Ayette buyuruyor: “ Gevşemeyin, üzülmeyin. Eğer iman etmişseniz, üstün olan sizlersiniz.” Başka bir ayette de; imansızları, bayağı olarak nitelemektedir.
Peygamberimiz buyuruyor: “ Ellerinizle, dillerinizle, mallarınızla cihat edin, mücadele edin.”
Bugün, Müslümanlar, hak uğruna hakça mücadele etmediklerinden; sapıklar, sapkınlar, anarşistler, şiddetçiler, teröristler, zalimler, katiller, çok zarar vermektedir! Yakın tarihimize ve geçmiş zamana bir bakıp, değerlendirme yapalım! Müslümanlar; milli, manevi, dini, ilmi, iffet değerlerinin büyük çoğunluğunu yitirmişlerdir!
Müslümanların, birlik, beraberlik, kardeşlik, bilgi, bilinç değerleri aşındığından, bu afetler olmaktadır! Eğer Müslümanlar, Allah’ın dediği, istediği, şekilde yaşasalar; bu zalim kâfirler yenilir. Arkalarını dönüp, kaçarlar!
Müslümanların asılda, esasta iki ana görevi vardır: 1- Allah’a istendiği şekilde, emredildiği biçimde, peygamberimizin yaptığı gibi kulluk görevini yapmalı.
2- Allah’ın yarattığı varlıklara, insanlara ve diğer canlılara iyilik etme, yardım etme, koruma, gözetme, paylaşma, dayanışma içinde olmalı.
Müslüman, bu iki görev ve sorumluluğunu en iyi şekilde öğrenip, yapmalı. Aksi halde hak mümin ve hakiki samimi Müslüman olmaz. Zalimlerden olur.
Müslüman çevreci olmalı. Tertemiz olmalı. Üst- baş, giysi, konut, çevre, dünyası olarak çok temiz olmalıdır. Temiz olmayandan, iyi bir Müslüman tipi olmaz. Bugün virüs, bakteri, pislik, kirlilik, mikrop, salgın hastalık varsa; temizliğin, hijyenin olmamasından kaynaklanmaktadır. İnsan dünyayı çok kirletti. Bunun bedelini çok ağır ödüyor, ödeyecek!
Dünya yaşanılmaz hal, durum aldı. İnsan sadece çoğalmasını, üremesini beceriyor. Başka pek doğru yaptığı iş yok! Mikrop gibi sadece çoğalıyor! Çoğaldıkça dünya yaşanılmaz hal alıyor. “Düşmanlarına karşı nüfus artışı isteniyor. Ama çoğaldıkça kendi düşmanını kendi üretiyor.”
Plastik eşyayı her eşyada kullanıyor. Plastik, naylon, lastik kullanıyor. Camı israfçasına kullanıyor. Diğer metalleri kullanıyor. Geri dönüşümü %10 oranında bile yapmıyor. Pilleri kullanıyor. Her yaptığı ile dünyayı alabildiğince kirletiyor. Atıklar çevreye atılıyor. Geri dönüşüm yok denecek kadar az yapılıyor. Kanalizasyonlar çevreye akıtılıyor. Ben bu kadar daha beyinsiz yapılan işler görmedim.
Bu akılsızca, beyinsizce yapılan işler yüzünden, dünya 10 yıl geçmeden, farklı bir virüs, bakteri i, mikrop salgınına uğruyor. 2020 yılı başında “Korona virüs, Kovid -19” adlı virüs Çin’in Wuhan hayvan pazarından tüm dünyaya yayıldı. Ülkemizde ilk ölümü 11 Mart 2020 de yaptı. Türkiye önlem aldığı için 120 ülkede yayıldıktan sonra, ülkemizde virüs görülmeye başladı.
Görülmesinde ilk nedende; 1- Virüs, Avrupa’da hızlı şekilde yayıldı. İtalya, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda, Belçika, Çin, ABD gibi ülkelerde yayılma ve ölüm hızı, sayısı arttı. Buralarda olan öğrenci, turist, işçilerimizi özel uçaklarla, devletimiz ülkemize getirdi. Şüpheli olanları karantinaya aldı. Öğrenci yurtlarında 14 gün karantinada tutuyor. Her ihtiyaçlarını karşılıyor. Bunların sayısı 11,269’dur.
Bir de umreden gelen 21 bin kişi vardır. Bunlarında 6,448 kişisi öğrenci yurtlarında gözlem altına alındı. Bunlar 21 gün karantinada kalıyor. Daha çok bunlar geldikten sonra ülkemizde korona virüs yayıldı. Şu anda 10 bin kadar vaka, 131 kişi ölü oldu.
Okullar, camiler, kahveler, bazı işyerleri kapatıldı. Seyahate kısıtlamalar getirildi. Şu anda 420 bin işçi çalışamaz durumdadır. Devletimiz ücretlerini ödüyor. 2 milyon 111 bin yoksula biner lira yardım yapıyor. Koli yardımları devam ediyor. Önlemler zaman geçtikçe artırılıyor. Tüm dünyada okullar, ibadet yerleri, toplu durulan mekânlar kapatıldı. Bazı ülkeler sokağa çıkma yasağı uyguluyor. Ülkemizde sadece 65 yaş üzeri olanlara ve kronik rahatsızlığı olanlara sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. Kâbe’de tavaf yapılmıyor. Peygamberimizin mescidi ve tüm mescitler de kapatıldı.
Avrupa’da ölü sayısı 11 bini geçen ülke var! Şu anda tüm dünyayı bu virüs etkisi altına aldı. Hızlı da yayılıyor. Henüz iyileştirici ilaç ve aşısı yapılamadı.
İnsan kendine gelmeli. İslam ile akıl ile zekâ ile ilim ile yaşamaya çalışmalı. Fikri, düşünsel, yaşamsal pisliği, kirliliği bırakmalı. Temiz, hijyen yaşamalı. İslam temizlik dinidir. Hijyen dinidir. Maddi, manevi temiz olmayı ister.
