İnsanlıklı, insancıl, insaniyetli, olgun, bilge, insaflı, vicdanlı, merhametli, ibadetli, iyilik yapan, cömert, adaletli, doğru, dürüst, düzgün, fedakâr, cefakâr, huzurlu, mutlu, hayırlı, dost, kardeş, sabırlı, sevgi ve saygı dolu, insan olmak için; dini, ilmi, insani, evrensel değerlere tümüyle sahip olmalı. İnsan olmak için; dini, ilmi, insani sorumlulukları tümüyle yerine getirmesi gerekir. Allah’a ve dinine teslim olması lazımdır.

                Makale yazılarımın tamamına yakını varyantlıdır. Varyantlı yazı yazmamın nedeni; beyin jimnastiği yapmanızı sağlamak, bir yazıda pek çok alanda bilgi sahibi oldurmak, bir konu hakkında durağan hareket etmemek, insanlara okuma esnasında bezginlik oluşturmamak içindir. Bir makale yazımda onlarca bilgiyi kazanım haline getirmeniz mümkündür. “Allah cc. Sürelerdeki ayetleri de farklı konularda, değişik alanlarla ilgili bilgi sunmaktadır. Böylece beyin bir metni okurken, değişik ve farklı olan önemli bilgiler edinmektedir. Bilginin yerleşmesi, kavranması içinde bir konu tekrar edilmektedir. Okumak; bir kazanımdır.”

Alçakgönüllü, ağırbaşlı, efendi, güvenilir, çalışkan, bilgin, sabırlı, hoşgörülü olmalı. Yardım etmeyi, vakıf, dernek çalışmalarına katılmayı becermeli. İnsanlara, hayvanlara, bitkilere, çevreye, doğaya, dünyaya, evrene değer vermeyi, saygılı olmayı becermeli. Zarar vermemeyi, korumayı, gözetmeyi, esirgemeyi sağlamalı. “Allah’ın dengeli, ölçülü, bir nizam, düzen üzerine yarattığı evrene asla zarar vermemeli.” “Allah cc. Ölçülü, düzenli, dengeli yarattığım âlemlere ellerinizle zarar vermeyin, diye emrediyor. Elinizle düzeni bozmayın, diye uyarıyor.”

Hak mümin hakiki Müslüman olmak için; ilmin gerektirdiklerine, dinin ilkelerine, kurallarına, insanlığın icap ettirdiklerine harfiyen uymak gerekiyor. İlimle, irfanla, hikmetle, marifetle, sanatla, meslekle, bilimle, teknikle, teknolojiyle, yapay zekâyla, insanlığın yararına olan her hikmetle, dünya ve ahiret yaşantısı için çalışmalı. Her zaman hakkı, hakikati, hukuku, adaleti, merhameti, şefkati, hakkaniyeti, İslam ahlakını, etiğini, edebi, hayâyı, iyi geçimi, barışı, kardeşliği, dostluğu egemen kılmalı.

İslam dini, 5 temel esas üzerine kurulmuştur. Kelime-i şehadet, 5 vakit namaz ve diğer namazları kılmak, Ramazan orucu tutmak, zekât vermek, hac yapmak, asıl olan beş İslam esasıdır.

Bu farz ibadetleri, peygamberimizin yaptığı gibi yapmadan, Müslümanlık yaşanılmış olmaz. Müslümanım demek, kuru bir laftan, sözden oluşmuş olur!

Müslüman’ın ana başlık olarak iki tane görevi vardır. Birincisi; “Allah’a karşı olan ödev, görev, yükümlülük ve sorumluluklarımızı yerine getirmektir.”

“İkincisi ise; Allah’ın yarattığı varlıklara karşı sorumluluklarımızı öğrenip, yerine getirmek gerekiyor.”

Bunları yapmadan, hak mümin hakiki Müslüman olmak, Allah’a teslim olmak, peygambere uyduğunu söylemek, doğru ve anlamlı bir davranış olmamaktadır.

Müslüman, her hal, hareket, eylem ve davranışı ile İslam dinine, ilmin gerçeklerine, aklın gerektirdiklerine, zekânın işlevine uyması gerekir. Kendine, eşine, anne ve babasına, sevgi göstermeli. Saygılı olmalı. Hiçbir üzücü, zarar verici, şiddet gösterici, saygısız davranış göstermemeli. Başkaları hakkında olumlu düşünmeli. Başkası kim olursa olsun, asla kötü, olumsuz, zarar verici düşünmemeli. Kul hakkına girmemeli. Kul hakkı çok önemlidir. Kul hakkı yiyenler, haram işleyenler, cennete giremez. Haramzadeler, hak -hukuk çiğneyenler, cennete giremez.

                Müslüman, iyilik yapıcı, çalışkan, fedakâr insan olmalı. İyiliği kendine hedef edinmeli. İnsanlara, hayvanlara güven vermeli. Hayvanlar, Allah’ın dilsiz kullarıdır. Hayvanlar candır, canandır. Sevilip, korunmalı. Ölçülü, dengeli, iyi niyetli, güzel davranmalı. İyilik yapma, amaç edinmeli.

                Müslüman, kanaatkâr olur, olmalıdır. Aç göz, doymak bilmez, kıskanç, çekemez olmamalı. Varsıl olmasına rağmen hala çalmaya, hırsızlık etmeye, hak yemeye, haram kazanmaya çalışmamalı. Bu adi şerefsizliği yapıp, iki dünya hayatını perişan, felaket, fecaat yapmamalı. Hak ettiği ile yetinmeyi benimsemeli. Bugün ki, dünyada insanların çoğu haram, günah, haksızlık demeden; başkasının hak hukukunu çiğnemektedir. Bugün zenginlerin çok büyük çoğunluğu haramzadedir. Dünyayı kirletendir. Çöpleri ve kirliliğini, pisliğini, zehirleri çevreye atandır, dökendir. Devletimiz ve belediyemiz bu adi şerefsizlere; olanak, fırsat vermemeli. Çevre, doğa, ekosistemin korunması için mutlaka gerekli önlemleri eksiksiz almalı.

                Müslüman, misafir sever olmalı. Kibar, nezaketli, zarafetli, efendi, ince olmalı. Özverili, diğerkâm olmalı. Sabırla hak yolda yaşamayı sürdürmeli. Sevgi, saygı, selam ile barışı isteyip, tesis etmeli. Merhametli, şefkatli, müşfik olmalı. Şükretmeli, hamt etmeli, ibadet etmeli, tövbe etmeli. İlim öğrenimi yapmalı. İlimle, din- imanla kendini ve başkalarını eğitip, terbiye etmeli. Maddi, manevi anlamda çok temiz, tertemiz olmalı. Öyle boş teneke, boş paslı teneke olmamalı. Boş teneke gibi ötmemeli.

                Müslümanların sıfatları, Kur’ân ve sünnet ile belirlenmiş, saptanmıştır. Zalimlerin, müşriklerin, kâfirlerin, münafıkların sıfatlarında olamazlar. Olurlarsa, Müslüman olamazlar. Müslümanlar, onlar gibi acımasız, açgözlü, alaycı, aldatıcı, arabozucu, bencil, çıkarcı, cimri, cahil, dedikoducu, emanete hainlik eden, hakaret eden, ırkçılık eden, Allah’ın dinine karşı; sapık, sapkın, bozuk ideoloji, felsefi görüş edinemez. Allah’ın dinine ortak koşamaz. Allah’ın dinine ve peygamberine ortaklar bulamaz. Bulursa, ondan Müslüman olmaz. Müslüman, hırsız, yolsuz, hortumcu, çalan, hakkı olmayanı alan, zalimlik yapan, olamaz. Hileci, iftiracı, yalancı, ikiyüzlü, inatçı, israfçı kaba - saba olamaz. Kibirli, kinci, korkak, küskün, lakap takan, olamaz. Öfkeli, kızgın, gösterişçi, söven, küfreden, tembel, miskin, cahil- cühela, çapulcu olamaz. Zalim olup, haksızlık edemez. Zarar veren, İslam, Müslüman düşmanlarıyla; birlik, beraberlik, işbirliği, ittifak, müttefik olamaz. Anarşi, şiddet, terör yapamaz.

                Müslüman, Allah’ın varlığına, birliğine, eşi- benzeri olmadığına, Esma’ül Hüsna ile inanır, kabul eder. Allah’ın emeklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere, hayır ve şerrin yaratıcısının Allah cc. Olduğuna şeksiz, şüphesiz- kuşkusuz inanır, kabul eder, anlatır ve açıklar. Bunları böyle bendeniz bir makalede anlatmam mümkün değildir. “Bunları öğrenmek, yapabilmek için; belli bir öğrenim, öğretim, eğitim görmek gerekir.

                Müslüman, ibadet etmeden önce temizliği yerine getirmeli. Boy- gusül abdesti, namaz abdesti almalı. Bedenimizi, üst- başımızı, giysilerimizi, evimizi, çevremizi temiz tutmalıyız. Avret yerlerini muhakkak, mutlaka örtmeliyiz. Açık, saçık, üryan şekilde ibadet yapılmaz, durulmaz, gezilmez. Tesettür dinimizde, Kur’ân ’da farz kılınmıştır. İbadet etmeden önce kendimiz Müslüman biçime, şekle, formata girmeliyiz. Girdikten sonra namaz kılmalı. Oruç tutmalı. Zekât vermeli. Hac yapmalı. Temiz şekilde, temiz olanlarla ibadet yapmalı. Haram dolu mideyle, üst basla, eşyayla, giyecekle, maddelerle ibadet yapılamaz. Dua da yapılamaz. Bunları, bendenizin bir makalede anlatması mümkün değildir. İlmihal kitapları okumalı. İslam ilimleri kitapları okumalı. Bu konuda öğrenim ve eğitim görmeli. Hem günah işlemeye, haram işlemeye devam edip, hem ibadet yapılmaz. İbadetler, bizleri haram ve günahlardan alıkoymalıdır.

                Müslüman, İslam dininin inanç, ibadet, güzel ahlak, muamelat ilkelerine bağlı olmalı. Bu şekilde bir devlet, toplum henüz olmadığından, 57 İslam devleti, 80 İslam toplumu her türlü sıkıntıyı günümüzde çekmektedir. İslam dinine, ilmin gerçeklerine, aklın doğrularına, zekânın sorun çözme esaslarına sonuna kadar bağlı kalmalıyız. Allah’ın ilminden, dininden; maddi, manevi temizlik anlayışından, helal ve meşru anlayışından, bir milimetre dahi ayrılmamalıyız. Bir milimetre ayrıldığımızda, İslam sınırlarını aşmış; batıla- küfre düşmüş oluruz. Haddi aşmamalı. Hududu aşmamalı. Günaha, harama, israfa, meşru olmayanlara, girmemeli. Şeytanın tuzağına düşmemeli. Allah’ın sevdiğini sevmeli. Sevmediğini sevmemeliyiz. Allah’ın hoşnut olmayacağı işlerin, düşüncenin içinde olmamalıyız. Önce anne ve baba olmak üzere herkese iyilik yapmalıyız. İyiliği yapmalı, emretmeli. Kötülüğü yapmamalı ve men etmeli. Herkes üzerine düşen görevi hakkıyla hakkaniyetle yapmalı.

                Allah’ın ilmini, sanatını, eserlerini inceleyip, irdelemeli. Dili kötülüğe alıştırmamalı. Vücut bölümlerini, vücut organlarını helal ve iyi işlerde değerlendirmeli. Kimseye kötü gözle bakmamalı. Başkalarıyla alay etmemeli. Dalga geçmemeli. Her işi ölçüyle, tartıyla, ilmi yapmalı. Ekip çalışmasıyla başarıya ulaşmalı. Nefsin isteklerine karşı direnmeli. Kötülüğü emreden her kimse karşı durmalı. Kendimiz büyük görmemeli. Evrende bir toz büyüklüğünde bile olmadığımızı unutmamalı. En büyük Allah’tır, unutmamalı. Sapıklıktan, sapkınlıktan, küfürden, batıldan her an bile uzak kalmalı.

                Müslüman, doğduğunda kulağına okunan ezan ve kametle dini duyguyu içselleştirip, özümser. Ezan; dine çağrıdır. Dine davettir. Dini bildirmektir. Namaza çağrıdır. İslam’ın değerlerindendir. Evrensel iletidir. Dinin aslı, esası, bildirgesidir. Ezana saygı duyup, çağrıya icabet etmeli.

                Müslüman, Kelime-i tevhit ile başladığı, İslam dinine girişi; maddi, manevi anlamda her an sürdürmeli. Kalbi, beyni, ruhu, alışkanlıkları, eylemleri temizlemeli. Çok tövbe etmeli. Aklı başa toplamalı. Allah’ın hak sözlerinden çıkmamalı. Zikretmeli. Tövbe etmeli. Hakk’a sımsıkı sarılmalı. Allah’ın ilmini, dinini sımsıkı tutmalı. Bir milimetre bile ayrılmamalı.

                Ölmeden önce, toprağın altına girmeden önce tüm hazırlıkları yapmalı. Mezarlıklara gitmeli. Toprağın altında olanlara ibretle bakıp, dersler çıkarmalı. Olacaklardan gafil olmamalı. Ön görüşlü olmalı. Yaratılış gayesini öğrenmeli. İşlerin sebeplerle yaratıldığını unutmamalı. Kaderin sebebini insan oluşturur. İnsan aklını nasıl kullanırsa, onu yapar, ona kavuşur. Allah cc. Kimseye haksızlık etmez, yapmaz. Öldükten sonra keşke dememeli. Feryat etmemeli. Kâfirlerin çektiklerini çekmemeli. Kâfirlerin inandıklarına inanmamalı.

                Küfürden, batıldan sakınmadıkça, küfrü, batılı reddetmedikçe; hakka, hakikate erişilmez. Cahillik özür değildir. İnsan istediği için cahil cühela, çapulcudur. Bugün her yerde, cebimizde, evimizde internet ortamında, camide, kütüphanelerde milyonlarca dini kitaba erişme olanağımız vardır. Bir cep telefonu ile istediğimiz her bilgiye ulaşabiliyoruz. Şu anda benim yazdığım bu yazı dünyanın her tarafından okunabilmektedir. Arık insanın özür- mazeret açıklama hakkı kalmadı. Küfürden, batıldan, sapık görüşlerden, bozuk düşüncelerden uzaklaşmadıkça; Hakk’a ulaşılmaz. Hakk dost edinilmez. Batıl olanlara inanç, görüş, düşünce, eylem olarak asla benzememeliyiz. Allah’ın razı- hoşnut olmayacağı işler yapmamalıyız.

                Allah’a karşı ve Allah’ın kullarına karşı görevlerimizi eksiksiz, tam, samimiyetle yapmalıyız. Hayvanlarda, Allah’ın sessiz kullarıdır. Onları da asla hiç ihmal etmemeliyiz. Sularını, yiyeceklerini vermeliyiz. Hiç kimsenin, doğanın, çevrenin, dünyanın, evrenin hakkına, hukukuna girmemeliyiz.

                Doğanın düzenini, işleyişini, yaratılış özelliğini bozarsak, intikamını bizden alır! Diğer canlılara, insanın verdiği zararın, öldürmenin, belli bir bedeli olur. 2021 yılı 14 Temmuz günü dünyada başlayan seller, afetler, yangınlar devam etmektedir! Rize’nin 6 içesinde zarar veren şiddetli yağmur, 4 saat sürdü. Dört saat içinde Güneysu İlçesinde 226 cm. yağmur düşünce, sel, heyelan oldu. 8 kişi öldü! Oysa Rize’nin yıllık metrekareye düşen yağış miktarı 250 cm ’diye biz öğrencilerimize öğretiyoruz. Yanı bir yıllık yağış, 4 saatte düştü. 50- 60 yıl önce Rize tümü ile ormanlıktı. Ormanlar yok edilip, çay bahçesine dönüşünce, heyelanların sayısı ve zararı da arttı!

                Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya, Çin, Hindistan, Arabistan ve Orta Asya ülkelerinde de seller çok oldu. En çok Almanya zarar gördü. Almanya’ya 150 cm. yağış düşünce; ortalama 200 ölü, 800 kadar kayıp insan var. 100 milyar liralık sadece Almanya’da zarar oluşmuş.

Yangınlarda farklı ülkelerde her zaman olduğu gibi devam etmektedir. Öyle ki, Kuzey Kutbu’na yakın olan, soğuk ülke olan kanada da bile sıcaklık 49,7 santigrat dereceye çıkınca, bir- iki günde Kanada’da 235 kişi sıcaklıktan öldü! Oysa Allah cc. Dünyanın nizamini, düzenini, dengesini, ölçüsünü bozmayın, diye farklı ayetlerde bizleri uyarmaktadır.

                Bugün, 21 Temmuz 2021 günüdür. Şırnak’ın Cizre İlçesinde bugün sıcaklık 49,1 derecedir. Daha öncede 49 dereceydi. Yanı ülkemizin bir tarafında çöl sıcaklığı devam ederken, diğer yerlerde yağmur, sel, heyelanlar olmaktadır. Dünyada buna benzer iklim özelliğindedir. Kısacası dünyanın iklimi de bozuldu. Doğası, çehresi, durumu da bozuldu. İnsanoğlu aklını başına almasa, dünya yaşanılmaz olacaktır! İnsan ya sıcaklıktan ya da sellerle yok olacaktır. Belki alacak hava, oksijen bile bulamayacaktır.

                Dünyayı en çok gelişmiş ve gelişmemiş ilkel toplumlar bozmaktadır. Avrupa, Amerika, sanayi ile bozarken, Çin de ilkelliği ile bozmaktadır. Dünyayı en çok kirleten 28 İlin 26 İli Çin’dedir. Kömür yakmakta, kömür kullanmaktadır. Çin ve Hindistan da kışın halk poşet içinde hava solumaktadır! Çünkü evlerde ve sanayide kömür kullanmaktadırlar.

                Rize, Trabzon ve Artvin de yağmurlar bir hafta sonra yine devam ediyor! Dün gece başlayan şiddetli, kuvvetli yağışla 100 cm. üzeri yağmur düşecekmiş! Şiddetli yağışlar olacak! İnsanoğlu aklını başına toplamalıdır. Doğayı, çevreyi yaşanılmaz hale sokmamalıdır.

                Allah’ın verdiği nimetlere, bereketlere, varlığa, sağlığa şükretmeli. Nankörlük etmemeli. Sağlığımız, esenliğimiz, nimetlerimiz, evimiz, arabamız, çocuklarımız, anne ve babamız, mesleğimiz, ekmeğimiz, evladımız, aklımız, ilmimiz, malımız, mülkümüz için şükretmeli, hamt etmeli, ibadet etmeli, zikretmeliyiz.

                Allah’ın dininden, Allah’ı Rab edinmekten, peygamberimize uymaktan; hiçbir güç, şer, kötü ve sapkın insanlar, bizleri alıkoyamamalıdır. Şeytanlaşmışlar, her şekle, şemale, biçime girip, bizleri kandırıp, aldatmaya, saptırmaya çalışmaktadır. Bu zalim münafık ve kâfirler her boyaya girmektedir. Bunlar, şeytanlaşmış insanlardır. Allah’ın dini ile peygamberimiz ile aslında ilgisi, alakaları kalmamıştır. Bunlara karşı çok dikkatli, uyanık olmalıyız. Açık vermemeliyiz. Asla gaflette olmamalıyız.

Din adamı, ilahiyatçı şekline giren dinsizler vardır. Bunlar, kâfirlerden daha çok Müslüman halkımız aldatmaktadır. İçten ve dıştan kâfirler; ortak, işbirliği içinde, müttefik olarak çalışmaktadır. Bize düşen Müslümanlığımızı korumamızdır. Milli, manevi, dini değerlerimize sahip çıkmamızdır.

                Bizler, birbirimiz, her ne durumda olursak olalım, düşünmeliyiz. Ölürken bile kardeşlerimizi düşünmeliyiz. Kardeşlerimizi kendi canlarımızdan daha üstün tutmalıyız. Diğerkâm olmalıyız. Bencil, hodkâm asla olmamalıyız. Allah cc. İçin birbirimiz sevmeliyiz. Cennete gitmek için İslam, Müslüman olmalıyız. Cennete sadece mümin ve Müslüman olan, takva sahibi, samimiyetli olan Müslümanlar gidecektir. Diğerleri için cehennem yaratılmıştır.

                İnsan, derinden düşünerek, işin önünü, arkasını tasarlayarak, konuşursa, iki âlemde zarar- ziyan görmez. Az konuşmak, anlamlı konuşmak, ne konuşulduğunu bilerek; dini ve ilmi konuşmak, çok önemlidir. Olur- olmaz konuşmamalı. Söylenmeyecekleri, konuşmamalı. Eğer böyle yapılırsa, insan pişmanlık duymaz. Zarar- ziyan görmez. Mümin, önce derinden düşünür, tasarlar ve sonra konuşur. Dili ile her aklına geçeni konuşmaz. Mümin, konuşmasına dikkat etmeli. Ya bilerek konuşmalı ya da susmalı. Düşünerek, doğru konuşan, insanların en akıllısıdır. Çok konuşan, sıkıntıdan kurtulmaz. Az ve düşünerek konuşan, konuşmadığı için zarar görmez. Konuştuktan sonra düşünmek, dertlenmek, derde çare, çözüm olmaz. Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez.

                Müslüman, yalan söylemez. İftira atmaz. Yalan söylemek, kâfirlik alametidir. Kâfirler doğruyu söylemediği için kâfir olmuşlardır. “Kâfir demek; doğrunun, gerçeğin üzerini örtmek, demektir.” Doğru ve gerçeği söylemeli. Yalan söylememeli, iftira atmamalı. Verdiği sözde durulmalı. Lanet etmemeli. Kimseye beddua etmemeli. Mutlaka ama muhakkak sabırlı olmalı. Tahammüllü olmalı. Haram ve günahlardan mutlaka sakınmalı. Kimsenin kalbini kırmamalı. Hayvanların bile kalbini kırmamalı. Gelen bela ve musibetlere sabretmeli. “Allah’ın emirlerine uymalı. Yasakladıklarından mutlaka ama muhakkak sakınmalı. Doğru, dürüst, düzgün insan olmalı.”

                Peygamberimiz, Müddessir süresinin nazil olmasıyla, insanları İslam dinine çağırmaya, davet etmeye başlamıştır.  Bizlerde İslam dinine davet etmeliyiz. Tebliğ etmeliyiz. İslam’a davet etmek, farz olan bir ibadettir.

                Kur’ân, 22 yıl, 2 ay, 22 günde tamamlanmıştır. Müslüman, hak din İslam’a çağırmalı. İdeolojik sapkınlık içinde olup, İslam düşmanlığı yapmamalı. Önce yakın akrabalardan başlayarak, İslam dinine çağırmalı. Çağırmasını bilmeli. Bunun öğrenimini, öğretimini ve eğitimini almalı. İslam dinine davet edenlere yardımcı olmalı.

                İslam dinine uymak, insanlığın icabı, insanlığın gereğidir. Aklın tercih ettiği bir iştir. Allah’ın istediği ve kabul ettiği tek hak din sadece ve yalnız İslam dinidir. Allah cc. Katında tek din sadece ve yalnız İslam dinidir. Diğer inanışların tümü batıl, çürük, küfürdür. Allah’a ibadet, şükür, hamt sadece İslam dini ile olmaktadır. Diğerlerinin Allah inancı da batıldır, küfürdür, yanlıştır.

                İslam dinini ve pozitif ilmi, bilimi, sanatı, mesleği birlikte öğreniniz. Maddi varlığınızı öğreniminize harcayınız. İlim, bilim, din- iman kadar değerli, önemli, zenginlik yoktur. Bilgi her şeyden daha önemlidir. Bilgi deyince ilmi, bilimi, doğru bilgileri diyorum. Felsefi sapıklıkları, ideolojik sapkınlıkları, bilim, bilgi, ilim demiyorum.

Cehalete karşı mücadele farzdır. Hak yolda hukuki mücadele etmek farzdır. Küfre, batıla, cahilliğe karşı mücadele etmek farzdır. İnsan bu mücadeleyi hakkıyla verseydi, şimdi kaybedenlerden, zarar- ziyan görenlerden olmazdı.

Zalime karşı hakça, hukukça mücadele verilmeli. Doğaya karşı mücadele verilmeli. Her türlü zararı- ziyanı hukuken önleme mücadele verilmeli. Burada savaş dediğim, daha çok hakça, hukukça mücadeledir. Allah’ın emri tutulmalı. Bilime, tekniğe uygun hareket etmeli. Mazlumlar, zalimlerden korunmalı. Amel-i Salih ibadetler yapılmalı. Görevleri, ibadet anlayışıyla yapmalı.

                Batıl, küfür, fitne, fesat, nifak, anarşi, şiddet, terör, saldırgan anlayışından uzak kalmalı. Bu bozuk anlayışlara karşı amansız hak, hukuk mücadelesini, maddi ve manevi anlamda sürekli vermeli. Mücadeleyi hak, hukuk zemininde vermeli. Korkak olmamalı. Ekip çalışmasını, stratejik plan, program, proje ile vermeli. Hiçbir kimseye, varlığa zerre kadar zarar, ziyan asla vermemeli. İhya etmeli. Bozup, yıkmamalı. Mamur etmeli. Bayındır etmeli. İnsanları huzurlu, mutlu, rahat ettirmeli.

                Rize ve çevre İlçelerde, Artvin’in Arhavi, Murgul İlçelerinde şiddetli, kuvvetli sağanak yağış, 9 gün sonra tekrar başladı. Bugün 23.07.2021 günü kuvvetli yağış devam ediyor. Metrekareye 170 cm. yağmur düştü. Yağmurlar gece yarısına kadar tam şiddeti ile devam edecek. Dere kenarlarında olan konutlar, işyerleri, mekânlar çok büyük zarar görürken, yamaçlarda yapılan binalarda heyelandan çok büyük zarar görmektedir. Bu yıl, birkaç günde, Rize ve çevresine düşen yağış miktarı, Rize’ye yıllık düşen yağışın 2 katına ulaşacak. “Sadece Rize ve çevresi değil tüm dünya sel, heyelan, yangın, afetlerle derde kalmıştır.”

                Rize, Türkiye’mizin en çok yağış, yağmur alan İlidir. Rize’den Arhavi’ye kadar çok yağış, yağmur yağmaktadır. “Yıllık metrekareye 2,50 cm. yağmur düşmektedir.” Ama bu yıllık yağış miktarı, 9 gün önce de ve bugün de, birer günde erişildi. Bir köy, mahalle, yerleşke, kent kurulurken, bin yıllık planlar yapmalı. Olmayacakları, olabilir, olarak düşünmeli.

 Heyelan bölgelerde, dik yamaçlarda, dere kenarlarında, dere içlerinde, deniz kıyılarında, ovalarda, yumuşak zeminlerde yerleşke yapmamalı.

Dereler ıslah edilmeli.

 Binalara yıldırımlık yapmalı.

 Çatılar sağlam, sabit, dayanıklı yapılmalı. Depreme dayanıklı binalar yapmalı. Yığma taş ve kerpiç binalar yapmamalı.

 Dağ eteklerinde bina, mahalle yapmamalı. Çığ olabilme durumu düşünülmeli.

Rüzgâr, hortum, sel, yıldırım, heyelan, sel, deprem, yangın gibi afetlere karşı önlemler alınmalı.

Evlerin çatı yağmur suları evlerin bulunduğu bahçelere verilmemeli. Zemin yumuşatılmamalı. Bina temelleri nemden, sudan korunmalı. Yapılan her iş, işlem, eylem, davranış, eser, yapıt; en ideal şekilde teknik, dayanıklı, bilimsel yapılmalı.

 Bu durum insanların aklı, zekâyı, bilimi, fenni, tekniği, bilgiyi, mimarlığı, mühendisliği, yöneticiliği gerektiği şekilde yapamamanın sonucudur. Her doğal afetten korunmanın mutlaka bir yolu, yordamı, yöntemi, vardır. Bilimi, tekniği, teknolojiyi, yöneticiliği doğru kullanan insan ve toplumlara doğa hiçbir zarar vermez.

                Bu yıl Almanya’ya son 200 yılın en büyük yağışı, seli oldu. Çin’de son 60 yılın en büyük kuvvetli yağmuru ve seli oldu. Dünyanın, Yemen, Suudi Arabistan bile kuvvetli sellere uğradı. Katrilyonlarca canlıyı, insanlar; kirlilik, kimyasal atık, çöp, pislik ile öldürdü. Askeri nükleer silah denemeleri ile kara ve denizleri mahvettiler. Okyanuslarda yapılan nükleer bomba denemelerinde, 4 şiddetinde deprem oluşturmaktadırlar. Savaşlarda kimyasal ve biyolojik silah kullanmaktadırlar. İnsan ürettiği her türlü atığını çevreye, karalara, denizlere, havaya atmaktadır, salmaktadır. Köy, mahalle, kent yapılanmasını tamamen akılsız, zekâsız, bilgisizliklerle yapmaktadırlar. Ne mimari mimar, ne mühendisi mühendis, ne yöneticisi yöneticidir. Her şey defolu, arızalı, bozuk, sakat, doğal afetlere açık yapılmaktadır.

                Dokuz günden beri, 4 devlet, hükümet bakanımız sel bölgesindedir. Bugünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız sel bölgesinde halka görüşmeler yapmaktadır. Halkın, esnafın zararlarının karşılanacağını söyledi. Dere kenarlarında ve heyelan bölgelerinde olan, 3,500 kadar konutun, kentsel dönüşüm uygulamasıyla, güvenli bölgelerde yeniden yapılacağını söyledi.

                Tüm dünyada insanlar pek anlamıyor. Ne ilimden, bilimden, doğru bilgiden, dinden- imandan, akıldan, zekâyı çalıştırmaktan, uyarıdan anlamak istemiyor! Yapma; zarardır, kötülüktür, çirkinliktir, haktır, hukuktur, diyorsun; anlamıyor. Anlamak istemiyor. Tüm dini ve bilimsel bilgiler aktarılıyor. Benimsemiyor. Hala akılsızlıkla, bilgisizlikle davranıyorlar.

                Korona virüs, başka bir adı ile Kovid- 19 virüsü, 2020 yılı başında dünyaya yayılmaya başladı. Ülkemize 3 ay sonra, 90. Ülke olarak 2020 yılı Mart ayı başında ulaştı. Sabah – akşam demeden, tüm televizyonlar, gazeteler, görevliler korunma bilgileri verdi. Aşı, tedavi ilacı henüz olmadığı için korunun dendi. Tedavi etme ilacı da yoktu. Türkiye’miz, Almanya, Rusya’dan, Çin’den aşı aldı. Yeterli miktarda aşı satın aldı. Bizde aşı üretmeye başladık. Üç ay sonra aşılarımız hazır olacak. Aşı ülkemizde ücretsizdir. 4 - 5 aydan beri aşı ülkemiz insanına bedava yapılmaktadır. 17 yaş üstü herkes randevu almadan aşı olabilmektedir. Ama buna rağmen 17 yaş üstü 23 milyon insan aşı olmamaktadır. Tüm çağrılara, anlatmalara rağmen, 23 milyon insan aşı olmamaktadır. Bunlar daha çok hastalanmaktadır. Hastalandıklarında bedava, ücretsiz tedavi olmaktadırlar. Ülkemizde tam 50 bin kişi bu pandemi hastalığı nedeniyle öldü! Dünyada ise bu hastalığa 193 milyon kişi yakalandı. 4 milyon 150 bin kişide öldü! Ama bazı geri kalmış ülkelerde daha halkın %1 oranında kesimi aşı olmadığı için ölümler hızla artmakta ve yayılmaktadır. Aşı olmadığı için hasta olanlar, ücretli tedavi edilmemeli. Ona yaşantısında kısıtlamalar getirilmeli. Aşı karşıtları yalan haberlerle halkların kafasını karıştırmaktadır. Öyle ki, aşı karşıtları polislerle çatışmaktadır.

                Bir de çoğu ülke hasta sayısını gizlemektedir. Çok hastalığın olduğu ülkeler gezi, ticaret, sosyal etkinlikler yapılmamaktadır. Hastalıkla mücadele yapılırken, işin ticari, iş, ekmek, üretim tarafı da her ülke tarafından düşünülmektedir. İki eğitim- öğretim yılında okullar kapalı oldu. Camilerde cemaate uyarılar, korunma önlemleri yapıldı. Namazlar kılındı ama teravih namazlarını evlerde kılın dedi. Kur’an kursları işlevini yerine getirmedi. Eğlence yerleri, futbol seyircileri, kahveler, lokantalar, bazı ticarethaneler tamamen kapatıldı. Ama yine de virüsün yayılmasının önüne geçilmedi. Çünkü temizlik, hijyen, mesafe, maske kullanımına pek uyulmadı. İnsanlar anlamıyor. İslam denilen toplumlar pek anlamadı. Batıl toplumlarda özgürlük deyip uymadı. Hiçbir konuda dünya insanlığı doğru bilgileri uygulamayı tam benimsemiyor. Aklı, zekâyı doğru bilgilerle dosdoğru işletmeli. Ahlakı değerlere uyarak hareket etmeli. Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınmalı. İyiliği, infakı, yardımlaşmayı, hizmeti artırarak, yaymalı. İyilikleri artırmalı. Kötülükleri, zarar vermeleri azaltarak, yok etmeli.