İnsanlıklı, insancıl, insaniyetli insan olmanın yolu; “ideal değerler eğitimi almaktan, İslam dinini ve ilmi öğrenip, yaşamaktan geçer.” “ İdeal; kültür üstünlüklerini kendinde toplayan, yüksek ve yararlı niteliklerdir.” “ Değer; üstün, nitelikli, değer, kıymet, meziyettir.” İdeal değerler eğitimi ve öğretimi ile ideal insanlıklı insan yetiştirilir.

                İnsan yetiştirilirken; ilmi, İslam dini, insani, milli, manevi, insani, evrensel değerler kazandırılmalı. İnsani iyileştirici, düzeltici, yapıcı, güzelleştirici, doğru ve dürüst yapıcı, olumlu ve de yararlı kişiliğe kavuşturucu, ideal değerler eğitimi mutlaka kazandırılmalı. Hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, sanat, doğru kültür, insanlık değerleri kazandırılmalı. Kalbe, beyne, akla, zekâya, havsalaya, ruha, genlere işletilmeli.

 İdeal değerler benimsetilmeli. İçselleştirilmeli. Özümsetilmeli. Eğer bu ideal değerleri kazandırmadan; matematik, fizik, kimya, cebir, geometri öğretirseniz, tam anlamı ile hayvansı bir kullanılan mahlûk- yaratık ortaya çıkar. “İslam dini bir bütündür. İlim bir bütündür. Bütün olarak insanlara mutlaka ama muhakkak kazandırılmalıdır.”

                İnsanlara; insanlık, insancıllık, insaniyet, merhamet, şefkat, müşfiklik, yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, estetiklik, maddi manevi temizlik öğretilmeli. Farklılıklara sevgi, saygı duyma benimsetilmeli.

Çünkü yaratan Yüce Allah iki şekilde yaratmada bulunmuştur: 1- Birbirine benzeyen şekilde yaratma yapmıştır. Hiç yoktan yaratma ve yaratılandan yaratma yapmaktadır.

2- Birbirine ters, zıt, karşıt yaratmada bulunmaktadır. İşte bu karşıt yaratma, Allah’ın İlahi hikmetidir. Saygı duyulmalıdır.

İşte bu birbirine karşıt yaratma, insanlar tarafından kabul edilmelidir. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, inanç ayrımı yapıp, düşmanlık yapacak adiliğe düşmemeli. Allah’ın biz insanlara yüklediği sorumluluğu, ödevleri, görevleri, yükümlülükleri eksiksiz öğrenip, yaşam tarzı edinmeli. Her varlığa sevgi, saygı duyup, hakkı hukuku korunmalı. Çok hassas, duyarlı, kültürlü davranmalı. Sevgi, saygı, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, merhamet, sorumluluk, yardımlaşma, paylaşma, vatanseverlik, insan severlik, cömertlik, hayvan ve doğaseverlik ile yaşamayı düstur edinmeli. Alçakgönüllü, ağırbaşlı, efendi olmalı. İyi hasletleri yaşam biçimi yapmalı.

                İdeal insan; insanlıklı insancıl, insaniyetli insan; takva, vera, isar, adil hak mümin ve Müslüman’dır. Müslüman olunca, gerçek, hakiki anlamda hak mümin ve bilge samimi Müslüman olmak gerekir. Öyle yarım yamalak, bir batıl, bir küfür, bir sözde Müslüman’ım demekle, bu işler olmaz. “Takva, vera, isar, muttaki, ittika hak mümin ve Müslüman olmak önemlidir.” Allah cc. böylesi mümine değer- kıymet vermektedir.

                “Müslüman, ihsan sahibi olmalı. Yanı bağışlayan, iyilik eden olmalı. Hayr, hasenat yapan olmalı. Allah’a gerçek anlamda kul- ibadet eden olmalı. İhlâslı, samimi kulluk yapmalı. Her işi iyi, güzel, yararlı, hayırlı olacak şekilde yapmalı. Yanı hulus mümin olmalı. Her işte istikamet; dosdoğruluk, gerçeklik üzere olmalı. Allah’a ve peygamberine itaat ederek yaşamalı. Hizmet eden, iyilik eden, infak eden olmalı. Asla israf- savurganlık yapmamalı. “Ülfetli olmalı. Yanı güzel görüşüp, güzel konuşan olmalı.” Sapık, sapkın, azgın, serseri davranışlı asla olmamalı.

                Müslüman, emniyetli, emin, güvenilir, harika, harikulade, şahane, muhteşem, mükemmel, muazzam insandır. İnsaflıdır, vicdanlıdır, merhametlidir, acıyandır. Teenni düşünen, hareket edendir. İsraf etmez, savurganlık yapmaz. Tevekkül eder. Isar, adaletli, dosdoğru, gerçekçi, hak hukuktan yana muazzam insandır. İşinde, görevinde sebat eder. Cömert davranır. Cimrilik- pintilik- eli sıkılık yapmaz. Hüsnü zan davranır. Güzel, tatlı dil kullanır. Boş, fuzuli, çirkin, kötü, sövgülü, küfürlü dil asla kullanmaz. Hak hukuktan- adalet ve doğruluktan yana olur. Hileci, sahteci, sahtekâr, yalancı, dolambaçlı, şarlatan olmaz. Hiç olumsuzluk içinde olmaz. Negatif enerji yaymaz. Hakkı, hikmeti, hilmi- yumuşaklığı kutsala saygıyı, sevgiyi eksiksiz yapar. Hayâlı, edepli güzel ahlakı yaşar. İnsanlara dost olur, arkadaş, kardeş, yaren olur. Dindar şekilde yaşar. Ama bağnaz moloz kaba saba cahil cühela değil; aydın samimi bilge dindar olur.

                “İbadetini, Kur’ân’da bildirilen ve peygamberimizin yaptığı şekilde yapar.” Günümüzde zalimlik, sapkınlık yapan, sözde Kur’ân Müslümanlığı ekolu gibi sapkın ekole girmez. Bu sapık, sapkınlar ibadet etmeyen nifakçı, bozguncu hainlerdir. Bunlar günümüzde çok etkindir. Asla aldanıp, kanmamalı. Bunlar aslında Kur’ân’da tanımamaktadırlar. Hadis, sünnet, peygamber tanımayan, Kur’ân tanır mı?

                Müslüman olmak için Kelime-i tevhit veya Kelime-i şahadet söylemek gerekir. Yanı peygamberimizi kabul etmek, ondan dini almak, öğrenmek gerekir. Peygambersiz bir İlahi vahiy kitabı olmamış, din olmamıştır. Bu zalim sapkınlara önemle duyurulur.

 Müslüman, boş işleri, eğlenceyi, oynamayı, tepinmeyi ibadet zannetmez. Zikreder. Şükreder. Hamt eder. İbadet eder. Tövbe eder. Dua eder. İslam’da olan her ibadeti peygamberimizin yaptığı şekilde yapar. Ayıp, çirkin, bozuk, şarlatanlık işler yapmaz. Haram, mekruh işler etmez. İslam dinini bilgelikle ve yiğitlikle yaşar. İlimle, zekâ ile akıl ile yaşar.

                Kur’ân ve sünnetten ayrılan sözde sapık sapkın serseri ilahiyatçılar ve sapkın azgınlar gibi asla olmaz. Şükrü, hamdı, ibadeti, sabrı, sadakati, iyiliği, akrabayı ziyareti, metin olmayı, zarafeti, adil olmayı, aşkı, ismet olmayı, iffeti, namusu, sözde durmayı, fazilet değerlerini yaşamayı, Kur’an’da bildirilen, peygamberimiz ve sahabenin yaptığı gibi harfiyen yapar, eda eder, icra eder.

Müslüman öyle alelade insan, basit insan, bayağı insan, alçak, düşük, sefil insan değildir, asla olamazda! “Ferasetlidir. Yanı zihin uyanıklığı, çabuk kavrayışı vardır.” Kadirşinastır. Herkesin değerine göre davranır. Herkese değeri kadar değer- kıymet verir. Herkese değerine göre işlem yapar. Kanaatkârdır. Aç göz değildir. İyiliği hedef edinir.

Müslüman, hoşgörülüdür. Sağlıklıdır. Sağlamdır. Dayanıklıdır. Tahammül eder. Kendini övmez. Başkalarını aşırı ölçülerde övüp, yalakalık yapmaz. Salakça, ahmakça, kaba, saba, komedyen gibi davranmaz. Günümüzde insanlar en çok komedi filmlerine gitmektedir. En çok komedi, kaba, saba, bozuk komedyen filmleri sinemalarda izlenmektedir. Ülkemizde de bu kaba saba moloz komedyenler izlenmektedir.

Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan, “Şaban Göğe bakan- Recep İvedik,” “ İnek Şaban- Kemal Sunal,” “Maho tiplemesi ile tanınan Şener Şen”  “Bilo tiplemesiyle İlyas Salman” kişiler izleniyor. Bunların hiç birinin milli, manevi, ilmi, ahlakı, edebi, hayâ, utanma, arlanma adına bir değer katmayan, olan değerleri de yok eden filimler izleniyor! Millet artık ekseriyetle bunlara benzer hale geldi! Devlette bu gibi filmlere hibe yardım veriyor. Demek ki, milletin ahmaklaşması için özel ve tüzel kişiler ortak çalışıyor! Devlet 150 dizi filimden övgü ile söz ederken, hibe yardım yapacağını söyledi. Yanı devlet ve şer kişiler insanlığı ortak bozma niyet ve icrasındadırlar. Bir tane film; ilme, irfana, olgunluğa, bireye, topluma, insanlığa yararı olan film olmamıştır. Tarihi filmlerde gerçekten uzak saçma sapandır. Pislik yayını çoktur. Tepkimi veriyorum ve kınıyorum. Hepsi birer projedir.

Bu gibi adiliklere müdara etmemeli. Muhabbet etmemeli. Sevgi, saygı duymamalı. Önem, değer, kıymet vermemeli. İnsanlığı bozan her şeyi ayağın ile tepmeli. Şerefsizlik yapanları iyilikle anmamalı. İnsanlığa uygun olmayan her şeye buğuz etmeli. Kötülüğe gülmemeli. Çirkinliğe, sövgüye gülmemeli. İyidir, dememeli. “ Allah’ın iyi dediğine iyi, kötü dediğine kötü demeli. Allah’ın sevdiğini sevmeli. Sevmediğini sevmemeli.”

Müslüman, zor, güç duruma olana muhakkak yardım etmeli. Müslüman yardımseverdir. Paylaşandır. İyilik yapandır. Cömerttir. Namuslu, iffetli olmalı. İkilik- nifak çıkarmamalı. Koğuculuk etmemeli. Söz taşımamalı. Dürüst olmalı. Eşekleşmemeli. Alçak gönüllü, ağırbaşlı, efendi, centilmen olmalı. “Fantezi olmamalı. Gerçeğe dayanmayan sonsuz sınırsız hayal içinde olmamalı.”

Televizyonda aile programları izliyorum. Bir vahşet, korkunç dehşet, sefillik, rezillik, kepazelik, vahşilik, insanlık ve İslam dışılık pek çok olayı, pek çok televizyon kanalında izliyorum.

 Bu acı, perişan olayların olmaması için sadece bir tek antibiyotik ilaç vardır: “İslam ve İslam dininin dosdoğru yaşanması!” Gelin hep birlikte İslam’ı eserler okuyalım. Programlar izleyelim. Radyolar dinleyelim. Dergi, gazete, yazılar okuyalım. Kur’ân öğrenelim. Peygamberimiz gibi İslam dinini yaşayalım. Öncelikle doğru dini kitaplara erişelim. Halis, samimi, ihlâslı niyetle Hakk’a hakikate, dosdoğru istikamete yönelelim. Allah’a gerçek anlamda inanıp, teslim olalım. Namaz kılalım. Oruç tutalım. Zekât evrelim. Umre veya hac yapalım. Hayır, iyilik, hizmet, Hakk’a boyun eğme, bağışlama, selam verme, güvende olma, güven verme, içinde olalım. İyilik, ihsan yapalım. Hizmeti, iyiliği sadece Allah cc. rızası için yapalım. Peygamberleri örnek alarak yaşayalım. “Takva, vera, isar, adil, dosdoğru, güzel ahlaklı, edepli, hayâ, ar, utanma duygulu mümin olalım.”

                En güzel İslam ahlakında olalım. Tövbe edip, İslam dininin ideal, üstün, İlahi, mucizevî değerlerine; ilahi, üstün değerlerine sımsıkı sarılalım. Güzel, iyi hak davranışlı olalım. Sabırlı, sabırlı, sabırlı, hakta sebat eden olalım. Maddi, manevi anlamda tertemiz olalım. Kötü, zararlı, çirkin, bağımlılık yapan her şeyden korunalım. Bozgunculardan, yıkıcılardan, günahkârlardan, haddi aşanlardan, kibirlilerden, hainlerden, kahpelerden, kalleşlerden, israf edenlerden, zalimlerden, sapkın ve sapıklardan Allah’a sığınalım.

                Televizyon, radyo, gazete haberlerinde izlediğiniz, işittiğiniz her adi, alelade haber, İslam yaşantısının olmamasından kaynaklanmaktadır. Ahmaklar harcanmakta, sapıklar telef olmaktadır. Aklı başa toplayıp; ilme ve İslam dinine sımsıkı sarılalım. Hak öğüt alalım. Kendimizi geliştirelim.

                Daha çok çirkinliğe, çirkefe, kötülüğe, bozukluğa düşenler, İslam ve ilim değerlerine sahip olmayanlar olmaktadır. Oysa İslam ve ilim değerlerine sımsıkı sarılmış olsak, hiçbir olumsuzluk yaşamayız. Dosdoğru, dürüst, adil, adaletli, alçak gönüllü, hakka hakikate itaatli, ağırbaşlı, edepli, hayâlı, bağışlayıcı olsak, hiçbir kötülük yaşamayız. Cesaretle kötülükten uzaklaşmalı. Hakk’a teslim olmalı. Bunun için her ne gerekiyorsa, mutlaka hemen şimdi yapmalı.

Çalışkan, üreten, dost olan, vefalı, hoşgörülü, güven evren olmalı. Dengeli, ölçülü, itidalli, doğru orta halli,  hareket etmeli. Aile içinde gül, çiçek, harika değerli insan olmalı. İleri görüşlü olmalı. Önyargı taşımamalı. Hataları bağışlamalı. Ders ve ibret çıkarmalı. İyiliği hedef edinmeli. Kanaatkâr olmalı. Kardeşlik hukukuna uygun davranmalı. İslam dinin ve devletin hukukun dışına çıkıp, mal gibi harcanmamalı.

                Misafirperver olmalı. Eşimizin olmadığı zaman, eve yabancı asla almamalı. İffete, namusa zarar getirmemeli. Kibar, nezaketli, zarafetli, ince, efendi, centilmen olmalı. Dindar bilge olmalı. Bağnaz, yobaz, sapık, sapkın asla olmamalı. Sevgi, saygı, muhabbet dolu olmalı. Sorumluluk ve görevlerimiz yerine getirmeli. Maddi, manevi anlamda, her şeyimizle tertemiz olmalı. Hiçbir negatif, olumsuz hal, durum taşımamalı. Her an gelişme, ilerleme, yükselme, iyileşme içinde olmalıyız. Bilgin, bilge, sanatçı, sanatkâr olmalıyız.

Üretmeliyiz. Asla israf eden olmamalıyız. Kanaatkâr olmalıyız. İhtiyaçlarımızı öncelik sırasına göre ekonomik karşılamalıyız. Evimizin eşyalarını koruyarak, temiz tutmalıyız. Giyeceklerimize özen göstermeliyiz. Evde yemek yapmalıyız. Dışarılarda para harcamamaya çalışmamalıyız. İsraf, savurgan davranmamalıyız. Elimiz açıp, savurmamalıyız. Fantezi harcama kesinlikle yapmamalıyız. Görsünler, desinler, diye alışveriş yapmamalıyız.

                “İnsan, İslam olmadan; doğru, dürüst, iyi, güzel, yararlı, faziletli, medeni insan olmaz. İslam değerler dinidir.” Namaz, oruç, hac, zekât, iyilik yapma dinidir. Yardımlaşma, paylaşma, dayanışma dinidir. Kur’ân ve sünnet dindir. İnancı samimiyetle sımsıkı yaşama dinidir.

İslam, birbiri ile mücadele etme dini değildir. İnsan, insanın kutru değildir. Dostu, kardeşi, sevgilisidir. Müslüman bilgindir, bilgedir, sanatçıdır, sanatkârdır, akillidir, âlimdir, sorumluluklarını yapandır. İslam dinine uygun ibadet, iyilik, hizmet yapmayandan, has Müslüman olmaz. Zurnadan bir yaratık olur. İslam dininin yasaklarından sakınıp, kaçınmayandan hak hakiki mümin olmaz. Pek çok kötülüğü, olumsuzluğu kendinde bulundurulur. Kadın ve erkek İslam dinini yaşamakla sorumludur. Müslüman gâvurun, zalimin oyununa gelmez, gelmemeli. Zira Müslüman ileri görüşlü, öngörülü, bilgili, bilinçli, uyanık olmalıdır.

Bendeniz, daha çok Müslümanları eleştiriyorum. Zira Müslüman’ım diyenlerin, gerçek ve doğru anlamda İslam dininden çok uzaktırlar. Bilgilendirip, bilinçlendirmeye, uyandırıp, İslam dinini yaşamaya çağırıyorum.

Müslüman, her zaman en çok faziletli olan işi, görevi yapar, yapmalı. İyi tarafları ile insanlığa, varlığa hizmet etmeli. Kötülükleri iyiliklerle savmalı. İyi, hak olan yönü öne çıkmalı. Olumsuzluklar sıfırlanmaya çalışılmalı. İslam ilimlerini dosdoğru öğrenip, yaşamalı. Bildiklerimiz ile amel etmeli. Korku ile ümit arasında yaşamalı. Şeytana ve şeytanlaşmışlara nefsi teslim etmemeli.

İbadetleri peygamberimiz gibi yapmalı. Sahabe, Ehl-i Beyt gibi eda etmeli. Peygamberimize göre yapmazsak, zil çalar oynarız. Kadın, kız, kızan halay çekeriz. Birde bunu ibadetten sayarız. İslam şeriatını doğru bilip, yaşamalı. Herkese, merkezden çevreye doğru; akraba, komşu, arkadaş, dostlara çok iyi davranmalı. Hiçbir konuda kâfir zalimlere benzememeli. Asla yalan söylememeli. Yalancıdan sadece zalim ve adi bir yaratık çıkar.

“Kur’ân dinimizin birinci ana kaynağıdır.

Hadis ve sünnetler, Kur’an’ın açıklaması, açılımı, gerçekleştirilmesi, uygulanması, öğretilmesi, yaşam tarzı edilmesidir.

İcma ve kıyaslar, Kur’an ve sünnetlerin bize ulaştırılmasını yapan, İslam âlimleridir.

Bunlardan biri ortadan kalktığında, İslam’da insanlar tarafından doğru, eksiksiz anlaşılmaz olur. Bu üç evreyi korumamız gerekmektedir. Bilgide kesinti olmamalı. Bilgi eksiksiz, noksansız bizlere ulaşmalı.”

Bazı adi şerefsiz İlahiyatçılar, “Kur’ân Müslümanlığı” diyerek,  Kur’ân dışında her şeyi dışarıda bırakıyorlar. Hadis, sünnet, peygamber, mezhep kabul etmiyorlar. Din anlatımlarında, bunlara hiç yer vermiyorlar. Bunlar, Emevilerin din bozmasıdır, diyorlar. Bir de Emevi düşmanlığı yapıyorlar. “Yapmak istedikleri, ibadetsiz bir Kur’ân, din oluşturmaktır.” Bunların pek çoğu zaten ibadet yapmamaktadır. Bunları biliyoruz, tanıyoruz. Oysa bizler, farz ibadetleri Kur’an’dan öğreniyoruz. Sünnet ile eda ediyoruz. Kur’an’da farz ibadetlerin emri vardır. Yapılış şekli pek anlatılmamaktadır. Yanı, “Kur’ân’a göre namaz, oruç, hac, zekât, kurban ibadetini tadili erkânı ile yapmamız mümkün değildir. Kur’ân bir ders kitabı gibidir. Öğreticisi, peygamberimiz ve İslam gerçek âlimleridir. Bu benzetmeyi anlatımımız daha iyi anlaşılsın, diye yapmak durumunda kaldım.”

Bu, din – iman, İslam bozguncu zalimlere şimdi soralım: “ Emevi- Endülüs döneminde yetişen İslam âlimleri günümüzde ülkemizde yetişti mi? Başka hangi devirde, dönemde yetişti? Emevi dönemi İslam âlimlerini ortadan kaldırsak, ne olur?

İşte çok büyük bozukluk, bozgunculuk olacağını bildiklerinden, Emevi düşmanlığı yapmaktadırlar. En büyük Emevi düşmanlığını ibadetsiz Kemalist solcu Yaşar Nuri Öztürk, benzerleri  ile solcu materyalist Aleviler yapmaktadır.  Solculuğun, materyalizme, Kal Mars’a , Engels’e dayandığını da söyleyelim. Bu durumu 5N 1K ile derinlemesine, kapsamlı şekilde sorgulayalım.

Toplumun kötülüklerini gidermeye çalışmalı. Ahiret için mutlaka hazırlanmalı. Dünyevileşip, adileşmemeli. Adil, insaflı, vicdanlı, doğru, dürüst, merhametli, cömert olmalı.

Toplum içinde kayırmacılık, ayrımcılık yapmayalım. Adil davranalım. Haksız, hukuksuz davranmayalım. Zalim olup, zulmetmeyelim. Devlet, millet malına el uzatan adi şerefsizlerden asla, katiyen, kesinlikle olmayalım. Hırsızlık, yolsuzluk, hukuksuzluk yapmayalım. Hiçbir konuda, alanda İslam dışı davranmayalım.

Her gün en az 10 günlük gazete takıp ediyorum. Hükümet yanlısı gazeteler, muhaliflerin yolsuzluk ve hırsızlıklarını sayfalar dolusu anlatıyor. Muhalifler hükümet yanlılarının yanlılarını anlatıyor. Ama yüz anlatılandan bir tanesinde bile soruşturma yapılmıyor!

Pek çok kez yazmıştım. Daha çok Güneydoğu İllerinde %85’e varan oranda kaçak elektrik kullanılmaktadır. Sanıyorum, PKK- HDP bir sivil itaatsizlik olarak kaçak elektrik kullandırtıyor. Kaçağın bedeli bizlerden %25 oranında zamlı olacak şekilde alınıyor. Yanı bendeniz 100 lira yerine her ay 125 lira konutuma elektrik gideri ödüyorum. Geçen yıl, 2018 yılında 500 kadar kaçak elektrik trafosu yakalanmıştı. Dünde Diyarbakır/ Bismil’de 25 bin metrekare kapalı alanda seracılık yapan kişinin 3 kaçak elektrik trafosu yakalandı. Günde 1 milyon lira, yanı 8 bin konutun kullandığı kadar elektrik kullanıyormuş!

Ben ise Altınova’da olan 2 tane bitişik arsamdan birinin üzerine bir adet belediyeden izin alarak konteynır koydum. 21 metrekare olan bu konteynıra kanalizasyon ve su bağlattım. Ama elektrik bağlatamadım. Yazı aylarında 8 gün kadar konteynırda kaldık. Mum yaktık. Elektrik hemen 5 metre uzaklıkta var. Ben mum yakarak, gece kalıyorum. Şu ülkemde 63 yıldır yaşıyorum. Hak hukuk doğruluk adalet hakkaniyet görmeden göçeceğim! İşte devlet böyle yönetilmemeli.

Her işi zamanında yapmalı. İşi asla savsaklamamalı. Bugün internet üzerinden bir çağrı yaptım. İlçemizde 2 cami, bir hamam, Balık Adası’nda yapılan 3 işyeri, devlet yolu üzerindeki “battı- çıktı” inşaatı hep savsaklanarak yapılmaya çalışılıyor. Hükümetimize ve yerel yöneticilerimize bu durumu bildirdim. Hükümetin pek çok Bakanı ve elemanı sayfamı takıp etmektedir. İnşallah olumsuzluklar giderilir.

Bir işi savsaklamamalı. Yarına bırakmamalı. Yarın yaparım, dememeli. Her günü mutlaka değerlendirmeli. İnsanın en hayırlısı ömrünü en güzel, doğru, yararlı şekilde değerlendirendir. Ameli kötü olanlar, en hayırsız insanlardır. Kimseyi incitip, kırmamalı.

Yunus Emre diyor ki: “ Yaratılmışı severim, yaratandan ötürü.” “ Bir kez gönül yıktınsa, bu kıldığın namaz değil. Yetmiş iki millet dahi, elin- yüzün yumaz değil.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ İki büyük nimet vardır ki, insanların çoğu bunlarda hep aldanır. Bunlar; sağlık ve boş vakittir.”

İnsan, doğru hedefler koyup, hedefleri ertelememeli. İşi yarına bırakmamalı. Akıllı, bilimsel, dinsel, mantıklı, makul, sağduyulu adımlar atmalı. Kötü alışkanlıklardan kurtulmalı. Şikâyet etmekten vazgeçip, gereğini yapmalı. Çocuklarımızı doğru, dürüst yetiştirmeli. Mutlulukları paylaşarak, artırmalı. Kendimize daha çok zaman ayırmalı. Gelişmemizi sağlamalıyız. Hayalleri gerçekleştirmeli. Zamanı iyi yönetmeli. Sevmekten korkmamalı. Ahmak, salak, sap salak, manyaklar gibi sevmemeli. Sevgiliyi katletmemeli. Peygamberimiz gibi sevmeli.

Toplum, insanlık olarak birlikte yaşamayı becermeli. İncitmemeli. Kırmamalı. Azgın serseri aptal salak gibi davranmamalı. “Her türlü farklılık yaratılıştandır. Farklılıkları doğal görmeli. Zararlıları ıslah etmeye çalışmalı. Gerekirse tıbbi tedavi ettirmeli. İyileştirme yolunu seçmeli.”

Savaşmamalı. Savaşları önlemeli. Savaş eskiden beri vardır. Akılsız insanlar sorunlarını savaşarak çözemeye giderken, her işi daha da bozmaktadır. Cahiliye toplumunda “Evs” ve “Hazreç” kabileleri 120 yıl durmadan birbiri ile savaştı. Bundan sonrada 100 yıl savaşları ve diğer vahşi savaşlar oldu. Zalimler durmamaktadır. Biz savaşları barışa çevirmek için güçlü olmalıyız. Sözümüz, adaletimiz işlemelidir. Yaşamak için mutlaka barışı sağlamalıyız. İnsani ve İslam’ı değerlerimizi mutlaka korumalıyız. Doğuştan, hayattan, inançtan gelen tüm hakları, hukuku koruyup, geliştirmeliyiz. İnanma, ibadeti yapma, soyumuzu koruma, ırz, namus, iffeti koruma, aklı, malı, mülkü, serveti korumayı becermeliyiz. Emanetlere sahip çıkmalıyız. Emaneti saçıp, savurmamalı. Ortanın malı yapmamalı. Teşhir etmemeli. Kıymetli eşyalar koruma altına alınır. Değersiz eşyalar ol orta yerde bırakılır! Namusu, iffeti, arlanmayı korumalı. Bugün ne kadar aile içi olay varsa ya cehaletten ya da iffetsizlikten olmaktadır.

Gerçekten sahih doğru ve gerçek mümin Müslüman; idealist, ideal Müslüman olur. Öyle başıboş, başıbozuk mümin olmaz. Bugün Müslümanların büyük çoğunluğu cahildir. Bu cahil Müslüman topluluğu, bok böcekleri kadar bile yararlı olmayan haşaratlar gibidir. Diğer zararlı haşaratlar, İslam denen cahil topluma sızarak, istediği gibi kullanmaktadır.

 Müslüman toplumu, eyyamcılar, oportünistler- fırsatçılar, yiyiciler, arivistler, yalancılar, münafıklar, zalim kâfirler, dini para olanlar sızmış ve de ele geçirmiştir. Bunlar bir hiç olanları, insanlığa yararı değil zararı olanları büyüterek, halkı olumsuz yönde etkilemeyi sürdürüyorlar. Karl Marks, Engels, Hegel, Lenin, Stalin, Mao, Che Guevara gibi katil sapkın azgın katliamcıları ilahlaştırmışlar. Bu azgın sapıkların peşinde gidenlerde azgın serseri katliamcı katil terörist olmuşlardır.

Bok böcekleri olmazsa, Afrika’da göç eden 2 milyon büyükbaş hayvanın pislikleri çevreye pislik, koku, mikrop yayar. Bunların hastalık yaymasını, bok böcekleri önlüyor. Pisliği işleyerek, mikrop yaymasını önlüyor. Allah’ın yaratığı her şeyde bir yarar, fayda, hikmet vardır.

 Nazım Hikmet gibilerini ilahlaştırmışlar. Nazım Hikmet Ran’ın ateist komünist zalim olmadan önce yazdığı, “Mevlana,” “ Ağa Camii” gibi şiirlerinden başka değerli bir şiiri yoktur. Nazım, bir ateist komünist, Marks, Lenin, Stalin hayranıdır. Bu İslam ümmeti, milleti ile ilgisi alakası yoktur. Tüm komünistler, bu vatanımızın, milletimizin, dinimizin katliamcı düşmanıdır.

Nazım Hikmet Ran, 1902 yılında Selanik’te doğdu. Annesi Alman asıllı, babası Çerkez idi. 1963 yılında Rusya’da kalp krizinden öldü. Vatan haini diye ülkemizden sürüldü. 1938 yılında orduyu isyana çağırdı. Terörist gibi davrandığından, vatan haini ilan edildi.

Tevfik Fikret de, Nazım Hikmet gibi gençken İslam inancına sahipti. Tevfik Fikret de peygamberimiz övücü “naat şiiri” yazdı. Ama daha sonra dinsiz imansız Allah, peygamber, din, iman tanımayan ateist komünist zalim oldu. Oğlu da Amerika’ya gitti. Papaz oldu. Papaz oğlunu kendinden bir derece üstün görüyorum. Çünkü batılda olsa bir inanca sahip oldu.

Tevfik Fikret, 1867 yılında İstanbul’da doğdu ve 1965 de İstanbul’da öldü. Robert Koleji’nde okudu. Öğretmenlik ve şairlik yaptı. İnsanlık değerlerinden yoksundurlar. Sadece halkı kandırmak, aldatmak, kullanmak için süslü püslü, şiirler, yazılar düzerler. İktidara, icraata geldiğinde; kan, katillik, katliam yaparlar! Bundan başka bunlardan gördüğümüz olmadı. Gören varsa söylesin. Bizde, onlara dünya tarihini açalım.

Komünistler; vatan, millet, devlet, ümmet, İslam, din, iman, milli, manevi, insani, evrensel değerler azılı azgın sapkın düşmanıdır. Bunlardan bir tane iyi, güzel, doğru, dürüst, yararlı, faziletli dürüst insan çıkmamış, çıkmadı, çıkmayacak. Bu gibi sapık sapkın azgın kişilere asla inanıp, kanmamalı. Aldanıp, zalim gâvur olmamalı.

İnsan, nasıl bir iyi, güzel, olgun, yararlı, hayırlı insan olabilirim, diye düşünüp, kendine ona göre hak istikamette yön vermeli. İki dünyada kurtuluşa, felaha ermenin yolunu aramalı. Akıl, zekâ ile düşünmeli. Hak hakikat yoluna girmeli. Sapık, sapkın yol ile hak hakikate erişilip, iyi insan olunmaz. Medeni insan olmalı. Küfür, batıl, bozuk felsefe, sapkın ideoloji ile olgun insan olunmaz. Her türlü kötülükten, sapkınlıktan korunma öğrenilmeli. İyilik nedir, ibadet nedir, öğrenip, yapmalı. Diyanete- dindarlığa bağlı olmalı. Gidip de sapık, sapkın, bozuk, serseri, akılsız düşüncesizliklerin içinde pislenip, bozuk kalmamalı.

Olgun insan olmalı. Dincilik, dini ideolojik sapkınlığı yapmamalı. Bugün bu tipler, batıllılar tarafından alabildiğine terörist olarak kullanılmaktadır. İslam ve Müslümanlara en çok İslamcı denen bu akılsız zekâsız bilgisiz sapkın kişiler zarar vermektedir. Dünyada bin taneden fazla İslamcı terörist örgüt vardır. 1979 yılından beri, 2019 yılına kadar, 11 milyon Müslüman’ı katlettiler!  65 milyon Müslüman’ı sakat- engelli bıraktılar. Bu dinci sapkınların, dinsiz imansız Allah tanımaz komünistlerden vahşilikte, katillikte hiçbir farkları yoktur.

Dünya insanlığını, milliyetçilik denen ırkçılık, şovenlik, nasyonallık mahvetmektedir. Adolf Hitler, Musolini birer ırkçı nasyonal sosyalisttir. Bunlar da komünistler gibi dinsizdir. Materyalisttir. Maddecidir. Darvincidir. Faşistlerde komünistler gibi şiddetçi, terörist, darbeci, cuntacı, vahşi, barbardır.  Komünistler, bu zorbacılara faşist der ama kendileri de dinsiz imansız faşisttirler. Birbirinden farkları yoktur. Tüm teröristler ortak, dayanışma içinde eylem yapmaktadırlar. Birbiri ile vuruştuklarına bakmayınız.

Bir de bağnaz, yobaz dinciler insanlığı mahvetmektedir. İslamcı olanı da böyledir. Hıristiyan, Yahudi, Budist olan yobazları da böyledir. Bunlar aslen dindar değil. Dini kullanan, şarlatan, barbar vahşilerdir. İslam dini dosdoğru orta yoldur. Geriliği ve aşırılığı reddeder.

Kapitalistlerde dünya insanlığını sömürerek yok etmekte, mahvetmekte, ölümlere neden olmaktadır. Türkiye dünyanın ekonomik büyüklük bakımından 17. Ülkesi olmasına rağmen; devlet yıllık bütçesi 120 milyar dolar civarındadır. Oysa dünyanın en büyük zenginlerinin sermayesi 150 milyar dolardır. Kapitalizmin, sömürünün boyutlarını sizler düşünününüz. Dünyada 830 milyar insan açtır. Açlıktan her yıl 30 milyon insan ölmektedir.

Hala insanlık sapık, sapkın, vahşi, dehşet saçan, zorba, barbar, katliamcı kişilerin peşine takılmış, ilah edinmiş gitmektedir. Adolf Hitler, Mao Zedong, 2. Leo Pold, Josef Stalin, Hideko Tojo, 2. Nichalos, Pol Pot, Kim İl- Sung, Mengistu Haila Mariam, Yakubi Gowon, Jivkov, Çavuşesku, Enver Hoca, Tito ve Mengistu Haile Mariam, Yakubu Gowon, Jivkov, Çavuşesku, Tito ve benzeri yüzlerce katil, katliamcı diktatörün ardına ilah, peygamber diye takılan komünistler oldu. Halada bu pis, çarpık, sapık, katil, sapkın, azgın rejim yaşama hevesinde olan ahmak akılsız serseriler vardır.

1991 yılı öncesi dünyada 50 ülkeden fazla komünist ülke vardı. Bir yıl, birkaç yıl içinde birkaç tanesi hariç, hepsi çöktü. Çünkü insan doğasına- yaratılışına uygun olmayan bir rejimdi. Vahşi, barbar, diktatör, insanlık dışı, hak hukuk kabul etmeyen cunta, darbeci, kanla kurulan rejimdi. İnsanlık tarihi boyunca böylesi bir devlet yönetimi hiç olmamıştır.

Hala da bunların ardına gitmektedirler. Bakmayınız, Kemalist, Atatürkçü ayak numaralarına! Komünizm, 1991 yılında çökünce, yeni bir ilah arayışına propaganda yapmak için girdiler. Mesela CHP, Atatürk’ü kullanan, istismar eden ana muhalefet partisidir. Ama parti içinde olan tüm Kemalistler atıldı. Parti şu anda kökü dışarıda olan sapkınların elinde kaldı. Bir Atatürkçü olan kalmadı. Allah cc. inşallah hidayet nasip eder. Bugün CHP, tüm yıkıcılarla, iletişim, birleşim, ittifak, müttefiklik halindedir. Bunu 1991 yılından beri alenen, açık yapmaktadırlar.

Bizler, halis muhlis arı duru hak mümin Müslümanlarız elhamdülillah. Sapkın, azgın, serseri olmayız. Irkçılık, bölgecilik, kavmiyetçilik, ideolojik sapkınlık, bozuk felsefecilik katiyen yapamayız. Yaparsak, zaten İslam, mümin, Müslüman olamayız. Her türlü İslam dışılığa, sapkınlığa karşıyız. “Lâ” diyerek, tüm sapkınları reddederiz.

İslam dini bir inanç sistemidir. “Öyle Türk – İslam sentezi” diye de bir kavram olamaz. Irkçılık ile İslam yan yana, bir araya gelemez. Irk ile inanç karma, sentez yapılamaz. Türk olunur. Türk Müslüman olur.

 Bizler, hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük, adalet, hakkaniyet, güzel ahlak, edep, hayâ, ilim, bilim, İslam, din - iman yolunda; akl-i selim- sağduyu, akıl, zekâ, mantık, makul ile Müslüman’ca yaşarız.

Tüm sapkın, bozuk felsefeler ve de sapkın, azgın, bozuk ideolojiler; İslam, mümin, Müslüman düşmanıdır. İslam ve Müslüman karşıtıdırlar. İslam dini, hiçbir sapkınlığı kabul etmez, reddederler. İdeolojiler Materyalisttirler. Maddecidirler. Manevi, dini değerleri kabul etmezler. Ateisttirler. Bunların iki dünyaları cehennemdir.

 Allah cc. zalimlikte ileri gidenleri bağışlamayacak, affetmeyecek, mağfiret etmeyecektir. Bizden sadece hak ve hakikati tebliğ etmesi, diyorum. Hiçbir insanın sapkın, azgın, zalim, kâfir kalmasına gönlüm razı olmamaktadır. Şunu unutmayalım. “Tüm ideolojiler İslam düşmanıdır. Müslüman düşmanıdır. Bu sapık, sapkın ideolojiler Musevilik, Hıristiyanlık da kabul etmezler. Ateistteler. Bunun için dünyada %18 gibi bir oranda ateist, kâfir, müşrik, gâvur vardır. Allah cc. ıslah eder inşallah. Herkes için hidayet diliyorum.”

HADİS-İ ŞERİF: “ Kim bir iyilik yaptığında seviniyor. Bir kötülük yaptığında, üzülüyorsa, o mümindir.”

“ Yüce Allah, kötülüğü kötülükle silmez. Kötülüğü ancak iyilikle siler. Bir pislik hiçbir zaman başka pisliği temizlemez.”

“ Allah’ım! Bize dünyada iyilik ver. Ahirette de iyilik ver. Bizi cehennem azabından koru!”

“Allah’ım! Beni amellerin en güzeline ve ahlakın en güzeline kavuştur. Onların en güzeline ancak sen ulaştırırsın. Beni kötü işlerden ve kötü ahlaktan koru. Bunlardan ancak sen koruyabilirsin.”

“Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır.”

Maide süresi 2. Ayet: “ İyilik ve takva üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah’ın cezası çok şiddetlidir.”