Tin süresi 4- 6. Ayette âlemlerin Rabbi Yüce Allah cc. Buyuruyor: “ Biz, insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip, yararlı işler yapanlar, müstesna! Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.”

Peygamberimiz buyuruyor: “ Allah’ı Rab, İslam’ı din, Muhammed’i sav. Peygamber olarak gönülden benimseyen, kimse, imanın tadını almış olur.”

Al-i İmran süresi 19. Ayet: “ Kuşkusuz Allah katında din sadece İslam’dır.”

Al-i İmran süresi 85. Ayet: “ Kim, Allah’tan başka din arama çabası içine girerse, bilsin ki, bu kendisinden asla kabul edilmeyecek ve ahirette ziyan edenlerden olacaktır.”

Din, sözcük anlamı olarak; itaat etme, hüküm, örf, âdet, ceza, ödül, hesap, egemenlik, mülkiyet, millet, ümmet, şeriat anlamlarına gelmektedir. İlk insan olan Hazreti Âdem’in bir özelliği de ilk peygamber olmasıdır. İlk ayetler vahiy yolu ile ona geldi. Dinin tarihi Hazreti Âdem ile başladı. Hazreti Muhammed sav. İle tamamlandı.

Dinsiz bir toplum hiç olmadı. İster hak, hakikat, vahiy olsun, ister batıl olsun; mutlaka bir dini inanış olmuştur. İnsan din duygusu ile doğar. Hak din İslam dinine inanmayanlarda, batılda olsa bir din kabul ettiği, bir inanışa sahip olduğu olmaktadır. Bu felsefi- beşeri inanış, ideolojik sapkınlık olabilir. İlkel kabilelerde, mağara insanlarında bile dini inanış olarak pagan inanışlar vardı. Dinsiz devletler, dinsiz toplumlar yok olmaya mahkûmdur, yok olurlar! Bu durum tüm dünyada 29 yıl önce yaşandı!

1917 yılında Marksist, Leninist, Stalin, Hegel, Engels felsefesi; dinsizlik, ateizm,  materyalizm üzerine kurulmuştu. Karl Marks felsefesi, 1917 Rus ihtilali ile komünist- Bolşevik SSCB denilen devleti kurdu. SSCB ülkesinde sadece camii olarak 30 bin camii yıktırıldı. Diğer inanışlara ait olan havra, sinagog, kiliselerde, katedrallerde yıktırıldı. Amaçları dışında kullanıldı.  Anarşi, şiddet, terör ile bu cuntacı, askeri, zorba, dikta rejim, 50 ülkeden fazla ülkeye darbelerle, terörle egemen olmuştu.

1900’lı yıllarda komünizm, faşizm, Nazizm pek çok ülkeye yayıldı. Pek çok ülkeyi etkiledi. Türkiye’miz rejim olarak faşist, komünist olmadı ama olumsuz etkilendi. 9,800 camimiz amacı dışında kullanıldı. Faşistçe, komünistçe devlet uygulamaları, halk üzerinde gerçekleştirildi. Uygulamalar halktan tepki gördü. 1950 yılında bu insanlık dışı uygulamalardan kısmen vazgeçildi. Hala eskiye özlem duyanlar, uygulama girişimi yapanlar var ama çok etkili değiller.

 Diğer ülkelere de, istisnasız tüm devletlere, toplumlara komünizm; anarşi, şiddet, terör, çatışma getirdi. Sadece İslam dinini reddetmiyorlardı. Tüm dini inanışları reddediyorlardı. Kendi dinsizliklerini din yerine koymuşlardı. Egemen oldukları toplumlara baskı, şiddet, terör, zorlama, hak- hukuk kısıtlama, özgürlük ve serbestlik tanımama, örgütlenmeme faşist rejimi koyuyorlardı. Özel mülkiyet, sivil toplum örgütü, meslek kuruluşları, sendika, her türlü örgütlenme yasaklanmıştı. İnsanların özel mülk edinmesi, serbest ticaret yapması, giyinmesi de bazı komünist ülkelerde yasaktı.

Örneğin: Çin’de herkes işçi elbisesi, kıyafeti giyiyordu. Eşitlik esastı. Eşitliği fakirlikte, fukaralıkta, yoksullukta eşitlemişlerdi. Komünizm tüm dünyada 1991 yılı sonbaharında, Minsk anlaşması ile yıkıldı. Varşova Askeri Paktı de bu anlaşma ile çöktü. Aradan 29 yıl geçti. Kurulan yeni rejimlere, eski komünist anlayışlılar egemen olduklarından; hak, hukuk, adalet, doğruluk, insan hakları, girişimcilik, devlet ve özel sektör yatırımları, din anlayışı hala gelişmedi. Hala bazı ülkelerde özel mülkiyet hakkı yok! Hala toprak devletindir. Hala satın alınan bir binanın, arsası devlete aittir. Halk, mankut, köle, esir- tutsak gibi çalıştırılmaktadır. İyi ücret alanlar, polis ve subaylardır.

M.K. Atatürk diyor ki: “Dinsiz devletlerin devamına olanak yoktur.”

Allah’ın vahiy yolu ile peygamberimize gönderdiği, Allah cc. Ve Peygamber yolundan ayrılıp; batıl dini inanışlara, felsefi bozuklukları, ideolojik sapkınlıklara uymamak gerekir.

Siyonist Yahudilik, ırkçılaşmış, aslı kalmamış. Bozuk Hıristiyanlık artık Allah cc. Katında yok hükmündedir. Diğer felsefi inanışlar; Monoteizm, Politeizm, Ateizm, Agnostisizm, Gnosteizm ve 50’den fazla böylesi felsefi görüşler ve de Doğu felsefi pagan inanışları; akıl, zekâ, doğruluk, ahlak, Allah, peygamber, din- iman ile yakından ve uzaktan hiç bir ilgisi, ilişkisi yoktur. İslam, Mümin, Müslim, Müslüman olmak istemeyenlerin, saçma safsatalarıdır.

 Biz, Kulya- Kafirun süresi gereği hepsine hoşgörü ile bakarız ve karşılarız. Hiç birine nefret, kin, intikam, düşman olarak bakmayız. Onlar gibi başkalarına saldırganlık yapmayız. Çünkü bizler elhamdülillah hak mümin ve Müslümanlarız.

Doğu Asya dinleri demiyorum, zira din sadece İslam dinidir. Bunun için “inanışları” diyorum. Konfiçyanizm, Taoizm, Şintoizm, Hinduizm inanışları, felsefi inanışlardır. Bunlarda ilkel inanışlar gibi tanrı inanışları da vardır. “Brahma, Vişnu, Şiva önemli tanrılardır.” Pagan inanışları gibidirler.

Hinduizm de “kast” sistemi vardır. Bir birey, başka bir sınıfa geçemez. Bu dört ana sınıf şunlardır:

1-      Rahipler.

2-      Prensler ve askerler.

3-      Tüccar ve çiftçiler.

4-      Çiftçi ve zanaatkârlar.

“Caynizm, kast sistemine tepki olarak doğmuştur. Ama bu kast sistemi hala işlemektedir.”

Budizm, Sihizm gibi inanışlarda Asya ilkel, pagan inanışlardır. İslam dinini tanımayanların her biri kendine bir tanrı, bir inanış bulmaktadır. Dünyada 43 binden fazla inanış vardır. Hatta Hindistan’da herkes maddi durumuna göre bir heykelcik alır. Ona tanrı diye tapınır.

Keşke İslam dinine inansalar da; batıldan, küfürden kurtulmuş olsalar. Bendeniz böyle dua ediyorum. İnsanların iki âlemde cenneti hakça yaşamasını diliyorum. Bu toplumları bu şekilde batılda tutmak için büyük çaba harcanmaktadır! “Her şey istemekle olur. Sebep- sonuç ilişkisi olmalı. Hak yolda olan, doğru yolda ilerler. Batıl yolda olan, böyle istediği için batıl yolda ilerler.”

İnsan, iman etmeli ki, kendinden emin olmalı. İnanma, iman etme, İslam itikadında, akaidinde olma bir değerdir. İnsana değer, kıymet katar. İman etme, kuşkusuz, şüphesiz, saf bir inançla olmalı. Eleştiri, tenkit, öyle- böyle- şöyle dememeli. Allah’ın varlığına, birliğine, eşi ve benzeri olmadığına inanmak, bir İslam başlangıcıdır. Araştırarak, bilerek, isteyerek iman etmeli.

Allah’a iman, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, ahiret gününe, kadere ve kazaya iman etme, ayetler gereğidir. Amentü şerhi, ayetlerden oluşmaktadır.

Bakara süresi 177. Ayette, imanın şartları anlatılmaktadır. Bakara süresi 177. Ayeti mutlaka okuyup, dersler alınız. İmanın şartları burada da anlatılmaktadır. Kur’ân ve sünnetleri öğreniniz. Boş laflarla Müslümanlık olmaz, unutmayınız.

Kelime-i tevhit ve Kelime-i şahadet kelimelerinin anlamlarını derinlemesine, detaylı, açılımlı öğreniniz.

Allah’ın Zati sıfatlarını, Subuti sıfatlarını, Allah’ın 99 Güzel adlarını kapsamı ile anlamı ile içeriğiyle öğreniniz.

Bilgili, bilgin, âlim, bilge, takva, samimi Müslüman olunuz. Cahil - cühela, çapulculardan Müslüman olmaz. Müslüman’ım, derlerse de, çok zararlı, ziyan veren olurlar. Önüne gelen herkes kolayca kullanır! Kullanılmaya açıktırlar, müsaittirler. Müslümanlığı da, Kur’ân ve sünnet ile ehlisünnet inancı ile öğrenmeli. Sapıtmışlardan öğrenmemeli.

Bugün kendini Şii, Selefi, Vahabi diye adlandırıp, materyalistler gibi terörist olup; katil, katliamcı olanlar çoktur. Bazı tarikat ve cemaatlere uyup, teröristlik yapanlar da az değildir! Doğru İslam bilgisi öğrenmeli. Doğru, dürüst, zekice, akıllıca, mantıklı, sağduyulu, makul davranmalı. Kullanılan; esir- tutsak, köle, mankut durumuna düşmemeli.

Müslüman, Allah’ın emrettiği, peygamberimizin uyguladığı şekilde Allah’a şükür olarak ibadet etmek durumundadır. Kulluk etme diyoruz. Kulluk etme, sözcük anlamı ile “ibadet etme” anlamındadır. İnsan özgür iradesiyle, isteyerek, Allah’a ibadet eder, etmelidir. Beden, mal, hem beden hem mal ile yapılan ibadetler vardır.

İnsan Allah’a ibadetin yanında, insanlara, varlıklara da iyilik etmeli. Bu da Allah cc. Emridir. İbadet etmeyen, hiçbir kazanç elde edemez. İbadetler isteyerek yapılmalı. Bu durum Nisa süresi 142. Ayette anlatılmaktadır. İsteksiz ibadet makbul değildir. Samimiyetle ibadet yapılmalı. Önemseyerek ibadet yapılmalı. Hiçbir ibadeti yapma; zor, güç değildir.

İbadetlerden önce üst, baş, yer, mekân, çevre temizliği yapılmalıdır. Boy abdesti alınmalı. Namaz abdesti alınmalı. İbadetle temizlik iç içedir. Temizlik olmadan, ibadet yapılamaz. Temizlik imandandır. İmanın yarısı temizliktir, hijyendir.

Müslüman, İslam dinini bilmelidir. Müslüman, İslam dinini, peygamberimiz ve sahabe gibi yaşamalıdır. Öyle sapık sapkınların yaptıkları gibi, şaşırmış sapkınlaşmışların gibi yapmalar, İslam dini olmaz. Artık demokrasi var, deniyor. İsteyen istediği gibi yazıyor, söylüyor, yapıyor. Denetim, kontrol yok. Çok dikkatli olmalı. Her görüleni, edileni, almaya kalkışmamalı. Zaten her zaman hak, hakikat olmuş. Hak, hakikatin karşısında sapmalar, sapıklar, sapkınlar, sapkınlıklar olmuştur.

Salih amel işlemeli. Yanı yararlı, iyi, güzel, önemli, değerli, Allah’ın emrettiği, peygamberimizin yaptığı ve de önerdiği şekilde ibadet, iyilik, eylem yapmalı. Dua, tövbe, okuma, yazma, anlatma, zikir, ibadet, iyilik yapmak gibi önemli dini davranışlarda bulunmalı. Bilgili olmalı. Bilinçli olmalı. Sapkınlara aldanıp, kanmamalı. Kanıp, ahmak, budala olmamalı. İyiye yönlenmeli. Doğruya, gerçeğe yönlenmeli. Aklı, zekâyı doğru kullanmalı. Olgun, mükemmel insan gibi davranmalı. Anarşi, şiddet, terör, saldırganlık içine düşüp, iki dünyayı ziyan edenlerden olmamalı. Bugün akılsızca davranıp, iki dünyasını harap, perişan, feci, fecaat, zindan edenler vardır. Allah’ı ve peygamberini dinleselerdi, öyle olmazlardı.

Kur’ân, iyiye yönlendirir. Kötülüklerden sakındırır. Hakkı, batıldan ayırır. Doğru yolu gösterir. İyiliği ister, kötülüğü engeller. Kötülüğü yasaklar. İyi insanlarla kötü insanlar bir olmaz. Biz, iyi insanlardan yana olmalıyız. İyi, yararlı insanlardan taraf olmalıyız. İslam cemaati olmalıyız. Bölünüp, parçalanmamalı. Düşmanlara yem olmamalıyız.

Kur’ân, olgun- kâmil insan modeli sunar. Kur’ân, aklı, zekâyı doğru kullanmayı emreder. Eşkıyadan hükümdar olamayacağını; sapkın azgın zalimden, insan olmadığını açıklar. Olgun müminin özellikleri anlatır. “Mümin un süresinde bu anlatılmaktadır.”

Müslüman, Kur’ân ve peygamberimiz konulu pek çok doğru kitap okumalı. Peygamberleri ve diğer âlim önder kişileri öğrenip, rol model almalı. Kendine örnek yapmalı. Hadis, sünnet öğrenmeli. “Siyer- peygamberimizin hayatını okumalı.” İslam ahlakını öğrenip, yaşamalı.

 İslam ahlakı; Kur’ân ve sünnet içeriklidir. İslam ahlakına sahip olmayan kişinin yaptığı ibadetlerde boşunadır. Günahlar, sevapları götürür. Allah ve insanlar tarafından takdir görmez. Benimsenmez. Önemsenmez. Değerli kabul edilmez. Ahlaksız kişi havada uçsa, denizde yürüse, karada ahkâm kesse, bir kıymeti, değeri olmaz. Ahlak, İslam dininin önemsediği değerdir.

“Müslüman, dosdoğru, adaletli, iyilik eden, cömert, merhametli, sevgi, saygı, barış, hoşgörü, ahlaklı, edepli, hayâ sahibi, anne ve babaya bakan, koruyan olmalı. Aileyi önemseyip, benimseyen olmalı. Akraba ve komşulara İslam ilkeleri ile has, güzel davranmalı. İslam ahlakına aykırı davranışlarda bulunmamalı. Hileci, sahteci, sahtekâr, iffetsiz, kötü, çirkin, zararlı davranışlarda olmamalı. Başkalarının özel yaşantılarını araştıran olmamalı. Başkalarını küçük görüp, alay etmemeli. Dalga geçmemeli. Kibir- gurur, kıskançlık- çekemezlik yapmamalı. İçki, kumar, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanmamalı. Hırsızlık, yolsuzluk, hortumculuk, hak – hukuk yeme, asla yapmamalı. Rüşvet alıp, vermemeli. Allah’ın emirlerini tutmalı. Yasakladıklarından sakınıp, kaçınmalı. İyiliği emredip, kötülüğü yasaklamalı ve de engellemeli.

Müslüman, İslam’ın dünya hayatını yaşamalı. İslam bilinci, çevre bilinci, hayvan ve bitki koruma yapmalı. İlim, sanat, meslek sahibi olmalı. Ekmeğini kazanmalı. El âleme el – avuç açmamalı. Milletin maskarası olmamalı. Bilgi sahibi olmalı. Her yaşta ilim, bilim, sanat, meslek, teknik, teknoloji öğrenilir. Bugün öğrenme olanakları da çoktur. Hatta meslek öğrenene bir de aylık vermektedirler. Sigortalı yapmaktadırlar.

Lütfen! Yazdığım makaleleri mutlaka okumaya çalışınız. Çocuklarınıza, akraba, komşu, arkadaş ve çevrenize okuması için öneriniz. Sosyal medyada paylaşınız ki, başka insanlarda yararlansın. Bendeniz, ilmi, bilimsel, doğru bilgi, olgu, olayları objektif olarak yazıyorum. Hakka, hukuka, dine- imana, kanunlara aykırı bir sözümüz olmaz. Vatan, millet, devlet, bayrak, bağımsızlık ve değerlerimize uygun yazıyorum. Değerlerimize sevgi, saygı, muhabbet, bağlılık içindeyim. Değerlerimiz varsa bizde varız ve de huzurlu, mutluyuz. Herkesin hak, hukuk, doğruluk, dürüstlük adalet, güzel ahlak, edep, hayâ gibi ulvi değerlerle yaşamasını diliyorum. Allah’ın emirlerini tutup, yasaklarından sakınıyoruz. İyiliği yayıp, kötülükleri azaltmaya çalışıyoruz. Hak yolda, hakça, hukukça yaşayanlara selam ve iyi dileklerimi sunuyorum. Katkı sağlayanlardan Allah cc. Razı olsun, diye dua ediyorum.