İnsanda, İslâm’ı duyarlılık, hassasiyet, anlayış, yaşayış olursa; her şey iyi, güzel, doğru, dürüst, düzgün, rahat, huzurlu, mutlu, kolay, yarayışlı, memnunluk verici olur. Hak, hukuk, adalet, doğruluk, dürüstlük, güzel ahlâk, edep, hayâ, ilim, bilim, bilgi insanda tecelli ederse; her şey hak Yüce İradeye uygun oluşur. İnsan böylece iki âlemde huzurlu, mutlu, rahat eder. Aksi olursa; tüm olumsuzluklar oluşur! İnsan iki âlemde huzursuz, mutsuz, rahatsız olur.

Allah cc. İnsanları kendi dinine uyulması için uyarmakta, emretmekte, öğütlemektedir. Kurtuluşun sadece İslam dininde olduğunu, aksi halde dert, bela ve pisliklerle başının derde, belaya gireceğini defalarca anlatmaktadır.

Müslüman, dininde samimi, bilgili, bilinçli olmalı. Samimiyetle dini bilgiyle, bilinçle yaşamalı. Allah’ın dinine uyulursa, maddi, manevi anlamda güçlü olunur. Birey, aile, toplum, devlet bozuk olursa; iki âlemde hiçbir kazancımız olmaz. İki âlemde cehenneme döner! Bugünümüz, yarınımız, geleceğimiz sonsuza dek perişan, acı, elem içinde olur!

Mutlaka ama muhakkak Kur’ân ve sünnete, peygamberine dönmeliyiz. Olup, bitenlerden, ibret alıp; dersler çıkarmalıyız. Kötü, çirkin, yalan, yanlış, olumsuz hiçbir söz, yazı, davranış içinde bulunmamalıyız. “Milli, manevi, ilmi, insani, evrensel, dini değerlerimize sımsıkı bağlı olmalıyız. Vatanımıza, milletimize, devletimize, bayrağımıza, bağımsızlığımıza, insanlara asla ve katiyen zerre miktarı zarar veren olmamalıyız.”

“Müslüman; elinden ve dilinden insanların güvende olduğu insandır.” Hiç kimseye zarar vermeyen, zarar verenlere; hak, hukuk, adaletle muamele eden, kimsedir.

Allah cc. En’am süresi 100. Ayette mealen buyuruyor: “ Ve bu bir kitaptır ki, bunu biz indirdik. Mübarek- çok iyi bir kitaptır. Artık ona tabi olunuz. Ta ki, rahmete- merhamete eresiniz.”

Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak için; Allah’ın dinine sımsıkı bağlanmak ve İslam’ı yaşamakla mümkündür. Dinin, mal ile canla mücadele edilerek, yaşanması istenmiştir. Laf ile din yaşanılmaz. Boş sözlerle hak yerini bulmaz. İslam dini; niyet, duygu, düşünce ve eylemlerle yaşanmalıdır. İslam dini hayat dinidir, yaşama dinidir. Samimiyetle, bilgiyle yaşanmalıdır. Gösterişe yer verilmemeli. Eksik, yanlış bilgi ile de din yaşanılmaz. Din; eksiklik, yanlışlık, yalan kabul etmez.

“İslam dininde en önemli olan değer; sağlık, esenlik ve zamanı İslam dinine uygun yaşamadır. İmandır, İslâm dinini yaşamadır.”

 İnsanın, Allah’ı bilmesi ve O’na ibadet etmesi; onun emirlerine uyması ve yasaklarından sakınması ile olur. Bunun dışında davranmak, boş ve zararlı işlerle uğraşmak, ömrün ziyan olması demek olduğunu unutmamalı. İslam dışı yaşayanlara, Allah’ın azabı, eziyeti kaçınılmaz olur. Allah’ın haram, günah olarak bize bildirdiklerine eksiksiz uymalı.  Haramdan sakınmadan, ibadet etmek, pek kazanç sağlamaz!

Sağlıklı ve başarılı olmak için; çok çalışmalı. Plan, program, proje, stratejik plan ve verimli olacak şekilde çalışmalı. İlmin verilerini yaşantıya uygulamalı. Sağlıklı yaşamak için dinsel ve tıbbi bilgileri uygulamalı. Huzurlu, mutlu olmak için gerekeni yapmalı. Çevreci olmalı. Alkol, bağımlılık yapan madde, sigara, tütün ürünleri, kumar, şans oyunları gibi haram olan kötü, zararlı davranışlardan uzak kalmalı. Sevgi, saygı, aşk, akıl, kalp, beyin, ruh, nefsi kontrol etme ile hayatımızı güzelleştirmeliyiz. “Allah’ın söylemiyle; akılsızlara, beyinsizlere, sapkınlara uymamalı. Doğrudan ve dolaylı destek vermemeli.”

İslam dışı düşüncelere; din, inanç, inanış diye bağlanmamalı. Hiçbir öğesini kullanmamalı.

Aklı; ilim, bilim, İslam, teknik, teknoloji, doğru ve yararlı kültür merkezli işletmeli. Akıl, zekâ, beyin ile düşünmeli, soruşturmalı, sorgulamalı, yargılamalı, anlamalı. Öyle her söylenene, denilene uymamalı. Aklı doğru işletmeli. Aklı doğru kullanmalı.

Her olayı, düşünceyi; düşünce biçimlerinin her birini kullanarak; doğru bilgi ve din bilgisi ile sorgulamalı. İnsana, varlığa, doğaya, dine- imana bir zarar varsa; o söz, yazı, iş, işlemden uzak kalmalı. “Din ile akli ilimleri birlikte değerlendirmeli.”

Dini bilgileri sağlam temelli; Kur’ân ve sünnet esaslı öğrenmeli. Bugün dinden terör, anarşi, şiddet, yıkım, vatan, millet, devlet, insan düşmanlığı çıkaran satılmışlarda bulunmaktadır. Bunlara karşı çok bilgili, bilinçli, dikkatli, uyanık olmalı. İlmin, İslam’ın aydınlığında düşünüp, yaşamalı.

İslam dışı bozuk felsefe ve çürümüş ideolojilere, sapkın felsefi ve beşeri inanışlara aldanmamalı. Onların hepsi de; akıl, doğru düşünce, bilim, İslam ve Müslüman düşmanıdır! Bu durum; Batıda da, Doğuda da böyledir. Hepsi de boştur. Çürüktür. Doğruya ve gerçeğe aykırıdır. Allah’a inanmada ve O’na ortak koşmada benzerdirler. Allah’a yakışmayan sıfatlar uydururlar. İslam dışı; hak, hakikat dışı düşünceleri vardır. Aldanmamalı, kanmamalı, onlara uymamalı.

Ra’d süresi 28. Ayet: “ Onlar, inananlar ve kalpleri, Allah’ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.”

Müslüman, cehaletin, cahiliye toplumunun özelliklerini göstermez. Soy- sop, servet, makam, mevki, cinsiyet, ırk, batıl inanış, putçulük gibi sapkın düşünce ve davranışlarda bulunmaz, bulunamaz. Kur’an ve peygamber sıfatlı davranır. İslam ahlakı tutumunda olur. İslam dininin binlerce erdemini birey, toplum, devlet yönetimi olarak yaşar. “Adalet, doğruluk, dürüstlük, düzgünlük, sabır, derin düşünme, dine ve bilime uyma gibi binlerce erdem davranışını hayat tarzı yapar. Müslüman şahsiyeti gösterir. Sevgi, saygı, barış, kardeşlik, dostluk, eşit toplum anlayışı ile hareket eder. Barıştan uzaklaşarak; ayrımcılık, bölücülük, zalimlik, zulüm, şiddet, anarşi, terör, dehşet, vahşet, barbarlık ile hareket etmez.” Bunlar İslam adaleti, geleneği, davranışı, sıfatı değildir.

Mümin, ilmi, bilimsel, bilgi ile dinimiz ilke ve kuralları ile akıllıca, zekice bir yaşam tarzı kurar. Kur’an ve peygamberimizi yol edinir, örnek alır. Sapasağlam, dosdoğru irade ile davranır. Sabırda mermer gibi şükürde çeşme gibi olur. Kur’ân ve peygamber ahlakında yaşar. Kimseyi incitmez, iğnelemez. Olur- olmaz yemin etmez. İyiliği teşvik eder; iyiliği engellemez. Saldırgan, günahkâr, huysuz, sert, kaba, kötü huylu olmaz.

Zalimlere, sapkınlara, zararlılara yaklaşmayın. Hatta eğilimde bulunmayın. Meyletmeyiniz. Allah cc. Böyle olmamızı istiyor. Müslüman, kim olursa olsun; dosdoğru, dürüst, adil, eşit davranır. Zalime, kâfire, müşrike, münafığı da adil davranır. Müslüman’ın en büyük değeri; adil olmak, doğru, dürüst, düzgün olmaktır. Müslüman, adildir, adaletlidir, merhametlidir.

Ne İslam dinini reddetmeli. Ne de İslam dinini eksik, noksan, yanlış öğrenmeli. Bugün İslam dinini reddedenlerle; eksik, noksan, yanlış öğrenenler, aynı zararı, ziyanı vermektedirler! Kur’ân’ı kendimize, ailemize, topluma, devlete egemen kılmalı. Aksi halde dünyaya bakınız. Nasıl vahşet alışkanlık haline getirilmiş oluyor!

Müslüman olarak, peygamberimiz ahlakında olunuz. Kimseyle çekişmeyiniz. Çok konuşmayınız ve çok servet, mal, mülk edinmeyiniz. Kendinizi ilgilendirmeyen işlere karışmayınız. Başkalarını kınamayınız. Başkalarının kusurlarını araştırmayınız. Sevap olmayan, haram, günah olan konularda konuşmayınız, yazmayınız. Allah’ın istediği Müslüman tipinde olunuz. Ona, buna uymayınız. Zalimleri dost ve önder edinmeyiniz. Vatana, millete, devlete, bayrağa, bağımsızlığa, milli, manevi, ilmi, insani değerlere düşman olanlarla dost olmayınız. Kötü, çirkin, bozuk, batıl yolda kullanılan mankut durumuna düşmeyiniz. Allah’ın haram, günah, yasak kıldıklarını öğrenip, sakınınız. Mubah, meşru olanları bilip, yaşayınız. Allah’ın emirlerini tutunuz. Yasakladıklarından sakınınız. İyilikleri artırıp, kötülükleri azaltınız. Bendeniz, sizlere elimden geldiği kadar, bilebildiğim kadar Kur’ân, peygamber, bilim doğru ve gerçeklerini yazmaya çalışıyorum. Yanlış yazmışsam, dikkate lütfen almayınız.

Allah cc. Kur’ân’ı Kerim’inin Nahl süresi; 16/ 90. Ayetinde şöyle buyuruyor: “ Şüphesiz Allah; adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım yapmayı emreder. Hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp, tutasınız, diye size öğüt veriyor.”

İnsanın yapacağı ilk iş; hakkı, hakikati okumak, öğrenip, bilmektir. Kendimizi, Rabbimizi, evreni, haddimizi, hududumuzu bilmektir, tanımaktır. Kendini bilen, Rabbini bilir. Rabbini bilen, O’na kulluk eder, ibadet eder. Allah cc. İçin iyilik yapar, hizmet eder. Diğerkâm olur, özverili olur, fedakâr olur, vefalı olur. Hakk’a ibadet eden, zikreden, şükreden, hamt eden, tövbe eden, okuyan, öğrenen, öğreten, bilen, bilgin, bilge olur. İyilikleri artıran, hizmeti yayan, kötülükleri engelleyen olur.

Müslüman kişiliğini geliştirir. Şahsiyetli, onurlu, iyi, güzel, yararlı, olgun olur. İlim, bilim sahibi olur. Meslek, sanat, kültür sahibi olur. Düşünce, fikir, aksiyon sahibi olur. Etkin, aktif, hareketli, uyanık, bilgili, dikkatli, duyarlı, hassas olur. Azimli, gayretli, stratejik planlı çalışan olur. Projeler gerçekleştiren olur. Çağın önünde olur. Nal toplamaz. Nalları toplatır!

Müslüman en güzel, en üstün, en yüksek İslam ahlâk ve fazilet değerini yaşar. “İslam dininin amacı; huzurlu, mutlu bir dünya inşa etmek ve ahiret mutluluğunu kazandırmaktır.” Bunun için ilim ve din bilgisi okumalı, öğrenmeli ve öğrendiğimizle yaşamalıyız. Okumak ve öğrenmek, ibadetin önündedir. Zira okumadan, bilmeden, öğrenmeden; ibadet yapılamaz, İslam dini yaşanılmaz.  Bilerek, araştırarak yapılan ibadet; taklit ile yapılan ibadetten kat, kat daha fazladır. Pozitif ilimleri, dini ilimleri, sanatı, kültürü, mesleği; çağın gerektirdiği her yararlı bilgiyi öğrenmeli. İlim, irfan, ahlak, edep, hak, hakikat sahibi olmalı. İslam dinin ve Allah’ın yarattığı tüm güzellikleri, iyilikleri, doğrulukları, yararlılıkları, hizmeti, nimeti, bereketi hakkı, hakikati yaşamalı, yaşatmalı.