ISPARTA (İHA) – Isparta’da FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında aralarında eski Süleyman Demirel Üniversitesi SDÜ Rektörü Hasan İbicioğlu, rektör yardımcıları, üniversite öğretim üyeleri, ve işadamlarının bulunduğu 52 tutuklu toplam 130 sanıklı davanın ikinci celsesi bugün görüldü.<br/>Sanık savunmalarının alınmaya devam ettiği duruşmada ilk olarak 2011 yılında sosyal medyaya servis edilen MHP’li milletvekillerine ait olan görüntüleri çoğaltarak servis etmekle suçlanan eski SDÜ Bilgi İşlem Merkezi Müdürü Halil Karakoç savunma verdi.<br/>Baro tarafından kendisine avukat tahsis edilmesiyle savunması alınan Karakoç, iddianamede ele geçirilen bilgi, belge ve materyallerin SDÜ’ye ait olduğu belirtilmesine rağmen, savcılık tarafından kendisine iletilen yazıda bunların SDÜ’ye ait olmadığının belirtildiğini bu nedenle iddianamede bu ifadenin düzeltilmesini istedi. Söz konusu materyalleri kurum dışına çıkarmadığını ileten Karakoç, üzerine atılmak istenen suçlarla 130 kişinin zan altında bırakıldığını savundu. Karakoç, “MHP’li siyasilerin video görüntülerinin benim tarafımdan kaydedildiği iddia ediliyor. Oysa bu videoların yayınlandığı tarihle benim bilgisayarımda bulunduğu iddia edilen tarih arasında fark var. Bana böyle bir suç atılmasını anlamış değilim” dedi. Karakoç, diğer suçlamalara yönelik savunmasını sonra vereceğini söyledi<br/>“Bu yapı karşısında olduğumu Isparta kamuoyu iyi bilir”<br/>Isparta’da FETÖ/PDY’nin mütevelli heyetinde üst düzey yönetici olmakla suçlanan Ali İhsan Altınok da, “Öncelikle darbe operasyonun en şiddetli şekilde kınıyorum. Üst düzey yöneticilik suçunu kabul etmiyorum. Benim yıllardır bu yapı karşısında olduğumu Isparta kamuoyu bilir. Ben evlerde toplantılara katılmadım. Esnaflığım boyunca hiç ilişkim olmadı. Mütevellinin ne olduğunu da iddianameden öğrendim. Ben üç katlı yurt yaptırdım. 8 yıl önce bu yurdu hafız yetiştiren Mekke Eğitim Vakfına verdim. Bu yapının içinde olsam onlara verirdim” dedi. Altınok, yaşlılık ve sağlık sorunlarını gerekçe göstererek kefaretle tahliyesini talep etti.<br/>”Gülen’le telefonla bile görüşmedim”<br/>Yine mütevelli heyetinin üst düzey yöneticisi olmakla suçlanan Bedri Ayhan da, kürsüye elinde bastonuyla geldi savunmasını oturarak verdi. Ayhan savunmasında, “İlk olarak darbeyi düşünen, yapan, düğmeye basan har kimse Allah onun belasını versin. Paralel devlet yapısı kurmak isteyen her kimse, kim terör örgütü kurduysa Allah onun belasını versin. Darbelerden en çok etkilenen kişi burada benim. Zannedersem adım Altınbaşak eğitim kurumlarında geçtiği için üst düzey yöneticilikle suçlanıyorum. Bu okulun şirket hisselerini aldım ancak 2000 yılında devrettim. Bu kurumların şirket yöneticiliğinde hiç bulunmadım. Ayıca sadece Altınbaşak değil, pek çok kamu eğitim kurumuna da yardım yaptım” dedi.<br/>Ayhan. SDÜ’ye kendisinin onayı olmadan personel alınmadığı yönündeki suçlama için de “Bunu asla kabul etmem. Bu SDÜ’ye Bu YÖK’e. Maliye’ye hakarettir. Ben kimim ki oraya hakim olabilirim” dedi. İçinde bulunduğu durumun çok ağrına gittiğini kaydeden Ayhan, suçlamaları kabul etmedi ve sağlık sorunları ve yaşlılığı nedeniyle serbest bırakılmasını istedi. Ayhan, savunma sonunda avukatının Fetullah Gülen ile telefonda telefonla bile olsa görüştünüz mü sorusuna ‘hayır görüşmedim’ yanıtını verdi.<br/>Toplantılarda Gülen’in adı geçiyordu<br/>Sanıklardan Muammer Görgeç de darbe girişimini kınayarak, ‘Bunu yapanın yaptıranın Allah belasını versin. Örgüt suçunu da kabul etmiyorum” dedi. Sanıklardan Mustafa Altıniş ise, adı geçen üst düzey yöneticilerle ilgili ne bir telefon ne de yurtdışına giriş çıkış kaydı olmadığını belirterek, “İşadamlarıyla 2010 yılından itibaren zaman zaman Altınbaşak Eğitim Kurumlarındaki yemekli toplantılarda bir araya geldik. Burada Isparta’nın sorunlarına ilişkin konular konuşuluyordu. Sonra 10-15 dakikalık sohbetler yapılıyordu. Genelde Allah, kitap üzerine konuşuluyordu. Konuşmayı genelde Osman Demirhan yapardı. Osman Demirhan’ı orada tanırım” dedi. Altıniş, Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı’nın “ Bu toplantılarda FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’den söz ediliyor muydu?” sorusuna “Zaman zaman adı geçiyordu” yanıtını verdi. Bu toplantılara eski Isparta Valisi Memduh Oğuz’un da katıldığını ileten Altıniş, “Yoksul insanlar için yardım konuları konuşuluyordu. Ancak para toplama işi olmadı. Para işin içine girdiği için de farklı düşündüm ve 2013 yılından itibaren toplantılara katılmadım” diye konuştu<br/>“Derneğin FETÖ’yle bağdaştırılacak etkinliği asla olmadı”<br/>Sanık Abdullah Nuri Yolcu da Isparta Yükseköğrenim Sosyal Kalkındırma, Eğitim ve Kültür Derneği’nin faaliyetleri üzerinden FETÖ’ye finansman sağlandığı suçlamalarını kabul etmedi. Bu derneği 2012 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi’ndeki proje yarışmalarında proje üreten girişimcilere maddi destek sağlamak, tanınmış şarkıcıları SDÜ’ye çağırarak öğrencilerle buluşturmak gibi amaçla kurduklarını kaydeden Yolcu, “Dernek olarak bilet satışına müdahil olmadık. Bağış toplamadık. İki yıl içinde elde edilen 480 bin TL gibi bir geliri olduğu gibi proje yarışmalarında dereceye girenlerin hesabına aktardık. Bu dernek asla FETÖ ile bağdaştırılacak bir etkinlikte bulunmamıştır. Dernek üyesi olup da sonradan üniversiteye alınmış kimse de yoktur” dedi.<br/>Yolcu, derneğin neden kapatıldığına ilişkin soruya da “Dernek yöneticilerinden Adem Demiralay’ın yöneticisi olduğu Iyaş AVM’nin alçı tavanı çökmüş bir yerel internet haber sitesi de bu olayla ilgili yayınladığı haberlerden dolayı Demiralay ile ters düşmüştü. Daha sonra bu site dernekle ilgili bir makbuzu yayınlayıp yanlış işler yapılıyor gibi haber yapınca biz de ‘demek ki biz yanlış yapmışız. Isparta’da bu tür faaliyetlere gerek yok’ düşüncesiyle derneği kapattık” yanıtını verdi.<br/>130 sanıklı dava<br/>Isparta’da görülen 130 sanıklı davanın duruşmaları 26 Ağustos tarihine kadar devam edecek. Bu süre içinde sanıkların ve avukatların savunmaları alınacak. Sanıklar, silahlı terör örgütü kurma ve yönetme, silahlı terör örgütüne üye olma, özel hayatın gizliliğini ihlal, hukuka aykırı kişisel veriler kaydetme, şantaj, resmi belgede sahtecilik, zimmet, görev, kötüye kullanma, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanuna Muhalefetle suçlanıyor.