Günümüzde İsrail’ terör devletinin adı; İsrail Cumhuriyetidir. Başkenti; Tel Aviv’dir. Bazı Siyonist Yahudi yanlısı ülkeler, Kudüs’ü başkent olarak tanımıştır. 2021 yılı itibarıyla nüfusu 9 milyondur. Yüzölçümü 20 bin kilometre karedir. Sınırları belli değildir! Her geçen gün çevresindeki ülkelere saldırarak, işgaller yapmaktadır. Bu işgale Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, diğer Siyonist yanlısı ülkeler ses çıkarmadığı gibi açık destek vermektedir. Baş destekçisi ABD’dir. Bugün ki ABD Devlet başkanı Biden; “ben Yahudi değilim ama Siyonist’im diyerek, şu andaki Filistin- Gazze saldırılarına açık destek vermiştir.” Önceki devlet başkanı Trump’da; Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul etmişti. Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımıştı. 

09 Mayıs 2021 günü Ramazan ayıdır. Bu gece Kadir gecesidir. Kadir gecesinde Filistinli Müslümanlar, Mescidi Aksa Camisi’nde ibadet içinde toplandıklarında, İsrail asker ve polislerinin saldırısına uğradı. Ölenler ve yaralananlar oldu. Saldırılar devam etti. Sonunda havadan, karadan, denizden, Gazze vurulmaya başlandı. İsrail bir haftadır çok ağır şekilde şehiri, sivil yerleşim yerlerini vurmaktadır.  Gazze’yi havadan, karadan, denizden bombalamaktadır. Siviller, çocuklar, yaşlılar, kadınlar, insanlar ölmektedir. Bunu 2008 ve 2014 yılında da aynı şekilde yapmıştı. Zaten bir 5 yıl geçmeden, çok büyük saldırılar gerçekleştirmektedir.

İsrail içinde yaşayan Filistinli gruplar; birlik, beraberlik içinde değillerdir. Gazze’de 2 milyondan fazla “Hamas grubu yanlısı Filistinli” yaşamaktadır. Diğer bir bölgede de “El Fetih yanlısı Filistinliler” yaşamaktadır. El – Fetih yanlıları da 2 milyon vardır. Filistin’den göç eden, Filistinlilerde çoktur. Başka gruplarda vardır.  Bunlar arasında bile zaman içinde çatışmalar olmuştur. Hala barışık değillerdir. “İsrail içinde 2 milyon İsrail vatandaşı olan, Arap vardır.” Bunlarda destek vermemektedir. İsrail, bu grupları; tek, tek yakalayıp, boğmaktadır. Şimdi Hamas yanlılarına saldırlar devam etmektedir. “El - Fetih grubu, Amerika yanlısıdır. El - Fetih başkanı da Hamas’ı suçlamaktadır!”

Türkiye dışında İslam ülkelerinin tamamına yakını da lavaş düşkünüdür. Amerika yanlısıdır. Amerika yanlısı olanların bazıları aynı zamanda İsrail yanlısıdır. Çünkü İslam ülkelerinin, özellikle 22 Arap ülkesinin yöneticileri hem Amerika kuklası, hem İngiliz yerleştirmesi, İsrail piyonudur. Bunların tamamına yakını Türkiye düşmanlığı yapmaktadır. Türkiye ise Müslümandırlar, deyip, halkların kurtuluşu için var gücü ile diplomatik, askeri desteğini sürdürmektedir.

Bugün, Birleşmiş Milletler toplanacak. İsrail saldırılarını görüşecek. Ama yaptırım çıkmaz! Bundan önce de, 150 defadan fazla İsrail aleyhinde BM karar aldı. Ama kararların hiçbiri uygulanmadı. Bugün karar alınmasını, BM’nin 5 daimi temsilcisinden- üyesinden biri olan ABD engelleyecek. Beş daimi üyeden bir tanesi hayır- olmaz, dediğinde, karar alınamıyor. Beş daimi üye de; ABD, ÇİN, RUSYA, FRANSA, İNGİLTEREDİR. Zaten dünyanın başına bela olan başta gelen bu beş ülkedir. İsrail’in kurulmasını da bunlar sağlamıştır. Başta İngiltere sağlamıştır.

İsrail’in resmi dili İbranicedir. Dini; Museviliktir. Ama Musevilikte 10 emir vardır. Bu 10 emirin bir tanesi; “cana kıymayacaksındır.” Ama bunlar dinlerini çıkarları için kullanırlar. Hristiyanlarda böyledir. “Biri bir yüzüne vurduğunda, karşılık verme! Diğer yüzünü çevir, derler.” Ama dünyaya Siyonist İsrail ile birlikte barbarlık, dehşet, vahşet, haydutluk, katillik, katliam, soykırım yaparlar!

 İsrail’in para birimi; Miskal’dır. Tüm dünya Yahudileri, emperyalist müşrikleri, İsrail’e para, silah, teknik, teknoloji aktarmaktadır. Askeri yardım yapmaktadır. Saflarında kendi askerlerini savaştırmaktadır. İslam ülkelerinde, emperyalist ülkelerin mankudu olan kukla yönetimlerde, İsrail’e her tülü desteği vermektedir. Ona karşı yaptırım uygulama yapmamaktadır. Aksine her türlü işbirliğini yapmaktadırlar.

İsrail’in komşuları; Arap ülkeleridir. Lübnan, Suriye, Ürdün, Mısır; İsrail’in komşularıdır. İsrail, bu ülkelere 1967 yılında saldırmış. Hepsinden 6 gün süren savaşta toprak, vatan parçası almıştır. Lübnan’a aklı estiğinde sürekli saldırmaktadır! Ürdün’de, Filistin’den kaçan, Filistinliler ağırlıklı bulunmaktadır. Bu ülkeye kaçanları da, hava saldırıları, topçu atışları ile 1969 yıllarında ve başka yıllarda katletmektedir!

Bu Arap ülkeleri, Filistinlilere ambargo uygulamaktadır. Filistinliler, 1980 yıllarından beri İsrail ambargosu altındadır. İsrail, Filistinlilerin etrafını çevirmiş. Dış ticaret yapmasını engellemektedir. Dış yardım almalarına olanak vermemektedir. Filistinliler, tüneller açarak, Mısır’dan zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak istemektedir. Buna İsrail ve mısır imkân vermemektedir.

Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliği ve Körfez ülkeleri; İsrail ve Yunanistan ile işbirliği yapıp, Türkiye’ye karşı askeri anlaşmalar yapmaktadır. Askeri tatbikatları, Akdeniz’de, ülkemize karşı yapmaktadırlar. Diğer İslam ülkelerinde iç savaş çıkarıp, devletleri yok etmeye, halkı katliama tutmaya devam etmektedirler. Bunların kötülüğünden, İslam ülkelerini biz korumaktayız. Şu anda bizim 13 ayrı, farklı ülkede barışı sağlamak için Türk askerimiz bulunmaktadır.

Bunlar aynı zamanda ülkemizde de terör örgütlerini desteklemektedir. Adını verdiğim ülkeler, PKK terör örgütünü her türlü desteklemekte; silah, para, terörist temin etmektedir. Suriye’de, PKK-YPG teröristlerine karşı yaptığımız askeri harekâtlara karşı çıkmaktadırlar. PKK ve diğer ülkelerdeki terör uzantılarını başta; ABD, Avrupa ülkeleri, Arap ülkelerinden bu kukla, mankut hainler desteklemektedir. Filistin’in El Fetih grubu resmi hükümeti, KKTC Cumhurbaşkanı bile PKK harekâtlarımıza karşı çıkmıştır. Biz ise hala bunlar Müslüman’dır diyerek, sahip çıkmayı; hükümetimiz ve halkımızın inançlı kesimi olarak sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, 20’den fazla ülke başkanları ile Filistin’i görüştü. Ulusları harekete geçirmeye çalışıyor. Biz daha çok sivil halka acıyoruz. Masum, mazlum, günahsız halk; müşrik, zalim, kâfirler tarafından katliama uğruyor! Dünya ses çıkarmadığı gibi destek veriyor! Avusturya ve Çekya Cumhuriyeti, parlamento binalarına İsrail Bayrağı çekti. Biz, Türkiye olarak 150 ülke insanına sürekli yardım yapıyoruz. Filistin’de yıkılan, enkaza dönen şehirleri her defasında biz yeniden yapılandırdık. Aynısını Somalı ‘ya da yaptık. Zalim gâvur yıkıyor. Biz yapıyoruz. Her defasında, ben bir yardım kurumu gönüllü çalışanı ve vakıf insanı olarak tüm bu yardımlara katkım olmuştur, olmaktadır, inşallah olacaktır.

ABD, Birleşmiş milletlerde görüşülen İsrail’e yaptırım uygulanmasını veto etti yanı reddetti!

Yahudi milleti, çok eskilerden beri lanetli, barbar, haydut, insanlık dışı davranışlı, sapkın bir ırktır. Kendine ve o bölgeye gelen peygamberlerin tamamına yakınını katletmişlerdir! Hazreti İsa as. Peygambere de çok eziyet ettiler. Çevrelerine terör, kan, gözyaşı, barbarlık, haydutluk yaptılar. Milattan önce Babiller bir kısım Yahudileri bölgeden sürdü. Bir kısmını esir- tutsak etti. Kudüs’ü yağmaladılar.

Daha sonraki yıllarda da Haçlı Seferleri sırasında, Bizanslılar bölgeye geldi. Yahudileri bölgeden sürdü. Kudüs’ü yağmaladılar. Göç ettikleri yerlerde de perişan, zelil, rezil oldular.

Hazreti Ömer, Kudüs’ü fethedince, Hazreti Ömer’in adaletinden yararlanarak yine bölgeye gelmeye başladılar. Oysa Peygamberimiz döneminde de Yahudiler, Müslümanlara çok zalimlik, zulüm yapmışlardı. Peygamberimiz onlarla ve diğer müşriklerle, Medine Sözleşmesi adında bir barış anlaşması yapmıştı.

Yahudiler, bozulmuş Tevrat adlı kitaplarında; “Arz-ı me’vut” denilen vaat edilmiş toprakları almak idealindedirler. Yanı Nil ile Fırat Irmağı arasındaki bölgeye egemen olma idealleri bulunmaktadır. Bunun için emperyalist ülkelerle birlikte bu bölgeyi istikrarsızlaştırma, ülkeleri bölüp, parçalama, küçük ülkeler haline getirme çalışması yapılmaktadır. İsrail, ABD, Avrupa ülkeleri en çok da Türkiye üzerine yoğunlaşmıştır.

1870 yılından itibaren İngilizler ve daha sonra Ruslar; Filistin’de 3-4 milyon Yahudi’ye yetecek kadar bir toprak alma, toprak edinme çalışması yapmaya başladılar. Bunun Filistin toprakları üzerine kurulmasını istediler. Toprak satın aldılar. 17 tarım kolonisi kurdular. Yerleştikten sonrada terör yapmaya başladılar. Terör ile topraklarını genişlettiler. Bu yerleşmede diğer ülkelerdeki mason örgütleri de büyük rol oynadı.

Avrupalılar, Yahudileri istemediğinden, kendi toplumları içinden Yahudileri sürmek için böyle bir yol uygulaması yaptılar. Zaten 1492 yıllarında, Avrupalılar Çingene ve Yahudileri kıtalarından sürdüler. Osmanlı onlara, Yahudilere sahip çıkıp, İstanbul’a aldı. Bu büyük bir yanlış, hata olmuştur. İslam ve Kur’ân’ı da bilmemek demektir.

Theodor Herz bu yerleşmede öncü rol oynadı. İkinci Abdülhamit Han ile de görüştü. Sultan, isteklerini reddetti.

1908 yılında Meşrutiyet ilan edildikten sonra İkinci Abdülhamit Han iktidardan, tahtan düşürüldü. İttihat ve Terakki Partisi, teröristleri hükümet kurdu. Bu hükümette 3 tane Yahudi bakan görev aldı. Zaten ittihatçılar özellikle İtalyan masonlarının kontrolündeydi. İttihatçıların çıkardığı yasada Yahudilerin, Filistin’de toprak satın almalarına izin verildi. Yahudiler, Filistin’den büyük topraklar satın aldı. Hatta İkinci Abdülhamit Han’ın kendi şahsına ait özel mülklerini bile gasp ettiler.

Birinci Dünya savaşı, İsrailli ve dünyadaki Yahudilerin işine çok yaradı. İngilizler, Fransızlar; Filistin’de Yahudi Devleti kurma güvencesi- teminatı verdiler. BM, Filistin’de İngiliz sömürgesini tanıdı. Yahudileri, İngilizler temsil etmeye başladı. 1925 yılında Yahudi üniversitesi kurulmaya başlandı. 1925 yılında Araplar ile Yahudiler arasında 15 gün süren kanlı çatışmalar oldu.

Nazi Almanya’sının, Yahudilere karşı soykırıma başlaması, Filistin’e büyük Yahudi göçünü başlattı. Araplar bu Yahudi göçüne karşı koymaya başladı. Yahudiler silahlı terör grupları kurarak, Yahudi göçleri düzenlemeyi sürdürdü.

İkinci Dünya savaşı bittikten sonra Filistin sorunu son safhaya geldi. Birleşmiş Millet, Filistin’de 1947 yılı Kasım ayında Filistin’de bir Yahudi devleti kurmaya karar verdi. Filistin’de bir Yahudi bir de Arap devleti kurma kararı verdi. Kudüs kentini ise Birleşmiş Milletler denetiminde milletlerarası bir şehir olmasına karar verdi. 14 Mayıs 1948 de Yahudi devleti, İsrail kuruldu ama Filistin devleti kurulamadı. Kudüs’te uluslararası şehir statüsü verilmedi. Filistin’de İsrail devleti kurulmasını desteklemek, çevresindeki Arapları sindirmek için Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan, Irak orduları üzerine saldırılar başlatıldı. İsrail, emperyalist ülkelerin her tülü desteği ile 5 Arap ülkesini bir yıl süren bu savaşlarda yendi. İsrail’in toprakları daha genişledi. 1967 yılındaki savaşlarla bu ülkeleri yine yendi. Topraklar daha da genişledi. 1973 de Mısır’a karşı yaptığı savaşta daha da genişledi. 1987 de daha da genişledi. 1991 yılında Irak’a saldırdı. Irak 34 ülkenin işgalinde iken, İsrail’de saldırılarını Irak’a sürdürdü. 2008 ve 2014 yıllarında yine Lübnan’a saldırdı. Her saldırıda toprak kazandı. Çevresine yıkım, ateş, bomba, ölüm yağdırdı. Amerika’nın en modern silahlarını kullandı.

09 Mayıs 2021 de başlattığı Gazze saldırılarında F36 savaş uçaklarını kullandı. Çok güçlü bombalarla 14 katlı blok binaları, alt ve üst yapıyı, yaşam için birinci derecede önemli olan yerleri yıktı. Ölen çocuklar, bebekler, Kadınlar, insanlar oldu. Batı destekledi. Araplar sessiz kaldı. Çünkü sesi çıkanın sesini kesiyorlar. Sadece Türkiye’den ses çıktı. Onu da kimse duymadı. Vatanı korumak için çok güçlü olmalı. Milletini korumak, kollamak için çok, çok güçlü olup, ittifak ettiğin dostların olmalı. Adaletin olmadığı yerde, toprak ve ülkeler güçlü olanındır. Toprak alanın elinde kalmaktadır.

Şu anda 57 İslam ülkesi var ama hepsi bir Hazreti Ömer, Sultan Alpaslan, Fatih, Yavuz, Kanuni, Selahattin Eyyubi yapmamaktadır. Onlar gibi olmak için onların özelliğinde olmak gerekir.