Esenyurt Edebiyat ve Sanat Festivali’nin 8’inci günü de söyleşiler, imza günleri ve müzikaller ile devam etti. Esenyurtlu miniklerin çeşitli etkinliklerle eğlendiği festivalde Nebil Özgentürk ile Şeyhmus Diken’in anlatımıyla ve Vedat Yıldırım’ın güçlü sesiyle usta şair Ahmet Arif anıldı.

Esenyurt Belediyesi’nin 15-24 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirdiği Esenyurt Edebiyat ve Sanat Festivali 8’inci gününde de söyleşi, imza günü ve müzik dinletisiyle devam etti. İlçede ilk kez düzenlenen festivale sanat ve edebiyatseverler yoğun ilgi gösterdi. Festivalde Ayhan Bahçeli, Ece Aytolun, Fatih Duman, Yusuf Samet Çakır, Tarık Tufan, Birsen Ekim Özen ve Şeyhmus Diken okurlarıyla bir araya gelerek kitaplarını imzaladı. Halil İbrahim Özcan, Tülin Dursun İşleker, Zeynep Aliye ve Hasan Erkul, şehir ve semt tarihleri üzerine çalışmalarıyla bilinen Yazar Süleyman Faruk Göncüoğlu, varoluş ve kimlik sorunlarına değinen Yazar ve Senarist Tarık Tufan, insanlığın evrensel değerlerini temsil eden eserler üreten Yazar ve Şair Şükrü Erbaş, Yazar İnci Aral ile Oyuncu, Şair ve Tarihçi Pelin Batu, yaşamı ve yazdıklarıyla edebiyatımızın önemli değerlerinden Çevirmen, Yazar ve Şair Ataol Behramoğlu okurlarıyla söyleşerek kitaplarını imzaladı. Birçok yayınevinin katıldığı festivalde Esenyurtlu minikler de unutulmadı. Yüzlerine palyaçolar tarafından sevimli karakterler çizilen çocuklar, sihirbaz, ateşbaz, jonglör gösterisiyle doyasıya eğlendi. Günün son programında ise Nebil Özgentürk ile Şeyhmus Diken’in anlatımıyla ve Vedat Yıldırım’ın güçlü sesiyle dinleyenler eşsiz anlar yaşadı. İlçede ilk defa geniş kapsamlı yapılan festivali değerlendiren yazarlar, her görüşten insanın yer aldığını ve Esenyurtluların çok şanslı olduğunu dile getirdi.

Okurlarıyla Eski Belediye Binası Meclis Salonu’nda bir araya gelen usta Yazar ve Şair Şükrü Erbaş, kültür ve sanat odaklı çalışmaların yapılmasının önemine değindi. Erbaş, “Bir kere, hiç kayıtsız şartsız son derece değerli olduğunu düşünüyorum. Nüfusu bilmem neye dayanmış bir yerde, kültür ve sanat odaklı bir etkinliğin yapılıyor olması başlı başına bir başarı. Hele de içinde yaşadığımız bu siyasal çiğlik çağında; bu başlı başına önemli bir şey. Daha önce de söyledim bir iki yerde bunu. Benim altını kalın kalın çizdiğim şey, biz başlarız ama devamını getirmekte büyük sıkıntı olur. Çok ya da basit sıkıntılarımız olur. Önemli olan, bütün bunların aşılarak kalıcı, kurumsallaşmış bir festivale, fuara, kültür-sanat etkinliğine dönüşmesidir” dedi.

Kültür ve sanat etkinliklerinin insanları daha umutlu ve mutlu ettiğini söyleyen Şair ve Tarihçi Pelin Batu, kültürel ve sanatsal faaliyetlerin gelenekselleşmesi gerektiğine işaret etti. Batu, “İlçelerin edebiyatla, sanatla, kültürle gündeme gelmesi çok güzel bir şey, çünkü siyaset ve ekonomi ruhumuzu aşağıya çekiyor, çekiyor, çekiyor. Sonra birdenbire güzel bir şiir okuyoruz ya da bir yazarla tanışıyoruz. Kendimizi çok daha mutlu ve umutlu hissediyoruz, çünkü güzellikler böyle çoğaltılıyor. O yüzden de bu faaliyetlerin umarım tekrarı olur. Gelenekselleşir ve her sene yapılır” diye konuştu.

Festivalde okurlarıyla buluşan Öğretim Üyesi ve Yazar Süleyman Faruk Göncüoğlu, birçok farklı görüşten yazarın ve okuyucunun festivalde buluştuğunu aktardı. Göncüoğlu, “Türkiye’de nadir olan bir şey gerçekleştirilmiş. Burada her görüş ve düşünceye haiz insanlardan zengin bir kültür ve sanat festivali yapılmış” şeklinde konuştu.

Yazar Zeynep Aliye ise festivalin gençler açısından önemine dikkat çekti. Yazar Aliye, “Çok takdire şayan bir şey, seve seve geldim. Uzaktan, Büyükada’dan geliyorum. Ne kar ne de başka bir şey benim buraya gelmemi engelleyemezdi. Ayrıca burada çok kalabalık, çok düzeyli, gencecik arkadaşlarla bir araya gelme şansı yakaladım. Gençlerin sanat ve kültüre eğilebilmeleri, kendilerini de tanımalarını, kendi geçmişlerini, ülkenin, toplumun yapısını tanımalarını, yüzleşmelerini, birey olmalarını, empati yeteneği kurmalarını sağlar. Bu yüzden hem edebiyatın başalt rolü oynadığı bir etkinlik düzenlendiği için yürekten takdirler ediyorum” ifadelerini kullandı.

Türkiye Yazarlar Sendikası üyesi, sivil toplum, sözlü tarih ve kent kültürü üzerine çalışmaları ile bilinen Yazar Şeyhmus Diken, ilçede ilk defa geniş kapsamlı kültür-sanat ve edebiyat etkinliklerinin yapılmasının önemini anlattı. Yazar Diken, şöyle konuştu:

“Esenyurtluların çok şanslı olduğunu söylemem gerekir. Bir realitenin altını çizmek için söylüyorum. Sanata ve edebiyata bu kadar ilgili bir belediye başkanı göreceğimi beklemiyordum ama gördüm ve bu beni çok ziyadesiyle mutlu etti. Siz bir şehrin, bir yerleşkenin asfaltını çok iyi yapabilirsiniz, kanalizasyon sistemini çok sağlam döşeyebilirsiniz, suyunu akıtabilirsiniz, otobüslerini, toplu taşımalı çalıştırabilirsiniz ama mevzuya kültürel, sanatsal ve edebi açıdan bakmak, olayı çok farklı noktalara taşır. Gördüğüm kadarıyla bu on günlük bir programla yapılmış ve bu program çok iyi çalışılmış. Altyapısı donanımlı bir programla Esenyurtluların ve Esenyurt’un çeperindeki yerleşim yerlerine ulaşmış. İyi bir rüzgâr. Bu yıl ilk defa yapılıyor olmasına rağmen sanki daha önceden de daha öncelerinden de yapılan bir birikim, ben burada hissettim. Esenyurt için bu bir artıdır. Eminim ki bunu daha ileriki yıllarda daha da güçlendirerek sürdürecekler. Bütün Esenyurt Belediyesi’nin çalışanlarına böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaptıkları için teşekkür ediyor ve başarılar diliyorum.”

Bugün Nazım Alpman, Zafer Arapkirli, Barış Yarkadaş ve birçok yazarın söyleşi ve imza günüyle devam eden festival, saat 19.30’da Müjdat Gezen’in "Baba Kız" adlı tiyatro oyunu ve ardından usta oyuncu Müjdat Gezen ile sinemanın "Sultanı" Türkan Şoray’a ’Onur Ödülü’ verilmesi ile son bulacak.